'Tehdit Ediliyorum' Diyen Tanık, Gizli Tanık Oldu
Ergenekon davasında savunma tanığı olarak dinlenmek üzere duruşma salonuna alınan Mustafa Nemli, ölümle tehdit edildiği için gizli tanık olmak istediğini söyledi.
Dava sanıklarından Ulaş Özel'in üvey oğlu olduğunu belirten Nemli, eve getirdiği silah ve mühimmat nedeniyle Özel'in annesi olan eşi Selaha Özel ve kız kardeşi ile tartıştığını, ölüm ile tehdit edildiğini söyledi.
Mahkeme, Nemli'nin gizli tanık odasına alınarak görüntüsü ve sesinin duruşma salonuna aktarılması ile ifadesinin alınacağını karar verdi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 241. duruşmasında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Susurluk davasının da hükümlüsü olan emekli emniyet müdürü İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 36 tutuklu sanık hazır bulundu.
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan ve Ümit Oğuztan ile önceki duruşmada tanık sıfatıyla ifadesi alındıktan sonra bugün hazır bulunması istenen Ahmet İhtiyaroğlu'nun da duruşmaya geldiği gözlendi.Duruşmanın başlaması ve kimlik yoklamasının tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan'ın savunma tanığı Kemal Karademir ile tutuklu sanık Okan İşgör'ün savunma tanığı Mustafa Nemli'nin duruşma salonunun arka bölümünde hazır olduklarını söyledi.
Başkan Özese, önce tanıklardan Nemli'nin ifadesi ile duruşmaya başlayacaklarını açıkladı.
Kimlik tespiti sırasında Nemli, davanın tutuklu sanıklarından Ulaş Özel'in annesi ile evlendiğini, Ulaş'ın da üvey oğlu olduğunu söyledi.
Başkan Özese, "Mahkemeye, Ulaş Özel tarafından tehdit edildiğinizi ve ifade vermek istemediğinizi söylemişsiniz." hatırlatmasını yaparak tanıklık yapmak isteyip istemediğini sordu. Nemli'nin duruşma salonuna çıkmış olmasına rağmen gizli tanık olmak istediğini söylemesi dikkat çekti. Bu sırada sanık Ulaş Özel'in oturduğu yerden kalkarak, "Sayın başkan, böyle bir tehdit durumu yok. Kim tarafından tehdit edildiğini açık olarak söylesin." dedi.
Nemli, bu isteğine ise Ulaş Özel'in de annesi olan eşi Selaha ile üvey kızı tarafından aldığı ölüm tehditleri olduğunu söyledi.
Başkan Özese, tanık Nemli'ye isterse tüm sanıkları salondan çıkararak kapalı oturum yapabileceklerini veya gizli tanık odasından ifadesini verebileceğini söyledi.
Tanık Nemli ise gizli tanık odasından ifade vermek istediğini söyledi.
Duruşmaya kısa bir ara verildikten sonra Özese, Nemli'nin gizli tanık odasına alındığını, sesi ve görüntüsünün orjinal olarak bozulmadan duruşma salonuna aktarılarak ifadesinin alınacağı açıklamasını yaptı.Buruşmada Başkan Özese, tanık Nemli'ye "Evinizde Kaleşnikof silah, bu silaha ait iki şarjör, 3 el bombası ve aydınlatma bombası gibi gibi silah ve mühimmat bulunmuş." hatırlatmasını yaptı. Nemli ise bu malzemeleri sonradan gördüğünü, eve kimin getirdiğini görmediğini ancak eşi Selaha ile konuştuğunda kendisinin üvey oğlu olan Ulaş Özel tarafından getirildiğini anladığını söyledi.
Eşine bu malzemeleri evinde istemediğini söylediğinde ise 'Oğlumdur, getirecek tabii' cevabı ile karşılaştığını belirten Nemli, "Eşim Selaha ile kızı beni ölümle tehdit ettiler. Evime tanımadığım insanlar da gelip gittiği için Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne giderek şikayette bulundum." ifadesini kullandı. Daha sonra da Nemli'nin savcılıkta verdiği ifadesi okundu.Tanık Mustafa Nemli, savcılıkta verdiği ifadesinde eşi Seleha Nemli tarafından kendisine silahları Ulaş Özel'in getirdiğini ve Okan İşgör'e ait olduğunu söylediğini anlatmıştı. Davanın tutuklu sanığı olan TİKKO itirafçısı Ulaş Özel ise duruşmadaki savunması sırasında silahları kendisine Hizbullah itirafçısı olan tutuklu sanık Okan İşgör'ün getirdiğini ve bu silahların devlete ait olduğunu, kısa sürede de alacağını söylediğini anlatmıştı .
