Çocukla Hayvan Arasındaki Duygusal İlişkiye Dikkat
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvanla çocuğun duygusal bir iletişiminin ve ilişkisinin olmaması gerektiğini söyledi.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da ibadeti gereği dünya genelinde milyonlarca Müslüman kurbanlarını kesecek. Kurban Bayramı’nda akan kanın çocukların psikolojisini olumsuz etkilediği görüşleri çocuklar kurbanı görmeli mi görmemeli mi tartışmalarına yol açarken, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan kesilecek hayvanla çocuğun duygusal bir iletişiminin ve ilişkisinin olmaması gerektiğini söyledi.
Tarhan, “Çocuğun zihinsel olgunluk düzeyine uygun hareket edilmelidir. 7 yaşına kadar çocuklar istemedikçe kurbanın kesilmesi gösterilmemelidir. Eğer istiyorsa önceden bilgilendirilmelidir. Ebeveynin tepkisi her yerde belirleyici olduğu gibi burada da olacaktır. 7 yaşındaki çocukta artık gerçeklik duygusu ve soyut düşünce gelişmeye başladığı için kültürel öğrenim ön plana çıkar. Bunun bir dini görev olduğu, yoksullara yardım gibi sosyal boyutu olduğu anlatılmalıdır. Ölüm kavramı, kan akıtmaktan hoşlanmamak gerektiği ama insanın proteine ihtiyacı nedeniyle bazı şeylere katlanması gerektiği, ölüm ötesi gerçeklik gibi kavramlar yine bu yaşta öğretilmelidir. Kendi korkularımızı çocuğa yansıttığımız zaman çocukta öfke, şiddet ve düşmanlık gibi duygular gelişebilir” dedi
Kesilecek hayvanla çocuğun duygusal bir iletişiminin ve ilişkisinin olmaması gerektiğine dikkat çeken Tarhan, “Bu duygusal iletişimi nedeniyle ömür boyu tavuk yemeyen kişiler vardır. Korkutucu yönü en aza inmiş, sosyal boyutu ön plana çıkmış kurban törenlerini izlemek çocuğun zihinsel olgunluğu ile ilgilidir. Zihinsel olgunluğa haiz çocuklar olayları doğru karşılar” diye konuştu
Birlik, beraberlik ve coşku duygularının yoğun olarak yaşandığı bayramların çocuklar için anlam ve heyecanının büyük olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzm. Psikoloğu Aynur Sayım ise, Kurban Bayramı’nın çocuklar üzerindeki etkisi üzerine şunları söyledi: “Öncelikle kültürümüzün ve ailenin Kurban Bayram’ına yüklediği anlama ve bayramı nasıl yaşandığına bakmak önemli. Çocuklar model alarak büyür. Ailenin davranışlarını taklit ederler. Sevginin paylaşımı, birlik-beraberlik-coşku duygularının yaşanması, çocuklara model olma, ailenin sosyo-kültürel değerlerini benimsemesi açısından anlamlı. Kurban Bayramı’nda dini olarak kurban kesimi yapılıyor. Belirli bir yaşa erişmemiş çocuğun kurban kesimini görmesi, psikolojik açıdan onu olumsuz etkiliyor. Çocukta soyut kavramlar henüz gelişmediği için bu görüntü onun ruhsal yaşantısını örseleyebiliyor, bu duruma anlam veremiyor çünkü. Korkuları da artabiliyor. Çocuk için bu görüntü şiddeti çağrıştırabiliyor. Bunun için aileler belirli bir yaş öncesine kadar çocuklarını kurban kesimi alanında bulundurmamalılar.”
Kaynak: İHA
Tarhan, “Çocuğun zihinsel olgunluk düzeyine uygun hareket edilmelidir. 7 yaşına kadar çocuklar istemedikçe kurbanın kesilmesi gösterilmemelidir. Eğer istiyorsa önceden bilgilendirilmelidir. Ebeveynin tepkisi her yerde belirleyici olduğu gibi burada da olacaktır. 7 yaşındaki çocukta artık gerçeklik duygusu ve soyut düşünce gelişmeye başladığı için kültürel öğrenim ön plana çıkar. Bunun bir dini görev olduğu, yoksullara yardım gibi sosyal boyutu olduğu anlatılmalıdır. Ölüm kavramı, kan akıtmaktan hoşlanmamak gerektiği ama insanın proteine ihtiyacı nedeniyle bazı şeylere katlanması gerektiği, ölüm ötesi gerçeklik gibi kavramlar yine bu yaşta öğretilmelidir. Kendi korkularımızı çocuğa yansıttığımız zaman çocukta öfke, şiddet ve düşmanlık gibi duygular gelişebilir” dedi
Kesilecek hayvanla çocuğun duygusal bir iletişiminin ve ilişkisinin olmaması gerektiğine dikkat çeken Tarhan, “Bu duygusal iletişimi nedeniyle ömür boyu tavuk yemeyen kişiler vardır. Korkutucu yönü en aza inmiş, sosyal boyutu ön plana çıkmış kurban törenlerini izlemek çocuğun zihinsel olgunluğu ile ilgilidir. Zihinsel olgunluğa haiz çocuklar olayları doğru karşılar” diye konuştu
Birlik, beraberlik ve coşku duygularının yoğun olarak yaşandığı bayramların çocuklar için anlam ve heyecanının büyük olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzm. Psikoloğu Aynur Sayım ise, Kurban Bayramı’nın çocuklar üzerindeki etkisi üzerine şunları söyledi: “Öncelikle kültürümüzün ve ailenin Kurban Bayram’ına yüklediği anlama ve bayramı nasıl yaşandığına bakmak önemli. Çocuklar model alarak büyür. Ailenin davranışlarını taklit ederler. Sevginin paylaşımı, birlik-beraberlik-coşku duygularının yaşanması, çocuklara model olma, ailenin sosyo-kültürel değerlerini benimsemesi açısından anlamlı. Kurban Bayramı’nda dini olarak kurban kesimi yapılıyor. Belirli bir yaşa erişmemiş çocuğun kurban kesimini görmesi, psikolojik açıdan onu olumsuz etkiliyor. Çocukta soyut kavramlar henüz gelişmediği için bu görüntü onun ruhsal yaşantısını örseleyebiliyor, bu duruma anlam veremiyor çünkü. Korkuları da artabiliyor. Çocuk için bu görüntü şiddeti çağrıştırabiliyor. Bunun için aileler belirli bir yaş öncesine kadar çocuklarını kurban kesimi alanında bulundurmamalılar.”