Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Dr. Soner Canko Açıklaması
Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Dr. Soner Canko, 2008 yılında 104 milyon civarında olan Türkiye'de dolaşımda olan ödeme kartlarının 2012 ekim ayı itibariyle 144 milyona ulaştığını kaydetti.
10. Uluslararası Finans Zirvesi'nde Canko, Son krizle birlikte dünyada ciddi çalkantılar, güven bunalımları yaşanırken Türkiye'de gerek tüketici, gerek sanayici tarafında çok büyük iniş çıkışların yaşanmadığını söyledi.
Türkiye'de Son 5 yılda rekor seviyede faiz düşüşü yaşandığını aktaran Canko, talep azalsa da, ekonomik yavaşlama olsa da faiz oranlarının da buna paralel olarak yüzde 5'ler seviyesine düştüğünü ifade etti.
Enflasyonun altına inen piyasa faiz oranlarının kredi faizlerine paralel olarak yansıdığını vurgulayan Canko, 2008'den bu yana tüketicinin bankacılık sektörü ile kredi ilişkisinin oldukça geliştiğini kaydetti.
İnişli çıkışlı dönemlerde bile kredi talebinin canlı olduğunun altını çizen Canko, sözlerine şöyle devam etti:
''Özellikle ilk 4 senede tüketicilerin borçlanma ihtiyacı belli politikaların ve planlamaların ışığında yüzde 11'lik bir büyüme ile yavaşlatıldı. Yine ilk 4 senede yüzde 18 oranında büyüyen kredi kartları da Son senede yüzde 24'lük bir oranla kendisini gösterdi. Son 5 senede tüketim incelediğinde özellikle 2008'den 2009'a geçilen dönemde yüzde 10'lar mertebesinde düşük sayılacak bir büyüme gerçekleştirmesine rağmen büyüme hızlarımız yüzde 24-25 gibi bir oranda tezahür etti. Tüketicilerin kart kullanım talebine bakıldığında, 2008 yılında 104 milyon civarında olan Türkiye'de dolaşımda olan ödeme kartları 2012 ekim ayı itibariyle 144 milyona ulaştı. Sadece kart talebinin büyümesinden kaynaklanan bir kartlı alışveriş hacmi yansıması yok. Aynı zamanda kart kabul alanlarının artmasından kaynaklanan, özel sektörün yanı sıra kamunun makro ödemelerinin yanı sıra mikro ödemelerin de devreye girmesiyle artan bir hacim olduğunu söylemekte fayda var.''
-''Bankacılık sektörü ve ödeme sistemleri açısından sağlıklı bir büyüme görmekteyiz''-
2008'de toplamda 330 bin sorunlu ödemesi olan birey sayısının bugün 850 bine ulaştığı bilgisini veren Canko, buna tezat olarak takipteki kredi alacaklarının TL değerinin toplam krediler içindeki payına bakıldığında 2008'den bu yana düştüğünü ve hatta tarihinin en düşük değerine ulaşarak yüzde 5,3'e gerilediğini söyledi.
Bir yandan sorunlu borcu olan birey sayısı artarken, diğer yandan da toplam krediler arasındaki riskli ödenemeyen kredilerin miktarının düştüğünü kaydeden Canko, bunun altında alınan bazı önlemlerin olduğunu dile getirdi.
Özellikle 2010'da tüketici kredileri ve kredi kartları ile alınan bir takım önlemlerin 2012'de kendisini gösterdiğini vurgulayan Canko, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bankacılık sektörü ve ödeme sistemleri açısından sağlıklı bir büyüme görmekteyiz. Bu büyüme reel sektöre de olumlu yansıyor. Sektörün tüm oyuncularının risk yönetiminde çok başarılı bir dönem sergilediğini söylemekte yarar var. Bu sayede Avrupa'daki en düşük takipte alacak oranları ülke olmayı koruyoruz. Yani bir takım riskleri iyi yöneten bir ülke konumundayız. Durgunluk dönemine rağmen bankacılık ve ödeme sistemleri sektörü karlı büyümesini sürdürmeye devam eden sektörler haline gelmiştir. Bugün ülkede yoğun olarak kartlı ödeme yapabiliyor. Ticaretin can suyu olmuyoruz, aynı zamanda kayıt dışılıkla mücadelede önemli bir rol oynadığımız düşünüyoruz. 144 milyondan daha fazla kart, bunun 54 milyonu kredi kartı, 90 milyonu banka kartı... 1 milyon iş yerinde 2 milyondan fazla POS'la ciddi bir altyapı sağladığımızı ve reel sektörü bu anlamda ciddi desteklediğimizi söyleyebilirim. Ödeme sistemlerinin 2023 vizyonu, 2023'te tüm ödemelerin nakitsiz yapılabildiği bir ödeme hayal ediyoruz.''
