Bdp`li Vekiller Şırnak`ta
Şırnak`ta önceki gece yapılan Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) operasyonunda gözaltına alınanlar için Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Aysel Tuğluk, BDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, BDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan, DTK üyeleri Şırnak`a geldi.
BDP Şırnak İl Binası önünde bekleyen çok sayıda kişi gelenleri karşılamak için karayolları kavşağına kadar yürüdü. Burada bekleyen ve polislere taş atan çocuklar ile polis arasında kısa bir süre gerginlik yaşandı. Partililerin araya girmesi ile gerginlik kısa sürede çözüldü. Yüzleri maskeli kişiler "PKK halktır halk burada", "Baskılar bizi yıldıramaz" "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganları atıp, Abdullah Öcalan posterleri, sarı, kırmızı ve yeşil renkteki bayrak taşıdı. BDP Şırnak İl Binasına dasarı, kırmızı ve yeşil bayrak asıldı. Daha sonra parti binası önüne gelen kalabalığa yönelik BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ve BDP Şırnak İl Başkanı Abit İke konuşma yaptı
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk yaptığı konuşmada, kendilerinin yaşam dedikçe karşılarındaki zihniyetin halka karşı zulüm ve savaş başlattığını söyledi. İnkarcı zihniyetin faşizmi sonuna kadar uyguladığını ifade eden Tuğluk, "Bugün yaşadıklarımız faşizmden başka bir şey değildir. Ve bu politikayı bugün iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yapıyor. Başbakan bunu gizli de yapmıyor açıkça diyor ki, `Ya teslim olacaksınız, direnişinizden vazgeçeceksiniz, özgürlük sevdanızdan vazgeçeceksiniz, yada ben hepinize ne gerekiyorsa öğreteceğim` diyor. Başbakanın emrindeki özel kuvvetler askeriyle polisiyle halkımızı hedef alıyor. Ama asıl amaç irademizi kırmaktır, direnişimizi kırmaktır ama buradan söylüyoruz; Başbakan, size akıl verenler yanlış veriyorlar. `Etrafınızdakiler Kürtlerin direnişini kırarsanız, iradelerini kırarsanız bu iş bitecektir` diyorlar ama yanılıyorlar. Kürt halkı bitmeyecektir. Yapacakları kara operasyonunun cehennem adını vereceklermiş, bizde buradan diyoruz ki, Kürt halkıyıllardır zaten cehennemi yaşıyor. Zulüm yaptınız, öldürdünüz, işkenceler yaptınız, tutukladınız o günleri yaşamış, feleğin çemberinden geçmiş bir halk yok edilemez. Başbakan diyor ki, `biz terörle mücadele ediyoruz demokrasi çerçevesinde`. Başbakana göre hepimiz teröristiz. Bir halkın meşru isteklerine zulümle karşılık verenlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Hukukumuz çerçevesinde kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Özerk yaşamak istiyoruz. Özgür yaşamak istiyoruz. Kim terörist kimdeğil, kim barıştan yana kim değil bunu herkes çok iyi biliyor. Bizim demokratik toplum kongresi üyeleri, barış ve demokrasi partisi üyeleri birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımız gözaltına alındı. Mesaj çok açık. Diyorlar ki; `Siz siyaset yapamazsınız. siz konuşamazsınız, siz talep edemezsiniz eğer bir şey verilecekse onu da biz veririz` diyorlar" diye konuştu. Uzun bir süredir biz bu siyasi soykırımı yaşadıklarını belirten Tuğluk, 3 bin 500`e yakın çalışanlarının tutuklanmış durumda olduğunu fakat burakamın da bu zihniyete yetmediğini ifade etti. Tuğluk, "Biz buradan diyoruz ki bin 500 değil 3 bin 500 değil 10 bin kişi değil gelin hepimizi tutuklayın ama bu mücadele bitmeyecektir
