Bununla ilgili tüm bürokratik, teknik ve benzeri engelleri kaldırıyor, kentin bir bütün olarak hedefler noktasında buluşmasını sağlıyoruz” dedi.Vali Güzeloğlu, sektörel buluşmalar kapsamında Çukurova Perakendeciler Derneği (Çukurova PERDER) ve Mersin Dayanıklı Tüketim Malları Satıcıları Dayanışma Derneği (MERSAD) üyeleri ile bir araya gelerek perakendecilerin sorunlarını ve taleplerini dinledi. Atlıhan Otel'de gerçekleştirilen toplantıda konuşan Güzeloğlu, Çukurova PERDER'in merkezinin Mersin olduğunun altını çizerek, “PERDER en önemli üreticileri ve hizmet veren girişimcileri de Mersin'de. Yaklaşık 3 bine varan doğrudan, 15 bin kadar da dolaylı istihdam ile ortaya koydukları değer olarak 100 bin metrekareye varan altyapılarıyla çok önemli bir dernek kurumudur. MERSAD ise bin kişiye yakın doğrudan istihdamı, 150 milyon TL'ye varan yıllık cirolarıyla ve 3 milyon TL civarında devletimize doğrudan vergileriyle Mersin'e çok değer katan, Mersin'e istihdam sağlayan, üretim yapan, vergisini veren bir dernektir" diye konuştu.Temel hedeflerinin ekonomik ve sosyal kalkınmanın önünü açmak olduğunu kaydeden Güzeloğlu, “Mersin'de yatırım, istihdam ve iş imkanlarını arttırmak için çaba gösteriyoruz. Ekonomik büyümeyi sağlayarak, sosyal ve toplumsal hem gelişmeyi hem sorunları gidermeyi hem de güçlü bir kent geleceğini oluşturmak temel hedeflerimizdendir. Bununla ilgili tüm bürokratik, teknik ve benzeri engelleri kaldırıyor; kentin bir bütün olarak hedefler noktasında buluşmasını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı."MERSİN'DE O DEĞİŞİM BAŞLADI"Mersin'in 2010 yılı sonu itibariyle vergi tahsilatında Türkiye'de 6'ıncı büyük il olduğunu hatırlatan Güzeloğlu, şöyle konuştu; "2011'in ilk 6 ayında ise 5'inci sıraya yükselmiştir. 2011'i 5'inci bitirmekte de kararlıdır. Bu rakamın içinde Mersin'de üreten, gelir elde eden ancak vergisini vermeyen kurumlar yoktur. Şimdi ben bunun mücadelesini veriyorum. Çünkü Mersin'de gelir elde eden herkesin vergi adresi Mersin'dir. Artık Mersin'de bir şeyler değişecek diyoruz ya, işte o değişim başladı. Mersin, Türkiye'nin doğrudan kent ihracatında ilk 10'da yer almaktadır. Bu ihracat değerlemelerini de en geç 2011'de Mersin ile buluşturacağız ve Mersin Türkiye genelindeki sıralamada ilk 5 kent içerisine girecektir. Dış ticarette İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en büyük kenti Mersin'dir. Liman demek dış ticaret, yani ithalat ve ihracat demektir. Bunlar hizmetler sektörünün iki temel kalemi ve girdisidir. En önemlisi büyüme anlamında Mersin, dış ticarette Türkiye'nin en hızlı büyüyen, en önde ve değerleri ile yükselen bir kettir. Bugün Doğu Akdeniz'de Mersin, artık uluslararası bir aktarma merkezidir. Liman işlem hacmi ve mal trafiğinde, doğrudan transit gönderilen mal toplamında liman her geçen gün yükselen bir rekora koşmaktadır. Mersin Limanı'na gelen mallar artık giderek Asya'ya, Çin'e, Rusya'ya, Orta Doğu'ya uzanan bir mal trafiğine konu olmaktadır.”Sanayide bir yıl önce 5 bin yeni istihdam hedeflediklerini ve bu durumun herkese çok iddialı geldiğini hatırlatan Güzeloğlu, “Ancak biz Mersin'e inandık ve inancımız her geçen gün artmakta. 5 bin istihdamı çok aştık. Şu an Mersin'de 2'inci OSB tamamlanmış, önümüzdeki ay 3'üncü OSB'nin başvurusunun yapılması için hazırlıklar tamamlanmıştır. 4'üncü OSB'de çok geç olmadan gündemimize gelecektir. En önemlisi de artık ulusal ve uluslararası düzeyde Mersin'e yatırım talebi artmaktadır. 