Gül: Doğu Akdeniz İsrail Toprakları Değil, Varlığımızı Belli Edeceğiz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Yaroslavl ziyaretinde Interfax’a verdiği mülakat yayınlandı.

İsrail ve Türkiye ilişkilerinde gelinen noktanın İsrail’in yaptıklarının bir sonucu olduğunu ifade eden Gül, “Türkiye bu olaylara gözünü kapayamaz.” dedi.


Uluslararası sularda Türk vatandaşlarının ölümüne neden olan bir müdahale yaşandığına dikkat çeken Gül, “Bu sorunu çözmek için İsrail özür dilemeli ve kurbanlara tazminat ödemelidir. Türkiye, bu olaylara gözlerini kapayamaz. Bu konuda, kendisine dostluk elini uzatan ve zor zamanlarında yardım eden ülkelerin çabalarını dikkate almayan İsrail’in siyasi öngörüşsüzlüğü aşikârdır.” tespitinde bulundu.


İnterfaks muhabiri Andrey Baranovski’nin “Gazze’ye insani yardım götürülmesi ve böylelikle İsrail ablukasının kırılması için donanmanın kullanılabileceğine dair işaretlerin verilmesi” ile ilgili sorusuna Gül, “Öncelikle, bu ambargonun yasal olmadığı gerçeğinden hareketle Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na başvuracağız. Doğu Akdeniz İsrail toprakları değildir ve Türkiye bu bölgede varlığını belli edecektir. Ancak, Türkiye aynı zamanda uluslararası hukuka uyacaktır.” cevabını verdi.


RUSYA İLE TEMASLARIMIZ ÖZEL
Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev tarafından düzenlenen Yaroslavl Küresel Politik Formu’na her yıl onur konukları davet edildiğini, bu yıl da kendisinin davet edildiğini hatırlatan Gül, “Buraya davet edilmiş olmak ve çeşitli konularda görüşlerimi bildirmek benim için şereftir. Forum sırasında Sayın Medvedev ile ikili bir görüşme yapma imkanı bulduk. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri ele aldık ve çeşitli uluslararası konulara değindik. Bu görüşmeye Dışişleri Bakanlarımız Sayın Davutoğlu ve Sayın Lavrov da katıldılar. Onlar da kendi aralarında istişareler gerçekleştirdiler.” dedi.


Türkiye ile Rusya arasındaki siyasi ilişkilerin mükemmel bir düzeyde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, “İlişkilerimizin halihazırdaki seviyesi tarihi dostluğumuza uygundur. Rusya, uluslararası siyasi arenanın küresel bir aktörü ve bölgenin önemli bir ülkesidir. Bu yüzden Rusya ile temaslarımız özel bir önem taşımaktadır. Ülkelerimiz arasındaki ikili ticaret hacmini 100 milyar Dolar’a çıkarmayı hedefliyoruz, bu iddialı hedefi gerçekleştirmek için enerji ve turizm alanında işbirliğimizin detaylarını görüştük. Ayrıca, karşılıklı yatırım konularını ele aldık. Bu ziyaretimin zaman açısından uygun olduğunu düşünüyorum, zira Suriye ve Doğu Akdeniz’deki durum ve NATO ile ilişkileri ele almaya ihtiyacımız vardı.” bilgisini aktardı.


100 MİLYAR DOLARI YAKALARIZ
Kriz öncesi ikili ticaret hacminin 40 milyar dolara ulaştığını, ancak küresel ekonomik kriz nedeniyle gerileme olduğunu kaydeden Gül, “Rusya’nın Türkiye ile ticaretinde önemli payı bulunan, başka bir ifadeyle enerji kaynaklarının ithalini içeren enerji sektörü en önemli potansiyele sahiptir. Türk mallarının ihracatı için uygun koşular yaratmak amacıyla Rusya’da bir lojistik merkezi kurmak istiyoruz. Müteahhitlik alanındaki ilişkilerimizi de geliştirmek arzusundayız. Buna ilave olarak, karşılıklı yatırımların artırılmasını da destekliyoruz.” şeklinde konuştu.


GÜNEY AKIM’DA MÜZAKERELER SÜRÜYOR
Türkiye’nin Güney Akım doğalgaz boru hattının inşası için Karadeniz ekonomik sahasında gerekli izinleri ne zaman vereceği ile ilgili soruyu yanıtlayan Gül, bu konu ile ilgili müzakerelerin sürdüğünü ifade etti. Her şeyden önce, boru hattının geçeceği güzergahın koordinatlarının belirlenmesine ve dolayısıyla bir fizibilite çalışması yapılmasına ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Bu projeyle birlikte, daha başka bir projenin, Samsun-Ceyhan petrol boru hattının gerçekleştirilmesi için ısrar ediyoruz. Bu projenin bizim için stratejik önemi bulunmakta. Bu projenin Türk Boğazlarının, özellikle de İstanbul Boğazı’nın yükünün azaltılmasını sağlayacağını düşünüyoruz.” dedi.


SAMSUN-CEYHAN’DA ISRARLIYIZ
Samsun-Ceyhan petrol boru hattı projesinin uygulanması için ısrar ettiklerini ifade eden Gül, “Bu tutumuz bir çıkmazdan kaynaklanıyor. Konunun ekonomik yönü ikincildir, temel amaç İstanbul Boğazı’nın güvenliğini sağlamak. Burada tehlikeli maddeler taşıyan tankerlerden kaynaklanan yoğun bir trafik bulunuyor. 15 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da meydana gelebilecek bir facianın çok ciddi sonuçları olacaktır. Böyle bir facia ekonomik bakımdan ciddi sonuçlar doğuracak şekilde Boğazlar’da trafiğin uzun süre durmasına neden olabilir.” ifadelerini kullandı.


1979 yılında bir Romanya tankeri Boğaz’ın hemen girişinde yanmaya başladığını, 1 ay süren yangında can kaybı olduğunu hatırlatan Gül, “Bu olayın üzerinden 30 yıldan fazla zaman geçti ve trafik daha da arttı. Bu meselenin çözülmesi için kapsamlı çevre araştırmaları da yapılmaktadır. Bu sebeple Samsun-Ceyhan petrol boru hattını inşa etmek istiyoruz.” dedi. Cumhurbaşkanı boru hattının transit ücreti ile ilgili soruyu da “ücretler makul olacak” şeklinde cevapladı.


DOĞALGAZDA İNDİRİM PAZARLIKLARI SÜRÜYOR
Türkiye’nin Rus doğalgaz fiyatında indirim talepleri ile ilgili herhangi bir taviz alınıp alınmadığı ile ilgili soruya cevap veren Gül, “Tüm bunlar serbest piyasa ekonomisi şartları çerçevesinde gerçekleşiyor. Halihazırda müzakereler devam ediyor ve bu görüşmelerden olumlu bir netice almayı umuyoruz.” dedi.