Tim Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık Açıklaması
TİM Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, 6. Bölge'de birkaç organize sanayi bölgesi ile görüştüklerini, sıfır maliyetle veya çok düşük maliyetle alacakları yerlerde yatırımcıya tüm altyapı hizmetleri tamamlanmış alanlar sunacaklarını belirtti. Akbalık, ''Yatırımcı adeta kira öder gibi yer sahibi olacak. Bu proje, teşvikler açıklandıktan sonra ortaya konulan ilk büyük ciddi yatırım projesidir'' dedi.
TİM Sektörler Konseyi Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Kurulu, sektöre dair yeni projelerini düzenlenen basın toplantısıyla tanıttı.
Hazır giyim sektörünün yaklaşık 16 milyar dolar ihracat, 3 milyar dolar da ithalat yapmakta olduğunu aktaran Akbalık, sektörün 13 milyar dolar dış ticaret fazlası veren ve istihdama desteği bulunan önemli bir sektör olduğunu kaydetti.
Akbalık, ''Günümüzde cari açık ve dış ticaret açığının konuşulduğu bir ortamda bu meblağda dış ticaret fazlası veren bir sektörün desteklenmesi ve alkışlanması gerekiyor'' diye konuştu.
Avrupa ve Amerika'daki mali sıkıntılar nedeniyle bu pazarlara mal satan ülkelerde de ciddi daralmaların olduğunu anımsatan Akbalık, hazır giyim sektörünün günün şartlarına göre kendisini konumlandırabilen sağlam bir sektör olduğunu dile getirdi.
Akbalık, ''Özellikle Avrupa'ya yaptığımız ihracatta rakiplerimize göre, özellikle Uzakdoğuya göre neredeyse 2-3 misli civarında fiyat farkıyla mal satıyoruz. Rakiplerimizin sattığı fiyatın 2-3 misli yüksek fiyatla özellikle Avrupa Birliği firmalarına mal satıyoruz. Türkiye artık eskisi gibi fason mal üreten ülke olmaktan çıktı. Kilo başına üretim ihracat fiyatımız şu anda 25 dolar, 10 yıl önce 15 dolardı. Avrupa'nın B+, A ve A+ alıcılarının Türkiye'ye yöneldiğini de belirtmek istiyorum. Pazar verileri de bunu açıkça ortaya koyuyor'' bilgisini verdi.
-''6. Bölge cazip hale geldi''-
İhracatı daha fazla artırabilmesinin yolunun üretim artışından ve rekabet gücüne sahip olmaktan geçtiğini söyleyen Akbalık, bunu sağlayabilmek için de yeni bir yatırım hamlesi içine girdiklerini anlattı.
Yeni teşvik paketi çerçevesinde beklentilerinin karşılanması ve projelerinin gerçekleştirilmesi ile yeni bir yükselişe geçeceklerini ifade eden Akbalık, son dönemde, sektör kurulunca gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda iki önemli projenin de kabul gördüğünü anlattı.
Akbalık, ''Hükümetimiz ve ilgili bürokratlarımızla yapılan görüşmeler ve taleplerimiz sonucunda, yeni teşvik paketi çerçevesindeki sıfır bina zorunluluğu kaldırıldı. Dolayısıyla yeni yatırımların önü daha fazla açıldı. Teşvikli yatırımlarda işveren payının devlet tarafından karşılanmasıyla ilgili süre uzatılması talebimiz de kabul gördü. Bu iki projemizin kabul edilmesi, 6. Bölge olarak adlandırılan gelişmemiş bölgelere yatırımı cazip hale getirdi'' şeklinde konuştu.
-''Kümelenme Projesi''-
Yeni teşvik sistemi çerçevesinde kümelenme olarak adlandırılan projeyle, büyük yatırımcı ile yan sanayiyi bir araya getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Akbalık, ''Büyük sanayi yatırımları olmadan KOBİ'lerin gelişmesi ve KOBİ ölçeğindeki yatırımların ortaya çıkması güç. Aynı şekilde, yan sanayi olmayan, yani KOBİ'lerin olmadığı yere büyük ölçekli yatırım yapmak da mümkün değil. Kümelenme projemiz, büyük ölçekli sanayi yatırımı ile yan sanayiyi aynı yerde buluşturmayı hedefliyor'' değerlendirmesini yaptı.
