
Trabzon`da bir otelde düzenlenen yemekte konuşan Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu , kaçak çay konusundaki endişelerini dile getirirken , çayın doğru dürüst bir kanuna kavuşması gerektiğini söyledi . Köleoğlu , " Fındık ile çay ilimiz ve bölgemizin önemli geçim kaynakları arasındadır . Bu konuda Rize Ticaret Borsası ile işbirliği yaparak hareket ediyoruz . Ama , özellikle sayın Rahmi Üstün`ün başkanlığını yaptığı Çay Sanayicisi İşadamları Derneği`ni de harekete geçirerek , çay sektöründe çok önemli konuları gündeme taşıyoruz . Bugün sektörün en büyük sorunu olan ve yıllık 50 bin tonu aşan , 200 milyon doların üzerinde devlete vergi kaybı oluşturan kaçak çay konuşuluyor ise bunu borsamız ile ÇAYSİAD gerçekleşmiştir . Çay`da KDV`nin yüzde 1`e düşürülmesi , kaçak çay girişinin mutlaka önlenmesi ve 1985 yılında çıkartılan tek sayfalık bir kanunla idare edilen çayın , doğru dürüst bir kanuna kavuşması gerektiğini hatırlatmak isterim " dedi . Trabzon`un Trabzonspor gibi bir markası olduğunu bu markanın değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Köleoğlu , " Trabzon`un Trabzonspor gibi bir markası var . Ama bunun yanına koyabileceğimiz yöresel özelliği olan Vakfıkebir Ekmeği , Tereyağı , Trabzon Hurması , organik peynirlerinin de olduğunu unutmamamız , unutturmamamız gerekir . Biz bu konuda çalışmalar yapıyoruz . Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde su ürünleri üretim ve tüketiminin az olması gerçeğinden hareketle `Önce gençlerin sonra balıkların kültürü artsın` başlığı altında proje uyguladık . Konuya ilgi duyan yüksek okul mezunu 40 genç girişimciyi sektöre kazandırdık . Buna bağlı olarak İş - Kur ile genç girişimciler yetiştirmek üzere kurslar açtık . Son olarak engelliler ile ilgili üyelerimize yönelik bilinçlendirme projesini uyguluyoruz " diye konuştu . Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Mehmet Cirav ise üreticinin doğrudan desteklenmesinin ilerleyen yıllarda da desteklenmesi gerektiğini kaydederek " Trabzon Ticaret Borsası 15-20 yıldır fındık ile şu söyledik . Serbest piyasa koşulları olsun , üretici direkt desteklensin , üretilen ürünün tamamının satılması için zemin hazırlanmasını söyledik . Son üç yıldan beri Toprak Mahsülleri Ofisi , yani hükümetler herhangi bir fiyat vererek fındık almıyor . Ama buna rağmen fındık fiyatları geçen yıla Türk parası olarak bakıldığında yüzde 80`e yakın bir artış oldu . Döviz bazında da yüzde 20-30 civarında oldu . Bu serbest piyasa koşullarının getirdiği olumlu yansımalardır . Bilindiği üzere üreticiye doğrudan destekleme yöntemi bu yıl son , ancak bunun bundan sonraki yıllarda da doğrudan desteklemenin dile getirilmesini isteriz . Bundan sonraki yıllarda da doğrudan desteklenmenin devam etmesini istiyoruz . Ancak ürün bazında destekleme olursa Trabzon Ticaret Borsası olarak tercihimiz bu yöndedir . Çünkü alan bazında yapılan desteklemelerde üreticinin biraz tembelliği görülüyor , ürün artışı az oluyor . Üç yıldan beri bakıldığında fındık rekoltesinin düşük olduğu gözlenmektedir çünkü , alan bazlı desteklemede dönüm başına veya 10 bin dönüm yerden bin 500 TL alınıyor . Dolayısıyla bu üreticiyi bir noktadan sonra tatmin edebiliyor , bu yanlış bir uygulamadır . Bunun değiştirilmesi lazım . Bunu biz zaman zaman hükümete bildiriyoruz " şeklinde konuştu .