Erbek: Yargıya Zayıf Olan Güvenin Bütünüyle Yok Olmasından Endişe Ediyoruz

Adana Barosu Başkanı Aziz Erbek, yargının hızlanması için en acil yapılması gereken işin; hâkim, savcı ve yardımcı personel sayısının mevcudun en az iki katına çıkarılması olduğunu söyledi.

Erbek: Yargıya Zayıf Olan Güvenin Bütünüyle Yok Olmasından Endişe Ediyoruz
  Erbek , bununla birlikte hukuk fakültelerindeki eğitim standartlarının yükseltilmesini istedi .

Aziz Erbek , Adana Barosu Mahmut Esat Bozkurt Salonu’nda düzenlenen basın yaptığı konuşmada , “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı`nı eleştirdi .


Yargılama görevi için uzman yetiştiren hukuk fakülteleri yerine başka fakültelerden mezunların yargıç yapılmasının yanlış olduğunu savunan Erbek , “Yargılama diyalektiğini bozar . Adaletin tecellisi yerine uzlaşmanı koyar . Ziraat , inşaat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmasından sonra , şimdi de yargıç , hâkim , avukat yapılmasından bir farkı olmaz . ”dedi .

Siyasal bilgiler , idari bilimler , ekonomi , maliye fakültelerinde alınan hukuk eğitiminin yetersiz olduğunu vurgulayan Erbek , bu eğitim hukuk formasyonu edinmeye yetmediğini ileri sürdü .

Buna rağmen bu fakülte mezunlarının hâkim olma oranın yüzde 20’ye çıkarılmasının mahkeme olma vasfına zarar vereceğini dile getiren Aziz Erbek , “Bu görev için uzmanlık eğitimi veren hukuk fakültesi mezunlarının dışarıda kaldığı yargıya kamuoyunda zayıf olan güvenin bütünüyle yok olmasından endişe ediyoruz . Kurumlar arasında en az güven duyulan durumunda olması yargılamadan beklenen toplumsal fayda açısından vahimdir . Bunlar nazara alınarak , paketteki yüzde 20 kotasından vazgeçilmelidir . ” diye konuştu .


50 bin TL`nin altındaki davalarda temyiz yolunun kapatılmasının `haksız ve adaletsiz` olduğunu savunan Erbek , şunları söyledi : “Alacak-borç ilişkisinde , mevcut uygulamaya göre adaletin bunlardan biri lehine zayıflatılması , anayasanın 10’uncu maddesinden eşitlik ilkesine aykırıdır . Ev haczi ve karşılıksız kalan çek nedeniyle cezai yaptırımların kaldırılması karşısında alacaklının mağduriyetine yol açmayacak düzenleme yapılmaması yasalara olan güveni zayıflatacaktır . ”

Özel yetkili mahkemelerdeki , `gizlilik kararının` 3 ay süreyle sınırlanması dahi tutuklanan kişi ve avukatı yönünden büyük haksızlık oluşturduğunu anlatan Erbek , bu ‘gizliliğin’ tutuklanan kişinin hak ve hukukunun savunulmasını engellediğini kaydetti .

Savcının bildiği gerekçeleri savunmanın bilmesinin engellenmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ( AİHS ) ’nin 6 . maddesindeki ‘adil yargılama’ ilkesinin açık ihlali anlamına geldiğini belirten Erbek , “Süre kaldırılmalıdır . Tutukluluğa itiraz aynı adliyedeki başka bir yargıca yapılmaktadır . Toplumsal yapımız ve onun kişiler üzerindeki yansımaları nazara alınarak bu yöntemden vazgeçilmelidir . Bunun formaliteden ibaret kaldığı herkes tarafından bilinmektedir . Bunun yerine başka usuller tartışılmalıdır . ” açıklamasını yaptı .


Pakette bazı olumlu çözümler olsa da belirtilen hususlardaki meselelerin mutlaka nazara alınmasını isteyen Erbek , “Bu tür düzenlemelerin Adalet Bakanlığı personellerinin önerilerinden ibaret kalmaması gerekir . Türkiye Barolar Birliği ( TBB ) ’nin , hukuk fakültelerinin görüşlerinin alınmaması yanlıştır . Değişiklik beklenen fayda yerine yeni sakıncalar doğurur . ‘paket’ bu yönüyle de yetersizdir . ” şeklinde konuştu .