İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Katırcıoğlu'dan Açıklama
İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, ''Demokrasiler rakiplerin yarıştığı rejimlerdir, çatıştığı değil'' dedi.
Prof. Dr. Katırcıoğlu, Hakkari Üniversitesi'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği ''Küreselleşme ve Yerelleşme Ekseninde Kürt Sorunu'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, ''Türkiye'de İslami, Laik ve Kürt kimlikleri'' olduğunu belirtti.
Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
''İslami, Laik ve Kürt kimlikler, demokrasiden ya da ülkeyi yöneten devletten kimlik talebinde bulunuyorlar. Kimler diye baktığımızda aslında çok çeşit gruplar olarak bakabiliriz. Bunlardan sayısı en fazla olan İslami kimlik gelir bence. İslami kimlik bu ülkede cumhuriyetin kuruluşundan bu yana oluşmuş olan rejimin içerisinde kendini hep mağdur hissetmiş, bir kesim olarak uzun zamandan beri siyasi olarak taleplerde bulunuyordu ve taleplerini siyasetten partiler kurarak ifade etmeye çalışıyor. Nitekim en çok sayıda olması itibari ile en güçlü kimlik belki bu kimlik. Bir diğer kimlik, laik dediğimiz kimlik. Kendilerini daha çok batılı gören ve bu ülkeyi yönetme yetkisinin doğal olarak kendisine ait olduğunu düşünen bir kimliktir bu kimlik. Bir diğeri Kürt kimliği. Kürt kimliği de çok daha yapısal talepleri olan bir kimlik.''
Türkiye'nin toplumsal dokusunun, kimlik taleplerinin üzerinde siyaseti biçimlendirildiği bir ülke konumunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Katırcıoğlu, şunları kaydetti:
''Yani bugün kim ne derse desin bu parçalı kimlikler dediğimiz kimlikler altında bir Türkiye'yi görmek zorundayız. Böyle bir çerçeve içerisinde baktığımızda bu durumun bir sorun yarattığını söylemek zorundayız. Bu sorunun da en temel görünüş biçimi böyle bir siyasi topluluk, kendi kimlikler üzerinde kurgulanmış bir siyaset kaçınılmaz olarak çatışmacı bir siyaset olmak durumundadır. Çatışmacı bir siyasetin demokraside yakından uzaktan ilgisi yoktur. Demokrasiler rakiplerin yarıştığı rejimlerdir, çatıştığı değil.''
Katırcıoğlu'nun öğrencilerin sorularını cevaplandırmasıyla son bulan konferansa, Vali Yardımcısı Muhammet Önder, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
''İslami, Laik ve Kürt kimlikler, demokrasiden ya da ülkeyi yöneten devletten kimlik talebinde bulunuyorlar. Kimler diye baktığımızda aslında çok çeşit gruplar olarak bakabiliriz. Bunlardan sayısı en fazla olan İslami kimlik gelir bence. İslami kimlik bu ülkede cumhuriyetin kuruluşundan bu yana oluşmuş olan rejimin içerisinde kendini hep mağdur hissetmiş, bir kesim olarak uzun zamandan beri siyasi olarak taleplerde bulunuyordu ve taleplerini siyasetten partiler kurarak ifade etmeye çalışıyor. Nitekim en çok sayıda olması itibari ile en güçlü kimlik belki bu kimlik. Bir diğer kimlik, laik dediğimiz kimlik. Kendilerini daha çok batılı gören ve bu ülkeyi yönetme yetkisinin doğal olarak kendisine ait olduğunu düşünen bir kimliktir bu kimlik. Bir diğeri Kürt kimliği. Kürt kimliği de çok daha yapısal talepleri olan bir kimlik.''
Türkiye'nin toplumsal dokusunun, kimlik taleplerinin üzerinde siyaseti biçimlendirildiği bir ülke konumunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Katırcıoğlu, şunları kaydetti:
''Yani bugün kim ne derse desin bu parçalı kimlikler dediğimiz kimlikler altında bir Türkiye'yi görmek zorundayız. Böyle bir çerçeve içerisinde baktığımızda bu durumun bir sorun yarattığını söylemek zorundayız. Bu sorunun da en temel görünüş biçimi böyle bir siyasi topluluk, kendi kimlikler üzerinde kurgulanmış bir siyaset kaçınılmaz olarak çatışmacı bir siyaset olmak durumundadır. Çatışmacı bir siyasetin demokraside yakından uzaktan ilgisi yoktur. Demokrasiler rakiplerin yarıştığı rejimlerdir, çatıştığı değil.''
Katırcıoğlu'nun öğrencilerin sorularını cevaplandırmasıyla son bulan konferansa, Vali Yardımcısı Muhammet Önder, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.