Kümelenmiş yatırım modelinin, ilk olarak 6. Bölge'de uygulanacağını anlatan Akbalık, ''6. Bölge'de birkaç Organize Sanayi Bölgesi ile görüşüyoruz. Sıfır maliyetle veya çok düşük maliyetle alacağımız yerlerde, yatırımcıya tüm altyapı hizmetleri tamamlanmış alanları sunacağız. Yatırımcı, adeta kira öder gibi yer sahibi olacak. Bu proje, teşvikler açıklandıktan sonra ortaya konulan ilk büyük ciddi yatırım projesidir'' dedi.
-Bazı küresel firmaların ürünlerinde kanserojen madde bulunabileceği iddiası -
Greenpeace'in, Zara ve çeşitli küresel firmaların ürünlerinde kanserojen madde bulunabileceği yönündeki iddiasına ilişkin sorulan ''Bizden bu firmalara giden mallarda böyle bir sorun var mı-'' sorusuna ise Akbalık, şu cevabı verdi:
''Bizim şu anda bununla ilgili yaptığımız Ekoteks Laboratuvarımız var. Yurt dışından gelen malların birçoğuna ciddi birtakım testler yapıyoruz. Testlerden sonra malları ülkeye sokuyoruz. Bununla ilgili çok ciddi zorluk yaşayan firmalar var. Hatta 'Kırmızı hat' diye tabir ettiğimiz alana düşmüş firmalar var. Eskiden bunların, bu gözetim nezdinde gelen malların içerisinde seçme yapılıyordu. Şimdi bu hatta düştüyse malların tamamını teste sokup o şekilde Türkiye'ye alıyoruz.
Tabi Avrupa'da gündemde olan bu konu Türkiye'yi kapsayan veya bağlayan bir konu değil. Zara'nın dışında da birçok firmanın olduğu böyle bir durum söz konusu. Mevcut durumda Türkiye'deki ürünlerde genelde böyle bir sıkıntı bulunmadığının bilincindeyiz.''
Düzenlenen basın toplantısına, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin ile diğer bazı ihracatçı birliklerinin başkanları da katıldı.
Muhabir: Musab Turan
Yayıncı: Zekeriya Gülün
Kaynak: AA
Hazır giyim sektörünün yaklaşık 16 milyar dolar ihracat, 3 milyar dolar da ithalat yapmakta olduğunu aktaran Akbalık, sektörün 13 milyar dolar dış ticaret fazlası veren ve istihdama desteği bulunan önemli bir sektör olduğunu kaydetti.
Akbalık, ''Günümüzde cari açık ve dış ticaret açığının konuşulduğu bir ortamda bu meblağda dış ticaret fazlası veren bir sektörün desteklenmesi ve alkışlanması gerekiyor'' diye konuştu.
Avrupa ve Amerika'daki mali sıkıntılar nedeniyle bu pazarlara mal satan ülkelerde de ciddi daralmaların olduğunu anımsatan Akbalık, hazır giyim sektörünün günün şartlarına göre kendisini konumlandırabilen sağlam bir sektör olduğunu dile getirdi.
Akbalık, ''Özellikle Avrupa'ya yaptığımız ihracatta rakiplerimize göre, özellikle Uzakdoğuya göre neredeyse 2-3 misli civarında fiyat farkıyla mal satıyoruz. Rakiplerimizin sattığı fiyatın 2-3 misli yüksek fiyatla özellikle Avrupa Birliği firmalarına mal satıyoruz. Türkiye artık eskisi gibi fason mal üreten ülke olmaktan çıktı. Kilo başına üretim ihracat fiyatımız şu anda 25 dolar, 10 yıl önce 15 dolardı. Avrupa'nın B+, A ve A+ alıcılarının Türkiye'ye yöneldiğini de belirtmek istiyorum. Pazar verileri de bunu açıkça ortaya koyuyor'' bilgisini verdi.
