Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi İstasyon semtinde bulunan Kardelen Kadın Evi'nde düzenlenen basın açıklamasına Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, Selis Kadın Derneği Sözcüsü Ruşen Seydaoğlu, Kardelen Kadın Evi Yöneticisi Mukaddes Alataş ve Dikasum Yöneticisi Ömer tura ile çok sayıda kadın katıldı. Açıklamayı okuyan Selis Sözcüsü Seydaoğlu, Mardin'in Mazıdağı ilçesinde son günlerde artan kadın intiharlarının kendilerini kaygılandırdığını söyledi. Genç kadınları ölüme iten nedenlerin tıpkı diğer intihareden kadınlarda olduğu gibi toplumsal baskı toplumsal cinsiyet rolleri ve eğitimden yoksunluk olduğu kanısına vardıklarını ifade eden Seydaoğlu, intihar eden B.K.'nın 19 yaşında, N.Y.'nin 18 yaşında, M.D.'nin 18 yaşında ve kaza iddiası ile öldüğü ileri sürülen A.D.'nin ise 16 yaşında hayatını kaybettiğini kaydetti. Kadına yönelik şiddetin farklı formlarından biri olan baskının sonuçları ile çaresizlik ve çözümsüzlük içinde kalan kadınların sürüklendiği intiharların artarak devam ettiğini aktaran Seydaoğlu,"Bugün genç kadınlar ekonomik sorunlar nedeniyle mevsimlik işçi olarak güçlerinin çok üstünde işlerde çalışmakta, tarladan dönüşte de aile içinde saygı görmeyen, sesleri duyulmayan fert olarak yaşamaya mahkum hale getirilmiştir. Bugün hala aile meclisleri 'namus' kisvesi altında kadınların hayatına dair karar vermekte ve kendi oluşturdukları bu ölüm meclislerinin kararı ile bu kadınların ölüm fermanı imzalanmaktadır. Geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde 3 genç kadın kendini asarak intihar etmesi tesadüfdeğildir. Bu genç kadınlar yoksul aileler içinde, insani şartların çok uzağında yaşamaya mecbur bırakılmış. Bu yıl başlattığımız 'kadın kırımına hayır' kampanyasının toplumun tüm hücrelerine işlenmesi, ortaklaştırılması, görünür kılınması kadın kırımının önüne geçmede bir adım olacaktır. Kadınlar ve erkeklerle birlikte yürüteceğimiz mücadele ile bu kırıma son diyebileceğiz" diye konuştu. Kardelen Kadın Evi Yöneticisi Mukaddes Almataş da, mevsimlik işçi kadınlarının çok zor şartlar altında başka yerlere gittiğini, baskı altında kalan kadınların başka bir yere gitme şanslarının olmadığını mevsimlik işten geldikten sonra da çevreleri ile çatışma hali yaşadıklarını bizzat kendilerinin söylediğini ifade etti.
