El Terlemesi Şikayetiyle Gittiği Hastanede Ölümle Pençeleşiyor
Aşırı el terlemesi şikayetiyle hastaneye giden ve burada ameliyata alınmasına karar verilen üniversite öğrencisi Yeşim Çetir'in (21), ameliyat sırasında yapılan bir hata sonucu yemek borusu delindi.
Genç kız adeta ölüm kalım mücadelesi verirken, hastane başhekimliği konuyla ilgili inceleme başlattı
Alınan bilgiye göre, aşırı el terlemesi şikayetiyle 7 Temmuz 2011 tarihinde Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesine başvuran Van 100. Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi 3. Sınıf öğrencisi Yeşim Çetir için doktorlar ameliyat kararı verdi. Başarılı bir ameliyat geçiren Yeşim Çetir, taburcu olan her hasta için uygulanan dren tedavisinde, kendisine takılan iğnenin yemek borusunu delmesi üzerine tam bir dram yaşadı. İşçi emeklisi babası Hayrullah Çetir, 50 günde 4 ameliyat geçiren kızının bir türlü iyileşememesiüzerine hastane yönetiminden şikayetçi oldu. Bunun üzerine Yeşim Çetir, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Baba Hayrullah Çetir yetkililerden yardım beklerken Yeşim Çetir ise son derece riskli olan yeni bir ameliyat için gün sayıyor
Hastanede yaşanan skandalı İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine anlatan Baba Hayrullah Çetir, "Çocuğumuzun el terlemesi şikayetiyle ilgili Yedikule Göğüs ve Eğitim Araştırma Hastanesine geldik. Kızım Yeşim Çetir Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencisidir. Aşırı el terlemesiyle ilgili ilk ameliyatı koltuk altı ter bezlerini almalarıyla el terlemesi kesildi. Fakat hastaya takılan dren'in fazla bastırılması suretiyle ikinci bir ameliyatın gerekli olduğu düşünüldü. Onay verdim ve ikinci ameliyatta nefes borusudikildi ama bir hafta aradan sonra tekrar çocuğun öksürmesi neticesiyle dikişlerin açıldığını söyledi Doktor Yaşar Sönmezoğlu. Neticede çocuk bitkisel hayata girdi" dedi
Maddi ve manevi çöküntü yaşadıklarını anlatan Çetir, "Tabi biz de maddi manevi çok yıprandık, hırpalandık. Sonra doktor 'bir stent koyalım' dedi. O'na da müsaade ettik. Stentten sonra tekrar biz hala düzeleceğini ümit ederken ölüm tehlikesinin olduğunu belirtti doktor. Üç ayrı ameliyat ve stentten sonra bu kelimeyi bize söylemesi çok mantıklı değildi doğrusu" diye konuştu
Baba Çetir, ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan şikayetçi olduklarını belirterek, "Neticede belirli mercilere şikayette bulundum, adli soruşturma devam ediyor. Çocuğum hala düzelmiş değil, dolayısıyla buradan sevkini istedim. 25 gündür Çapa'dayız. Çapa'da gelinen son nokta, hala ölüm riskinin yüksek olduğu, tekrar bir ameliyat düşünüldüğü şeklinde. Ben Sağlık Bakanlığı'na yalvarıyorum. Konuyla ilgili bizimle ilgilenseler çok iyi olur. Çok mağduruz, çok perişan olduk. Çocuğum önümüzdeki ayın 19'undaokuluna gidecek. Ama bu şartlarda Van'a gitmesi mümkün değil, sürekli ağlıyor, gözyaşı döküyor. Sadece yalvarıyoruz, doktorlara yalvarıyoruz. İşte biz maddi manevi her türlü sıkıntı içindeyiz, perişan ettiler bizi" diyerek yetkililerden yardım istedi
Yemek borusunu delen hasarın nasıl oluştuğu sorulan Hayrullah Çetir, "İlk ameliyat yapıldığı zaman, her hastaya yapıldığı gibi bir dren takılır ve taburcu olacağı zaman çıkartılır. Fakat bizim çocuğa takılan dren'in biraz fazla bastırılması suretiyle ter bezleriyle hiç alakası olmayan nefes borusuna isabet etmesinden kaynaklanan yırtılmayla oluşan hasar nedeniyle 3 kez ameliyat edildi. Ölüm riskinden bahsettiler. Üçüncü ameliyatta hala ölüm riski yüksek ve sonuca ulaşmış değiliz. Yetkililere sesleniyorumçocuğumu kurtarın" açıklamasında bulundu