Şunu çok iyi bilelim ki, karşımızdaki zihniyet hiçbir şekilde Kürdün hakkını, hukukunu tanımıyor. Biz ana dilde eğitim dediğimizde hayır diyorlar. Biz kimliğimiz tanınsın dediğimizde hayır diyorlar. Biz demokratik özerklik dediğimizde hayır diyorlar. Bunu kabul etmiyoruz diyorlar. Peki soruyoruz o zaman `Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?` Biz diyalogla, uzlaşıyla bir barışçıl bir çözüm geliştirilsin istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Ancak karşımızdaki devlet, iktidar Kürde hiçbir hak tanıma niyetindedeğil değerli halkımız. Kürt halkının direnişini, özgürlük yürüyüşünü bastırmaya çalışıyorlar. Hizaya getirmeye çalışıyorlar. Üzerimizdeki baskıların, tehditlerin, tutuklamaların nedeni bundan başkası değildir" dedi. Öcalan`ın çözüm için çok önemli fırsatlar sunduğunu da sözlerine ekleyen Tuğluk, Kürt halkının Kürt sorununu çözmek isteniyorsa muhatabın Öcalan olduğunu söylediğini savundu. Öcalan`ın Kürt sorununu nasıl çözüleceğine dair bir siyasi çözüm programı sunduğunu kaydeden Tuğluk, "Fakat devlet,iktidar ve Başbakan, bu çözüm programının gereklerini yapmamıştır. Bu barış eline, bu çözüm iradesine maalesef savaşla karşılık verilmiştir. Peki değerli halkımız, bu olup bitenler karşısında asıl mesele ne yapacağımız meselesidir. Eğer barış yolu tutulmuyorsa, bu halkın haklı, meşru talepleri kabul edilmiyorsa ve her gün her an çalışan, emek veren, bu halkın siyasetçileri, çalışanları baskı ve tehdit altındaysa, tutuklanıyorsa, sokak ortasında infazlara maruz kalıyorsa ve dağda gerillaya karşı operasyonlardüzenleniyorsa, yine Öcalan`la yaklaşık bir buçuk aydan fazladır görüşme yasağı getirilmişse, bir tecrit uygulaması varsa değerli halkımız biz bütün bunların karşısında ne yapmalıyız? Açık ki ortada ciddi bir baskılama var. Ciddi bir irade kırma operasyonu var. Ciddi bir varlığımıza saldırı var. Buna karşı yapılacak tek şey vardır direnmek. Mücadele etmektir. Başka bir yol kalmamıştır. Biz bu günlere mücadele ede ede geldik. Bedel ödeye ödeye geldik. Hiç de kolay olmadı bugünlere gelmemiz. Bundan sonra dabu onurlu dava çözüme ulaşıncaya kadar herkes bilsin ki özgürlük yürüyüşümüz, direnişimiz devam edecektir" şeklinde konuştu
"NE VARSA ELİNİZDE KULLANIN. SİZİN KARŞINIZDA DİZ ÇÖKEN NAMERTTİR. YALNIZ BİLİN Kİ, BİZİM DE NE KADAR GÜCÜM verenlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı isÜZ VARSA, BİZİMDE HALKIMIZIN NE KADAR GÜCÜ VARSA BİZDE ONU KULLANACAĞIZ" Aysel Tuğluk`un ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz bu gün burada Botan halkın Şırnak halkının bu güne kadar ortaya koyduğu onurlu duruştan, dik duruştan ders almayanlara mesaj almayanlara `bu halka asla ve asla teslim alınamaz` demeye geldik. Bunu anlamayanlara bir kez daha anlatmaya geldik. Bu nedenle Şırnak halkını, Şırnak gençliğini, buradaki partili çalışanlarımızı tutuklayarak sindireceklerini, teslim alacaklarını sananlar yakın geçmişi unutmuşlar demek ki" şeklindekonuştu. Bir zamanlar bu sokaklarda estirilen teröre rağmen, bu sokaklarda faili meçhul cinayetlerin infazlarınıza rağmen halkın teslim olmadığını kaydeden Demirtaş, "Eğer siz Mazlum Doğan`ı teslim alabilseydiniz, bu halkı teslim alabilirdiniz, siz Beritan`ı teslim alabilseydiniz, bu halkı teslim alabilirdiniz, siz Agit`i teslim alabilseydiniz, Şırnak halkını teslim alabilirdiniz. Ama siz burada halkın üstüne geldikçe küçülüyorsunuz. Burada devlet demek gaz bombası demek, burada devlet demek cop demek.Sizin AK Parti hükümeti olarak Şırnak`taki değeriniz