-''6. Bölge cazip hale geldi''-
İhracatı daha fazla artırabilmesinin yolunun üretim artışından ve rekabet gücüne sahip olmaktan geçtiğini söyleyen Akbalık, bunu sağlayabilmek için de yeni bir yatırım hamlesi içine girdiklerini anlattı.
Yeni teşvik paketi çerçevesinde beklentilerinin karşılanması ve projelerinin gerçekleştirilmesi ile yeni bir yükselişe geçeceklerini ifade eden Akbalık, son dönemde, sektör kurulunca gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda iki önemli projenin de kabul gördüğünü anlattı.
Akbalık, ''Hükümetimiz ve ilgili bürokratlarımızla yapılan görüşmeler ve taleplerimiz sonucunda, yeni teşvik paketi çerçevesindeki sıfır bina zorunluluğu kaldırıldı. Dolayısıyla yeni yatırımların önü daha fazla açıldı. Teşvikli yatırımlarda işveren payının devlet tarafından karşılanmasıyla ilgili süre uzatılması talebimiz de kabul gördü. Bu iki projemizin kabul edilmesi, 6. Bölge olarak adlandırılan gelişmemiş bölgelere yatırımı cazip hale getirdi'' şeklinde konuştu.
-''Kümelenme Projesi''-
Yeni teşvik sistemi çerçevesinde kümelenme olarak adlandırılan projeyle, büyük yatırımcı ile yan sanayiyi bir araya getirmeyi amaçladıklarını kaydeden Akbalık, ''Büyük sanayi yatırımları olmadan KOBİ'lerin gelişmesi ve KOBİ ölçeğindeki yatırımların ortaya çıkması güç. Aynı şekilde, yan sanayi olmayan, yani KOBİ'lerin olmadığı yere büyük ölçekli yatırım yapmak da mümkün değil. Kümelenme projemiz, büyük ölçekli sanayi yatırımı ile yan sanayiyi aynı yerde buluşturmayı hedefliyor'' değerlendirmesini yaptı.
Kümelenmiş yatırım modelinin, ilk olarak 6. Bölge'de uygulanacağını anlatan Akbalık, ''6. Bölge'de birkaç Organize Sanayi Bölgesi ile görüşüyoruz. Sıfır maliyetle veya çok düşük maliyetle alacağımız yerlerde, yatırımcıya tüm altyapı hizmetleri tamamlanmış alanları sunacağız. Yatırımcı, adeta kira öder gibi yer sahibi olacak. Bu proje, teşvikler açıklandıktan sonra ortaya konulan ilk büyük ciddi yatırım projesidir'' dedi.
-Bazı küresel firmaların ürünlerinde kanserojen madde bulunabileceği iddiası -
Greenpeace'in, Zara ve çeşitli küresel firmaların ürünlerinde kanserojen madde bulunabileceği yönündeki iddiasına ilişkin sorulan ''Bizden bu firmalara giden mallarda böyle bir sorun var mı-'' sorusuna ise Akbalık, şu cevabı verdi:
''Bizim şu anda bununla ilgili yaptığımız Ekoteks Laboratuvarımız var. Yurt dışından gelen malların birçoğuna ciddi birtakım testler yapıyoruz. Testlerden sonra malları ülkeye sokuyoruz. Bununla ilgili çok ciddi zorluk yaşayan firmalar var. Hatta 'Kırmızı hat' diye tabir ettiğimiz alana düşmüş firmalar var. Eskiden bunların, bu gözetim nezdinde gelen malların içerisinde seçme yapılıyordu. Şimdi bu hatta düştüyse malların tamamını teste sokup o şekilde Türkiye'ye alıyoruz.
Tabi Avrupa'da gündemde olan bu konu Türkiye'yi kapsayan veya bağlayan bir konu değil. Zara'nın dışında da birçok firmanın olduğu böyle bir durum söz konusu. Mevcut durumda Türkiye'deki ürünlerde genelde böyle bir sıkıntı bulunmadığının bilincindeyiz.''
Düzenlenen basın toplantısına, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin ile diğer bazı ihracatçı birliklerinin başkanları da katıldı.
Muhabir: Musab Turan
Yayıncı: Zekeriya Gülün