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Ali Bayaslan
Kaynak: AA
Türkiye'de Son 5 yılda rekor seviyede faiz düşüşü yaşandığını aktaran Canko, talep azalsa da, ekonomik yavaşlama olsa da faiz oranlarının da buna paralel olarak yüzde 5'ler seviyesine düştüğünü ifade etti.
Enflasyonun altına inen piyasa faiz oranlarının kredi faizlerine paralel olarak yansıdığını vurgulayan Canko, 2008'den bu yana tüketicinin bankacılık sektörü ile kredi ilişkisinin oldukça geliştiğini kaydetti.
İnişli çıkışlı dönemlerde bile kredi talebinin canlı olduğunun altını çizen Canko, sözlerine şöyle devam etti:
''Özellikle ilk 4 senede tüketicilerin borçlanma ihtiyacı belli politikaların ve planlamaların ışığında yüzde 11'lik bir büyüme ile yavaşlatıldı. Yine ilk 4 senede yüzde 18 oranında büyüyen kredi kartları da Son senede yüzde 24'lük bir oranla kendisini gösterdi. Son 5 senede tüketim incelediğinde özellikle 2008'den 2009'a geçilen dönemde yüzde 10'lar mertebesinde düşük sayılacak bir büyüme gerçekleştirmesine rağmen büyüme hızlarımız yüzde 24-25 gibi bir oranda tezahür etti. Tüketicilerin kart kullanım talebine bakıldığında, 2008 yılında 104 milyon civarında olan Türkiye'de dolaşımda olan ödeme kartları 2012 ekim ayı itibariyle 144 milyona ulaştı. Sadece kart talebinin büyümesinden kaynaklanan bir kartlı alışveriş hacmi yansıması yok. Aynı zamanda kart kabul alanlarının artmasından kaynaklanan, özel sektörün yanı sıra kamunun makro ödemelerinin yanı sıra mikro ödemelerin de devreye girmesiyle artan bir hacim olduğunu söylemekte fayda var.''
-''Bankacılık sektörü ve ödeme sistemleri açısından sağlıklı bir büyüme görmekteyiz''-
2008'de toplamda 330 bin sorunlu ödemesi olan birey sayısının bugün 850 bine ulaştığı bilgisini veren Canko, buna tezat olarak takipteki kredi alacaklarının TL değerinin toplam krediler içindeki payına bakıldığında 2008'den bu yana düştüğünü ve hatta tarihinin en düşük değerine ulaşarak yüzde 5,3'e gerilediğini söyledi.
Bir yandan sorunlu borcu olan birey sayısı artarken, diğer yandan da toplam krediler arasındaki riskli ödenemeyen kredilerin miktarının düştüğünü kaydeden Canko, bunun altında alınan bazı önlemlerin olduğunu dile getirdi.
Özellikle 2010'da tüketici kredileri ve kredi kartları ile alınan bir takım önlemlerin 2012'de kendisini gösterdiğini vurgulayan Canko, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bankacılık sektörü ve ödeme sistemleri açısından sağlıklı bir büyüme görmekteyiz. Bu büyüme reel sektöre de olumlu yansıyor. Sektörün tüm oyuncularının risk yönetiminde çok başarılı bir dönem sergilediğini söylemekte yarar var. Bu sayede Avrupa'daki en düşük takipte alacak oranları ülke olmayı koruyoruz. Yani bir takım riskleri iyi yöneten bir ülke konumundayız. Durgunluk dönemine rağmen bankacılık ve ödeme sistemleri sektörü karlı büyümesini sürdürmeye devam eden sektörler haline gelmiştir. Bugün ülkede yoğun olarak kartlı ödeme yapabiliyor. Ticaretin can suyu olmuyoruz, aynı zamanda kayıt dışılıkla mücadelede önemli bir rol oynadığımız düşünüyoruz. 144 milyondan daha fazla kart, bunun 54 milyonu kredi kartı, 90 milyonu banka kartı... 1 milyon iş yerinde 2 milyondan fazla POS'la ciddi bir altyapı sağladığımızı ve reel sektörü bu anlamda ciddi desteklediğimizi söyleyebilirim. Ödeme sistemlerinin 2023 vizyonu, 2023'te tüm ödemelerin nakitsiz yapılabildiği bir ödeme hayal ediyoruz.''
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Ali Bayaslan