bir gaz bombası kadardır. Burada başka da devleti, AK Parti`yi temsil eden bir şey yok. Burası boydan boya halk iradesine dönüşmüş. Burası boydan boya Kürt halkının iradesi olmuş ama sen ısrarla bu halkın geçlerini tutuklayıp teslim almaya diz çöktürmeye çalışıyorsun. Benim bir tek tasfiyem var, Şırnak`ın Valisine, Şırnak`ı yönetenlere, bir tavsiyem var. Enerjinizi boşa harcamayın diyorum. Valisine savcısına polisine, kendinizi boşa yormayın. Sizden öncekendisini çok yoran polisiler çıktı katiller çıktı, tetikçiler çıktı. Bak her biri geldi, buradan geçti. Her birinin yanında arkasında tetikçileriyle birlikte burayı terk ettiler ama Şırnak Halkı bugün tek vücut olmuş, tek yumruk olmuş sizin zulmünüze teslim olmamışsa siz Şırnak halkına teslim olun diyoruz. 50 bin kişiyi bile tutuklarsanız siz bilirsiniz. İstediğinizi yapabilirsiniz. Biz size tutuklamayın falan demiyoruz. Hepimizi tutuklamazsanız namertsiniz. Ne kadar gücünüz varsa kullanın. Elinizden negeliyorsa yapın. Bundan sonra Şırnak`ta `devlet güçlüdür, devlet büyüktür demeyin` karşımız da. Ne varsa elinizde kullanın. Sizin karşınızda diz çöken namerttir. Yalnız bilin ki, bizim de ne gücümüz varsa, bizim de halkımızın ne kadar gücü varsa bizde onu kullanacağız. Bunu da bilin" dedi
Gözaltına alınan her arkadaşları için 10 arkadaşlarının görev alması gerektiğini kaydeden Demirtaş, bunun bir mücadele olduğunu, kendilerinin üstüne böyle gelinecekse, karşılık olarak fedai ruhu ile yaklaşmaları gerektiğini söyledi. 1980`den bu yana 1.5 milyona yakın insanın PKK`lıdır diye gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Demirtaş, "Şimdi sen eğer 1.5 milyon insan PKK`lıdır diye içeri alıyorsan, birincisi o nasıl bir terör örgütüdür ki, 1.5 milyon üyesi var. Üye sayısı AK Parti`nin üyesayısından fazladır. O nedenle bizlere, sizlere terörist diyenler, içine düştükleri yalanda boğulacaklar. İçine düştükleri hukuksuzlukta boğulacaklar. Biz dilimizle, kültürümüzle, siyasal çizgimizle buyuz. Şırnak budur. Cizre budur. Silopi budur. Beytüşşebap budur. Uludere budur. Bu saatten sonra değiştiremezsiniz. Değişmesi g renlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı isereken sizsiniz. Kafası, zihniyeti değişmesi gereken sizsiniz" diye konuştu. Burada halkın nerdeyse yüzde 100`nün BDP`li olduğunu savunanDemirtaş, şöyle dedi: "Utanmadan BDP`nin binasını kalkıp kar maskeli polislerle basıyorlar. Burası halkın iradesidir. Bu bine halkın iradesini temsil ediyor. Yüzde 80`in temsil edildiği bir partinin binasını basamazınız. Uyarıyorum sizi, açık açık söylüyorum. Bir daha böyle bir şeye yeltenirseniz, Şırnak halkı buradadır. Eğer onlar burayı basarsa, sizde onları basın. Buna hakkınız vardır. Parti binanızı koruyun halkın iradesidir. Evlatlarınızı koruyun, gençlerini koruyun burada çalışan kadrolarınızı koruyun. Tek biriningözaltına alınmasına izin vermeyin. Kendi örgütlü gücünüzle bu hukuksuzluğu durdurun. Bu güne kadar siz bir birinize sahip çıktığınız için bu kazanımları elde ettiniz. Kimsenin kölesi değiliz, AK Parti`nin kölesi değiliz, AK Parti`nin polisinin kölesi değiliz. Arkadaşlarımız içerdeki bütün tutuklular serbest kalana kadar da asla ve asla geri atmayacağız. Çünkü bunların yapmaya çalıştıkları, irademizi kırmaya çalışıyorlar. 30 yıldır bunu deniyorlar. Ama biz öldükçe çoğalıyoruz, tutuklandıkça çoğalıyoruz.Onlar şaşkın şakın izliyorlar sadece. Tüm Şırnak halkı bunun için iradesini ortaya koymalıdır."
