"türkiye`nin Sağlam Duruşu, Ekonomide İstikrarı Artırıyor"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, Türkiye`nin kendi dinamikleri ile büyüdüğünü belirterek, "Türkiye ekonomisinin sağlam duruşu, geleceğe ilişkin belirsizlik havasının dağılmasına katkı sağlıyor.

'türkiye`nin Sağlam Duruşu, Ekonomide İstikrarı Artırıyor'
Türk girişimcisinin rekabet gücünü artıracak adımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var" dedi.

BTSO Eylül ayı meclis toplantısı, İlhan Parseker başkanlığında yapıldı. BTSO Meclis Üyesi Irmak Arslan, hizmet sektörünün mesleki eğitime ihtiyacı olduğunu söyledi. UMEM Projesi`ne hizmet sektörünün de dahil olmasını talep eden Irmak, "Herkesin eğitimini sağlayarak işsizlik açığı nispeten kapatabiliriz. Bu projenin uygulanması hizmet sektöründe işsizliği azaltacaktır. Pilot bölgelerinin birsinin Bursa olmasını istiyoruz" diye konuştu.

Parseker, TOBB olarak mesleki eğitimlerine hizmet sektörünün de dahil olmasını istediklerini ifade ederek, "2012 yılında UMEM`in içerisinde hizmet sektörü de girecek. Hizmet sektöründe eğitimler başlayacak. Bursa`da bu kapsamda olacak. BUTGEM olarak bunla ilgili 4 sınıf açıyoruz. Turizme resepsiyonist yetiştiriyoruz. Kuaför, güzellik uzmanı, dış ticaret ve muhasebe olmak üzere hizmet sektörüne 4 sınıfta hizmet sektörüne yönelik eğitimler olacak" şeklinde konuştu.

Meclis Üyesi Mahmut Yılmaz ise, yeni çıkan yönetmelik ile birlikte sanayi bölgelerindeki fabrikalarda tehlikeli atık bölümlerinin kurulması zorunluluğu getirildiğini belirterek, "Tehlike atıklarla ilgili işletme içerisinde bölüm ayrılması ikazında bulundular. Bu yönetmelik böyle bir mecburiyet var. BTSO`da 250 fabrika varsa, hepsinde tehlikeli atıklarla ilgili bölüm olacak. Bir araçla birlikte tehlikeli atıkları İZAYDAŞ`a vereceğiz. BTSO olarak tekrar müracaat yaparsa yasal yollarla bu yönetmeliklerideğiştirebiliriz. Çünkü bu yönetmelik bizi ileride çok fazla cezayla karşı karşıya kalabiliriz. Fabrikalardaki tehlikeli atık bölümlerinin oluşturulması yerine daha kontrollü tek bir yer oluşturulabilir. Buradan nakledilmesi daha doğru" dedi.

Tüm dünyada küresel krizin hasar tespiti yapılırken yeni şoklarla sarsılan bir dönemin içinde olduklarını ifade eden Celal Sönmez, "Yunanistan`ın havlu atmasıyla başlaya süreç, AB`nin temel direği olan avroyu derinden sarsan bir fırtınaya dönüştü. Küresel krizin merkezi olan ABD`de alınan önlemlerin ekonomide beklenen büyümeye yol açmaması, Avrupa`da ise alınması gereken önlemlerin geciktirilmesi ise endişeleri derinleştirdi. Dünya ekonomisinde ikinci dip ve resesyon tartışılmaya başlandı. Kötümseranalistler, küresel ekonomide toparlanmanın ve gelişmiş ekonomilerde yeni büyüme trendinin 10 yıldan önce başlamayacağını öngörüyor. Bu zor konjonktürde Türkiye ekonomisinin sağlam duruşu, gelen verilerin oluşturduğu pozitif algı ve ekonomi yönetiminin ihtiyatlı iyimserliği, geleceğe ilişkin belirsizlik havasının dağılmasına katkı yapıyor" dedi. "İTHALAT BAĞIMLILIMIZ SÜRÜYOR" Türkiye`nin kendi dinamikleri ile büyürken, finans sektörünün güçlü duruşunun istikrarı artırdığını dile getiren Sönmez, yakalanan başarıya rağmen, "1994 yılından bu yana Türkiye`yi bir kredi notu cenderesine sokan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının" bunu görmezden geldiğini savunan. Sönmez, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Yakın gelecekte cari açıkta yaşanacak düzelmeyle birlikte yabancı para cinsinden kredi notumuzun bizi `yatırım yapılabilir ülke` sınıfına çıkarmasını bekliyoruz. Bizim daha güçlü bir duruş sergilememize engel olan en büyük problemimiz, ne yazık ki dış ticaret odaklı cari açığımızdır. Cari açığın yıl sonunda 70 milyar doları geçmesi bekleniyor. Üretimdeki ithalat bağımlılığımız ne yazık ki sürüyor. Temmuz ayı itibariyle kurlarda yaşanan düzelmenin yılın ikinci yarısında cari açığın ateşini düşürmesibekleniliyor. Küresel ekonomide ikinci dip endişelerinin tavan yaptığı bu dönemde canlı bir iç pazar ekonomimiz için son derece gerekli." "ESNAF PERAKENDE YASASINI BEKLİYOR" Esnafın adil ve kurallı bir piyasa düzeni için dört gözle beklediği perakende yasasını bir an önce hayata geçirmesi için hükümete çağrıda bulunan Sönmez, "Perakende sektörünün 190 milyar dolarlık bir hacmi var. 2.7 milyon kişinin ekmek yediği bir alan. Bu kadar büyük bir sektörün başı boş bir şekilde konsolide olmasına izin verilemez verilmemeli. Türkiye küresel krizden çok hızlı çıktı. Şu ana kadar büyümede göz alıcı bir performans sergiledi. 2012 yılında bu denli bir büyüme yaşayamayacağımızı hepimizbiliyorum. Türk girişimcisinin rekabet gücünü artıracak adımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var" ifadelerini kaydetti.
Kaynak: İHA