İraklı Sığınmacıların Tek İsteği İyi Bir Gelecek

Can güvenlikleri olmadğı için evlerini terk ederek Türkiye`ye gelen, ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine gitmek için Birleşmiş Milletler`e(BM) sığınma başvurusunda bulunan Iraklı sivillerin durumu yürekleri burkuyor.

İraklı Sığınmacıların Tek İsteği İyi Bir Gelecek
Türkiye`de sığınma taleplerinin sonuçlanmasını bekleyen yüzlerce Iraklının tek beklentisi iyi bir gelecek.

ABD müdahalesiyle 2003 yılında Saddam Hüseyin rejiminin düşmesinin ardından başlayan etnik ve mezhep çatışmalarından en çok siviller etkileniyor. Onbinlerce insanın hayatını kaybettiği Irak`ta devam eden güvenlik sorunu ve yoksulluk nedeniyle yerlerinden olan sivillerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Aileleri ve yakınlarıyla birlikte ülkelerini terk ederek sığınacak ülke arayan Iraklılar için Türkiye güvenli bir liman. Vize alarak Türkiye`ye gelen yüzlerce Iraklı, Birleşmiş Milletler Mülteciler ve Sığınmacılar Yüksek Komiserliği`nin İstanbul, Ankara ve Van`da bulunan bürolarına sığınma talebinde bulundu. Sığınma başvurusunda bulunan aileler, iyi bir gelecek için ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine gitmek istiyor.

Değişik illerde zor şartlarda yaşayan sığınmacılara Türk insanı kucak açtı. Bir kısmı kiraladıkları evde oturan bir kısmı da belediyelerin ve hayırseverlerin yardımıyla kiralanan evlerde kalan sığınmacıların ihtiyaçları, yardım kuruluşları, belediyeler ve vatandaşlar tarafından karşılanıyor. Gelecek endişesiyle belirsizlik içinde günlerini geçiren sığınmacıların durumu, yürekleri burkuyor.

"EVİM BOMBALANDI"
Yaklaşık 150 sığınmacının bulunduğu Sakarya`da, kiraladıkları evde eşi, annesi ve iki çocuğu ile birlikte yaşayan Saddam Şemseddin Fadıl (38), güvenlik sorunu nedeniyle ülkesinden ayrıldığını söyledi. 2007`de Bağdat`daki evine yapılan bombalı saldırıda yaralandığını, kardeşinin de evi basılarak öldürüldüğünü anlatan Fadıl, "Irak`ta yaşam çok zor. Dışarı çıkarken korkuyorsunuz. Sabah evden çıkarken akşam dönmeye umudunuz yok. Sünni ve Şiiler arasında sorun var. Ben Sünni eşim Sii. Mezhep meselesinden dolayı evimize bomba atıldı. Ölüm tehdidinde bulundular. O yüzden korktuk ve kaçtık." diye konuştu.

Dört ay önce geldikleri Türkiye`de Zeynep ismini verdikleri bir kız çocuklarının dünyaya geldiğini ifade eden Fadıl, ABD`de ki akrabalarının yanına gitmeyi istediklerini belirtti. Parasının tükendiğini dile getiren Fadıl, şunları söyledi: "Belediye biraz erzak yardımında bulundu. Bir Türk kadını da sağolsun kiramızı ödedi. Akşamları pazar yerlerini dolaşarak artık sebze ve meyveleri topluyorum. Onlarla idare etmeye çalışıyoruz. Türk insanı çok iyi. Burayı çok seviyorum. Bir evim ve işim olsa başka bir yere gitmek istemem. Yeni doğan kızımın Türk vatandaşı olmasını istiyorum."

BOMBALI SALDIRIDA ANNESİ VE BABASINI KAYBETTİ
2009 yılında Kerkük`te düzenlenen bombalı saldırıda anne ve babasını kaybeden Iraklı müzisyen Emin İbrahim Sadık da tehdit edildiği için eşi ve üç çocuğuyla birlikte ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış. Irak`ta hayatın çok zor olduğunu kaydeden Sadık, "Ülkemde sürekli patlamalar oluyor. İnsanlar öldürülüyor, kaçırılıyor. Büyük korku var. Çok akraban öldü. Elektrik ve su sıkıntısı var. Vatanımdan ayrılmak yine de zor geldi. ABD`ye sığınma talebinde bulunduk. 2 aydır Türkiye`deyim. Bir aylık kira param kaldı. Bir kuruş param yok. Ne yapacağız bilemiyoruz." şeklinde konuştu.

Biri engelli üç çocuğuyla her şeylerini geride bırakarak Irak`tan ayrılan Zeynep Abdülrezzak Obed ise çocukları için iyi bir gelecek istiyor. Kiralık, eşyası bulunmayan evde komşuların yardımıyla karınlarını doyurabilen Obed, şunları söyledi: "Her şeyimi bıraktım geldim. Eşimden ayrıldıktan sonra kimse bakmadı bize.
Irak`a dönmek istemiyorum. Evim ve kira verecek durumum yok.Ülkemde herkes korku altında yaşıyor."
Kardeşi öldürülen ve eşinden ayrılan Sümeyye Abdülkerim Reşit de oğluyla birlikte geldiği Türkiye`de sığınma talebinin sonucunu bekliyor. `Hangi ülke olursa ` giderim diyen anne Reşit, Irak`ta ayrıldığı eşinin yanında kalan kızına kavuşmak için gün sayıyor. Reşit; "Kızım bir kaç gün içinde buraya gelecek. Çocuklarımla yeni bir hayat kurmak ve güvenli bir ortamda yaşamak istiyoruz. Bağdat`ta kuaförlük yapıyordum. Kardeşim öldürülünce kimsem kalmadı. Mecbur kaldım ayrılmaya.Hemen hemen her gün patlama oluyor. Irak`a dönmeyi düşünmüyorum." ifadesini kullandı.