Chp’li Ökoç: Ahlaklı İnsan Yetiştiremezsek Sahip Olduklarımızın Değeri Yok

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya milletvekili Engin Özkoç, ahlaklı ve irfan sahibi insan yetiştirilmediği takdirde sahip olunanların bir değeri olmayacağını söyledi.


19–25 Eylül Ahilik Haftası kapsamında Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür Kongre Merkezi’nde bir program düzenledi. Programda konuşan SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas Ahiliğin mesleki eğitim yönüne dikkat çekti. Elmas, “Ahilik bugünkü eğitim öğretimde aranan sistemin özüdür. Bugün sadece imkânlar ve teknoloji farklıdır. Yoksa eskiden var olanı bugün farklı biçimde sunuyoruz. Geçmişimizde denenmiş, uygulanmış ve başarılı olmuş örneklerimiz vardır.” dedi.
Meslek eğitimi konusunda Türkiye’de bir dizi sıkıntı olduğunu ve bunun çözümünün de öğrencilerin sadece okullarda değil, işyerlerinde de ilgililerle eğitimlerini tamamlayarak hayata atılmaları olduğunu kaydeden Elmas böylece daha başarılı bir eleman olarak yetişebileceklerini ifade etti. Elmas, “Bu anlamda ülkemizde bu dönüşümü ilk yapan üniversitelerdeniz. Meslek yüksek okullarımızda öğrencilerimizi bir yarıyılın tamamında işyerlerine eğitime gönderiyoruz.” diye konuştu.
CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ise konuşmasında Ahilik sisteminin ahlaki yönüne vurgu yaptı. Özkoç, “Çok güzel bir ülkeye sahip olabiliriz. Çok güzel okullara, binalara sahip olabiliriz. Ama ahlaklı ve irfan sahibi insanları yetiştiremediysek, sahip olduklarımızın bir değeri yoktur. Ahilik ocağında insanlarımıza verilen temel şey sahip oldukları her şeye ve hizmet ettiklere herkese ahlaklı, sevgi dolu ve karşısındakine zarar verme korkusuyla yaşamayı öğretiyorlar.” şeklinde konuştu.

SESOB BAŞKANI ŞEN: AHİLİKTE SEVGİ EN ÖNEMLİ UNSUR
Ahilikte sevginin en önemli unsur olduğunu söyleyen Sakarya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hasan Ali Şan ise şunları kaydetti: “Ahiliğin hareket noktası insanların bir meslek ve sanat sahibi olmalarıdır. Bunu gerçekleştirerek, başkalarına muhtaç olmamalarını sağlamaktır. Esnaf ve sanatkârları bir birlik altında toplayarak, meslek ahlakı; eğitim, üretici ve tüketici ilişkilerini, denetim konularında etkin olması amaçlanmıştır.”
Ahilik konusunda çalışmaları ve yayınlanmış kitapları bulunan Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, Ahiliğin Anadolu’daki Türk-İslam medeniyetinin temel yapılarından olduğunu anlattı.
Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Medeniyetimizin özünde ahlak ve kalite yatar. Eğer değerlerimiz bugün hala bir model olarak konuşuluyorsa, hala bugün modern insanın ve işletmenin prensiplerini çok defa, aratırcasına hala 13’üncü asırdaki kuralları bugün yad edebiliyorsak; bu bizim medeniyetimizin ne kadar derin köklerinin olduğunu gösterir.”
Ahiliğin genel olarak birbirini seven, sayan, yardım eden; fakiri yoksulu gözeten, insanların bir araya gelerek oluşturdukları bir teşkilat ve anlayış olduğunu ifade eden Erdem, “Ahilik esas olarak bir esnaf teşkilatlanma modeli olarak karşımıza çıksa da, esasında bir hayat tarzıdır. Ahilik bir yaşam biçimidir ve bu yaşam biçiminin özünde ahlak, kalite ve bir medeniyet algısı vardır.” diye konuştu.
Ahiliğin temelinde bir kişinin mutlaka belli bir meslek sahibi olması gerektiği anlayışının olduğunu söyleyen Erdem şöyle devam etti: “Mutlaka o meslek konusunda belirli bir kalite ve ahlakı zorunlu kılar. Ve her meslek sahibi bu yaşam tarzını belirli bir dinsel ritüele büründürür. Her meslek grubu kendine pir olarak bir peygamber seçer. Örneğin Hz. İdris’i terzilerin ya da Hz. Yusuf’u saatçilerin pirleri olarak kabul etmesi gibi.”
Ahiliğin ana ilkelerinin herhangi bir Müslüman’da olması gereken doğruluktan ayrılmamak, cömert olmak, misafirleri sevmek vb. genel özellikler olduğuna dikkat çeken Erdem, “Bunların dışında iktisadi hayata dönük ilkeleri vardır. İş bölümü, çalışma azmi, alın teri, tevekkül ve yardımlaşma gibi ilkeler. Usta çırak ilişkisi vardır. Bir sanat ve iş sahibi olma şartı vardır. Kalite standardizasyonu ve tüketiciyi koruma şartı vardır.” şeklinde konuştu.

Etkinlik kapsamında ödüllü fotoğraflardan oluşan bir sergi de düzenlendi. Program, Sakarya Devlet Konservatuvarı öğrencilerinin Türk sanat müziği dinletisiyle sona erdi.