toplantısı Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Belediyeler Kanunu’nun 76. maddesine göre kurulması gereken ve 2006 yılından bu yana yaklaşık 200 il ve ilçede kuruluşu tamamlanan kent konseylerinin oluşturduğu platform, deneyimlerin paylaşılması ve kentlerde demokratik örgütlenmenin geliştirilmesini hedefliyor.Yerel yönetimlerde sivil insiyatifin, karar mekanizmalarında yönlendirici unsur olarak ön plana çıkarılması için çalışmalarını sürdüren platform, Uğur Mumcu Sahnesi’nde yapılan Bursa buluşmasında Türkiye’deki çevre sorunlarını ele aldı. Toplantıda 52 ilden 150 katılımcı yer aldı. Açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, vatandaşların kendi sorunlarına sahip çıkması için kent konseyi çatısı altında faaliyet gösteren Mahalle Komitelerine büyük önem verdiklerini vurguladı.Aynı hassasiyet ve ilgiyi mahalle sakinlerinden beklediğini ifade eden Bozbey, dönem sonuna kadar muhtarların da desteği ile Nilüfer’de bütün mahallelerde, mahalle konseylerini aktif hale getirmek istediklerini belirtti. Yönetimde katılımcı anlayışın ve demokrasi kültürünün tam anlamı ile kullanılmasının öneminin altını çizen Başkan Bozbey, belediyenin ana gündem maddesinin çevre olduğunu vurguladı. Halk ve çevre sağlığını tehdit eden birçok konuda çıkartılan yeni yasalar ve uygulamaya konulan yeni düzenlemeler sebebiyle belediyenin çaresiz kaldığını ifade eden Bozbey, Nilüfer Belediyesi’nin iki dönem boyunca ruhsat vermediği taş ocağı işletmecilerinin yeni düzenlemelerle artık İl Genel Meclisi ve ilgili bakanlıklardan kolayca ruhsat alabildiğini ifade etti.Bozbey, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi çeşitli araştırmalarca ortaya konulan elektromanyetik alan ve baz istasyonlarının taşıdığı riske de dikkat çekti. Bozbey, elektromanyetik alan ve baz istasyonları ile ilgili uygulamaların İsviçre gibi ülkelerde olduğu üzere çağdaş normlara gelmesi için kent konseyi temsilcilerine destek çağrısında bulundu.Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Şazi Çavuşoğlu ise, Nilüfer Kent Konseyi çalışmaları hakkında bilgi verdi. Uluabat Gölü’nü, çevresindeki tarım alanlarını ve 8500 yıllık tarihi yerleşimleri tehdit eden İstanbul – Bursa - İzmir otoyolu projesi güzergahının Konseyin başarılı mücadelesi sonunda değiştirildiği ifade eden Çavuşoğlu, "Bu değişiklik Kent Konseyleri etkin kullanıldığında ne kadar önemli şeyler başarabileceklerinin göstergesidir” dedi.Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Mehmet Kartal ise, kanunların çevreyi korumaktan çok uzak olduğunu vurgulayarak, "Son yıllarda çevre mevzuatına eklenen yönetmelikler ve yasal temelli saldırılar sermayeye hizmet uğruna çevrenin katledilmesine sebep olmaktadır" diye konuştu.Çevre sonlarına karşı önerilerin ve mücadele yöntemlerinin tartışıldığı toplantıda bir başka gündem maddesini ise nükleer santraller oluşturdu. Çernobil faciasının etkilerinin kanser vakaları ile Karadeniz kıyılarında halen devam ettiğini hatırlatan Konak Kent Konseyi Başkanı Metin Ertan, “Dünya elindeki nükleer santrallerden kurtulmaya çalışırken Türkiye’nin nükleer santral hevesini anlamak güç” dedi.
