'Genç Büyüklerimize Yeni Bir Umut'
Dünya Yaşlılık Derneği kurucusu Umut Çınar'la derneğin kuruluş amacı olan “genç büyükler” ve önümüzdeki günlerde İLEAM'la ortaklaşa düzenleyecekleri “Zamanı Tersine Kuranlar Ödülleri” hakkında konuştuk.
Öncelikle Umut Çınar hakkında bilgi alabilir miyiz?
1993 yılında Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nü kazandım. 2000 yılında üniversiteyi mastırla birlikte bitirdim. Bitirdikten sonra kendi işimi hiç yapmadım. Sağlık sektöründe tıbbi mümessili olarak başladım. Sonra bölge müdürlüğüne oradan da Türkiye tanıtım müdürlüğüne yükseldim. Burada, fizik tedavi merkezlerinde idari müdürlük yaptım. Sonra da yaşlılık ile ilgili bir vakıfta yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Burada arkadaşlarla birlikte uzun süre hem yaşlılığı anlattık hem de yaşlılık hakkında sosyal sorumluluk projelerinde bulunduk. Belgeseller çektik, çok ciddi projelere imza attık. Sonra da Dünya Yaşlılık Derneği’ni arkadaşlarımızla birlikte oluşturduk.
Derneğinizin kuruluş amacı nedir? Bu sürecin tamamlanmasından sonra ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?
Biz derneğin kuruluş amaçları arasından en önemlisi olarak köprü vazifesini görüyoruz. Bu köprü vazifesini tüm dünyada yapmak istiyoruz. Çünkü şöyle bir sorunumuz var; dünya yaşlanıyor. Dünya yaşlanırken en büyük sorunlarından bir tanesi ise ülkelerin politikalarının bile bunun farkında olmaması. Eskiden 65 yaş üstü insanların sayısı çok fazla değildi ama şimdi Türkiye’de dahil olmak üzere bu sayılar %10’ların üzerine çıktı. Böyle olunca rakamlar çok fazla arttı. 1965 yıllarında doğurganlık oranı 3.1’di. 2000 yılında ise bu rakam 1’lere düştü. Yani yaşlı sayısı artıyor ama doğum oranı azalıyor. Doğum oranı azaldığı, yaşlı sayısı da arttığı için ülkede genç nüfus sayısı çok ciddi olarak düşüyor. Ülkemiz için de çok ciddi sorunlardan bir tanesi bu. Sayın Başbakanımızın da üstünde durduğu en önemli konulardan biri bu. Genç nüfusun artması için 3 çocuk planlanmasını istiyor, bu konuda da çok haklı. Biz eğer doğum oranlarını arttırmazsak ve doğum oranları artmadığı takdirde yaşlı sayısı çok artacak. Çünkü eskiye baktığınız zaman Romalılar döneminde yaşam süresi 26 yılmış. Çünkü o zamanlardaki savaşlar ve yaşam koşullarının kötü olması ortalama ölüm yaşını 26’da tutuyor. Şu anda bu rakam 70’lerin üstünde. Avrupa’da 80’lerin üstünde. Japonya’da 98. Yani insan yaşam süresi gittikçe uzuyor. Uzadıkça da bu oran çok fazla bir biçimde artıyor. Biz dernek olarak dünyanın en önemli sorunlarında biri olan bu konuya ışık tutmak istiyoruz. Biz köprü olmak istiyoruz. Dünya Yaşlılık Derneği olarak içimizdeki profesörlerle halkın içindeki insanları arasında bağ kurarak köprü olmak istiyoruz. Ortadaki kademe anlayışını kaldırmak istiyoruz. Ve bu şekilde yaşlılığı anlatmak istiyoruz. Bununla ilgili uluslar arası konferanslar ve seminerler düzenleyeceğiz. Bu konferanslara yurt dışında başbakan düzeyinde katılımlar olacak. Amacımız köprü vazifesini gerçekleştirmek.
Biz yaşlı demiyoruz, genç büyükler diyoruz. Çünkü yaşlı dünyada negatif bir anlamada kullanılıyor. Biz bunun yerine genç büyükler olarak adlandırıyoruz.
