Sakık, Tuğluk ve Türk Kandıra F Tipi Cezaevi'nde

Sırrı Sakık`ın makam aracı ile Kandıra F Tipi Cezaevi`ne gelen milletvekilleri, ziyaret sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlk olarak konuşan Ahmet Türk, "Bildiğiniz gibi AK Parti Hükümeti bu süreçte Kürtleri susturmaya, sindirmeye yönelik psikolojik bir savaş başlattı. Ve gerçekten Kürtleri demokrasi, özgürlük mücadelesinden koparmak için antidemokratik uygulamaları Türkiye gündemine getirdi. Biz tabi ki daha önce yaşadığımız bu süreçlerin bir yerde biteceği inancı ile demokrasimücadelesini, kardeşliği ve kucaklaşmayı esas alan bir siyasetin ortaya çıkacağını hep umut ettik. Ama bu sürece baktığımızda bu günkü Kürtler ile ilgili, demokrasi ile ilgili vicdan sahibi insanlara karşı yürütülen siyasetin 1993`lerde 1995`lerde nasıl sürdürülmüşse, bu günde o şekilde sürdürüldüğünü görüyoruz. Bugün buradayız, cezaevindeyiz. Gerçekten halkın vicdanı olan gazeteciler, arkadaşlarımız cezaevinde. Yine hukukçu arkadaşlarımız cezaevinde. Belediye başkanlarımız, il genel meclisi üyesiarkadaşlarımız ve partimizin her kademesindeki arkadaşlarımız, fikir ve düşüncelerini ortaya koyduğu için bugün cezaevlerinde. Bugünde bu arkadaşlarımızı ziyaret etmek geçmiş olsun demek, yanlarında olduğumuzu ifade etmek için buradayız" dedi.

Daha sonra konuşan Aysel Tuğluk ise, cezaevinde yatan arkadaşlarının iyi olduğunu belirterek,"Cezaevindeki arkadaşlarımızı oldukça moralli gördük. Aslında kendilerinin bir hukuki süreç işletilerek burada olmadıklarını, siyasi bir operasyon ile karşı karşıya olduklarını, rehine olduklarını ifade ediyorlar. Ben bu tutuklamaları, Türkiye demokrasisi açısından büyük bir yara olarak görüyorum. Çünkü bu arkadaşlarımızın elinde çakı bile yoktu. Düşüncelerinden, duruşlarından, sırf Kürt olmalarından, onur veözgürlük mücadelesi vermelerinden dolayı tutuklu bulunuyorlar. Bir ülkede hukuk ve adalet bu kadar siyasallaştıysa ve kimsenin adalete inancı kalmadıysa oradan barış ve kardeşliği çıkarmak mümkün değildir" diye konuştu.

Sırrı Sakık da, bugüne kadar yapılan uygulamaların yanlış olduğunu öne sürerek,"Bütün siyasetçiler, cumhuriyetin kuruluşundan beri bu yolu denediler. Bu yol, çıkmaz bir yoldur. Bu yol ancak nasıl açılır? Eğer yeni bir anayasa, yeni bir toplumsal sözleşmeden bahsediyorsak Kürtlerin, diğer halkların da anayasada yer alması ve bu cezaevlerinin ortadan kaldırılmasıyla bu sorun çözülür. Bu bizim kaderimiz olmamalıdır" ifadelerini kullandı.