Prof. Dr. Yasin Aktay Açıklaması

Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından düzenlenen uluslararası ''Ortadoğu Değişim, Çatışma ve Dönüşüm Konferansı'' başladı.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, Erdoba Elegance Otel'de yapılan konferansta yaptığı konuşmada, Avrupalılara göre Ortadoğu'nun sorunlu bir yer olduğunu kaydetti.

Avrupalılar için Balkanların da Ortadoğu kadar sorunlu bir yer olarak görüldüğünü ifade eden Aktay, bu bölgelerin homojen olmaması ve farklılıkların eritilememiş olmasının sorun olarak görüldüğünü ve bunun İslam kültürünün bir zafiyeti olarak nitelendirilmeye çalışıldığını dile getirdi.

Aktay, ''Balkanlar'da bugün çok çok farklı kültürlerin birbirlerine çok yakın yerlerde yaşıyor olmaları İslam kültürünün tarihsel zaafı gibi nitelendirilmiştir. Oysa bu çok kültürlülük bir zaaf değil İslam'ın gücünün, özgüveninin ve insana saygısının ifadesi olmuştur. İslam, farklı kültürleri eritme ihtiyacı hissetmemiştir. Onları olduğu gibi kabul etmiş, onların bir arada barış içerisinde tutabilmiştir'' diye konuştu.

-''Herkes birbirine düşman olacak ki İsrail varlığını sürdürsün''-

Aktay, Ortadoğu'nun Müslümanların hüküm sürdüğü dönemlerde mozaik olarak kaldığını, homojenleşmediğini, herkesin kendi halinde kalabildiğini, bunun asırlarca devam ettiğini vurguladı.

Emperyalistlerin müdahalesinin Ortadoğu'yu paramparça ettiğini ifade eden Aktay, şunları söyledi:

''Onlarca irili ufaklı devlet ortaya çıkmıştır. Bu irili ufaklı devletlere baktığımızda, her biri son derece yapay gerekçelerle ortaya çıkarılmıştır. Son derece suni devletlerdir. Suni devletlere, her biri uğruna ölünecek kimlikler empoze edilmiştir. Bugün yeni bir döneme gelmiş bulunuyoruz aslında. Ortadoğu'nun bu şekildeki paramparça varlığı ve iki ülkenin bir araya gelmesini engelleyen o kalın duvarların en önemli gerekçelerinden bir tanesi, kolay yönetilebilirlikse, bir tanesi de İsrail'in varlığıdır, güvenliğidir. Ortadoğu'da herkes birbirine düşman olacak ki, herkes paramparça olacak ki İsrail güven içinde varlığını sürdürebilsin. Böyle bir güven anlayışından, bir hayır gelmiyor. Kendi güvenliğinizi, herkesin cehennemi yaşaması pahasına kurabiliyorsanız, böyle bir yer, size hiç bir zaman hayrı dokunmayacak bir yerdir ama gel de bunu anlat.''

Ortadoğu'da yeni bir safhaya gelindiğine işaret eden Prof. Dr. Yasin Aktay, sözlerine şöyle devam etti:

''Ortadoğu'da bilhassa 2010 yılında başlayan ama sosyolojik arka planı daha gerilere dayanan bir süreç yaşamaktayız. Buna Arap halklarının uyanışı veya Müslümanların uyanışı ya da Arap Baharı da diyebiliriz. İsmi her neyse bir süreç yaşanıyor. Bu süreç inşallah Ortadoğu denilen coğrafyanın belkide kendisini bulması, aynı zamanda kendi aralarında kurulan o suni devlet sınırlarının genişlemesi, tekrar buluşması anlamına da gelecek bir durumdur. Bu birilerini rahatsız edecektir. Bu rahatsızlığın bir sivilce gibi kendini hissettireceği durumları bekliyorduk. Arap Baharı sürecinin başladığı günden beri, 'fitnenin kaynağı acaba ne zaman dahil olacaktır, ne zaman bu rahatsızlığını ifade edecektir' diye bekliyorduk. 2-3 gündür yaşamakta olduğumuz hadiseler tam da o semptomlarını göstermektedir. 3 gündür Gazze'de yaşanan, tam da İsrail'in tabiatına uygun o fitneyi, o saldırıyı lanetliyoruz.''

MAÜ Rektörü Serdar Bedii Omay da Suriye'de yaşananlara ehli İslam ve ehli insaf olanların kayıtsız kalamayacağını ve Suriye halkının, 40 yıldır süren baba-oğul Esed'ler rejiminin artık değişmesini isteyince ve taleplerini ifade edince yoğun bir zulüm sağanağına yakalandığını belirtti.

İsrail'in Gazze şeridine saldırdığını hatırlatan Omay, ''İsrail, Kudüs'ün sadece bir Yahudi şehri olacağını ve diğer inanışlara, özellikle de Müslümanlara hayat hakkı tanımayacağını her fırsatta gösteriyor'' dedi.

18 Kasım Pazar günü sona erecek konferansta, 13 ülkeden gelen toplam 60 bilim adamı tebliğ sunacak.

Muhabir: Şengül Oymak

Yayıncı: İrfan Cemiloğlu
Kaynak: AA