İl Sağlık Müdür Yardımcısı Selcen Sakaoğlu Manavgat'tan Açıklama
Bilecik İl Sağlık Müdür Yardımcısı Uzman Dr. Selcen Sakaoğlu Manavgat, herhangi bir insanın fiziksel hastalık yaşaması kadar ruhsal hastalık yaşamasının da normal olduğunu bildirdi.
Manavgat, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, 10 Ekim'in 1992 yılından bu yana ''Ruh Sağlığı Günü'' olarak kutlandığını, halkın ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda aydınlatılmasına hizmet etmek üzere oluşturulan özel günde ruh sağlığının insan yaşamındaki öneminin temel alındığını kaydetti.
Sağlığın genel anlamda psikolojik, bedensel ve ruhsal anlamda tam bir iyilik hali olarak tanımlandığını ifade eden Manavgat, açıklamasında şunları bildirdi:
''Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içerisinde olmasıdır. Ruhsal bakımdan sağlıklı bir insandan, kişinin kendi kendisiyle uyumlu olması, anksiyete denilen kaygılardan uzak durması, iş ilişkileri dışında arkadaşlıklar kurabilmesi, içinde yaşadığı yakın ve uzak çevrede ilişkiler kurup sürdürebilmesi, sevgi ve saygıya dayalı bağlar kurabilmesi, kendine güven duyması, aidiyet duygusu oluşturması, bağımsız olarak girişimlerde bulunabilmesidir. Ayrıca, eğlendirici, dinlendirici ve kendini geliştirici uğraşlarda bulunabilmesi gibi nitelikler beklenmektedir. Ancak ruhsal bakımdan tam bir iyilik halinden söz etmek pek de mümkün değildir. Kişi, sevdiği birinin kaybı gibi nedenlerle de mutsuzluğa düşebilir. Burada önemli olan nokta kişinin zor dönemlerden en az yara alarak çıkabilmesidir. Günümüzde ruh sağlığı alanında etkin tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine rağmen ruhsal bozukluğu olan kişilerin yaklaşık yarısının tedavi hizmeti alamadığı bilinmektedir. Bunun en temel nedenlerinden biri, toplumda ruhsal bozukluğu olan kişilerin damgalanmasıdır. Damgalanma sonucu kişinin tedavi hizmetinden yararlanması sınırlanmakta, çalışma yaşamı, toplum kaynaklarına ulaşması, tedavi ve sosyal hizmetlerden yararlanma oranı düşmektedir. Herhangi bir insanın fiziksel hastalık yaşaması kadar ruhsal hastalık yaşaması da normaldir.''
Muhabir: Muhsin Arslan
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
Sağlığın genel anlamda psikolojik, bedensel ve ruhsal anlamda tam bir iyilik hali olarak tanımlandığını ifade eden Manavgat, açıklamasında şunları bildirdi:
''Ruh sağlığı, kişinin kendisi ve çevresiyle sürekli bir denge ve uyum içerisinde olmasıdır. Ruhsal bakımdan sağlıklı bir insandan, kişinin kendi kendisiyle uyumlu olması, anksiyete denilen kaygılardan uzak durması, iş ilişkileri dışında arkadaşlıklar kurabilmesi, içinde yaşadığı yakın ve uzak çevrede ilişkiler kurup sürdürebilmesi, sevgi ve saygıya dayalı bağlar kurabilmesi, kendine güven duyması, aidiyet duygusu oluşturması, bağımsız olarak girişimlerde bulunabilmesidir. Ayrıca, eğlendirici, dinlendirici ve kendini geliştirici uğraşlarda bulunabilmesi gibi nitelikler beklenmektedir. Ancak ruhsal bakımdan tam bir iyilik halinden söz etmek pek de mümkün değildir. Kişi, sevdiği birinin kaybı gibi nedenlerle de mutsuzluğa düşebilir. Burada önemli olan nokta kişinin zor dönemlerden en az yara alarak çıkabilmesidir. Günümüzde ruh sağlığı alanında etkin tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine rağmen ruhsal bozukluğu olan kişilerin yaklaşık yarısının tedavi hizmeti alamadığı bilinmektedir. Bunun en temel nedenlerinden biri, toplumda ruhsal bozukluğu olan kişilerin damgalanmasıdır. Damgalanma sonucu kişinin tedavi hizmetinden yararlanması sınırlanmakta, çalışma yaşamı, toplum kaynaklarına ulaşması, tedavi ve sosyal hizmetlerden yararlanma oranı düşmektedir. Herhangi bir insanın fiziksel hastalık yaşaması kadar ruhsal hastalık yaşaması da normaldir.''
Muhabir: Muhsin Arslan
Yayıncı: Mürsel Çetin