Sırrı Süreyya Önder: Savaşlarda en büyük bedeli barışı savunanlar öder
Türkiye Barış Meclisi üyeleri, Kürt sorununda yaşanan son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir grup akademisyen, yazar, sanatçı ve barış aktivistiyle birlikte barış çağrısı yaptı.
BDP`li Sırrı Süreyya Önder, dünkü saldırıda şehit olan askerler için, “Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Hepsinin acısı yüreğimdedir.” dedi.
Barış meclisi toplantısında konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, barış çabasını her zaman çok ulvi bulduğunu söyledi. Önder, savaşlarda en büyük bedeli her zaman barışı savunanların ödediğini ifade etti. Milletvekili seçilirken halktan yetki aldıklarını anlatan Önder, Meclis`e girmemelerini ise şöyle açıkladı: “Sizden yetki aldık ama bu yetki bize `izzetinizi, haysiyetinizi, onurunuzu portmantoya asıp girin` demiyordu. Böyle bir şey yapmayız. Haklarımız ne zaman verilirse o zaman gireriz.” diye konuştu. Önder, Barış için ne gerekiyorsa katkı sunmaya hazır olduklarını belirtti. Konuşmasının sonunda Önder, dünkü saldırıda şehit olan askerler için, “Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Hepsinin acısı yüreğimdedir.” dedi.
Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz ise, 74 milyon insanın canının yandığı bir günün ardından toplantı yaptıklarına dikkat çekti. Bir kez daha canlarının yandığını söyleyen Tahmaz, “Tekrar bir savaşa girmiş bulunuyoruz. Şiddet, çatışma ve ölüm yeniden bütün Türkiye’nin canını yakmaya başladı. Bütün çağrılara rağmen muktedirler bir kez daha savaşı denemeye karar verdiler. Sözün bittiği yerde silahlar konuşur. İnsanım diyen herkesin buna karşı çıkması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Yazar Nuray Mert ise, dün yaşanan olaylarla birlikte askeri ve savaş ortamının resmen başladığını öne sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Bıçak kemiğe dayandı" sözünün kamuoyunda karşılık bulduğunu dile getiren Mert şöyle konuştu: “Sosyal medyada bu sözlerin destek bulması beni korkutuyor. Biz sesimizi güçlü çıkarmazsak Türkiye, Mısır`daki gibi mezar evlere dönüşür. Bizim bu duruma bir an önce dur dememiz gerekiyor.” diye konuştu.
Sanatçı Deniz Türkali ise, “Çok öfkeliyim, çok sinirliyim. Kime ne söyleyeceğimi bilemiyorum” diyerek başladı. Türkali’de sosyal medyada yaşanan savaş söylemlerine atıfta bulunarak “Çok ürktüm. Sosyal medyada arkadaşlarım şovanist, militarist mesajlar atıyor. Korkmaktan korkmayalım. Bu savaşı durduralım.” dedi.
Barış meclisi toplantısında konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, barış çabasını her zaman çok ulvi bulduğunu söyledi. Önder, savaşlarda en büyük bedeli her zaman barışı savunanların ödediğini ifade etti. Milletvekili seçilirken halktan yetki aldıklarını anlatan Önder, Meclis`e girmemelerini ise şöyle açıkladı: “Sizden yetki aldık ama bu yetki bize `izzetinizi, haysiyetinizi, onurunuzu portmantoya asıp girin` demiyordu. Böyle bir şey yapmayız. Haklarımız ne zaman verilirse o zaman gireriz.” diye konuştu. Önder, Barış için ne gerekiyorsa katkı sunmaya hazır olduklarını belirtti. Konuşmasının sonunda Önder, dünkü saldırıda şehit olan askerler için, “Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Hepsinin acısı yüreğimdedir.” dedi.
Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz ise, 74 milyon insanın canının yandığı bir günün ardından toplantı yaptıklarına dikkat çekti. Bir kez daha canlarının yandığını söyleyen Tahmaz, “Tekrar bir savaşa girmiş bulunuyoruz. Şiddet, çatışma ve ölüm yeniden bütün Türkiye’nin canını yakmaya başladı. Bütün çağrılara rağmen muktedirler bir kez daha savaşı denemeye karar verdiler. Sözün bittiği yerde silahlar konuşur. İnsanım diyen herkesin buna karşı çıkması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Yazar Nuray Mert ise, dün yaşanan olaylarla birlikte askeri ve savaş ortamının resmen başladığını öne sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Bıçak kemiğe dayandı" sözünün kamuoyunda karşılık bulduğunu dile getiren Mert şöyle konuştu: “Sosyal medyada bu sözlerin destek bulması beni korkutuyor. Biz sesimizi güçlü çıkarmazsak Türkiye, Mısır`daki gibi mezar evlere dönüşür. Bizim bu duruma bir an önce dur dememiz gerekiyor.” diye konuştu.
Sanatçı Deniz Türkali ise, “Çok öfkeliyim, çok sinirliyim. Kime ne söyleyeceğimi bilemiyorum” diyerek başladı. Türkali’de sosyal medyada yaşanan savaş söylemlerine atıfta bulunarak “Çok ürktüm. Sosyal medyada arkadaşlarım şovanist, militarist mesajlar atıyor. Korkmaktan korkmayalım. Bu savaşı durduralım.” dedi.