Mhp`li Şandır: Ses Kaydı Hukuk Dışıdır, Siyasetin Malzemesi Olamaz

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner`e ait olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin hukuk dışı yollarla elde edilmiş bir bilginin içeriği ne olursa olsun muhatabı kim olursa olsun ne siyasetin malzemesi olmasını ne medyanın bunu kullanmasını doğru bulmadıklarını ifade etti.

Şandır, ses kaydının haber yapılmasını ise üzüntüyle karşıladıklarını belirtti.

Meclis`te bir basın toplantısı düzenleyen Şandır, yeni hazırlanan ve geçen yıl gündeme gelmeyen kanun tekliflerini TBMM Başkanlığı`na sunduklarını söyledi. Şandır, kanun tekliflerini şöyle sıraladı:
"Nafaka alacağını tahsil edemeyen eşlerin (kadınların) alacaklarının devletçe ödenmesini, Adli Tıp Kurumu`nun özerkleştirilmesini, Ormandan çıkarılan arazilerin (2B) değerlendirilmesini ve orman ve kenarı köylülerinin kalkındırılmasını, terörle mücadelede şehit olanların çocuklarının ve kardeşlerinin istemeleri halinde askerlikten muaf tutulmalarını, zaruri ev ihtiyaçları ve üretim araçlarının hacze konu edilmemesini, uzman jandarma çavuşlarının özlük haklarını iyileştirmeyi, TSK personelinin maaşlarına seyyanen 100 TL zam yapılmasını, serbest bölgelerde istihdam üzerinden gelir vergisi alınmasını ertelemeyi, düğünlerde ateşli silahların kullanılmasının cezalarının artırılmasını, Tarsus, Silifke ve Anamur adları ile üç yeni il kurulmasını amaçlayan kanun teklifleri."

"MİLLETİN TAKDİRİNE SAYGI DUYUYORUZ"
Seçimlere iktidar olmak için girdiklerini ancak milletin kendilerine muhalefet görevi verdiğini dile getiren Şandır, milletin takdirine saygı duyduklarını ifade etti. Uzlaşmacı, diyaloğa açık, hoşgörülü, sorun üreten değil, sorunların çözümüne katkı veren bir muhalefet anlayışıyla hareket edeceklerini vurgulayan Şandır, milli konularda ise net, sert muhalefet ortaya koyacaklarını söyledi.

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Şandır, hükümetin Libyalı muhaliflere para yardımı yaptığı iddialarına ilişkin soruya "Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun dışında yapılan her işlem, kim yaparsa yapsın hukuk dışı olur. Basına yansıdığı kadarıyla hükümet, bu parayı hangi hukuka dayalı olarak veriyor? Mesela, Başbakanın örtülü ödeneğinden mi veriyor, bunu topluma açıklaması lazım. Komşularımızın sorunlarına çözüm üretmek, o sorunların çözümüne katkı vermek insani bir hadise. Ülkenin sorunları, Hükümetin öncelikli mecburiyetidir. Hükümeti bu konuda açıklama yapmaya davet ediyoruz. Türkiye çadır devleti değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Yetki kullanan herkes hukukun içinde kalmak mecburiyetindedir. Kimse babasının parasını verir gibi kamunun kaynaklarını hiçbir sebeple hiç kimseye veremez. Verildiği iddia edilen 200 milyon doları hangi karara, hangi hukuka dayalı verdiklerini topluma açıklamaya davet ediyorum." karşılığını verdi.