2'inci OSB'deki en büyük yatırımı gerçekleştiren ve gelmesi için kişisel dostluğumu kullandığım; ama dostluğumuz ötesinde kentin geleceğine inanarak buraya gelen ve Mersin'e 250 milyon avroluk doğrudan yatırım gerçekleştiren Yıldızlar Holding, benzeri projeleri sonrasında diğer büyük gruplar bizlere ek arsa talebi iletmiştir” dedi."GEÇ KALDIĞIMIZ TANINMA VE ALGILANMA KONUSUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATMAKTAYIZ"Bugün Mersin'in tarımsal üretim ve hasıla verimliğinde de Türkiye'de birinci sırada olduğunu belirten Güzeloğlu, şu bilgileri aktardı; "Tarımsal üretimde Mersin olarak, Türkiye'nin yüzde 8 ila 9'unu üreten bir kentiz. Yeni başladığımız zenginlikler ile turizmi ise daha gündemimize yeni yeni alıyoruz. Bir hazinenin üzerinde yaşayan Mersin, bunun ayrımına yeni varıyor. Turizm gibi hizmetler sektörünün en önemli kaleminde önemli avantajlara sahibiz. Geç kaldığımız tanınma ve algılanma konusunda önemli adımlar atmaktayız. Turizme de başlıyoruz. Türkiye'nin en önemli turizm tahsislerinden biri bugün Tarsus'ta hayat bulmaktadır. 7 bin 600 yatak, kongre ve golf turizmini besleyecek altyapıyı içeren Tarsus-Kazanlı Projesi ile ilgili çalışmalar başlamıştır. Bu yılın sonunda altyapıyı tamamlayıp, bu yıl temel atılmasını hedefliyoruz.”Yılların konuşulan meselesi olan havaalanının ise 3 Kasım'da ihaleye çıkarılacağını hatırlatan Güzeloğlu, "Düne ait ne varsa dünde kaldı. Şimdi artık iş ve eylem zamanıdır. Çukurova adını taşıyan ama Mersin'de yapılacak olan bu havaalanı, Türkiye'nin en önemli havalimanlarından biri olacaktır. Havaalanı sadece yolcu değil, dış ticaret, kargo ve serbest bölgesi ile bütünleşmiş bir yaşam merkezi olacak. Antalya-Mersin ile Mersin-Konya yolu çalışmaları da 2013'de bitirilmek hedefiyle sürmektedir. Bunların hiçbirisinde bir sorunumuz yok. Bakanımız Zafer Çağlayan ile gün be gün takip ediyoruz” ifadelerini kullandı.Çok uzun yıllardır düşünülmeyen projelerin de bu çalışmaların içine alındığını kaydeden Güzeloğlu, "Örneğin otoban Çeşmeli'den Taşucu'nun sonuna kadar uzatılacak. Böylelikle hem turizm hem ekonominin en önemli can damarı olan yol konusunda otoban bağlantısını uzatarak, ulaşım ağını güçlendiriyoruz. Yine yol konusunda kentin haklı beklentisi olan ve ilk geldiğimde nasıl bu halde olduğuna şaşırdığım D-400 karayolu ile ilgili sıkıntıları da gideriyoruz. Toplamda 10 şeride çıkacak, ışıklar kalkacak, 15 dakikada ulaşım sağlanacak. Tarsus-Mersin yolu; peyzaj, ışıklandırma ve çevre düzenlemesi ile iddia ediyorum ki, Türkiye'nin en güzel kent girişi olacak. Bunların yanı sıra kentin 2 olan otoban bağlantısını da 6'ya çıkartılacak. Böylelikle otoban aktif hale getirilecek. D-400'ün yükü hafifleyecek ve kente ulaşım kolaylaşacak” dedi."MERSİN, DAHA DA ÇOK BÜYÜYECEKTİR"Bugüne kadar hep düşünülen ancak 'ah' denilen düşüncelerin hepsini bir bir hayata geçeceğini kaydeden Güzeloğlu, şöyle devam etti; "Hiçbir engelimiz, sıkıntımız yok. Ortak akıl ve irade gerekiyordu, bu da çok şükür var. Tüm bu projelerin temelinde Türkiye'nin 2023'e yürüyüşü yatmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü kuruluş yıldönümünün kutlanacağı 2023'e, dünyanın en önde ve güçlü ekonomisi ve ülkesi olarak yürüyüşüne; Mersin'in katkısının ve zenginliğinin de arttırılarak destek olunmasıdır. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarında Türkiye 8,8 ile dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi oldu. Bu ülkenin en hızlı büyüyen kenti de Mersin'dir ve büyümeye de devam edecektir. Büyümeyi sürekli kılmanın ve sürdürebilir olmanın temel nedeni bunu sağlayacak zenginlik ve dinamiklerin çok olmasıdır. Ancak bir kentin tarımda, turizmde, sanayide, ticarette de potansiyeli halen kullanılmamış ve çoğu alanları değerlendirilmemişse, bunlardan biri de Mersin'dir, Mersin daha büyümesinin başındadır. Mersin bugünden çok daha büyüyecek ve dünya çapında Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de en önemli stratejik merkezi olacaktır. Her alanda kapasitemiz kullanılabilir ve henüz tamamlanmış değildir. Kentleşme, altyapıların iyileşmesi bir bütün olarak Mersin'in geleceğe yürüyüşü hızla devam etmektedir.”Mersin'in önünde çok büyük ve keyifli projelerin bulunduğunu vurgulayan Güzeloğlu, "Tarsus'ta Türkiye'nin en büyük turizm kompleksi yapılacak. Bu doğrudan 10 bin kişilik istihdam, yüz binlerce ton gıda, ürün, mal ve hizmet tüketimi demek. 