Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 27 Mayıs Askeri darbesi sonrasında Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan`ın idam edilmesinin Türk Demokrasi tarihinin en ayıplı sayfalarından birini oluşturduğunu belirterek "Halkın oyları ile üç kez seçilmiş bir iktidarı silahlı kuvvetlerin içindeki bir cunta, bugün baktığımızda yasa dışı bir örgüt eliyle deviriyor, demokrasi tarihimizde kara bir sayfa. Arkasından da 12 Mart ve 12 Eylül`ün de yolunu açarak bu sayfa başlatılmış oldu" dedi. DEMOKRASİ TARİHİMİZİN EN AYIPLI SAYFALARINDAN BİRİDİR Eski Başbakanlardan Adnan Menderes`in asılmasının yıldönümü olması dolayısıyla bir basın mensubunun konuya ilişkin sorusunu cevaplandıran Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, şunları söyledi: "Menderes ailesine bir kez daha, oğlu Aydın Menderes benim yakın bir arkadaşımdır, Zorlu ailesine, Polatkan ailesine bir kez daha sabır diliyorum ve rahmetle anıyorum devlet adamlarımızı. Demokrasi tarihimizin en ayıplı sayfalarından biridir. Halkın oyları ile üç kez seçilmiş bir iktidarı silahlı kuvvetleriniçindeki bir cunta, bugün baktığımızda yasa dışı bir örgüt eliyle deviriyor. Demokrasi tarihimizde kara bir sayfa. Arkasından da 12 Mart ve 12 Eylül`ün de yolunu açarak bu sayfa başlatılmış oldu." YASSIADA MÜZE OLACAK Yassıada`nın müze yapılması konusunda çalışmalar yapıldığını, aynı çalışmaların Diyarbakır Cezaevi içinde düşünüldüğünü belirten Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yassıada uzun zamandır unutulmuş bir adaydı. Milli Savunma Bakanlığından bize intikal ettirildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Valisi ve ilgili arkadaşlarla bölgede bir inceleme gezisi yaptım. Yassıada bitki örtüsünün saldırısı altında." Orada gerekli temizlik çalışmalarına başladıklarını anlatan Günay, şunları söyledi: "27 Mayıs tarihini, o dönemlerde yaşananları hatırlamaya, ibret almaya yönelik bir müzeye çevirmeye çalışacağız. Şu an proje aşamasındayız. Sanıyorum ki bu yılın sonunda uygulamaya başlarız. Keşke tarihimizde böyle talihsiz sayfalar olmasaydı, keşke 1923`te yola çıkarken nasıl Cumhuriyet sarsılmaz kırılmaz bir iradeyle yola çıkmışsa, 46`dan sonra demokrasi konusunda kesintilere uğramasaydık. Çünkü 27 Mayıs ve özellikle 12Eylül sadece demokrasimize ara vermekle değil Cumhuriyet rejimine zarar verdi. Çünkü Cumhuriyet rejimi halk tarafından seçilmiş yöneticilerin olduğu bir rejimdir ama tam tersi kendisini o makama uygun gören birileri geldi ve oturdu. Ama şükürler olsun artık bu dönem kapandı, inşallah bu sıkıntılar bir daha yaşanmaz." ULUCANLAR`DA BİR PROJE GERÇEKLEŞTİRDİK Ankara Ulucanlar`da bir proje gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye`nin siyasi mahkumlarının en fazla bulunduğu mekan. Nazım Hikmet`ten Necip Fazıl`a, Bülent Ecevit`ten Metin Toker`e aklınıza kim geliyorsa o mekanlarda kalmıştır. Bir müze yaptık şu anda, bir müze kültür merkezi haline getirdik. Diyarbakır`da 12 Eylül sıkıyönetim savcılığının kullandığı alanı yapıyoruz şimdi, Diyarbakır cezaevi halen kullanılıyor. Cezaevi boşaltıldıktan sonra müze yapma gibi birdüşüncemiz var ama henüz bizim kullanımımızda değil, Adalet Bakanlığının kullanımında. Ne zaman boşaltılır ve bizimde orada kullanma hakkımız doğar, o zaman müze projesini düşünebiliriz. Biz tarihimizdeki acı olaylar bir daha yaşanmasın ama aynı zamanda da unutulmasın, ibret alınmak için unutulmasın, bir tarafa yazılsın kazınsın, aklımıza kazınsın, ibret alınırsa bir daha tekrar etmez diye düşünüyoruz. O yüzden özgüveni olan yeni bir millet olarak, tarihimizdeki acı olaylarla yüzleşmeye çalışıyoruz."