Mahkeme, Nemli'nin gizli tanık odasına alınarak görüntüsü ve sesinin duruşma salonuna aktarılması ile ifadesinin alınacağını karar verdi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 241. duruşmasında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Susurluk davasının da hükümlüsü olan emekli emniyet müdürü İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 36 tutuklu sanık hazır bulundu.
Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan ve Ümit Oğuztan ile önceki duruşmada tanık sıfatıyla ifadesi alındıktan sonra bugün hazır bulunması istenen Ahmet İhtiyaroğlu'nun da duruşmaya geldiği gözlendi.Duruşmanın başlaması ve kimlik yoklamasının tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanıklardan Adil Serdar Saçan'ın savunma tanığı Kemal Karademir ile tutuklu sanık Okan İşgör'ün savunma tanığı Mustafa Nemli'nin duruşma salonunun arka bölümünde hazır olduklarını söyledi.
Başkan Özese, önce tanıklardan Nemli'nin ifadesi ile duruşmaya başlayacaklarını açıkladı.
Kimlik tespiti sırasında Nemli, davanın tutuklu sanıklarından Ulaş Özel'in annesi ile evlendiğini, Ulaş'ın da üvey oğlu olduğunu söyledi.
Başkan Özese, "Mahkemeye, Ulaş Özel tarafından tehdit edildiğinizi ve ifade vermek istemediğinizi söylemişsiniz." hatırlatmasını yaparak tanıklık yapmak isteyip istemediğini sordu. Nemli'nin duruşma salonuna çıkmış olmasına rağmen gizli tanık olmak istediğini söylemesi dikkat çekti. Bu sırada sanık Ulaş Özel'in oturduğu yerden kalkarak, "Sayın başkan, böyle bir tehdit durumu yok. Kim tarafından tehdit edildiğini açık olarak söylesin." dedi.
Nemli, bu isteğine ise Ulaş Özel'in de annesi olan eşi Selaha ile üvey kızı tarafından aldığı ölüm tehditleri olduğunu söyledi.
Başkan Özese, tanık Nemli'ye isterse tüm sanıkları salondan çıkararak kapalı oturum yapabileceklerini veya gizli tanık odasından ifadesini verebileceğini söyledi.
Tanık Nemli ise gizli tanık odasından ifade vermek istediğini söyledi.
Duruşmaya kısa bir ara verildikten sonra Özese, Nemli'nin gizli tanık odasına alındığını, sesi ve görüntüsünün orjinal olarak bozulmadan duruşma salonuna aktarılarak ifadesinin alınacağı açıklamasını yaptı.Buruşmada Başkan Özese, tanık Nemli'ye "Evinizde Kaleşnikof silah, bu silaha ait iki şarjör, 3 el bombası ve aydınlatma bombası gibi gibi silah ve mühimmat bulunmuş." hatırlatmasını yaptı. Nemli ise bu malzemeleri sonradan gördüğünü, eve kimin getirdiğini görmediğini ancak eşi Selaha ile konuştuğunda kendisinin üvey oğlu olan Ulaş Özel tarafından getirildiğini anladığını söyledi.
Eşine bu malzemeleri evinde istemediğini söylediğinde ise 'Oğlumdur, getirecek tabii' cevabı ile karşılaştığını belirten Nemli, "Eşim Selaha ile kızı beni ölümle tehdit ettiler. Evime tanımadığım insanlar da gelip gittiği için Vatan Emniyet Müdürlüğü'ne giderek şikayette bulundum." ifadesini kullandı. Daha sonra da Nemli'nin savcılıkta verdiği ifadesi okundu.Tanık Mustafa Nemli, savcılıkta verdiği ifadesinde eşi Seleha Nemli tarafından kendisine silahları Ulaş Özel'in getirdiğini ve Okan İşgör'e ait olduğunu söylediğini anlatmıştı. Davanın tutuklu sanığı olan TİKKO itirafçısı Ulaş Özel ise duruşmadaki savunması sırasında silahları kendisine Hizbullah itirafçısı olan tutuklu sanık Okan İşgör'ün getirdiğini ve bu silahların devlete ait olduğunu, kısa sürede de alacağını söylediğini anlatmıştı .