YASADIŞI DİNLEMELER GENELKURMAY BAŞKANI`NA KADAR UZANDI
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner`e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının sorulması üzerine de Şandır, üzüntülü olduklarını söyledi. Türkiye`nin bu iktidar döneminde kendine yakışmaz olaylar yaşadığını iddia eden Şandır, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Şandır şöyle devam etti:
"Genelkurmay Başkanı bile alan dinlemesiyle dinleniyor, kasede alınıyor ve tam terörle mücadelenin hızlandığı, `bıçak kemiğe dayandı` denildiği süreçte servis ediliyorsa, Türkiye`de devlet dışı bir takım güçlerin hukuk dışı yollarla yanlış yaptıklarını görüyoruz ve bunu bir defa değil, hemen her konuda ve her zaman yaşıyoruz. Hukuk dışı yollarla elde edilen bilgilerin basın tarafından kullanılması da yanlış yapılan bir başka husustur. Yanlışlara karşı toplumca birlikte mücadele edemezsek, yozlaşmayı ve bozulmayı artırmış oluruz. İçeriği konusunda da ilgililer gerekli açıklamayı yapacaktır."
Yatak odalarının gözlendiğini, kasete alındığını, özel toplantıların dinlendiğini kasete alındığını ve zamanı gelince servis yapıldığının hep birlikte yaşandığını savunan Şandır, bunun suç ve hukuk dışı bir yol olduğunu belirtti. Suçluların yargıya teslim edilmesinde hükümetin sorumlu olduğunu belirten Şandır, dinlemenin kim tarafından yapıldığına ilişkin bir soruya da "Yeni tartışma yaratmak istemiyoruz ama MHP üzerinde toplumun gözü önünde çok acımasızca, ahlaksızca, hukuk dışı bir eylem yapıldı. Özellikle, siyasi iktidar bunu bir propaganda malzemesi olarak kullandı. Dün bizeydi bugün başkalarına. İnanınız ki servis edilmeyen daha nice kasetler var. O kasetlerden biri de herkesin olabilir. Birileri yapıyor. O birilerini bulup yargıya teslim etmek hükümetin sorumluluğudur. Eğer bunları belirleyip yargıya teslim etmiyorsa zımmen o suça ortak olmaktadır." diye konuştu.


MHP`YE YÖNELİK HAREKETLERİN HESABINI SORACAĞIZ
MHP`ye yönelik hareketlerin hesabını soracaklarını vurgulayan Şandır, can pazarında, MHP`yi barajın altına atmak isteyenlere karşı hükümetin görevini yapmadığını savundu. Bunun için kimin yaptığının önemli olmadığını belirten Şandır, önemli olanın ise yapanın yanında kar kalması ve hesabının sorulmaması olduğunu savundu.
BDP`li bazı milletvekillerinin Meclis`e giriş kartı almak için yaptığı başvurunun kabul edilmesini de değerlendiren Şandır, "Kötü niyetlerin önlenebilmesi, iyi niyetli davranışlarla daha kolay olur. Birileri sorun çıkartmak, Türkiye`de toplumu germek istiyor. Buna karşı iyi niyetli, sağ duyulu yaklaşımlar çözüme katkı verir. Sayın Meclis Başkanının tavrını bu anlamda değerlendiriyorum." ifadelerini kullandı.

Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin partisinin görüşlerini de açıklayan Şandır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`nin 2007`deki bir grup konuşmasında anayasa değişikliği ile öneri getirdiğini ve hassasiyetlerini ifade ettiğini hatırlattı. Mecliste Anayasa değişikliği için uzlaşma komisyonu kurulması tekliflerine iktidar partisinden yanıt gelmediğini anlatan Şandır, "Devletin kuruluş hukuku değiştirilemez. Devletimiz, bir milli mücadele sonrası kurulmuştur. Kurucu kahramanlarımız hem dünyayla hem de kendi toplumlarıyla mutabakat yaptılar. Lozan Barış Anlaşmasındaki tanımlar ve haklar, 1924 Anayasası`nda belirlenen ilkeler değiştirilemez. Yapılacak değişiklik, bireysel hak ve özgürlüklerin önündeki kısıtlamaları azami düzeyde kaldıracak bir hukuk olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, AKP`nin sözlerine inanarak bir eylemde, çıkışta bulunmaz. İcraatlarını bir görelim." şeklinde konuştu.