Kaynak: İHA
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk yaptığı konuşmada, kendilerinin yaşam dedikçe karşılarındaki zihniyetin halka karşı zulüm ve savaş başlattığını söyledi. İnkarcı zihniyetin faşizmi sonuna kadar uyguladığını ifade eden Tuğluk, "Bugün yaşadıklarımız faşizmden başka bir şey değildir. Ve bu politikayı bugün iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yapıyor. Başbakan bunu gizli de yapmıyor açıkça diyor ki, `Ya teslim olacaksınız, direnişinizden vazgeçeceksiniz, özgürlük sevdanızdan vazgeçeceksiniz, yada ben hepinize ne gerekiyorsa öğreteceğim` diyor. Başbakanın emrindeki özel kuvvetler askeriyle polisiyle halkımızı hedef alıyor. Ama asıl amaç irademizi kırmaktır, direnişimizi kırmaktır ama buradan söylüyoruz; Başbakan, size akıl verenler yanlış veriyorlar. `Etrafınızdakiler Kürtlerin direnişini kırarsanız, iradelerini kırarsanız bu iş bitecektir` diyorlar ama yanılıyorlar. Kürt halkı bitmeyecektir. Yapacakları kara operasyonunun cehennem adını vereceklermiş, bizde buradan diyoruz ki, Kürt halkıyıllardır zaten cehennemi yaşıyor. Zulüm yaptınız, öldürdünüz, işkenceler yaptınız, tutukladınız o günleri yaşamış, feleğin çemberinden geçmiş bir halk yok edilemez. Başbakan diyor ki, `biz terörle mücadele ediyoruz demokrasi çerçevesinde`. Başbakana göre hepimiz teröristiz. Bir halkın meşru isteklerine zulümle karşılık verenlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Hukukumuz çerçevesinde kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Özerk yaşamak istiyoruz. Özgür yaşamak istiyoruz. Kim terörist kimdeğil, kim barıştan yana kim değil bunu herkes çok iyi biliyor. Bizim demokratik toplum kongresi üyeleri, barış ve demokrasi partisi üyeleri birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlarımız gözaltına alındı. Mesaj çok açık. Diyorlar ki; `Siz siyaset yapamazsınız. siz konuşamazsınız, siz talep edemezsiniz eğer bir şey verilecekse onu da biz veririz` diyorlar" diye konuştu. Uzun bir süredir biz bu siyasi soykırımı yaşadıklarını belirten Tuğluk, 3 bin 500`e yakın çalışanlarının tutuklanmış durumda olduğunu fakat burakamın da bu zihniyete yetmediğini ifade etti. Tuğluk, "Biz buradan diyoruz ki bin 500 değil 3 bin 500 değil 10 bin kişi değil gelin hepimizi tutuklayın ama bu mücadele bitmeyecektir
Şunu çok iyi bilelim ki, karşımızdaki zihniyet hiçbir şekilde Kürdün hakkını, hukukunu tanımıyor. Biz ana dilde eğitim dediğimizde hayır diyorlar. Biz kimliğimiz tanınsın dediğimizde hayır diyorlar. Biz demokratik özerklik dediğimizde hayır diyorlar. Bunu kabul etmiyoruz diyorlar. Peki soruyoruz o zaman `Bu sorunu nasıl çözeceksiniz?