'Türkiye'nin Dış Politikasını Eleştirenler Yeniliğe Açık Olmayan Çevreler'
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Edibe Sözen, dünyada paradigmanın değiştiğini belirterek, bu değişimde Türkiye'nin aktif rol aldığını söyledi.
Türkiye'nin dış politikasını eleştirenlerin, yeniliğe açık olmayan çevreler olduğunu savunan Sözen, Batı'da hala Osmanlı korkusu bulunduğunu ifade etti.
Kanal 5'e konuk olan Edibe Sözen, AK Parti'nin, soğuk savaş döneminin geride kaldığını, dünyanın yeniden inşa edildiğini bildiğini ve ona göre hareket ettiğini belirtti.
Soğuk savaştan arta kalanların, halen paradigmalarını değiştiremediklerini ifade eden Sözen, "İşte bunun için bizi anlamakta zorlanıyorlar. Halen klasik yöntemlerle yeniden inşa edilen dünyaya bakıyorlar. Biz ise değişimden yanayız ve öncüsüyüz. AK Parti, değişen dünyanın kodlarını da çok iyi biliyor ve aktif özne olma rolünü çok iyi götürüyor. Rolünü bilen bir Türkiye var ve yeniden inşa sürecinde üstüne düşeni yapıyor. Alınan siyasi kararlarda etkisini gösteriyor. Ülkemizin etkinliği, kültürel hafızası ortada. Ama bugüne kadar ülkemizin sadece bölgede kültürel ve ekonomik alanda olması istendi. Siyasi rol üstlenmesi kabul görmedi. Yaşanan sorunların başında da bu geliyor. Türkiye; Balkanlar, Asya, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerinde sadece kültürel ve ekonomik ilişkileri olan bir ülke değil, siyasi kararlar verebilen bir ülke konumunda olmak zorundadır. Öyle olmayı da başarmaya başlamıştır. Türkiye, kurulmuş düzenlerle ittifak etmek yerine düzen kurucu ülke olmaktadır. Ve Türkiye güven vermektedir. Batı'da Osmanlı korkusu var. Birleştirici rolünü ve otoritesini hissettikleri için çekiniyorlar. İşte bunun için bölgede aktif rol almamız birilerini rahatsız ediyor." dedi.
"ROL VEREN ÖRNEK ALINAN ÜLKEYİZ"
Türkiye'nin, şu an bölgedeki gücünün tartışılamaz olduğunu dile getiren Sözen, şöyle devam etti:
"Çünkü tartışmasız bir üstünlüğe sahibiz. Bize verilen rolleri aşmış durumdayız. Rol veren, örnek alınan bir ülkeyiz. İçeride ve dışarıda iradesini sergileyen bir ülkeyiz. Kendi içinde sivilleşme sürecini başlatmış, demokratikleşmeye yönelik önemli adımlar atmış, tartışmaları bitirecek sonuçlar almış ve yeni bir anayasaya kavuşmak için çaba sarf eden bir Türkiye. Türkiye, artık örnek alınıyor. Arap Baharı'na baktığınızda bu değeri görebilirsiniz. Ortadoğu'da demokratikleşme süreci başladıysa buna en fazla destek sağlayan ve örnek alınan ülke Türkiye'dir. Türkiye'ye verilen önem AK Parti kongresine Ortadoğu'dan katılımlar ile de belgelenmiştir."
Otoriter düzene karşı olduklarını vurgulayan Sözen, "İnsanlar sebepsiz yere öldürülüyor, katliamlar yapılıyor, sınır komşumuz olan ülkede yaşanan drama göz yumamayız. İnsani sorunlara duyarsız kalamayız. Ortadoğu'da özgürlük hareketlerinin yeniden inşacısı aktörler var. Ve biz bu aktörlerin başarılı olmasını istiyoruz. Bunu insan hakları için önemsiyoruz. Belli tahammüller vardı; AB ülkeleri, ABD ve diğer güçlü ülkeler. Bugüne kadar bu tahammülleri hep bu ülkeler belirledi. Yönetimler ele geçirildi, bedelleri halka ödettirildi. Şimdi halk konuşuyor. Yani bedel ödeyenler. İşte biz de bunların yanındayız. Bugün Suriye'de ne işiniz var diyenler, dün Mısır, Tunus için de aynı sözleri söylüyorlardı. Yarın da benzer sözler üretecekler. Ama biz mağdur olan halkların yanında durmaya devam edeceğiz. Muhalefet partileri ve bazı medya organlarının yaklaşımı eksik. Tarihsel metottan uzak ve Ortadoğu'yu anlamıyorlar." diye konuştu.