Derneğin en önemli amacı ise dünyada yaşlılık sorununa dikkat çekmek. Ancak Dünya Yaşlılık Derneği olarak yaşlılıkla birlikte su konusunu da işlemek istiyoruz. Biz su sorununa da gerekli önemi veren bir dernek olmak istiyoruz. Yaşlığı ise birde şöyle inceliyoruz; yaşlılık doğumla birlikte başlar. Yaşlılık bizim için 60 – 70 yaş değil. Genç büyüklerin içerisine bebekler, çocuklar 70 yaşındaki herkes dahil. 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nde Zamanı Tersine Kuranlar Ödül Törenimiz olacak. Bu törende bir de resim sergimiz olacak. Sergide doğumdan başlayan yaşlılık süreci işlenecek. Biz yaşlılığa bu şekilde bakıyoruz. Çünkü yaşlılık sadece 65 yaşından sonra gelinen bir süreç değildir. 80 yaşındaki insanlarda bizim için yaşlı değildir. Bu insanlar sadece yaş alıyorlar. Biz 80 yaşında 90 yaşında birçok insanla birlikte konferanslar verip genç nesle tecrübelerini aktaracağız. Bunlarla ilgili belgeseller, uluslar arası konferanslar vereceğiz. Aynı zamanda genç büyükler festivalini de yapacağız 2013 senesinde. Genç büyükler festivalinde aynı rock festivallerindeki gibi çadır kentler oluşturacağız. Bu kentlerde yaşlılarla gençler bir arada olacaklar ve hepsi çok farklı tecrübelerini bir birlerine aktaracaklar. Biz yeni beyin fırtınaları yapmayı düşünüyoruz.
Derneğinizin üye alımından bahseder misiniz?
Yurt içi ve yurt dışından üye alımıyla ilgili çok ciddi talepler var. Bizim özellikle bu ay içerisinde ciddi tanıtımlarımız başladı. Medyadaki ağlarımızı çok ciddi şekilde kullanıyoruz. 1 Ekim’deki ödül töreni de, yaşlılık alanındaki en kapsamlı ve en ciddi ödül töreni olacak. Çünkü uluslar arası olması ve törenin özel bir kurum olan İLESAM’la birlikte yapmamız çok önemli. İLESAM mesleki bir birlik. İLESAM’ın Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız bizi geçmişten beri çok iyi tanıdığı için kapılarını bize açtı. Bu kuruluşa üye olan binlerce sanatçı var. İLESAM’la birlikte bu ödül törenini yaparken şunu göstermek istedik; bu sadece yaşlılık derneklerinin görevi değil. Bu Türkiye’deki herkesin önceliği. Türkiye de olduğu gibi dünyanın en önemli sorunu yaşlılık. İkincisi su iken üçüncüsü ise ekonomik krizler. Yaşlılığın üzerine gitmezsek ve negatif yaşlılaşırsak çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalacağız. Hükümetlerde politikalarını buna göre kurmak zorundalar. Çünkü bugün baktığımızda Türkiye’deki 65 yaş üstü sayısı gittikçe artmakta. Sayın Başbakanımız ise bunun önlemleri için girişimlerde bulunmakta. Eğer bu önlemler alınmazsa ve 65 yaş üstü nüfus sayısı artarsa sosyal kurumlar çökecektir. Ve çok ciddi bakımsız insanlar ve huzur evleri ortaya çıkacaktır. Buna bizim gibi derneklerin vakıfların el atması gerekmektedir. Ülkemizdeki huzur evi standartları çok iyi değil.
Ben Almanya’yı ziyaretimde bir huzur evine gittim. Huzur evindeki yaşlılar, dışarıdan ziyaret almadıkları için orada hırsızlık alarmı veriyorlar. Bunu da polisler geldiğinde onlarla sohbet etmek için yapıyorlar.
O yüzden bu soru sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu. Biz bunu köprü vazifesi görerek ortadan kaldırmak istiyoruz.
Derneğe üye olanların avantajları neler?
