İnternet Andıcı Davasında Talepler Alınıyor
Hafta başında birlikte görülmeye başlanan İnternet andıcı ve `İrtica ile Mücadele Eylem Planı`na ilişkin iki davanın bugün görülen duruşmasında sanıklar ile avukatların taleplerinin alınmasına başlandı.
Birleşme kararından önce kendisini ıslak imzası bulunduğu ileri sürülen eylem planı ile ilgili savunmaya çalışan tutuklu sanık Dursun Çiçek, bugün de yeni kara propaganda yaptığı ileri sürülen internet siteleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesine ilişkin dava ile İnternet andıcı davalarının 35`inci duruşmasına başlandı. Duruşmaya eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Tuğamiral Alaettin Sevim, Albay Sedat Özüer, emekli albaylar Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar ve Cemal Gökçeoğlu ve sivil Memur Mehmet Bülent Sarıkahya, emekli Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk ve Mehmet Deniz Yıldırım katıldı. Tutuksuz yargılanan 5 sanığın da hazır bulunduğu duruşmada, emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım da tutuksuz yargılanmasına rağmen İkinci Ergenekon davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanıklar arasında yer aldı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dün yapılan duruşmada tutuklu sanık Hasan Iğsız`ın savunmasının yarıda kaldığını belirterek sanık ve avukatların taleplerinin alınacak olması nedeniyle Iğsız`ın savunmasına bu nedenle ara verdiklerini açıkladı.
İlk talep için tutuklu sanık Dursun Çiçek sanık kürsüsüne alındı. İki davanın birleştirilmesinden önce ıslak imzası bulunduğu ileri sürülen İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesi ile ilgili olarak kendisini savunmaya çalışan Çiçek, kara propaganda yaptığı ileri sürülen internet siteleri ile igili açıklamalarda bulundu.
Sanık Çiçek, talep bölümünde konuşmasına başlarken itirazlarına rağmen iki davanın birleştirildiğini hatırlatarak dava konusu, kara propaganda yaptığı ileri sürülen internet siteleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İnternet sitelerinin 1999 yılında Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı`na verilen yetki ve görevler kapsamında kurulduğunu belirten Çiçek, internet andıcını, "İnternet sitelerinin kayıt altına alınması, 5651 sayılı internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun`da yer alan düzenlemeler esas alınarak değişen yasal mevzuata uygun olarak ve daha etkin bir şekilde yayınlarının sürdürülmesine yönelik yeniden yapılandırma çalışmasıdır." sözleri ile tarif etti.
İnternet siteleri konusunda 3 sağlayıcı konusuna değinen Çiçek, "Bunlardan içerik ve yer sağlayıcısı Genelkurmay Başkanlığı`dır. Alan sağlayıcısı ise özel bir şirkettir. Yasanın 4`üncü maddesinde internet sitelerinin içeriklerinden içerik sağlayıcının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ancak 4-2 maddesinde ise yapılan bir alıntı ile ilgili olarak içerik sağlayıcının sorumlu olamayacağı belirtilmiştir." diye konuştu.
Dava konusu internet sitelerinin 1999 yılında devletin resmi kurumlarının aldığı karar ile açıldığını belirten Çiçek, "Ben dairede 5 yıl çalıştım. Başladığımda 9 site vardı. Görev süremin sonunda ise site sayısı 10`du. Öyle 30-35-42 site yoktu." dedi. Toplam 430 internet sitesinin kontrol altında tutulduğıunu belirten Çiçek, Bilgi Destek Dairesi tarafından yürütülen sitelerde yer alan konuların, mehmetçik aleyhine yapılan haberleri düzeltici konular olduğunu söyledi. Çalışmalarıyla ilgili olarak bilgi destek raporu hazırlayıp karargaha, intranet ortamında komutanlara sunduklarını belirten Çiçek, "Komutanlarımız bu özetleri okuyup Türkiye`ye ve TSK`ne yönelik neler oluyor, haberdar oluyorlardır." dedi.
Takip ettikleri sitelerin TSK ve Atatürk`ün korunması aleyhine propaganda yaptıklarını belirten Çiçek, "Bu çalışmalarımızda 5 sitenin tespitini yaparak yasal işlem yapılması için komutanlarımıza arz ettik. Bu vatanseverlik değil mi." diye konuştu. Savcılara göre Genelkurmay Başkanlığı`nın bir örgüt olduğunu belirten Çiçek, "İngilizce ve Fransızca yayın yapan internet siteleri de var. İddianamede bunların adı geçmiyor. Ermeni olayları iddiiaları ile ilgili milli güvenlik toplantısına katılıyorduk. Buna göre Genelkurmay örgüt. Yargılayın gücünüz yetiyorsa." ifadesini kullandı.
