Bakan Yazıcı, Darbe Komisyonu’na Bilgi Verdi
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’yı dinledi.
28 Şubat sürecinde Başbakan Erdoğan’ın avukatlığını yapan Bakan Yazıcı, komisyona süreçle ilgili bilgi verdi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AK Parti Milletvekili Nimet Baş’ın başkanlığında toplanan Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na bilgi verdi. Dolmabahçe Sarayı’nda komisyon üyeleriyle yaklaşık 1 saat görüşen Yazıcı, çıkışta basın mensuplarına açıklamada bulundu. Hayati Yazıcı, görüşmede daha çok 28 Şubat sürecini ve sürecin önemli davalarından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili dava hakkında bilgi verdiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde açılan dava ve Yargıtay sürecini anlattığını belirten Yazıcı, “O dönemdeki hükümetin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile alakalı görevlendirdiği ve basında da Süper Müfettiş diye ismi geçen zat ve ekibi, İstanbul’da yaptıkları ve bir proje anlamında uygulamaları, işkenceleri, gözaltına almaları, isnatları şeklinde cereyan eden faaliyetleri hakkında örnekler verdim.” diye konuştu.
AK Parti kuruluş aşamasında Anayasa Mahkemesi’nin benzer iki olayla ilgili verdiği farklı karar olduğunu ve bunun örneklerini verdiğini dile getiren Bakan Yazıcı, “ O dönemde TCK 312. Maddesi değiştirilmişti. Bununla ilgili yaptığımız başvuru üzerine Diyarbakır 3 ve 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin verdiği kararlarla ilgili örnekler verdim. O dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iç hukuka uygun düşmeyen davranışıyla dosyanın alelacele Yargıtay’a taşındığı. Yargıtay’ın o zamanki ilgili daire başkanının raporlu olmasına rağmen, raporunu yarıda keserek dairesine döndüğü, hukuk tarihinde benzeri görülmemiş bir karar oluşturduğunun örneğini verdim.” ifadesini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki hapis cezası onandıktan ve Erdoğan henüz cezaevine gitmeden önce Tuzla’da yaptığı bir konuşmanın, o dönemin Cumhuriyet Başsavcısı’na yönelik öldürmeye kışkırtma eylemi olarak nitelendirildiğini ve bu yönde bir yol izlendiğini aktaran Yazıcı şunları söyledi: “Partimizin kuruluş aşamasında başı kapalı 6 bayanla ve Genel Başkanımızla alakalı kurucu üye olamayacağına ilişkin Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu vardı. Onu anlattım. Anayasa Mahkemesi’nin kararını anlattım.” Başbakan Erdoğan’ın Rize’de 1992 yılında yaptığı konuşmanın parti kurulduktan sonra medyaya servis edildiğini belirten Yazıcı, “Rize Cumhuriyet Başsavcısı, Erzurum soruşturma başlatmış ve bunlar takipsizlik kararı vermişti. Ama o dönem Ankara’da her olayın üstüne abanan bir savcı vardı. O da bir soruşturma başlatmıştı. Onu anlattım. Tutuklama istemiyle Tayyip Bey’i Nisan 2002 tarihinde sorgu hakimine sevk etmişti. O süreci anlattım." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde açılan dava ve Yargıtay sürecini anlattığını belirten Yazıcı, “O dönemdeki hükümetin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile alakalı görevlendirdiği ve basında da Süper Müfettiş diye ismi geçen zat ve ekibi, İstanbul’da yaptıkları ve bir proje anlamında uygulamaları, işkenceleri, gözaltına almaları, isnatları şeklinde cereyan eden faaliyetleri hakkında örnekler verdim.” diye konuştu.
AK Parti kuruluş aşamasında Anayasa Mahkemesi’nin benzer iki olayla ilgili verdiği farklı karar olduğunu ve bunun örneklerini verdiğini dile getiren Bakan Yazıcı, “ O dönemde TCK 312. Maddesi değiştirilmişti. Bununla ilgili yaptığımız başvuru üzerine Diyarbakır 3 ve 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin verdiği kararlarla ilgili örnekler verdim. O dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iç hukuka uygun düşmeyen davranışıyla dosyanın alelacele Yargıtay’a taşındığı. Yargıtay’ın o zamanki ilgili daire başkanının raporlu olmasına rağmen, raporunu yarıda keserek dairesine döndüğü, hukuk tarihinde benzeri görülmemiş bir karar oluşturduğunun örneğini verdim.” ifadesini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki hapis cezası onandıktan ve Erdoğan henüz cezaevine gitmeden önce Tuzla’da yaptığı bir konuşmanın, o dönemin Cumhuriyet Başsavcısı’na yönelik öldürmeye kışkırtma eylemi olarak nitelendirildiğini ve bu yönde bir yol izlendiğini aktaran Yazıcı şunları söyledi: “Partimizin kuruluş aşamasında başı kapalı 6 bayanla ve Genel Başkanımızla alakalı kurucu üye olamayacağına ilişkin Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu vardı. Onu anlattım. Anayasa Mahkemesi’nin kararını anlattım.” Başbakan Erdoğan’ın Rize’de 1992 yılında yaptığı konuşmanın parti kurulduktan sonra medyaya servis edildiğini belirten Yazıcı, “Rize Cumhuriyet Başsavcısı, Erzurum soruşturma başlatmış ve bunlar takipsizlik kararı vermişti. Ama o dönem Ankara’da her olayın üstüne abanan bir savcı vardı. O da bir soruşturma başlatmıştı. Onu anlattım. Tutuklama istemiyle Tayyip Bey’i Nisan 2002 tarihinde sorgu hakimine sevk etmişti. O süreci anlattım." dedi.