Biz sosyal sorumluluk projesi olarak Türkiye’de lider olmak istiyoruz. Bu kapsamda da derneğe katılan insanlar, çok ciddi sorumluluk projeleri içerisinde olacaklar. Bir diğer avantaj ise, dernek üyeleri yurt dışındaki etkinliklerde söz sahibi olacaklar. Yaşlılığı bilmeyenler bizimle birlikte olarak yaşlılığı öğrenebilir. Yaşlılık dediğimiz gibi doğumdan başlayan bir süreç olduğu için bu süreci doğru şekilde kavrayabilir. Dernek üyelerine verilebilecek en büyük fayda ise hayata bakış açılarının değişecek olmasıdır. Biz onun için “Genç Büyüklerimize Yeni Bir Umut” diyoruz. Bu söylerken de doğumdan başlayan süreci kastediyoruz.
Bizim birde genç büyükler zirvemiz olacak. Bu zirveyi de 19 Mayıs’ta yapmayı düşünüyoruz. Bunların hepsinin açılımı yapacağız ve çok farkı genç beyinlere hem ödüller hem de yatırımlar yapmayı düşünüyoruz. 2012 yılında sevgi, saygı ve anlayış seferberliği ilan etmek istiyoruz. Önümüzdeki sene de en büyük hedefimiz bu.
Biz bu işi geçmişten çok iyi bilen ancak derneği yeni kuran insanlarız. Normalde bir derneğin bu kadar büyük bir organizasyona ilk seneden girmesi çok zor. Biz bu konuda kendimize çok güveniyoruz. Türkiye’de çok önemli gruplarla bunun hazırlığını yapıyoruz.
Ödül töreni ve genç büyükler zirvesi dışında derneği ne gibi haberlerle duyacağız?
Bizi çok ciddi olarak sosyal medya ağında görme olasılığınız olacak. Radyo programlarında, festivallerde, etkinliklerde, belediyelerle olan organizasyonlarda ve çok daha büyük projelerle karşınıza çıkacağız. Ben özellikle şunu söylemek istiyorum, yaşlılık, yaşlanma çok önemli bir sorun. Bunun üstüne çok ciddi düşülmesi gerekiyor. Genç büyükler olarak biz bu sorunun hem Türkiye’de hem de dünyada önüne geçilebileceğinden eminiz. Bu yüzden desteklerinizi bekliyoruz.
1993 yılında Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümü’nü kazandım. 2000 yılında üniversiteyi mastırla birlikte bitirdim. Bitirdikten sonra kendi işimi hiç yapmadım. Sağlık sektöründe tıbbi mümessili olarak başladım. Sonra bölge müdürlüğüne oradan da Türkiye tanıtım müdürlüğüne yükseldim. Burada, fizik tedavi merkezlerinde idari müdürlük yaptım. Sonra da yaşlılık ile ilgili bir vakıfta yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. Burada arkadaşlarla birlikte uzun süre hem yaşlılığı anlattık hem de yaşlılık hakkında sosyal sorumluluk projelerinde bulunduk. Belgeseller çektik, çok ciddi projelere imza attık. Sonra da Dünya Yaşlılık Derneği’ni arkadaşlarımızla birlikte oluşturduk.
Derneğinizin kuruluş amacı nedir? Bu sürecin tamamlanmasından sonra ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?
Biz derneğin kuruluş amaçları arasından en önemlisi olarak köprü vazifesini görüyoruz. Bu köprü vazifesini tüm dünyada yapmak istiyoruz. Çünkü şöyle bir sorunumuz var; dünya yaşlanıyor. Dünya yaşlanırken en büyük sorunlarından bir tanesi ise ülkelerin politikalarının bile bunun farkında olmaması. Eskiden 65 yaş üstü insanların sayısı çok fazla değildi ama şimdi Türkiye’de dahil olmak üzere bu sayılar %10’ların üzerine çıktı. Böyle olunca rakamlar çok fazla arttı. 1965 yıllarında doğurganlık oranı 3.1’di. 2000 yılında ise bu rakam 1’lere düştü. Yani yaşlı sayısı artıyor ama doğum oranı azalıyor. Doğum oranı azaldığı, yaşlı sayısı da arttığı için ülkede genç nüfus sayısı çok ciddi olarak düşüyor. Ülkemiz için de çok ciddi sorunlardan bir tanesi bu. Sayın Başbakanımızın da üstünde durduğu en önemli konulardan biri bu. Genç nüfusun artması için 3 çocuk planlanmasını istiyor, bu konuda da çok haklı. Biz eğer doğum oranlarını arttırmazsak ve doğum oranları artmadığı takdirde yaşlı sayısı çok artacak. Çünkü eskiye baktığınız zaman Romalılar döneminde yaşam süresi 26 yılmış. Çünkü o zamanlardaki savaşlar ve yaşam koşullarının kötü olması ortalama ölüm yaşını 26’da tutuyor. Şu anda bu rakam 70’lerin üstünde. Avrupa’da 80’lerin üstünde. Japonya’da 98. Yani insan yaşam süresi gittikçe uzuyor. Uzadıkça da bu oran çok fazla bir biçimde artıyor. Biz dernek olarak dünyanın en önemli sorunlarında biri olan bu konuya ışık tutmak istiyoruz. Biz köprü olmak istiyoruz. Dünya Yaşlılık Derneği olarak içimizdeki profesörlerle halkın içindeki insanları arasında bağ kurarak köprü olmak istiyoruz. Ortadaki kademe anlayışını kaldırmak istiyoruz. Ve bu şekilde yaşlılığı anlatmak istiyoruz. Bununla ilgili uluslar arası konferanslar ve seminerler düzenleyeceğiz. Bu konferanslara yurt dışında başbakan düzeyinde katılımlar olacak. Amacımız köprü vazifesini gerçekleştirmek.
Biz yaşlı demiyoruz, genç büyükler diyoruz. Çünkü yaşlı dünyada negatif bir anlamada kullanılıyor. Biz bunun yerine genç büyükler olarak adlandırıyoruz.
Derneğin en önemli amacı ise dünyada yaşlılık sorununa dikkat çekmek. Ancak Dünya Yaşlılık Derneği olarak yaşlılıkla birlikte su konusunu da işlemek istiyoruz. Biz su sorununa da gerekli önemi veren bir dernek olmak istiyoruz. Yaşlığı ise birde şöyle inceliyoruz; yaşlılık doğumla birlikte başlar. Yaşlılık bizim için 60 – 70 yaş değil. Genç büyüklerin içerisine bebekler, çocuklar 70 yaşındaki herkes dahil. 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü’nde Zamanı Tersine Kuranlar Ödül Törenimiz olacak. Bu törende bir de resim sergimiz olacak. Sergide doğumdan başlayan yaşlılık süreci işlenecek. Biz yaşlılığa bu şekilde bakıyoruz. Çünkü yaşlılık sadece 65 yaşından sonra gelinen bir süreç değildir. 80 yaşındaki insanlarda bizim için yaşlı değildir. Bu insanlar sadece yaş alıyorlar. Biz 80 yaşında 90 yaşında birçok insanla birlikte konferanslar verip genç nesle tecrübelerini aktaracağız. Bunlarla ilgili belgeseller, uluslar arası konferanslar vereceğiz. Aynı zamanda genç büyükler festivalini de yapacağız 2013 senesinde. Genç büyükler festivalinde aynı rock festivallerindeki gibi çadır kentler oluşturacağız. Bu kentlerde yaşlılarla gençler bir arada olacaklar ve hepsi çok farklı tecrübelerini bir birlerine aktaracaklar. Biz yeni beyin fırtınaları yapmayı düşünüyoruz.
Derneğinizin üye alımından bahseder misiniz?
Yurt içi ve yurt dışından üye alımıyla ilgili çok ciddi talepler var. Bizim özellikle bu ay içerisinde ciddi tanıtımlarımız başladı. Medyadaki ağlarımızı çok ciddi şekilde kullanıyoruz. 1 Ekim’deki ödül töreni de, yaşlılık alanındaki en kapsamlı ve en ciddi ödül töreni olacak. Çünkü uluslar arası olması ve törenin özel bir kurum olan İLESAM’la birlikte yapmamız çok önemli. İLESAM mesleki bir birlik. İLESAM’ın Başkanı Mehmet Nuri Parmaksız bizi geçmişten beri çok iyi tanıdığı için kapılarını bize açtı. Bu kuruluşa üye olan binlerce sanatçı var. İLESAM’la birlikte bu ödül törenini yaparken şunu göstermek istedik; bu sadece yaşlılık derneklerinin görevi değil. Bu Türkiye’deki herkesin önceliği. Türkiye de olduğu gibi dünyanın en önemli sorunu yaşlılık. İkincisi su iken üçüncüsü ise ekonomik krizler. Yaşlılığın üzerine gitmezsek ve negatif yaşlılaşırsak çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalacağız. Hükümetlerde politikalarını buna göre kurmak zorundalar. Çünkü bugün baktığımızda Türkiye’deki 65 yaş üstü sayısı gittikçe artmakta. Sayın Başbakanımız ise bunun önlemleri için girişimlerde bulunmakta. Eğer bu önlemler alınmazsa ve 65 yaş üstü nüfus sayısı artarsa sosyal kurumlar çökecektir. Ve çok ciddi bakımsız insanlar ve huzur evleri ortaya çıkacaktır. Buna bizim gibi derneklerin vakıfların el atması gerekmektedir. Ülkemizdeki huzur evi standartları çok iyi değil.
Ben Almanya’yı ziyaretimde bir huzur evine gittim. Huzur evindeki yaşlılar, dışarıdan ziyaret almadıkları için orada hırsızlık alarmı veriyorlar. Bunu da polisler geldiğinde onlarla sohbet etmek için yapıyorlar.
O yüzden bu soru sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu. Biz bunu köprü vazifesi görerek ortadan kaldırmak istiyoruz.
Derneğe üye olanların avantajları neler?
Biz sosyal sorumluluk projesi olarak Türkiye’de lider olmak istiyoruz. Bu kapsamda da derneğe katılan insanlar, çok ciddi sorumluluk projeleri içerisinde olacaklar. Bir diğer avantaj ise, dernek üyeleri yurt dışındaki etkinliklerde söz sahibi olacaklar. Yaşlılığı bilmeyenler bizimle birlikte olarak yaşlılığı öğrenebilir. Yaşlılık dediğimiz gibi doğumdan başlayan bir süreç olduğu için bu süreci doğru şekilde kavrayabilir. Dernek üyelerine verilebilecek en büyük fayda ise hayata bakış açılarının değişecek olmasıdır. Biz onun için “Genç Büyüklerimize Yeni Bir Umut” diyoruz. Bu söylerken de doğumdan başlayan süreci kastediyoruz.
Bizim birde genç büyükler zirvemiz olacak. Bu zirveyi de 19 Mayıs’ta yapmayı düşünüyoruz. Bunların hepsinin açılımı yapacağız ve çok farkı genç beyinlere hem ödüller hem de yatırımlar yapmayı düşünüyoruz. 2012 yılında sevgi, saygı ve anlayış seferberliği ilan etmek istiyoruz. Önümüzdeki sene de en büyük hedefimiz bu.
Biz bu işi geçmişten çok iyi bilen ancak derneği yeni kuran insanlarız. Normalde bir derneğin bu kadar büyük bir organizasyona ilk seneden girmesi çok zor. Biz bu konuda kendimize çok güveniyoruz. Türkiye’de çok önemli gruplarla bunun hazırlığını yapıyoruz.
Ödül töreni ve genç büyükler zirvesi dışında derneği ne gibi haberlerle duyacağız?
Bizi çok ciddi olarak sosyal medya ağında görme olasılığınız olacak. Radyo programlarında, festivallerde, etkinliklerde, belediyelerle olan organizasyonlarda ve çok daha büyük projelerle karşınıza çıkacağız. Ben özellikle şunu söylemek istiyorum, yaşlılık, yaşlanma çok önemli bir sorun. Bunun üstüne çok ciddi düşülmesi gerekiyor. Genç büyükler olarak biz bu sorunun hem Türkiye’de hem de dünyada önüne geçilebileceğinden eminiz. Bu yüzden desteklerinizi bekliyoruz.