` Biz diyalogla, uzlaşıyla bir barışçıl bir çözüm geliştirilsin istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Ancak karşımızdaki devlet, iktidar Kürde hiçbir hak tanıma niyetindedeğil değerli halkımız. Kürt halkının direnişini, özgürlük yürüyüşünü bastırmaya çalışıyorlar. Hizaya getirmeye çalışıyorlar. Üzerimizdeki baskıların, tehditlerin, tutuklamaların nedeni bundan başkası değildir" dedi. Öcalan`ın çözüm için çok önemli fırsatlar sunduğunu da sözlerine ekleyen Tuğluk, Kürt halkının Kürt sorununu çözmek isteniyorsa muhatabın Öcalan olduğunu söylediğini savundu. Öcalan`ın Kürt sorununu nasıl çözüleceğine dair bir siyasi çözüm programı sunduğunu kaydeden Tuğluk, "Fakat devlet,iktidar ve Başbakan, bu çözüm programının gereklerini yapmamıştır. Bu barış eline, bu çözüm iradesine maalesef savaşla karşılık verilmiştir. Peki değerli halkımız, bu olup bitenler karşısında asıl mesele ne yapacağımız meselesidir. Eğer barış yolu tutulmuyorsa, bu halkın haklı, meşru talepleri kabul edilmiyorsa ve her gün her an çalışan, emek veren, bu halkın siyasetçileri, çalışanları baskı ve tehdit altındaysa, tutuklanıyorsa, sokak ortasında infazlara maruz kalıyorsa ve dağda gerillaya karşı operasyonlardüzenleniyorsa, yine Öcalan`la yaklaşık bir buçuk aydan fazladır görüşme yasağı getirilmişse, bir tecrit uygulaması varsa değerli halkımız biz bütün bunların karşısında ne yapmalıyız? Açık ki ortada ciddi bir baskılama var. Ciddi bir irade kırma operasyonu var. Ciddi bir varlığımıza saldırı var. Buna karşı yapılacak tek şey vardır direnmek. Mücadele etmektir. Başka bir yol kalmamıştır. Biz bu günlere mücadele ede ede geldik. Bedel ödeye ödeye geldik. Hiç de kolay olmadı bugünlere gelmemiz. Bundan sonra dabu onurlu dava çözüme ulaşıncaya kadar herkes bilsin ki özgürlük yürüyüşümüz, direnişimiz devam edecektir" şeklinde konuştu
"NE VARSA ELİNİZDE KULLANIN. SİZİN KARŞINIZDA DİZ ÇÖKEN NAMERTTİR. YALNIZ BİLİN Kİ, BİZİM DE NE KADAR GÜCÜM verenlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı isÜZ VARSA, BİZİMDE HALKIMIZIN NE KADAR GÜCÜ VARSA BİZDE ONU KULLANACAĞIZ" Aysel Tuğluk`un ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Biz bu gün burada Botan halkın Şırnak halkının bu güne kadar ortaya koyduğu onurlu duruştan, dik duruştan ders almayanlara mesaj almayanlara `bu halka asla ve asla teslim alınamaz` demeye geldik. Bunu anlamayanlara bir kez daha anlatmaya geldik. Bu nedenle Şırnak halkını, Şırnak gençliğini, buradaki partili çalışanlarımızı tutuklayarak sindireceklerini, teslim alacaklarını sananlar yakın geçmişi unutmuşlar demek ki" şeklindekonuştu. Bir zamanlar bu sokaklarda estirilen teröre rağmen, bu sokaklarda faili meçhul cinayetlerin infazlarınıza rağmen halkın teslim olmadığını kaydeden Demirtaş, "Eğer siz Mazlum Doğan`ı teslim alabilseydiniz, bu halkı teslim alabilirdiniz, siz Beritan`ı teslim alabilseydiniz, bu halkı teslim alabilirdiniz, siz Agit`i teslim alabilseydiniz, Şırnak halkını teslim alabilirdiniz. Ama siz burada halkın üstüne geldikçe küçülüyorsunuz. Burada devlet demek gaz bombası demek, burada devlet demek cop demek.Sizin AK Parti hükümeti olarak Şırnak`taki değeriniz bir gaz bombası kadardır. Burada başka da devleti, AK Parti`yi temsil eden bir şey yok. Burası boydan boya halk iradesine dönüşmüş. Burası boydan boya Kürt halkının iradesi olmuş ama sen ısrarla bu halkın geçlerini tutuklayıp teslim almaya diz çöktürmeye çalışıyorsun. Benim bir tek tasfiyem var, Şırnak`ın Valisine, Şırnak`ı yönetenlere, bir tavsiyem var. Enerjinizi boşa harcamayın diyorum. Valisine savcısına polisine, kendinizi boşa yormayın. Sizden öncekendisini çok yoran polisiler çıktı katiller çıktı, tetikçiler çıktı. Bak her biri geldi, buradan geçti. Her birinin yanında arkasında tetikçileriyle birlikte burayı terk ettiler ama Şırnak Halkı bugün tek vücut olmuş, tek yumruk olmuş sizin zulmünüze teslim olmamışsa siz Şırnak halkına teslim olun diyoruz. 