Dren'in kim tarafından takıldığını bilmediğini ifade eden Çetir, halen Çapa'da yapılacak olan ameliyat için beklediklerini belirterek "Şu an ameliyatın gününü bekliyorum. Netice beni oldukça endişelendiriyor. Çünkü çocuk iki ay içerisinde üç açık ameliyat, bir stent takılması olmak üzere toplamda dört ameliyat geçirdi. Şu an dördüncü açık ameliyatı olacak, ben ümitli değilim açıkçası" dedi
Doktorların ameliyat sonrası için ümit verip vermediği sorulan Çetir, "Garantisi yok diyorlar. Yani elimizden geleni yapacağız diyorlar. Sonucun nereye gideceğini ben de bilmiyorum. Bu son geçireceği ameliyat çok ciddi bir ameliyat olacak. Düzelme olmadığı için büyük bir ameliyat olacak. Burada felç de olabilir, ölebilir yada düzelebilir. Çok zayıf bir ihtimal olarak düşünüyorum düzelmesini. Sadece bekliyorum, elimden gelen hiç bir şey yok" diye konuştu
Kızının zor günler geçirdiğini ve depresyona girdiğini belirten Hayrullah Çetir, "Yedikule Eğitim ve Araştırma Hastanesindeyken, burada kızım intihara da teşebbüs etti. Psikolojisi tamamen dibe vurdu. Pencerenin kollarını söktüler. Biz burada kimseye sesimizi duyuramadık. Psikiyatri yok, klinik şefi izinde, hastane başhekim, başhekim yardımcısı hiç kimseye ulaşamadık. Kapılar yüzümüze kapandı. Ancak şikayet olunduktan sonra ve bu hastaneden ayrıldıktan sonra gösterilen ilgiden memnunum. Ama sonucun iyiyegideceğini bir baba olarak düşünemiyorum. Çocuğumun da sağlığı hakkında bilgisi var" dedi.
Öte yandan, İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, hastane başhekimliğinin, konuyla ilgili inceleme başlattığı ifade edildi
Kaynak: İHA
Alınan bilgiye göre, aşırı el terlemesi şikayetiyle 7 Temmuz 2011 tarihinde Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesine başvuran Van 100. Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi 3. Sınıf öğrencisi Yeşim Çetir için doktorlar ameliyat kararı verdi. Başarılı bir ameliyat geçiren Yeşim Çetir, taburcu olan her hasta için uygulanan dren tedavisinde, kendisine takılan iğnenin yemek borusunu delmesi üzerine tam bir dram yaşadı. İşçi emeklisi babası Hayrullah Çetir, 50 günde 4 ameliyat geçiren kızının bir türlü iyileşememesiüzerine hastane yönetiminden şikayetçi oldu. Bunun üzerine Yeşim Çetir, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Baba Hayrullah Çetir yetkililerden yardım beklerken Yeşim Çetir ise son derece riskli olan yeni bir ameliyat için gün sayıyor
Hastanede yaşanan skandalı İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine anlatan Baba Hayrullah Çetir, "Çocuğumuzun el terlemesi şikayetiyle ilgili Yedikule Göğüs ve Eğitim Araştırma Hastanesine geldik. Kızım Yeşim Çetir Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencisidir. Aşırı el terlemesiyle ilgili ilk ameliyatı koltuk altı ter bezlerini almalarıyla el terlemesi kesildi. Fakat hastaya takılan dren'in fazla bastırılması suretiyle ikinci bir ameliyatın gerekli olduğu düşünüldü. Onay verdim ve ikinci ameliyatta nefes borusudikildi ama bir hafta aradan sonra tekrar çocuğun öksürmesi neticesiyle dikişlerin açıldığını söyledi Doktor Yaşar Sönmezoğlu. Neticede çocuk bitkisel hayata girdi" dedi
