Başbakan Erdoğan `yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya Düzeni` Konulu Toplantıda Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York Üniversitesi`nde düzenlenen `Yeni Türkiye, Yeni Ortadoğu ve Yeni Dünya Düzeni` konulu toplantıda yaptığı konuşmada, "İsrail`in yanlışını biz ülkemizdeki Musevi vatandaşlarımıza asla ödetmeyiz" dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı`nın (SETA) New York Üniversitesi`nde düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada Somali`de yaşanan insanlık dramına değinen Başbakan Erdoğan, "Şimdi biz liderler, olayı bulunduğumuz ülkelerden ya da gelen raporlardan izlersek her zaman yanlış karar veririz. Eğer Ankara`dan Başbakan olarak Türkiye`yi yönetecek olursam beni aldatırlar. Bu nasıl bir kültür, nasıl bir inanç, nasıl bir ahlaki ve vicdani yaklaşım" diyerek halkın yardım elini uzatmasının bu açıdan çokönemli olduğunu belirtti

Erdoğan, ayni yardımların dışında hesaplarda şu ana kadar yaklaşık 300 milyon dolar toplandığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Kesilen hayvanların kemiklerinin öbek öbek biriktiği yol kenarlarında çocukların da onlarla oynaştığı bir tablo görüyoruz. Nerede? Başkent Mogadişu`da. Peki, insanlık nerede? Hani gelişmiş ülkeler, BM nerede? BM`nin eli buraya neden uzanmıyor? Bunları ilgililere söylediğim için rahat konuşuyorum ama bakıyorsunuz yardım yok. 20 yıldır savaşın bedelini ödeyen buradaki 10 milyoninsan, yaklaşık 10 bini aşkın çocuğunu kaybetmiş bir toplum. Gözlerimizin önünde derisiyle kemiği birbirine yapışmış ve artık iğneyi yapamayacak durumda kalan aciz bir doktor, serum veremiyor. Öyle bir halde. `Hemen arabayla hastaneye ulaştırın` dediğimiz yavru, 5 dakika sonra haberini alıyoruz vefat ediyor. Böyle bir dünyada biz siyasiler sorumlu değil miyiz? İstediğiniz kadar trilyarderleri idare eden bir yönetim olun hiçbir anlamı yok" dedi. "DÜNYANIN EN ÜCRA KÖŞESİNDE BÖYLE MAZLUM, MAĞDUR, İMKANSIZ ÇOCUKLAR VARSA, BUNLAR ÖLÜYORSA HEPİMİZ SORUMLUYUZ" Somali`de yaşananlara kayıtsız kalındığını ifade eden Erdoğan, "Dünyanın en ücra köşesinde böyle mazlum, mağdur, imkansız çocuklar varsa, bunlar ölüyorsa hepimiz sorumluyuz. Bunu din ile izah edemezsiniz, `şu ülkedir, bu ülkedir, dost ülkedir` diyemezsiniz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, sadece bir dinin mensupları için açıklanmadı, tüm insanlık için açıklandı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi`ne yönelik acaba ne yapıyoruz veya ne yaptık? İlgililere sordum, en ufak yapılan bir şey yok. Ailemlegittim, protokole takılmadım. İstedim ki hepsi görsün. Bakan arkadaşlarımı, sanatçıları, iş adamlarını, gazetecileri yanıma aldım, hep birlikte bu tabloyu yaşadık. Aynı şeyi Darfur`da da yaptık. Darfur`da da tabloyu gördüğüm zaman orada da şaşırmıştım? Darfur`un valisine sormuştum, `size hiç yardım gelmiyor mu` diye, `hayır` dedi. Sayın Bush`a ayaküstü o zaman sordum, bana teşekkür etti, `Darfur`a gittin` dedi. `Ama hiç ABD`den yardım gitmemiş` dedim. Dedi ki `Olur mu, geçen 800 milyon dolar gönderdim`dedi. Çağırdı. Para gönderilmiş doğru da para halka gitmiyor. Orada araç gereçler var dolaşan. Raportörler var. Onların aldığı paralar var. Oradaki çalışmalara gidiyor. Halka ulaşmıyor. Sadece İtalyanların yaptığı bir okul veya hastane vardı, bir de Suudilerin yaptığı hastane. Şimdi biz liderler, olayı bulunduğumuz ülkelerden ya da gelen raporlardan izlersek her zaman yanlış karar veririz. Bunu sadece uluslararası bazda söylemiyorum. Ulusal bazda da bu böyledir. Ülkemin başkenti Ankara. Eğer Ankara`danBaşbakan olarak Türkiye`yi yönetecek olursam beni aldatırlar. Onun için 81 vilayeti dolaşmak, yatırımları yerinde görmek zorundayım. Yatırımları yerinde görmezsem o yatırımlar ne zamanında biter ne de biter. Onun için gideceksin, bizzat takip edeceksin. Takip edersen netice alırsın. Takip etmezsen netice alamazsın. Bu uluslararası bazda da böyle. Başbakan Yardımcım 2 ayda bir Somali`ye gidecek. Oradaki çalışmaları yerinde inceleyecek, bizzat o getirecek. Çünkü siyasinin sorumluluğu farklıdır" diyekonuştu

