Ben evlenmek istemiyorum! Evlenirsem intihar ederim

Şehnaz’ı gelecek yıl okuldan alacaklar. Üniversite yerine ‘dünya evine’ girecek. ‘Ağabey’ dediği amca oğlu eşi olacak. Üç günde bir 20 lira giren 10 kişilik evden bir boğaz eksilecek. O okumak, polis olmak, kendi parasını kazanmak istiyor

Ben evlenmek istemiyorum! Evlenirsem intihar ederim
Şehnaz, 15 yaşında. Şanlıurfa Ayhan Şahenk Çok Programlı Lisesi 2. sınıf öğrencisi. 6 'sı kız 8 kardeşi ve annesiyle Şanlıurfa Hayati Harrani mahallesinde oturuyor. Evi terk eden babası, haftada üç kez para bırakmak için yanlarına uğruyor. Annesi ev hanımı. 10 boğazlık hanenin tek geliri, babanın iki günde bir masanın üzerine bıraktığı 20 lira. Ailesinin durumu böyleyken, evin en büyük kızı Şehnaz, hem Harran hem de Ceylanpınar Anadolu Lisesi 'ni kazanmış. Kazanmış kazanmasına ama babası 'kız başına ' uzakta okumasına karşı çıktığı için gidememiş. Şimdi Ayhan Şahenk Çok Programlı Lisesi 'nde eğitimine devam ediyor. Sayısal bölümü isteyerek seçmiş. “En çok sevdiğim dersler matematik, fizik ve geometri” diyor.

Okulda başarılı
Geçen sene sınıfını takdir ve onur belgeleriyle bitirmiş. Üniversite sınavına liseden sonra iş bulamazsa girmeyi düşünüyor. Öncelikli hayali, “kısa yoldan meslek sahibi olmak”. Yani para kazanacak konuma gelemezse, üniversite sınavlarına girmeyi planlıyor. Aslında gönlünde yatan, polis olmak: “Polisliği seviyorum, aksiyon var içinde.” Başka nedeni yok, öyle istiyor. Tabii bütün bunlar, Şehnaz 'ın hayatına dair en iyi ihtimaller. Çünkü iki ay sonra amcasının oğlu askerden dönecek. Ve babası kızını onunla evlendirmek istiyor.

'İntihar ederim '
Telefonun ucunda çaresiz, incecik bir ses. “N 'olur” diyor, “Yardım etsinler bana”. Annesinin okuması için nasıl çırpındığını, babasının ise tam tersine engel olmaya çalıştığını anlatıyor. 15 yaşında ama hayatının en keskin virajına girdiğinin farkında: “Amca oğlunun askerden dönmesine 2 ay var. Beni onunla evlendirmeyi düşünüyorlar. Ben evlenmek istemiyorum. Kim ister ki?”

Babası evi terk etmeden önce annesiyle kavga ettikleri zamanlar gürültüden ders çalışamadığını anlatırken sitemkâr. Ancak yine de lise 1 'i takdir belgesiyle bitirdiğini eklerkense haklı olarak gururlu: “Öğretmenlerim sağ olsunlar, beni derslerime teşvik ediyorlar. Okula gidemediğim günler için de yardımcı oluyorlar. Babama okumak istediğimi söyledim ama çevrenin baskısı yüzünden okutmak istemiyor. 'Okuyup ne olacaksın? Kim ne oldu ki sen ne olacaksın? Vali mi olacaksın başımıza ' diyor. Öyle ki, 8. sınıfta el işi dersi için yaptıklarımı bozardı. Sabaha kadar tekrar yapmak için uğraşırdım.”

'Beni kurtarsınlar '
Şehnaz 'ın telefonda devamlı tekrar ettiği iki cümle var: “Ben okumak istiyorum. Evlenmek istemiyorum.” İsyana kesen sesi, çaresizliğini en acımasız biçimde ortaya koyarcasına yankılanınca insanı irkilten o sözler çıkıyor ağzından: “Beni bu hayattan kurtarsınlar. Hayatımı garantiye almak istiyorum. Okumaz, evlenirsem, intihar ederim.”

'Kızım çile çekmesin '
Kızının kendisiyle aynı kaderi paylaşmasından korkan annesinin bütün duaları, Şehnaz 'ın okuyabilmesi, onun gibi çocuk yaşında evlenmemesi için. Kendisi de 16 yaşında evlenen, 9 çocuk sahibi anne, çektiği zorlukları kızları çekmesin diye hepsini okutabilmek istiyor:

“Eşim kuma aldı. Eve getirmek istedi ama ben kabul etmedim. Üç sene bunun mücadelesini verdim. Sonra evden ayrıldı. Şimdi iki günde bir eve uğrayıp 20 lira bırakıp gidiyor. Şehnaz için valiliğe, Milli Eğitim Müdürlüğü 'ne gittim. Kimse yardımcı olmadı. Onun evlenmesini istemiyorum. Kızlarımın okumasını istiyorum. Ben 16 yaşında evlendim. Benim çektiğim çileyi onlar çekmesin. Kızım yeter ki okusun, başka bir şey istemiyorum.”

Şehnaz şimdi bir umut, ona uzanacak yardım elini bekliyor. Telefonu kapatırken çaresiz sesi son bir kez çınlıyor ahizenin diğer ucunda: “Evlenmek istemiyorum.” Kendisinin de dediği gibi çünkü, hangi çocuk evlenmek ister ki?