Maddi ve manevi çöküntü yaşadıklarını anlatan Çetir, "Tabi biz de maddi manevi çok yıprandık, hırpalandık. Sonra doktor 'bir stent koyalım' dedi. O'na da müsaade ettik. Stentten sonra tekrar biz hala düzeleceğini ümit ederken ölüm tehlikesinin olduğunu belirtti doktor. Üç ayrı ameliyat ve stentten sonra bu kelimeyi bize söylemesi çok mantıklı değildi doğrusu" diye konuştu
Baba Çetir, ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan şikayetçi olduklarını belirterek, "Neticede belirli mercilere şikayette bulundum, adli soruşturma devam ediyor. Çocuğum hala düzelmiş değil, dolayısıyla buradan sevkini istedim. 25 gündür Çapa'dayız. Çapa'da gelinen son nokta, hala ölüm riskinin yüksek olduğu, tekrar bir ameliyat düşünüldüğü şeklinde. Ben Sağlık Bakanlığı'na yalvarıyorum. Konuyla ilgili bizimle ilgilenseler çok iyi olur. Çok mağduruz, çok perişan olduk. Çocuğum önümüzdeki ayın 19'undaokuluna gidecek. Ama bu şartlarda Van'a gitmesi mümkün değil, sürekli ağlıyor, gözyaşı döküyor. Sadece yalvarıyoruz, doktorlara yalvarıyoruz. İşte biz maddi manevi her türlü sıkıntı içindeyiz, perişan ettiler bizi" diyerek yetkililerden yardım istedi
Yemek borusunu delen hasarın nasıl oluştuğu sorulan Hayrullah Çetir, "İlk ameliyat yapıldığı zaman, her hastaya yapıldığı gibi bir dren takılır ve taburcu olacağı zaman çıkartılır. Fakat bizim çocuğa takılan dren'in biraz fazla bastırılması suretiyle ter bezleriyle hiç alakası olmayan nefes borusuna isabet etmesinden kaynaklanan yırtılmayla oluşan hasar nedeniyle 3 kez ameliyat edildi. Ölüm riskinden bahsettiler. Üçüncü ameliyatta hala ölüm riski yüksek ve sonuca ulaşmış değiliz. Yetkililere sesleniyorumçocuğumu kurtarın" açıklamasında bulundu
Dren'in kim tarafından takıldığını bilmediğini ifade eden Çetir, halen Çapa'da yapılacak olan ameliyat için beklediklerini belirterek "Şu an ameliyatın gününü bekliyorum. Netice beni oldukça endişelendiriyor. Çünkü çocuk iki ay içerisinde üç açık ameliyat, bir stent takılması olmak üzere toplamda dört ameliyat geçirdi. Şu an dördüncü açık ameliyatı olacak, ben ümitli değilim açıkçası" dedi
Doktorların ameliyat sonrası için ümit verip vermediği sorulan Çetir, "Garantisi yok diyorlar. Yani elimizden geleni yapacağız diyorlar. Sonucun nereye gideceğini ben de bilmiyorum. Bu son geçireceği ameliyat çok ciddi bir ameliyat olacak. Düzelme olmadığı için büyük bir ameliyat olacak. Burada felç de olabilir, ölebilir yada düzelebilir. Çok zayıf bir ihtimal olarak düşünüyorum düzelmesini. Sadece bekliyorum, elimden gelen hiç bir şey yok" diye konuştu
Kızının zor günler geçirdiğini ve depresyona girdiğini belirten Hayrullah Çetir, "Yedikule Eğitim ve Araştırma Hastanesindeyken, burada kızım intihara da teşebbüs etti. Psikolojisi tamamen dibe vurdu. Pencerenin kollarını söktüler. Biz burada kimseye sesimizi duyuramadık. Psikiyatri yok, klinik şefi izinde, hastane başhekim, başhekim yardımcısı hiç kimseye ulaşamadık. Kapılar yüzümüze kapandı. Ancak şikayet olunduktan sonra ve bu hastaneden ayrıldıktan sonra gösterilen ilgiden memnunum. Ama sonucun iyiyegideceğini bir baba olarak düşünemiyorum. Çocuğumun da sağlığı hakkında bilgisi var" dedi.
Öte yandan, İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, hastane başhekimliğinin, konuyla ilgili inceleme başlattığı ifade edildi