Prof. Dr. Hekimoğlu: Yeni Anayasada İnsan Onuru Esas Alınmalıdır

TBMM tarafından yürütülen yeni anayasa çalışmalarına Ege Bölgesi’nden seçilen tek akademisyen olarak uzman desteği veren İzmir Üniversitesi (İZÜ) Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.

Dr. Merdan Hekimoğlu, İzmir Üniversiteleri Platformu Etkinlikleri çerçevesinde süren çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Etkinlikler, Dekan Hekimoğlu’nun “Yeni Anayasa Yapım Çalışmaları; Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı konferansıyla devam etti. Çalışmaları her kesimin düşüncesini alma girişimleri sebebiyle olumlu bir çaba olarak değerlendiren Prof. Dr. Hekimoğlu, bununla birlikte yeni anayasanın yazım aşamasına gelindiğinde önemli problemler çıkabileceğine dikkat çekti. Hekimoğlu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından açıklanan Anayasa Uzlaşma Komisyonu Çalışma Esasları’na dair 15 maddelik metnin, önemli sıkıntılara yol açacağını iddia etti.

İZÜ Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş, Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süer Anaç, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Hakkı Bahar, DEÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Bayrakdar, İzmir Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Feyzullah Topçu, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanlığı Hakim Albay Oktay Atun, İZÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gülnur Erciyeş, Hukuk Fakültesi Dekan yardımcıları Prof. Dr. Demet Özdamar ve Doç. Dr. Keramettin Tezcan’ın da hazır bulunduğu konferansın ardından Prof. Dr. Hekimoğlu, dinleyicilerin görüşlerini aldı ve sorularını cevapladı. Konferans sonunda Rektör Erciyeş, Hekimoğlu’na teşekkür plaketi takdim etti.

Prof. Dr. Hekimoğlu, sonucu ne olursa olsun anayasa yapım çalışmaları söz konusu olduğunda ilk şartın insan onurunu esas almak olması gerektiğini savundu. İinsanların mutlak anlamda eşit olmadığını ama onur bakımından eşit değerde olduklarını ifade etti. Yeni anayasa çalışmalarında ipe un sermenin bir siyasi bedeli olacağını tahmin ettiğini dile getiren Hekimoğlu, “Komisyon çalışmaları başarısızlıkla sonuçlansa bile halkın, eksiği ve kusuru görülen partileri ve liderlerini seçimler aracılığıyla cezalandıracağını düşünüyorum. Ümidim, Türkiye’nin sivil, demokrat, halkçı, özgürlükçü, çoğulcu, antivesayetçi, kuvvetler ayrılığı fren ve denge mekanizmasını oluşturan bir anayasaya sahip olmasıdır.” şeklinde konuştu.

Yürürlükteki Anayasa’nın demokratik meşruiyete sahip olmadığını savunan Dekan Merdan Hekimoğlu, “Eğer bu Anayasa’nın arkasında, iddia edildiği gibi yüzde 91 oranında halk desteği olsaydı, yarısından fazlası değiştirilirken insanlar ayağa kalkardı. 18 kere değişikliğe gidilen ve bugüne kadar 113 maddesi değiştirilen Anayasa, kendi iç bütünlüğünü de yitirmiş ve artık hukuki bir mevta haline gelmiştir.” dedi. Anayasa romantizmine de kapılınmaması gerektiği ifade eden Hekimoğlu, bütün sıkıntıların yeni anayasayla çözüleceği algısının yanlış olduğunu, bunun ileride büyük bir hayal kırıklığına yol açabileceğini söyledi.

Bireylerin oluşturduğu toplumun yapacağı anayasanın devleti oluşturması mantığının anayasa yapımı için geçerli olması gerektiğini savunan Prof. Dr. Hekimoğlu kurucu meclis, kurucu referandum veya olağan parlamento eliyle anayasa yapılabileceğini belirtti. Şu anki Meclis’in yeni bir anayasa yapabileceğini vurgulayan Hekimoğlu, “1978 İspanya Anayasası, genel seçimle oluşturulmuş İspanyol Parlamentosu (Cortes) tarafından yapılmıştır. 1975 İsveç, 2000 Finlandiya ve 2011 Macaristan anayasaları, kurucu meclisler eliyle değil, olağan seçilmiş meclisler aracılığıyla yapılmıştır. Beş darbeci generalin yaptığını, halkın özgür temsilcileri eliyle yapamayacağını savunmanın hukuken, siyaseten ve ahlâken kabul edilebilir bir tarafı bulunmuyor.” şeklinde konuştu.

Anayasa yapım çalışmalarında üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin fikrini ifade edebileceği bir ortam oluşturulmasını demokrasi adına olumlu bir yaklaşım olarak değerlendiren Hekimoğlu, Meclis Başkanı Çiçek tarafından açıklanan Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına dair 15 maddelik metninse önemli sıkıntılara yol açacağını iddia etti. Hekimoğlu, 6. maddenin, “Komisyon, kararlarını oy birliğiyle alır ve anayasa metnini ancak oybirliğiyle kabul eder.” dediğini aktararak, “Esasen oybirliğinin, demokratik toplum ve devlet düzeninin hâkim olduğu bir rejimde gerçekleşmesi mümkün değildir. Siyasal çoğulculuğun olduğu bir yerde de oybirliğini gerçekleştiremezsiniz. BDP ve MHP’nin, AKP ve CHP’nin anayasa metnini oybirliğiyle kabul edebileceğini düşünebiliyor musunuz? Bu hata, bu komisyon eliyle yapılacak anayasa çalışmalarının çıkmaza girmesine, akamete uğramasına yol açacaktır.” dedi.