Kanal 5'e konuk olan Edibe Sözen, AK Parti'nin, soğuk savaş döneminin geride kaldığını, dünyanın yeniden inşa edildiğini bildiğini ve ona göre hareket ettiğini belirtti.
Soğuk savaştan arta kalanların, halen paradigmalarını değiştiremediklerini ifade eden Sözen, "İşte bunun için bizi anlamakta zorlanıyorlar. Halen klasik yöntemlerle yeniden inşa edilen dünyaya bakıyorlar. Biz ise değişimden yanayız ve öncüsüyüz. AK Parti, değişen dünyanın kodlarını da çok iyi biliyor ve aktif özne olma rolünü çok iyi götürüyor. Rolünü bilen bir Türkiye var ve yeniden inşa sürecinde üstüne düşeni yapıyor. Alınan siyasi kararlarda etkisini gösteriyor. Ülkemizin etkinliği, kültürel hafızası ortada. Ama bugüne kadar ülkemizin sadece bölgede kültürel ve ekonomik alanda olması istendi. Siyasi rol üstlenmesi kabul görmedi. Yaşanan sorunların başında da bu geliyor. Türkiye; Balkanlar, Asya, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika ülkelerinde sadece kültürel ve ekonomik ilişkileri olan bir ülke değil, siyasi kararlar verebilen bir ülke konumunda olmak zorundadır. Öyle olmayı da başarmaya başlamıştır. Türkiye, kurulmuş düzenlerle ittifak etmek yerine düzen kurucu ülke olmaktadır. Ve Türkiye güven vermektedir. Batı'da Osmanlı korkusu var. Birleştirici rolünü ve otoritesini hissettikleri için çekiniyorlar. İşte bunun için bölgede aktif rol almamız birilerini rahatsız ediyor." dedi.
"ROL VEREN ÖRNEK ALINAN ÜLKEYİZ"
Türkiye'nin, şu an bölgedeki gücünün tartışılamaz olduğunu dile getiren Sözen, şöyle devam etti:
"Çünkü tartışmasız bir üstünlüğe sahibiz. Bize verilen rolleri aşmış durumdayız. Rol veren, örnek alınan bir ülkeyiz. İçeride ve dışarıda iradesini sergileyen bir ülkeyiz. Kendi içinde sivilleşme sürecini başlatmış, demokratikleşmeye yönelik önemli adımlar atmış, tartışmaları bitirecek sonuçlar almış ve yeni bir anayasaya kavuşmak için çaba sarf eden bir Türkiye. Türkiye, artık örnek alınıyor. Arap Baharı'na baktığınızda bu değeri görebilirsiniz. Ortadoğu'da demokratikleşme süreci başladıysa buna en fazla destek sağlayan ve örnek alınan ülke Türkiye'dir. Türkiye'ye verilen önem AK Parti kongresine Ortadoğu'dan katılımlar ile de belgelenmiştir."
Otoriter düzene karşı olduklarını vurgulayan Sözen, "İnsanlar sebepsiz yere öldürülüyor, katliamlar yapılıyor, sınır komşumuz olan ülkede yaşanan drama göz yumamayız. İnsani sorunlara duyarsız kalamayız. Ortadoğu'da özgürlük hareketlerinin yeniden inşacısı aktörler var. Ve biz bu aktörlerin başarılı olmasını istiyoruz. Bunu insan hakları için önemsiyoruz. Belli tahammüller vardı; AB ülkeleri, ABD ve diğer güçlü ülkeler. Bugüne kadar bu tahammülleri hep bu ülkeler belirledi. Yönetimler ele geçirildi, bedelleri halka ödettirildi. Şimdi halk konuşuyor. Yani bedel ödeyenler. İşte biz de bunların yanındayız. Bugün Suriye'de ne işiniz var diyenler, dün Mısır, Tunus için de aynı sözleri söylüyorlardı. Yarın da benzer sözler üretecekler. Ama biz mağdur olan halkların yanında durmaya devam edeceğiz. Muhalefet partileri ve bazı medya organlarının yaklaşımı eksik. Tarihsel metottan uzak ve Ortadoğu'yu anlamıyorlar." diye konuştu.