"politikacılar Euro-islam İstiyor Ama Anayasa Geçit Vermiyor"

Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi, ülkenin dört bir yanında süren İslam Din Dersleri ve İslam ilahiyat kürsüleri çalışmalarını masaya yatırdı.

Politikacıların hemen hepsinin bu çalışmalardan Euro-İslam`ın doğmasını beklediğini bildiren gazete, din özgürlüğü ve inanç gruplarının haklarını güvence altına alan anayasanın buna geçit vermediğini hatırlattı.


Gazete, “Sınıf duvarları içinde din” başlığıyla verdiği haberinde, geniş kesimlerin Anayasa`nın 7. maddesine uygun, inanca dayalı bir İslam Din Dersinden adeta mucizeler beklediğini bildirdi.

Haberde ilginç bir tespite yer veren gazete, politikacıların hemen hepsinin İslam ilahiyat çalışmalarından Euro-İslam`ın doğmasını beklediğini, ancak inanç gruplarının haklarını güvenceye alan Anayasa`nın buna geçit vermediğini vurguladı. FAZ ayrıca, “Kendilerini liberal olarak adlandıran Müslümanlar, ders müfredatı yazımında devletin öncülük yürütmesi gerektiğini savunuyor.” ifadesini kullandı.


Anayasa`nın 7. maddesi ve devlet ile dinin birbirinden ayrılmış olması gereği, “din dersinin, dini cemaatle mutabakat halinde verilebileceği”, o dinin temel kurallarının neler olduğuna devletin değil, dini cemaatin karar verebileceğine vurgu yapılan haberde, bu nedenle devletin Hıristiyanlığı, Yahudilği olmayacağı gibi devletin İslam`ı olmayacağına vurgu yapıldı. Gazete, “Politikacılar arasında, üniversitelerdeki İslam din dersi öğretmeni eğitiminden, Euro-İslam`ın doğması dileği yaygın. Ama bu, formüle katılamaz. Federal Eğitim Bakanı Annette Schavan pozisyonuyla bunu ispatlayarak, ‘Ben politikacı olarak bir dine, hangi inancı öğretilmesi gerektiğini söyleyemem. Ben sadece üniversitelerde, yani bilimsel ortamlarda teoloji eğitimi verilmesi için imkan hazırlarım. Almanya`da tecrübeler, bir teolojinin o dinin açıklanmasını sağladığını gösteriyor.” denildi.


Ancak başta Anayasa olmak üzere Bakanın ve uzmanların aksi yöndeki görüşüne rağmen bazılarının İslam Din Derslerinin devletin kontrolünde olması gerektiğini savunanların olduğunu aktaran gazete, Duisburg`da öğretmenlik yapan Liberal İslami Birlik Derneği Başkanı Lamya Kaddor`un KRV hükümetini eleştirdiğini aktardı. KRV`deki Beirat formülüne karşı çıkan Kaddor, Müslümanların muhafazakar ve liberal olarak iki kısımdan oluştuğunu söyleyerek, eyalet hükümetinin muhafazakar olan cami cemaatleri yerine, liberal Müslümanlarla çalışması gerektiğini ileri sürdü. Kaddor kendi dini argümanları arasında başörtüsünden kurtulmayı saydı.

TASARI, EYLÜL AYINDA MECLİS GENEL KURULUNDA TARTIŞILACAK
320 bin Müslüman öğrencinin bulunduğu Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde İslam Din Dersleri Yasa Tasarısı Meclis komisyonlarında görüşülüyor. Tasarı, 14 Eylül`de, sivil toplum kuruluş (STK) temsilcileri ve uzmanların katılımıyla meclis genel kurulunda tartışılacak. Eyalette İslam Din Dersleri için şubat ayında KRV Okul-Eğitim Bakanlığı ile anlaşmaya varan İslami çatı kuruluşu Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM) bünyesindeki DİTİB, İslam Konseyi (Islamrat), VIKZ ve ZMD, kendilerinin başından beri dersin uygulanması için mevcut Okul Yasası`nı yeterli görüp ayrı bir yasaya karşı olduklarını vurguluyor.


Buna karşılık başta eyalette anamuhalefette bulunan Hıristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) olmak üzere Sol Parti dışındaki partileri yanına alan SPD-Yeşiller azınlık koalisyon hükümeti ise yasa tasarısı çalışmalarını sürdürüyor. Tasarının, Anayasa`nın resmen tanınan dini cemaate (inanç grubu) verdiği din dersini şekillendirme ve öğretmenleri seçme hakkını, dördü İslami kuruluşlardan, dördü devlet tarafından atanacak sekiz üyeli danışma kuruluna (Beirat) devrediyor olması, hükümetçe ‘geçici çözüm` olarak nitelenmesine rağmen uygulamanın ucunun açık olması nedeniyle kalıcı olma ihtimali kuşku uyandırıyor.


Ayrıca tasarının, İslami kuruluşların anayasal anlamda dini cemaat olmadıkları hükmünü yasalaştıracak olması, “Farklı bir formülle de olsa din dersi hakkı verilirken, dini cemaat statüsü hakkı alınıyor” görüşünü güçlendiriyor. Ancak kendilerini, “Liberal Müslümanlar” olarak tanımlayan bir grup ise, danışma kurulu yoluyla da olsa İslami kuruluşların İslam Din Dersinde kısmen söz sahibi olmasına bile karşı çıkıyor.