Eşine Şiddet Uygulayan Kocaya Cinayet Suçlaması

Adana`da 32 yıllık karısını pompalı tüfekle öldürmekle suçlanan şahıs olayın kaza olduğunu iddia ederken, yakınları kadının yıllardır şiddet gördüğünü belirterek olayın cinayet olduğunu savundu.

Eşine Şiddet Uygulayan Kocaya Cinayet Suçlaması
Eshabil (50) ile Halit Ç. (58), bundan 32 yıl önce görücü usulüyle evlendi. Bu evlilikten biri erkek 3 çocukları ve yine bu çocuklarından da 4 torunları oldu. İddiaya göre vlendikten 7-8 yıl sonra eşi tarafından feci bir şekilde dövülen Eshabil Ç., kanlar içinde ağabeyi Hasan Gönülbaş`ın evine sığındı. Kadın yaklaşık bir ay Gönülbaş`ın evinde kaldıktan sonra ağabeyinin ısrarına rağmen, "Dayak nedeniyle yuvamı yıkmayın. Benim küçük çocuklarım var" diyerek evine geri döndü. Kıskançlık nedeniyle süreklieşinden şiddet gördüğü öne sürülen kadın, son olarak Ramazan ayından önce tartıştığı eşi tarafından bir hafta içinde mahallede iki kez tüfekle kovalandı. Mahalle sakinlerinin araya girmesi sonucunda Halit Ç. sakinleştirilerek eşine zarar vermesi son anda önlendi. Şiddeti sürdüren Halit Ç., 27 Ağustos Cumartesi günü Karaisalı`nın Urgangıran köyündeki zeytin ve incir bahçesine gitmek istedi ancak Eshabil Ç. kocasının bu isteğine karşı çıktı. Bunun üzerine Halit Ç., eşini dövdükten sonra zorla arabayabindirerek bahçeye götürdü. Bahçede karı-koca biraz incir topladıktan sonra yine tartışmaya başladı. Daha sonra Halit Ç.`nin yanında getirdiği pompalı tüfek ile vurulduğu ileri sürülen Eshabil Ç., kendi aracı olmasına rağmen yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki arkadaşı Menderes Fevzi Arık`ı arayarak tüfeğinin patladığını ve eşinin yaralandığını söyleyerek yardım istedi. Arık, olay yerine eşiyle birlikte geldi. Halit Ç. kalbinden pompalı tüfekle vurulan eşinin kıyafetini çıkarıp arkadaşının kamyonetininarkasına koyarak, "Siz gidin, ben arkanızdan gelirim" dedi. Ambulansa verilerek Adana`da özel bir hastaneye kaldırılan kadının yolda hayatını kaybettiği belirlendi

Doktorlar tarafından verilen raporda; kadının çok yakından ateş edilerek öldürüldüğü, saçmaların hiç dağılmadığı, hatta fişek kalıntılarının bile kadının vücuduna saplandığı dile getirildi. Bu doğrultuda polis tarafından gözaltına alınan Halit Ç., savcılıkta, elinde kasa taşırken tüfeğin koltuğunun altında olduğunu, otomobile kasaları götürürken ayağı takıldığı için tüfeğin ateş aldığını ve eşine isabet ettiğini söyledi. Bunun üzerine zanlı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Eshabil Ç. isepazar günü Kabasakal Mezarlığında yakınları tarafından kefenine çiçekler bırakılarak toprağa verildi.