"İSRAİL`İN YANLIŞINI BİZ ÜLKEMİZDEKİ MUSEVİ VATANDAŞLARIMIZA ASLA ÖDETMEYİZ" İsrail`le son zamanlarda yaşanan siyası krize de değinen Başbakan Erdoğan, "Ben burada İsrail halkını asla kastetmiyorum. Yönetimi kastediyorum. Ben ülkemdeki Musevi vatandaşlarıma söyledim. Asla endişe içinde olmayacaksınız. Herhangi bir şey duyduğunuz, hissettiğiniz anda muhakkak haberimiz olsun. Zira sizler bize emanetsiniz. Sizler bu topraklarda bizim güvenliğimiz altındasınız. Kimseden size herhangi bir yanlış yapılmasına müsaade etmeyiz. İsrail`in yanlışını biz ülkemizdeki Musevi vatandaşlarımızaasla ödetmeyiz. Bizim adaletimizin gereği budur. Bizim aldığımız siyasi terbiyemizin gereği budur. Tarihten gelen bizim yetişme tarzımız budur. İsrail halkı asla bu konuda bizim ifadelerimizin muhatabı değildir. İsrail yönetimidir. Mevcut yönetim kendisini check etmelidir. Geleceğe nasıl bir adım atar onu ben bilemem. Eğer İbrahim`in çocuklarıyız diyorsak, İbrahim`in çocukları olmanın gereğini yerine getirelim. Çünkü İbrahim`in çocuklarında katil olmaz" dedi. "FİLİSTİN`İN DEVLET OLMA HAKKI KENDİSİNE VERİLDİĞİ ANDA ORTADOĞU RAHATLAYACAKTIR" Filistin`in devlet statüsü elde etmek için sarf ettiği çabaya değinen Erdoğan, " Yeni bir Ortadoğu doğmuştur ve bunun büyüyerek devamının önünde durmak mümkün değildir. Ancak tehiri söz konusu olabilir. Ama er geç halkların arzuları gerçekleşecektir. Geçen yıl Sayın Obama BM Genel Kurulu`nda önümüzdeki yıl bu çatı altında Filistin`i devlet olarak görmek istediklerini söyledi. Ama biz hala Filistin`in devlet olacak mı olmayacak mı bunu konuşuyoruz. Ama yıllar yılı hep iki devletli bir Ortadoğu. Hep busöylendi. E niye söyledin? Bu olmadığı zaman bir neticeye varmak mümkün mü? Ama burada Filistin`in devlet olma hakkı kendisine verildiği anda Ortadoğu rahatlayacaktır. Şu anda burada siyasi bir spazm yaşanıyor. Bunu anlamamız lazım. Dün Abbas konuşurken salonun yaklaşımını gördük. Demek ki genel kuruldaki yaklaşım büyük ölçüde bunu istiyor. Güvenlik Konseyi`nde ne olur? Bir defa Güvenlik Konseyi`nin reforme edilmesi lazım. Şu andaki yapısıyla dünyaya adalet dağıtmak mümkün değil. Daimi üyeler ne derse o?Çünkü daimi üyeler dünyayı değil, kendilerini temsil ediyor ve kendi arzuları neyi gerektiriyorsa o istikamette karar veriyorlar. Böyle şey olmaz" şeklinde konuştu

Kaynak: İHA