Chp Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Eti Bakır Samsun İşletmesi'ndeki amonyak tankı kapağının çökmesiyle ilgili, ''Türkiye, bu şekilde iş kazalarıyla ilgili sabıkalı bir ülke'' dedi.
Koç, Samsun'da kazanın yaşandığı işletmede incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere açıklama yaptı.
Yaşanan kazada 5 işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Koç, şöyle devam etti:
''Teknik olarak bir soruşturma ve inceleme yapılacak. Eti Bakır AŞ'nin verdiği iş çerçevesinde taşeron bir firmanın amonyak deposunun kapağının monte edilmesi söz konusu. Tabi ki bir soruşturma konusudur. Hem teknik hem hukuki hem de idari soruşturma gerçekleştirecektir. İş Güvenliği ve Sağlığı Yönetmeliği çerçevesinde fabrikanın tümünün bağımsız denetimden geçtiğini öğrendik. Türkiye, bu şekilde iş kazalarıyla ilgili sabıkalı bir ülke. Bir olay üzerine bunları söylemek acı ama biz gerçeklerle, illa o acıları yaşayınca yüzleşmek zorunda kalıyoruz.''
Koç, 4857 sayılı İş Yasası'nın 2003 yılında yasalaştığını belirterek, ''Yasaya bağlı olarak daha sonra İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği 10 yıl boyunca çıkartılmadı. Geçen haziran ayında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği, işçi adı çıkartılıp İş Sağlığı ve Güvenliği olarak çıkartıldı. Türkiye, Avrupa'da iş kazalarında kaybedilen hayatlar bakımından maalesef birinci sırada. Dünyada da Çin'den sonra ikinci sıradayız. Yılda ortalama bin 500 kadar kaybımız var. Onun için kurallı iş hayatı ve kurallı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği kurumunu mutlaka uygulamada, kağıt üzerinde kalmayarak hayata geçirmeliyiz'' ifadelerini kullandı.
-''Acı gerçekler önümüzde''-
İş kazalarıyla ilgili Meclis araştırmaları yapıldığını, komisyonlar kurulduğunu ifade eden Koç, ''Zorlamayla yönetmelikler çıkartıldı ama maalesef Türkiye'de bu konuda genel bir uygulama zaafı ortaya çıkıyor. Afşin Elbistan'da 2 yıl önce maden göçüğünde halen 9 işçimiz çıkartılamadı. 2 yıl geçtiği halde toprak altındalar. Zonguldak'ta yine bir maden göçüğünde işçilerimizin biri 3 ay sonra Çinliler tarafından topraktan çıkartıldı. Bu acı gerçekler önümüzde'' diye konuştu.
''Toplum olarak oradaki işçi sağlığını iş sağlığı yaparak bu sorunu çözemiyoruz'' diyen Koç, şunları kaydetti:
''Yani sendikalaşma olsun, diğer emekle ilgili kazanımlar olsun, tabi ki iş yapmak isteyenin önündeki prangalar çözülecek. Tabi ki dünyadaki sermaye hareketleri Türkiye'de karşılık bulacak, mevzuat kolaylaştırılacak. Ama bunun yanında kurallı demokratik toplum mutlaka emeğe de saygılı olmak zorunda. Emeğin kazanımlarına da saygılı olmak zorunda. Biz ikisini bir arada bir türlü tutamıyoruz. Mutlaka bir taraftan bir tarafa haksızlık yapıyoruz. Umarım bütün yaşadıklarımızdan dersler çıkartarak bundan sonra ekmek uğruna kontrolsüz, güvencesiz çalışma koşullarını da iyileştirerek bütün üretimimizi ve çalışmalarımızı yerine getiririz.''
Muhabir: İlyas Gün - Mustafa Çavuş
Yayıncı: Orhan Topal
Kaynak: AA
Yaşanan kazada 5 işçinin hayatını kaybettiğini anımsatan Koç, şöyle devam etti:
''Teknik olarak bir soruşturma ve inceleme yapılacak. Eti Bakır AŞ'nin verdiği iş çerçevesinde taşeron bir firmanın amonyak deposunun kapağının monte edilmesi söz konusu. Tabi ki bir soruşturma konusudur. Hem teknik hem hukuki hem de idari soruşturma gerçekleştirecektir. İş Güvenliği ve Sağlığı Yönetmeliği çerçevesinde fabrikanın tümünün bağımsız denetimden geçtiğini öğrendik. Türkiye, bu şekilde iş kazalarıyla ilgili sabıkalı bir ülke. Bir olay üzerine bunları söylemek acı ama biz gerçeklerle, illa o acıları yaşayınca yüzleşmek zorunda kalıyoruz.''
Koç, 4857 sayılı İş Yasası'nın 2003 yılında yasalaştığını belirterek, ''Yasaya bağlı olarak daha sonra İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği 10 yıl boyunca çıkartılmadı. Geçen haziran ayında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği, işçi adı çıkartılıp İş Sağlığı ve Güvenliği olarak çıkartıldı. Türkiye, Avrupa'da iş kazalarında kaybedilen hayatlar bakımından maalesef birinci sırada. Dünyada da Çin'den sonra ikinci sıradayız. Yılda ortalama bin 500 kadar kaybımız var. Onun için kurallı iş hayatı ve kurallı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği kurumunu mutlaka uygulamada, kağıt üzerinde kalmayarak hayata geçirmeliyiz'' ifadelerini kullandı.
-''Acı gerçekler önümüzde''-
İş kazalarıyla ilgili Meclis araştırmaları yapıldığını, komisyonlar kurulduğunu ifade eden Koç, ''Zorlamayla yönetmelikler çıkartıldı ama maalesef Türkiye'de bu konuda genel bir uygulama zaafı ortaya çıkıyor. Afşin Elbistan'da 2 yıl önce maden göçüğünde halen 9 işçimiz çıkartılamadı. 2 yıl geçtiği halde toprak altındalar. Zonguldak'ta yine bir maden göçüğünde işçilerimizin biri 3 ay sonra Çinliler tarafından topraktan çıkartıldı. Bu acı gerçekler önümüzde'' diye konuştu.
''Toplum olarak oradaki işçi sağlığını iş sağlığı yaparak bu sorunu çözemiyoruz'' diyen Koç, şunları kaydetti:
''Yani sendikalaşma olsun, diğer emekle ilgili kazanımlar olsun, tabi ki iş yapmak isteyenin önündeki prangalar çözülecek. Tabi ki dünyadaki sermaye hareketleri Türkiye'de karşılık bulacak, mevzuat kolaylaştırılacak. Ama bunun yanında kurallı demokratik toplum mutlaka emeğe de saygılı olmak zorunda. Emeğin kazanımlarına da saygılı olmak zorunda. Biz ikisini bir arada bir türlü tutamıyoruz. Mutlaka bir taraftan bir tarafa haksızlık yapıyoruz. Umarım bütün yaşadıklarımızdan dersler çıkartarak bundan sonra ekmek uğruna kontrolsüz, güvencesiz çalışma koşullarını da iyileştirerek bütün üretimimizi ve çalışmalarımızı yerine getiririz.''
Muhabir: İlyas Gün - Mustafa Çavuş
Yayıncı: Orhan Topal