"KIZ KARDEŞİMİZ KAZARA ÖLMEDİ, KOCASI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ" Eshabil Ç.`yi olay yerinden alarak ambulansa kadar götüren Fevzi Menderes Arık, "Halit Ç. arayıp, `Tüfeği patlattım` deyince ben ağabeyimi arayıp ambulans çağırmasını söyleyerek olay yerine geldim. Eshabil yengem yerde yatıyordu. Eşim ve Halit ağabeyim yengemin üzerini değiştirdi. Kendi aracımla hastaneye götürürken yolda ambulans denk geldi, ona bindirdim. Bu arada Halit ağabey, `Sen yetiştirmene bak. Ben arabamla arkanızdan geliyorum` dedi. Onun arabası çok doluydu, benimki kamyonet olduğu için onunlagötürdük. Kalbinden vurulmuştu, kurtarılamadı" dedi. "KAZARA PATLASA O MESAFEDEN FİŞEK YARALININ VÜCUDUNDAN ÇIKMAZ" Eshabil Ç.`nin ağabeyi Hasan Gönülbaş (52), eniştesinin olayın kaza olduğunu söylediğini ancak kendisinin buna inanmadığını belirterek, "Enişteme olayın nasıl olduğunu sordum, o da o gün elinde tüfekle bahçeye geldikten sonra aşağıdaki bahçeyi dolaştığını söyledi. Tüfekle dolaşıp kazanın olduğu yere geldiğini anlattı. Daha sonra sandıkları ve su bidonlarını alıp arabaya koyacağı sırada tüfeğin ateş aldığını, eşinin vurulduğunu söyledi. Enişteme, `Tüfek tam olarak neredeydi? Bir yere koydun mu? Yoksaelinde miydi?` diye sorduğumda, `Hatırlamıyorum` diyor, sürekli çelişkili konuşuyordu. Bundan dolayı ben tekrar buraya geldim. Olayın olduğu yere bakıyorum. `Böyle birşey nasıl olur? Elindeki tüfek nasıl ateş alır?` diye düşünüyorum ama aklım almıyor. Kardeşimin kapının orada olduğunu söylüyor. Araba arka tarafta. Mesafeye baktığın zaman tüfeğin fişeği plastik parçaları dahi kardeşimin vücudundan çıktı. Çok yakın bir mesafeden sıkılmış. Kazara patlatmış olsa bu mesafeden o fişek yaralının vücudundan çıkmaz.Saçmalar vücudunda hiç dağılmamış. Ben öldürüldüğünü düşünüyorum. İsteyerek veya istemeyerek kız kardeşimi öldürdü" iddialarında bulundu. "KARDEŞİM ABDEST ALIRKEN BACAĞI GÖRÜNSE KISKANIRDI" Kız kardeşiyle eniştesinin zaman zaman kavga ettiğini, eniştesinin kız kardeşini darp ettiğini vurglayan Gönülbaş, "Ben uzun zamandır kız kardeşimin evine gitmiyorum. Kız kardeşim bana zaman zaman gelir, dert yanardı. Ben onların huzuru bozulmasın diye evlerine dahi gitmezdim. Enişteyle yüzleşmek istemezdim. Eniştem zaman zaman bacımı dövüyordu. Bacım kardeşimin başına bir şey gelmesin diye bizden dayak yediğini saklıyordu. Bir keresinde darp edildikten sonra bir ay evimde kaldı ama çocukları için tekrarbarıştı. Kıskançlık ve şiddet hiç bitmedi. Abdest alırken kardeşimin bacağı görünse kıskanıyordu" diye konuştu. Gönülbaş, eniştesinin tutuksuz yargılanmasını aklı almadığını ancak yargıya güvendiğini, suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.

Çağlayan`ın küçük kardeşi Mustafa Gönülbaş (44) ise, yeğeninin babasıyla ilk görüştüğünde kaza olduğunu söylediğini ancak bir gün içinde olayın oluş nedeniyle ilgili çelişkili bilgiler verdiğini ifade ederek, "Yeğenim önce, `Babam incir topluyormuş. Tüfek de ağaçta dayalıymış, bir şekilde tüfek düşmüş ateş almış, anneme isabet etmiş` dedi. Bana pek inandırıcı gelmedi. Fakat yine fazla bir şey söylemedim. Daha sonra bilirkişi olay yerine gelince çok yakından ateş edilmiş olduğunu öğrendik. Bunlar daöğrenince ertesi gün bizim yeğen ifadeyi değiştirdi. `Dayı babam malzeme taşırken tüfek elindeymiş, o an patlamış, annem öyle vurulmuş` dedi. Yeğenime neden ifadesini değiştirdiğini sordum, gözümün içine baktı, hiçbir şey söyleyemedi. Ben bunlara inanmıyorum, olayın cinayet olduğunu düşünüyorum. Zaten en son duyduğuma göre ablam eniştemle bahçeye gitmemek için tartışmış, buraya zorla getirmiş" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA