Dtk Genel Başkanı Aysel Tuğluk:

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı ve Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk, Kürt meselesinde sorunun çözümünün çatışma zemininde arandığını belirterek, "Devlet güvenlik stratejisiyle bu meseleyi çatışmayla, tutuklamayla, tecritle çözebileceğine inanıyor.

Fakat şunu söylemem gerekir ki Kürt meselesi kendi çözümünü dayatan bir sorun haline gelmiştir" dedi

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan`a uygulanan tecride tepki göstermek için basın toplantısı yapan Aysel Tuğluk, 30 yıldır uygulanan güvenlik stratejisinden bir sonuç alınamadığı için bu stratejiyle Öcalan`la hesaplaşmaya gidildiğini ileri sürdü. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı Konuk Evi`nde basın toplantısı düzenleyen Tuğluk, Öcalan`ın kabul etmediği bir çözümün gerçekleşemeyeceğini belirtti. Tuğluk, "Kürt meselesinde sorunun çözümü çatışma zemininde aranıyor. Devlet güvenlik stratejisiylebu meseleyi çatışmayla, tutuklamayla, tecritle çözebileceğine inanıyor. Topyekun yok etme olarak tanımlayacağımız strateji, güvenlik stratejisidir. PKK buna karşı direneceğini söylüyor. Fakat şu çok net, öyle ya da böyle bu mesele çözüme kavuşacaktır. Kürt meselesi kendi çözümünü dayatan bir sorun haline gelmiştir. Şunu söylemek isterim ki 30 yıldır uygulanan zaten güvenlik stratejisiydi ve 30 yıldır sonuç alınamayan bu güvenlik stratejisi yine sonuç vermeyecektir. Ortaya konulan güvenlik stratejisiyle birhesaplaşma yaşanıyor. Bu hesaplaşmanın merkezinde ise `sayın` Öcalan var. Eğer bugün Öcalan 6 aya yakın bir süredir avukat ve ailesiyle görüşmüyorsa ve avukatları tutuklanıyorsa, bu hesaplaşmanın sonucudur. Bugüne kadar yapılan görüşmelerde bir sonuca gidildi, fakat ne oldu da bu görüşmeler kesildi? Çünkü devlet çözüme hazır değildi, devlet Kürt halkının haklarını tanımaya hazır değildi. Öcalan`a `örgütü bize teslim et` dediler. Yine Öcalan`ın barışçıl sürecin gelişmesi için ortaya koyduğu demokratik meşrutalepler devlet tarafından kabul görmedi. İmralı`dan istediklerini alamayınca `sen mi bizim dediğimizi yapmazsın, sen mi bizim dediğimiz noktaya gelmezsin` denerek o zaman `biz de seninle hesaplaşacağız` denildi ve bu süreç başlatıldı. Bu tecridi uygulamaya koyanlar çok iyi biliyor ki Öcalan`ın kabul etmediği bir çözüm gerçekleşemez. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Öcalan bu sorunda en önemli aktörlerden birisidir. Öcalan bu meselede en rasyonel önerileri getiren kişidir. Bunu devletin kendisi de çok iyibiliyor" dedi

"BU GİDİŞATI HİÇ İYİ GÖRMÜYORUZ" Bu gidişatın hiç iyi olmadığını söyleyen Tuğluk, "Biz devletin aklını bir kez daha devreye girmesi çağrısında bulunuyoruz. Gidişatı hiç de iyi görmüyoruz. Geleceğimizi bu anlamda hiç de iyi görmüyoruz. Öcalan barış konusunda ve Kürt sorunun demokratik siyasi çözümü konusunda bir otoritedir, onun örgüt ve halk üzerindeki etkinliği tartışmasızdır. Bu gerçek artık kabul edilmelidir. Bu sorunda tek muhataptır. Tekrar bir barış süreci kendisiyle bir diyalog geliştiğinde inanıyorum ki uzlaşıyı gerçekleştirmekiçin elinden gelen tüm çabayı sarf edecektir" şeklinde konuştu

"ÖZEL ÖCALAN YASALARI ÇIKARMAKLA NEYE HİZMET EDİLİYOR?" Aysel Tuğluk, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için özel yasaların çıkarıldığını ve bununla neye hizmet edileceğini anlayamadıklarını söyledi. Tuğluk, "Özel Öcalan yasaları çıkarmak neyin nesidir, neye davetiyedir, neye hizmet eder? Şimdi yeni bir yasa çıkarılarak Öcalan üzerindeki tecrit yasallaştırılmaya çalışılıyor. Hukuk hiçbir dönem bu iktidar dönemi kadar siyasallaştırılmadı. Gerçekten ortada bir hukuk, bir ahlaki etik, duruş söz konusu değil. Bu uygulama hem hukuki, hem siyasi olarakproblemlidir, sorunludur. Biz İmralı`da 99 yılından itibaren hukukun uygulanmadığını biliyoruz. Öcalan`a dönük bu yasal düzenleme yapılırken bir yandan da Haberal`a dönük yasalar çıkarılıyor ve Öcalan bundan muaf kalıyor. Hani herkes hukuk karşısında eşitti. Biz Kürt demokratik kurumları olarak bu tecrit uygulamasını kabul etmeyeceğiz. Önümüzdeki süreçlerde bu anlamda net tutumlarımızı alacağız. Çünkü tahammüller zorlanmaktadır. Birileri Öcalan`ı sevmeyebilir, beğenmeyebilir, hatta küçümseyebilir ama Öcalan Kürt halkı için bir önder ve bir siyasi liderdir. Dolayısıyla bu toplumsal, sosyal realiteye herkesin saygı duyması gerek" diye konuştu.
Kaynak: İHA