2013'te bu kentte, dünyada uluslararası alanda olimpiyatlardan sonra en büyük ikinci organizasyon olan ve büyük bir gururla aldığımız Akdeniz Oyunları yapılacak. Oyunların Mersin'e getireceklerinin yanında, daha fazla nasıl katkı sağlayabileceğini oturup birlikte konuşup, düşünmemiz gerek. Sektörel anlamda ticarete, üretene, perakendeciden, dayanıklı tüketim malları satıcılarına kadar herkesin bu gelişmelerden nasıl daha fazla pay alabileceğini konuşabilmemiz lazım. Bu organizasyonların ve yatırımların bir rüzgar gibi geçmesi kabul edilemez. Tüm yatırım ve organizasyonlarda önceliğin Mersin olması gerektiği düşüncesini yerleştirmek gerek. Uluslararası dev ihalelerden, yatırımlardan, organizasyonlara kadar ne geliyorsa, Mersin ne kazanıyor sorusunu sorup, istemesi lazım. Hem vergisinde, hem ihracat değerlendirmesinde Mersin'in dışına kaynak aktarılmasını kabul edemiyorsak, Mersin'de yapılacak tüm bu organizasyonlarda da tüm bu büyük buluşmalarda da değer yaratılacaksa bunun Mersin esnafı ile buluşması sağlanmalı. Çünkü kalkınmayı yatay olarak sağlamamız gerek. Kalkınma yatay; yani tüm kesimlere kurumlara ve kişilere yayılır ise sağlıklı olur. O zaman Akdeniz Oyunları'nın yapılması her kesimin, insanımızın hissettiği bir gelişme olur” şeklinde konuştu.Mersin'e ilk geldiğinde, ticari ve reel kesim buluşmasında her konuşmacının söze yüksek işsizlik rakamları ile başladığını anlatan Güzeloğlu, "Herkes; bitmişlik, can sıkıcı, tükenmiş bir olumsuz çerçeve içindeydi. Yaratılan psikoloji, Türkiye'nin en kötüsü olduğumuz yönündeydi. Son 1 yılda Mersin bu alanda büyük bir başarı gerçekleştirmiş, işsizliği yüzde 19'lardan, yüzde 10'lara indirmiştir. Türkiye'de bir yılı aşkın sürede göç alan bir büyükşehirde bu dönüşümü yapmak çok büyür bir başarıdır ve bu başarı Mersin'indir. Bu yılın sonunda da Mersin'de işsizliği, Türkiye ortalamasının altına, tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz" dedi."'MADE IN MERSİN' DEME ZAMANI"Dün bu kente değer katan ve 5 bin kişilik istihdam sağlayan Tırmıl Sanayi Sitesi'nde olduğunu hatırlatan Güzeloğlu, şu ifadelere yer verdi; "Başbakanımızın genelge ile yayınladığı yerli malı ürünlerin tercihi ile ilgili Tırmıl'da da talepler dile getirilmişti ki, bugün perakendeciler de aynı dilekleri gündeme taşımakta. Yerli malı derken; Mersin özelinde kentimizde üretim yapan firmaların ürünlerinin tercih edilmesi de önemlidir. Tırmıl esnafı, robot bile yapabilecek potansiyele sahipken, ürünlerinin tercih edilmemesinden şikayetçi oldu. Bir yerel yönetimimizin bin adetlik çöp konteyneri alımını bir başka kentten yaptığını dile getirildi. Bu haklı talebe duyarsız kalamaz, görmezden gelemeyiz. Bu bin konteyner siparişin Tırmıl'a verilmesi, her işletmenin bir kişinin daha istihdam edilmesi, buradaki değerin Mersin'e yansıması anlamına gelir. Bende; geçici tarım işçisi vatandaşlarımızın temel sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak dönük araç-gereç ve ekipman temini için ilgili kişileri Tırmıl'a yönlendirdim. Kavran, banyo yapılacak kabinler gibi ekipmanlar için çeşitli illerden teklifler geldi, ancak benim ilk tek talimatım bu iş için Tırmıl'dan teklif alınması oldu. Tırmıl yönetimi ile karşı taraf bir araya gelerek, 1 milyon TL'yi aşkın bu iş hacminin Tırmıl'da hayat bulmasını sağladık. Yakında da ürünleri teslim alacağız. Bu konuyu duyurmayacaktık ancak Tırmıl'da neyin üretildiğini, başarıldığını, becerildiğini gösterilmek için açıklıyorum. Artık “Made İn Mersin” deme zamanı. Mersin'de üretim, değer var ise öncelik Mersin'dir.”
