''Bu Yasalar Olduğu Müddetçe Açık Bir Darbe Yapmaya Gerek Yok''
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, komisyon raporunda, bazı yasal değişiklikleri tavsiye ettiklerini belirterek, ''Bu yasalar olduğu müddetçe, ben her zaman ifade ediyorum, açık bir darbe yapmaya gerek yok, onların oluşturmuş olduğu kurumlarla, demokrasi her zaman tahakküm altına alınabilir, vesayet rejimi her zaman bu ülkede etkinliğini sürdürebilir.'' dedi.
Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, Çankırı'da bir toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Şahin, bütün alt komisyonların, askeri okulların müfredatının değişmesi konusunda ortak bir kanıya vardıklarını belirterek, ''Askeri okulların müfredatının değiştirilmesi noktasında, bir düşünce hasıl oldu. Ve bu askeri okulların müfredatı değiştirilirken de Milli Eğitim Talim Terbiye Kurulu'na öneride bulunmak kaydıyla bütün okullarımızda, milli eğitim kapsamındaki bütün okullarda ilkokuldan başlamak kaydıyla, üniversiteye kadar demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü ve özgürlükler alanında bir kısım düzenlemelerin yapılması ve gençlerimize bu şekilde eğitim müfredatında, konuların işletilmesi konusunda tavsiye kararı verildi. '' diye konuştu.
28 ŞUBAT SÜRECİNDE EL KONULAN VAKIF MALLARI
Şahin, 28 Şubat sürecinde bir çok vakıf malına el konulduğunu belirterek, el konulan vakıf mallarının iadesi noktasında çalışmaları olduğunu, bu malların ilgili vakıflara iade edilmesini tavsiye edeceklerini söyledi.
"DARBECİLERİN İSİMLERİ SİLİNSİN"
Şahin, 27 Mayıs ihtilali, 80 darbesi ve 28 Şubat sürecinde bulunanların isimlerinin bir çok yerde kullanıldığına işaret ederek, ''Darbecilerin isimleri bir kısım ilçelere verilmiş, bir kısım yollara verilmiş, bir kısım kamu binalarına verilmiş. Darbeye karışmış olan, darbeci olarak adı geçenlerin, Meclis genel kuruluna sunmuş olduğumuz öneri ile isimlerinin bu noktalardan kaldırılması ve bundan sonraki süreç içerisinde de isimlerinin verilmemesi noktasında bir önerimiz olacak.'' diye konuştu.
ASKERİ YARGI VE 35. MADDE
Şahin, alt komisyonlar tarafından hazırlanan maddelerin pazartesi günü yapılacak toplantıda değerlendirileceğini belirterek, ''Yargıyla alakalı bazı tavsiyelerimiz olacak. Özellikle askeri yargının sonlandırılması, yargıda teklik prensibi çerçevesinde, behemehal bütün sivillere uygulanan kanunların aynı şekilde askerler için de geçerli olması ve yargılama usullerinin buna göre belirlenmesi noktasında bir talep var.'' şeklinde konuştu.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi ile ilgi açıklamalarda da bulunan Şahin, şu ifadeleri kullandı: ''En önemli taleplerimizden birisi de 35. maddenin kaldırılması. Biz burada ifade ederken, o döneme dair yasaların tamamının gözden geçirilmesini ve darbeye zemin hazırlayabilecek bir kısım yasa ve yönetmeliklerin ortadan kaldırılabileceğini ifade etmiştik. Bunlardan birisi de Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi. 35. maddeye paralel olarak diğer kanunlarda düzenlenmiş olan yönetmeliklerin de kaldırılmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Yine, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısının farklılaştırılması ve Avrupa Birliği sürecinde Avrupa normlarına uygun bir vaziyet almasını da özellikle öneriyoruz. Ve askerin bir kısım kamu kurumlarında, bir kısım üst kısımdaki yöneticiliklerin danışmanlık faaliyetlerinin de gözden geçirilmesini ve TRT gibi bir kısım kurumlara yapmış olduğu danışmanlıkların da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de ayrıca ifade ediyoruz.' '
Şahin, bütün alt komisyonların, askeri okulların müfredatının değişmesi konusunda ortak bir kanıya vardıklarını belirterek, ''Askeri okulların müfredatının değiştirilmesi noktasında, bir düşünce hasıl oldu. Ve bu askeri okulların müfredatı değiştirilirken de Milli Eğitim Talim Terbiye Kurulu'na öneride bulunmak kaydıyla bütün okullarımızda, milli eğitim kapsamındaki bütün okullarda ilkokuldan başlamak kaydıyla, üniversiteye kadar demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü ve özgürlükler alanında bir kısım düzenlemelerin yapılması ve gençlerimize bu şekilde eğitim müfredatında, konuların işletilmesi konusunda tavsiye kararı verildi. '' diye konuştu.
28 ŞUBAT SÜRECİNDE EL KONULAN VAKIF MALLARI
Şahin, 28 Şubat sürecinde bir çok vakıf malına el konulduğunu belirterek, el konulan vakıf mallarının iadesi noktasında çalışmaları olduğunu, bu malların ilgili vakıflara iade edilmesini tavsiye edeceklerini söyledi.
"DARBECİLERİN İSİMLERİ SİLİNSİN"
Şahin, 27 Mayıs ihtilali, 80 darbesi ve 28 Şubat sürecinde bulunanların isimlerinin bir çok yerde kullanıldığına işaret ederek, ''Darbecilerin isimleri bir kısım ilçelere verilmiş, bir kısım yollara verilmiş, bir kısım kamu binalarına verilmiş. Darbeye karışmış olan, darbeci olarak adı geçenlerin, Meclis genel kuruluna sunmuş olduğumuz öneri ile isimlerinin bu noktalardan kaldırılması ve bundan sonraki süreç içerisinde de isimlerinin verilmemesi noktasında bir önerimiz olacak.'' diye konuştu.
ASKERİ YARGI VE 35. MADDE
Şahin, alt komisyonlar tarafından hazırlanan maddelerin pazartesi günü yapılacak toplantıda değerlendirileceğini belirterek, ''Yargıyla alakalı bazı tavsiyelerimiz olacak. Özellikle askeri yargının sonlandırılması, yargıda teklik prensibi çerçevesinde, behemehal bütün sivillere uygulanan kanunların aynı şekilde askerler için de geçerli olması ve yargılama usullerinin buna göre belirlenmesi noktasında bir talep var.'' şeklinde konuştu.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi ile ilgi açıklamalarda da bulunan Şahin, şu ifadeleri kullandı: ''En önemli taleplerimizden birisi de 35. maddenin kaldırılması. Biz burada ifade ederken, o döneme dair yasaların tamamının gözden geçirilmesini ve darbeye zemin hazırlayabilecek bir kısım yasa ve yönetmeliklerin ortadan kaldırılabileceğini ifade etmiştik. Bunlardan birisi de Silahlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi. 35. maddeye paralel olarak diğer kanunlarda düzenlenmiş olan yönetmeliklerin de kaldırılmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Yine, Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısının farklılaştırılması ve Avrupa Birliği sürecinde Avrupa normlarına uygun bir vaziyet almasını da özellikle öneriyoruz. Ve askerin bir kısım kamu kurumlarında, bir kısım üst kısımdaki yöneticiliklerin danışmanlık faaliyetlerinin de gözden geçirilmesini ve TRT gibi bir kısım kurumlara yapmış olduğu danışmanlıkların da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de ayrıca ifade ediyoruz.' '