`kur`an Öğrenme Yaş Sınırı`nı Protesto Ettiler
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Kur`an önündeki engellerin kaldırılması için bugün 20 ayrı ilde eş zamanlı olarak kitlesel basın açıklaması yaptı.
Bursa Şehreküstü Meydanı`ndaki eylemde konuşan Dernek Yöneticisi Tamer Ataç, "88 Şubat idaresi tarafından getirilen Kur`an öğrenme yaş yasağı kaldırılmalı." dedi. Eylemin ardından bir grup vatandaş, ücretsiz olarak Kur`an alfabesi kitabı dağıttı.
Şehreküstü Meydanı`nda toplanan bir grup vatandaş yaz kurslarında Kur`an-ı Kerim öğrenme yaşının 12, kesintisiz zorunlu eğitimle sürekli Kur`an kursları içinse 15 yaş sınırının dayatıldığını savundu. Dernek adına konuşan Tamer Ataç, 28 Şubat döneminden kalan yasağı kaldırılmasını istedi. Mazlumder tarafından konuyla ilgili 2009 yılında `İmza At Yaş Sınırını Kaldır` adlı bir imza kampanya başlatıldığı ve 70 bin imza toplandığını anlatan ataç şunları kaydetti: "28 Şubat siyasi iradesi, Kur`an eğitiminin potansiyel suçlu imal ettiği algısını inşa etmek üzere 1997 yılından sonra Kur`an eğitimi veren ve eğitim alanlara ilişkin çeşitli yasaklar getirmiştir. Statükolarının devamı için kanun argümanlarını kullanarak hukuksuzluğu yaygınlaştıran statükocular, bu yasakları kanunlaştırmışlardır. Kur`an eğitimini bu düzenlemelere aykırı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı haricinde sürdüren kişi ve kurumlara da ceza-i müeyyide uygulanıyor." diye konuştu.
"ON YILDIR ÇOK SAYIDA İNSAN YARGILANDI"
On yılı aşkın süredir yürürlükteki mevzuattan tasfiye edilememiş hükümler sebebiyle pek çok kişinin yargılandığını hatırlatan Mazlumder Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tamer Ataç, dünyanın topyekun kıymet verdiği Kainat Kitabı Kur`ın öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda engellerin bugüne denk sürmesinin büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Ataç, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu`nun Ek 3`üncü maddesinin 1`inci fıkrası başta olmak üzere din eğitimi ile ilgili kısıtlama getiren her türlü yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini dile getirdi.
Ataç şöyle devam etti: "Kur`an kursu ve din eğitiminin mümkün olan en geniş bağlamda kişi hak ve özgürlükleri içinde mütalaa edilmesiyle bu konuda yürürlükteki mevzuatın gözden geçirilerek kişilerin evlerinde yapacakları eğitim ve öğretim faaliyetlerinin suç kapsamından çıkarılmasını istiyoruz. Kur`an kursu açma şartlarını gerçekleştirebilen özel kişi ve kurumlara Kur`an kursu açma imkanı tanınması yönünde yapılacak yasal düzenlemelerin din ve inanç özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması suretiyle hakların daha etkin kullanılması sağlanmalıdır."
Şehreküstü Meydanı`nda toplanan bir grup vatandaş yaz kurslarında Kur`an-ı Kerim öğrenme yaşının 12, kesintisiz zorunlu eğitimle sürekli Kur`an kursları içinse 15 yaş sınırının dayatıldığını savundu. Dernek adına konuşan Tamer Ataç, 28 Şubat döneminden kalan yasağı kaldırılmasını istedi. Mazlumder tarafından konuyla ilgili 2009 yılında `İmza At Yaş Sınırını Kaldır` adlı bir imza kampanya başlatıldığı ve 70 bin imza toplandığını anlatan ataç şunları kaydetti: "28 Şubat siyasi iradesi, Kur`an eğitiminin potansiyel suçlu imal ettiği algısını inşa etmek üzere 1997 yılından sonra Kur`an eğitimi veren ve eğitim alanlara ilişkin çeşitli yasaklar getirmiştir. Statükolarının devamı için kanun argümanlarını kullanarak hukuksuzluğu yaygınlaştıran statükocular, bu yasakları kanunlaştırmışlardır. Kur`an eğitimini bu düzenlemelere aykırı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı haricinde sürdüren kişi ve kurumlara da ceza-i müeyyide uygulanıyor." diye konuştu.
"ON YILDIR ÇOK SAYIDA İNSAN YARGILANDI"
On yılı aşkın süredir yürürlükteki mevzuattan tasfiye edilememiş hükümler sebebiyle pek çok kişinin yargılandığını hatırlatan Mazlumder Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tamer Ataç, dünyanın topyekun kıymet verdiği Kainat Kitabı Kur`ın öğrenilmesi ve öğretilmesi konusunda engellerin bugüne denk sürmesinin büyük bir kayıp olduğunu söyledi. Ataç, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu`nun Ek 3`üncü maddesinin 1`inci fıkrası başta olmak üzere din eğitimi ile ilgili kısıtlama getiren her türlü yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini dile getirdi.
Ataç şöyle devam etti: "Kur`an kursu ve din eğitiminin mümkün olan en geniş bağlamda kişi hak ve özgürlükleri içinde mütalaa edilmesiyle bu konuda yürürlükteki mevzuatın gözden geçirilerek kişilerin evlerinde yapacakları eğitim ve öğretim faaliyetlerinin suç kapsamından çıkarılmasını istiyoruz. Kur`an kursu açma şartlarını gerçekleştirebilen özel kişi ve kurumlara Kur`an kursu açma imkanı tanınması yönünde yapılacak yasal düzenlemelerin din ve inanç özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması suretiyle hakların daha etkin kullanılması sağlanmalıdır."