Adıyaman Kadın Platformu'ndan Kadın Şiddetine Tepki
Adıyaman Kadın Platformu, son zamanlarda yaşanan kadına yönelik şiddete tepki göstererek basın açıklaması yaptı.
Adıyaman Kadın Platformu adına basın açıklamasını yapan Adıyaman SES Kadın Sekreteri Hatice Alagöz, "Kadına yönelik şiddet; kadınlara fiziksel, cinsel ya da psikolojik olarak zarar veren ya da verebilecek veya kadınlara acı çekmesine neden olabilecek, gerek kamu gerekse özel alanda yapılan bu tip davranışlara yönelik tehditleri ve kadınların özgürlüğünü zorla kısıtlanmasını da içine alan, şiddeti de içine alan şiddete yönelik her türlü davranışı niteler. Kadına yönelik şiddet, kontrol edilemeyen öfke sonucu ortaya çıkan bir şiddet türü olmadığı gibi, kişisel bir mesele olmanın da çok ötesinde olup, cinsiyet eşitsizliğinin yol açtığı, eşitsiz güç ilişkisinden doğan toplumsal bir sorundur" dedi.
"Kadına yönelik şiddet, toplumlarda eşitsizlikler ve egemenlik ilişkileri ortaya çıkardıktan sonra toplumlar tarihi boyunca hiç eksik olmadı" diyen Alagöz, şu ifadelere yer verdi: "Avrupa'daki cadı avları, savaş döneminde kadınlara kitlesel olarak tecavüz edilmesi gibi kimi dönemler, kadına yönelik şiddetin kapsam ve etki açısından en çok arttığı dönemler olmuştur. Bugün de bu tür bir dönem içinde yaşadığımız belirtilebilir. Kapitalist bir sömürünün, sosyal adaletsizliğin, güvencesizliğin, hak gasplarının, vahşi kapitalizm koşullarını anımsattığı günümüzde, kadına yönelik şiddet alabildiğine artmıştır. Emekçilerin ve haklarının kentlerden, yaşadıkları topraklardan sürüldükleri, derelerin bile kar amaçlı parsellendiği günümüzde, egemenlerin kadınların bedeninde yeni bir disiplin altına almaya çalışması düşündürücüdür. "
Kaynak: İHA
"Kadına yönelik şiddet, toplumlarda eşitsizlikler ve egemenlik ilişkileri ortaya çıkardıktan sonra toplumlar tarihi boyunca hiç eksik olmadı" diyen Alagöz, şu ifadelere yer verdi: "Avrupa'daki cadı avları, savaş döneminde kadınlara kitlesel olarak tecavüz edilmesi gibi kimi dönemler, kadına yönelik şiddetin kapsam ve etki açısından en çok arttığı dönemler olmuştur. Bugün de bu tür bir dönem içinde yaşadığımız belirtilebilir. Kapitalist bir sömürünün, sosyal adaletsizliğin, güvencesizliğin, hak gasplarının, vahşi kapitalizm koşullarını anımsattığı günümüzde, kadına yönelik şiddet alabildiğine artmıştır. Emekçilerin ve haklarının kentlerden, yaşadıkları topraklardan sürüldükleri, derelerin bile kar amaçlı parsellendiği günümüzde, egemenlerin kadınların bedeninde yeni bir disiplin altına almaya çalışması düşündürücüdür. "