Sanık Çiçek`in bu sözleri üzerine Başkan Özese, "Dursun bey burası mahkeme salonu, burası kürsü. Savunma sınırlarını aşmayın. Mahkemeler yargı makamıdır. Mahkememizi sorgular mahiyette değil, savunma mahiyetinde konuşun." uyarısında bulundu. Çiçek ise bu uyarıya "Siz geçin benim yerime, sakin olun." diye tepki gösterdi. Başkan Özese ise ses tonunu yükselterek "Ne olursa olsun sakin olun." diye konuştu. Başkan Özese, sanık Çiçek`i konuşması sırasında sık sık uyararak savunma sınırları içerisinde konuşmasını istedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesine ilişkin dava ile İnternet andıcı davalarının 35`inci duruşmasına başlandı. Duruşmaya eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Tuğamiral Alaettin Sevim, Albay Sedat Özüer, emekli albaylar Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar ve Cemal Gökçeoğlu ve sivil Memur Mehmet Bülent Sarıkahya, emekli Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk ve Mehmet Deniz Yıldırım katıldı. Tutuksuz yargılanan 5 sanığın da hazır bulunduğu duruşmada, emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım da tutuksuz yargılanmasına rağmen İkinci Ergenekon davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanıklar arasında yer aldı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dün yapılan duruşmada tutuklu sanık Hasan Iğsız`ın savunmasının yarıda kaldığını belirterek sanık ve avukatların taleplerinin alınacak olması nedeniyle Iğsız`ın savunmasına bu nedenle ara verdiklerini açıkladı.
İlk talep için tutuklu sanık Dursun Çiçek sanık kürsüsüne alındı. İki davanın birleştirilmesinden önce ıslak imzası bulunduğu ileri sürülen İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesi ile ilgili olarak kendisini savunmaya çalışan Çiçek, kara propaganda yaptığı ileri sürülen internet siteleri ile igili açıklamalarda bulundu.
Sanık Çiçek, talep bölümünde konuşmasına başlarken itirazlarına rağmen iki davanın birleştirildiğini hatırlatarak dava konusu, kara propaganda yaptığı ileri sürülen internet siteleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İnternet sitelerinin 1999 yılında Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı`na verilen yetki ve görevler kapsamında kurulduğunu belirten Çiçek, internet andıcını, "İnternet sitelerinin kayıt altına alınması, 5651 sayılı internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun`da yer alan düzenlemeler esas alınarak değişen yasal mevzuata uygun olarak ve daha etkin bir şekilde yayınlarının sürdürülmesine yönelik yeniden yapılandırma çalışmasıdır." sözleri ile tarif etti.
İnternet siteleri konusunda 3 sağlayıcı konusuna değinen Çiçek, "Bunlardan içerik ve yer sağlayıcısı Genelkurmay Başkanlığı`dır. Alan sağlayıcısı ise özel bir şirkettir. Yasanın 4`üncü maddesinde internet sitelerinin içeriklerinden içerik sağlayıcının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ancak 4-2 maddesinde ise yapılan bir alıntı ile ilgili olarak içerik sağlayıcının sorumlu olamayacağı belirtilmiştir." diye konuştu.
Dava konusu internet sitelerinin 1999 yılında devletin resmi kurumlarının aldığı karar ile açıldığını belirten Çiçek, "Ben dairede 5 yıl çalıştım. Başladığımda 9 site vardı. Görev süremin sonunda ise site sayısı 10`du. Öyle 30-35-42 site yoktu." dedi. Toplam 430 internet sitesinin kontrol altında tutulduğıunu belirten Çiçek, Bilgi Destek Dairesi tarafından yürütülen sitelerde yer alan konuların, mehmetçik aleyhine yapılan haberleri düzeltici konular olduğunu söyledi. Çalışmalarıyla ilgili olarak bilgi destek raporu hazırlayıp karargaha, intranet ortamında komutanlara sunduklarını belirten Çiçek, "Komutanlarımız bu özetleri okuyup Türkiye`ye ve TSK`ne yönelik neler oluyor, haberdar oluyorlardır." dedi.
Takip ettikleri sitelerin TSK ve Atatürk`ün korunması aleyhine propaganda yaptıklarını belirten Çiçek, "Bu çalışmalarımızda 5 sitenin tespitini yaparak yasal işlem yapılması için komutanlarımıza arz ettik. Bu vatanseverlik değil mi." diye konuştu. Savcılara göre Genelkurmay Başkanlığı`nın bir örgüt olduğunu belirten Çiçek, "İngilizce ve Fransızca yayın yapan internet siteleri de var. İddianamede bunların adı geçmiyor. Ermeni olayları iddiiaları ile ilgili milli güvenlik toplantısına katılıyorduk. Buna göre Genelkurmay örgüt. Yargılayın gücünüz yetiyorsa." ifadesini kullandı.
Sanık Çiçek`in bu sözleri üzerine Başkan Özese, "Dursun bey burası mahkeme salonu, burası kürsü. Savunma sınırlarını aşmayın. Mahkemeler yargı makamıdır. Mahkememizi sorgular mahiyette değil, savunma mahiyetinde konuşun." uyarısında bulundu. Çiçek ise bu uyarıya "Siz geçin benim yerime, sakin olun." diye tepki gösterdi. Başkan Özese ise ses tonunu yükselterek "Ne olursa olsun sakin olun." diye konuştu. Başkan Özese, sanık Çiçek`i konuşması sırasında sık sık uyararak savunma sınırları içerisinde konuşmasını istedi.