Bakan Bağış Doğu Akdeniz Üniversitesi`nde Konuştu

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB`nin geleceğinde Kıbrıs`ın çok önemli bir yeri olduğunu vurgulayarak, AB`nin geleceğinin Kıbrıs`tan bağımsız olmadığını kaydetti.

Bakan Bağış Doğu Akdeniz Üniversitesi`nde Konuştu
Kıbrıs`taki temaslarını sürdüren AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Doğu Akdeniz Üniversitesi`nin 2011-2012 akademik yılı açılış törenine katılarak "Avrupa`nın Geleceği ve Kıbrıs`ın Rolü" konulu bir konuşma yaptı. Lala Mustafa Paşa Spor Sarayı`nda yer alan törende, Bağış`ın konuşmasını Türkiye`nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner de dinledi. Bağış, konuşmasında, tartışmaları noktalayacak olan konunun, KKTC veTürkiye`nin AB`ye tam üye yapılarak AB`yi uluslararası barışın hoş görünün platformu haline getirmek olacağını söyledi. "DÜNYAYA VERMEK İSTEDİĞİMİZ MESAJ: ÇÖZÜM, ÇÖZÜM, ÇÖZÜM" "Bizim dünyaya vermek istediğimiz mesaj: çözüm, çözüm, çözüm" diyen Bağış, Türkiye`de 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi`nin iktidara geldiği günden bu yana, bir adım önde olmak adına, çözümü bulmak için gece gündüz demeden kıtalar arası mesai yaparak çalıştıklarını, kapsamlı görüşmelerin çok önemli bir noktaya geldiği bir dönemde önlerine yeni engellerin ve provokasyon çabalarının ortaya çıktığını kaydetti.

Bağış, her geçen gün güçlenen Türkiye`nin AB için bir opsiyon değil zaruriyet olduğunu belirterek, "Avrupa`da yaşanan endişe büyük lokmayı yutmak kolay değildir şeklindedir. Onun için o büyük lokmayı kolay kolay yutamazlar. Ama büyük lokma lezzetli olandır, Avrupa`yı zenginleştirecek olandır" şeklinde konuştu. "TÜRKİYE AB`YE MUHTAÇ DEĞİL" Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk yarısında 10.2 büyüyerek dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Bağış, Türkiye`nin 2050 yılında Avrupa`nın en güçlü ikinci ekonomisi olacağını, Türkiye`nin artık AB`ye muhtaç olmadığını, üyeliğiyle yapacağı katkılarla Avrupa`nın yarınını şekillendireceğini vurguladı. "AKDENİZ`İN PETROLÜ VE GAZI BİR YERE KAÇMIYOR* TEK TARAFLI İDDİA EDEN KARŞILIĞINI BULUR" Enerji üzerinden provokasyon çabalarını artırmakta olan Rum kesimine bir kez daha mesaj gönderen Bağış, "Akdeniz`in ne petrolü ne gazı bir yere kaçmıyor. Nedir bu kapsamlı görüşmeler bu kadar yoğunlaşmışken görüşmeleri provoke etme çabaları.. Şundan hiç kimsenin endişesi olmasın Türkiye KKTC`nin yanındadır. Eğer bu güzel adanın doğal kaynakları varsa bu adanın bütün insanları bu kaynakların eşit sahibidir" dedi.

Bağış, kimsenin adanın ortak malı ve ortak zenginlikleri üzerinde tek taraflı hak iddia edemeyeceğini belirterek, "Hak iddia eder ve hatta bu doğrultuda tek taraflı harekette bulunursa da Türkiye`den karşılığıyla mislini görür" dedi. "KIBRIS MİLLİ DAVAMIZDIR" Bağış, Kıbrıs`ta çözüm istediklerini vurgulayarak, çözüm olduğunda bütün zenginliklerin adayı gerçekten refah merkezi haline getireceğine inandıklarına kaydetti. Bağış, "Kıbrıs bizim milli davamızdır ve hiçbir şey milli davamızın üzerinde değildir" diye konuştu.