50 bin kişiyi bile tutuklarsanız siz bilirsiniz. İstediğinizi yapabilirsiniz. Biz size tutuklamayın falan demiyoruz. Hepimizi tutuklamazsanız namertsiniz. Ne kadar gücünüz varsa kullanın. Elinizden negeliyorsa yapın. Bundan sonra Şırnak`ta `devlet güçlüdür, devlet büyüktür demeyin` karşımız da. Ne varsa elinizde kullanın. Sizin karşınızda diz çöken namerttir. Yalnız bilin ki, bizim de ne gücümüz varsa, bizim de halkımızın ne kadar gücü varsa bizde onu kullanacağız. Bunu da bilin" dedi
Gözaltına alınan her arkadaşları için 10 arkadaşlarının görev alması gerektiğini kaydeden Demirtaş, bunun bir mücadele olduğunu, kendilerinin üstüne böyle gelinecekse, karşılık olarak fedai ruhu ile yaklaşmaları gerektiğini söyledi. 1980`den bu yana 1.5 milyona yakın insanın PKK`lıdır diye gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Demirtaş, "Şimdi sen eğer 1.5 milyon insan PKK`lıdır diye içeri alıyorsan, birincisi o nasıl bir terör örgütüdür ki, 1.5 milyon üyesi var. Üye sayısı AK Parti`nin üyesayısından fazladır. O nedenle bizlere, sizlere terörist diyenler, içine düştükleri yalanda boğulacaklar. İçine düştükleri hukuksuzlukta boğulacaklar. Biz dilimizle, kültürümüzle, siyasal çizgimizle buyuz. Şırnak budur. Cizre budur. Silopi budur. Beytüşşebap budur. Uludere budur. Bu saatten sonra değiştiremezsiniz. Değişmesi g renlerdir asıl terörist. Biz hakkımız olanı isereken sizsiniz. Kafası, zihniyeti değişmesi gereken sizsiniz" diye konuştu. Burada halkın nerdeyse yüzde 100`nün BDP`li olduğunu savunanDemirtaş, şöyle dedi: "Utanmadan BDP`nin binasını kalkıp kar maskeli polislerle basıyorlar. Burası halkın iradesidir. Bu bine halkın iradesini temsil ediyor. Yüzde 80`in temsil edildiği bir partinin binasını basamazınız. Uyarıyorum sizi, açık açık söylüyorum. Bir daha böyle bir şeye yeltenirseniz, Şırnak halkı buradadır. Eğer onlar burayı basarsa, sizde onları basın. Buna hakkınız vardır. Parti binanızı koruyun halkın iradesidir. Evlatlarınızı koruyun, gençlerini koruyun burada çalışan kadrolarınızı koruyun. Tek biriningözaltına alınmasına izin vermeyin. Kendi örgütlü gücünüzle bu hukuksuzluğu durdurun. Bu güne kadar siz bir birinize sahip çıktığınız için bu kazanımları elde ettiniz. Kimsenin kölesi değiliz, AK Parti`nin kölesi değiliz, AK Parti`nin polisinin kölesi değiliz. Arkadaşlarımız içerdeki bütün tutuklular serbest kalana kadar da asla ve asla geri atmayacağız. Çünkü bunların yapmaya çalıştıkları, irademizi kırmaya çalışıyorlar. 30 yıldır bunu deniyorlar. Ama biz öldükçe çoğalıyoruz, tutuklandıkça çoğalıyoruz.Onlar şaşkın şakın izliyorlar sadece. Tüm Şırnak halkı bunun için iradesini ortaya koymalıdır."