TC-KKTC Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Antlaşması`nın imzalandığına dikkat çeken Bağış, TC`nin uluslararası haklarını korumasını bildiğini, KKTC`nin de Türkiye`nin garantörlüğünde kendi haklarını korumasını bildiğini vurguladı. Başından beridir kazan-kazan düşüncesi üzerinde yapıcı olduklarını söyleyen Bağış, buna rağmen Rumların görüşmeleri provoke etme çabalarına girdiğini, AB`nin artık bunları düşünmesinin vaktinin geldiğini kaydetti. Bağış, Rum tarafının üyeliğinden sonra verilen ve ancak yerinegetirilmeyen sözlerin, atılmayan adımların bedelini KKTC`nin ödemeyeceğini herkesin anlaması gerektiğini dile getirdi. "HÜR VE BAĞIMSIZ YAŞAMAK RUMLAR KADAR TÜRKLERİN DE HAKKIDIR" Bakan Bağış, hür ve bağımsız yaşamanın Kıbrıs Rumları kadar Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu vurgulayarak, bu hakkı korumak için geçmişte Mehmetçik ve mücahit nasıl mücadele etiyse, bugün de diplomasi müzakerelerinde ve uluslararası ortamda aynı mücadeleyi ortaya koyduklarını söyledi. AB`nin Rumlar tarafından aldatıldığını ve AB kamuoyunu uyarmak istediğini söyleyen Bağış, "Tarih bir daha tekerrür etmesin, bir daha kanmayın. Gelin çözüm için birlikte çabalayalım" dedi.

Akdeniz`de tansiyonun artmasının tek sorumlusunun kapsamlı müzakereleri provoke eden Rum Yönetimi olduğunu kaydeden Bağış, "Adanın ne petrolü ne gazı bir yere kaçmıyor. Görüşmeler tamamlansın ondan sonra adanın zenginliklerini hep birlikte değerlendirelim" diye konuştu. "KIBRIS`IN AÇIKLARINDA ARAMA YAPAN TÜRKİYE DEĞİL, KKTC" Kıbrıs`ın açıklarında arama yapanın Türkiye değil, KKTC adına TPAO olduğunu vurgulayan Bağış, "Rum kesimi, İsrail`le başlattığı arama çabalarına ara verirse, son verirse, biz de aynı hassasiyeti gösteririz. Ama eğer onlar provokasyona devam ederlerse Türkiye`nin tavrının ne olacağını çok iyi bilirler" dedi. "RUM TARAFI BUGÜNKÜ YAPISIYLA BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR" Güney Kıbrıs Rum kesiminin bugünkü yapısıyla Türkiye için yok hükmünde olduğunu söyleyen Bağış, Rum kesiminin AB dönem başkanlığıyla ilgili olarak, Türkiye`nin AB dönem başkanlığıyla ilişkilerinin fasıl açma kapama ekseninde olduğunu ifade ederek, "Belçika ve Macaristan dönem başkanlığında da fasıl açmadık, boyumuz kısalmadı. Rum kesimi dönem başkanlığı olunca da 6 ay fasıl açmayabiliriz" dedi.

Bakan Bağış, Rum kesiminin dönem başkanlığı sürecinde de Türkiye`nin Avrupa`nın zihinlerini açmaya devam edeceğini, yoluna devam edeceğini, reformlarını sürdüreceğini, ancak Rum tarafıyla aynı masaya oturmayacağını kaydetti. Bağış, "Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bizim için yok hükmündedir. İlişkimizin olmadığı bir yapıyla ilişkiye girmemiz zaten söz konusu olmaz" dedi. "ÇUKURLAR AÇARAK ÇÖZÜM BULUNMAZ" Bağış, sorular bölümünde, Akdeniz`in tabanında çukurlar açarak Kıbrıs`ta çözüm bulunmayacağını belirterek, "Ancak o çukurları açanlar o çukurlara düşerler" ifadesini kullandı.

Bakan Bağış, Avrupalıların da bunu görerek Rum kesimine tavsiyelerde bulunacaklarına inandığını ifade etti. Sürecin, Akdeniz`in tabanında çukur açma süreci değil, kapsamlı görüşmelerin süreci olduğunu söyleyen Bağış, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum lider Hristofyas`ın başarılı bir şekilde yürüttükleri görüşmelere destek vermenin herkesin görevi olduğunu kaydetti.

Bağış, görüşmeleri provoke etmenin, başarısızlığa yönlendirmenin bütün dünyanın takip etmesi gereken bir süreç olduğunu, Rum tarafının son provokasyonla AB`nin geleceğini ve çıkarlarını önemsemediğini, kendi çıkarlarını her şeyin sütünde tuttuğunu bir kez daha ortaya koyduğunu dile getirdi.
Kaynak: İHA