Demokratik açılım konusu yine Atalay'da
Milliyet Gazetesi Yazarı Taha Akyol, kabinede ikinci ismin Bülent Arınç olacağını ileri sürerek, demokratik açılım konusunun yine Beşir Atalay'da olacağını söyledi. Akyol, Bekir Bozdağ'ın ise parlamentoyla ilişkilerden sorumlu olacağı tahmininde bulunarak, yemin krizinin çözülmesinde de Sadullah Ergin'in rolü olacağını öne sürdü.
Başbakan Erdoğan, yeni hükümet listesini açıkladı. Milliyet Gazetesi Yazarı Taha Akyol, CNN Türk ekranlarında yeni kabineyi değerlendirdi.
Kabinenin ikinci isminin Bülent Arınç olacağını düşündüğünü belirten Akyol, muhtemelen hükümet sözcüsü de olabileceğini söyledi.
"BEŞİR ATALAY'IN BAŞBAKAN YARDIMCISI OLMASI ÇOK OLUMLU"
"Beşir Atalay'ın bir bakıma terfi ettirildiğini söyleyebiliriz" diyen Akyol, Başbakan'ın Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin yine Beşir Atalay'a bağlı olacağını ifade ettti. Akyol şunları söyledi:
"Bu meseleyi artık bir İçişleri Bakanlığı'nın daha üstünde, daha bir ciddiyetle ele alınacak olmalarının bir göstergesi ve Beşir Atalay'ın Başbakan Yarımcısı olmasıdır. Ayrıca Beşir Atalay'a Güvenlik Müsterşarlığı bağlanıyor. Çünkü Güvenlik Müsteşarlığı'nın İçişleri Bakanlığı'nda hem kendi müsteşarlığı var hem güvenlik müsteşarlığı var. Ben burada şu perspektife geldim; Beşir Atalay gibi, bu kürt meselesiyle ilgili, hem de terörle ilgili açılımla ilgili meselelerle en yakından ilgili bir bakanın, hatta harekatını demek ki, Başbakan onaylamış. Artı terör meselesi ve kürt açılımı bundan sonra Başbakan Yardımcısı düzeyinde eskisinden daha bir ciddiyetle, daha bir gayretle ele alınacak. Bu bakımdan çok pozitif gördüm bunu."
Akyol, Beşir Atalay'ın sakin, telaşlanmayan, telaşlandırmayan, siyasi polemiklerden sakınan uygun bir isim olduğuna da dikkat çekti.
Ali Babacan'ın kabinedeki yerini korumasının gayet normal, herkesin beklediği bir şey olduğuna işaret eden Akyol, ekonominin patronu olarak görüldüğünü söyledi.
"BEKİR BOZDAĞ'IN PARLAMENTOYLA İLİŞKİLERDEN SORUMLU OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUM"
Bekir Bozdağ'ın, Başbakan Yardımcısı görevinin Parlamentoyla İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı olacağını tahmin ettiğini belirten Akyol, "Bunun bir kaç sebebi var. Bir, Bülent Arınç'ın, Ali Babacan'ın ve Beşir Atalay'ın özgün görevleri var. Bir de parlamento ilişkileriyle uğraşamazlar. İkincisi, Bekir Bozdağ Grup Başkanvekilliği yaptı, iç tüzük, parlamenter usuller konusunda çok tecrübeli. Üç, Bekir Bozdağ hukukçu. Dört kabinede Meclis'e sevk edilecek ve edilmiş tasarıları takip eden, Meclis'in gündemini takip eden, komisyonlardaki gelişmeleri takip eden, gerektiğinde komisyonlara ve Meclis müzakerelerine hükümet adına müdahale edecek birinin olması gerekir. Onun için Bekir Bozdağ olduğunun kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
"ÖMER DİNÇER EN UYGUN İSİM"
Başbakan'ın ağzından çıkan ustalık kavramını bir gazeteci olarak kullandığına dikkat çeken Akyol, "Bu kabine bende o izlenimi uyandırdı. Bugüne kadar hiç ustalık demedim, hatta ileri demokrasi kavramını bile kullanmadım. Ama bu kabineyi düzenleyen mantığı gördüğümde, Türkiye'nin envarterinin çıkarılması, şehircilik, su kaynaklarının değerlendirilmesi, başarılı bakanların muhafız edilmiş olması, mesela Milli Eğitim Bakanlığı'na Ömer Dinçer'in getirilmesini çok önemli sayıyorum. Çünkü Dinçer Milli Eğitimin modernleşmesi ve bilgisayarlaşması konusunda düşünülebilecek en uygun isimdir" diye konuştu.
Dinçer'in bürokrasi reformu ve e - devlet denilen elektronik devletin kurulması konusunda, 10 yılda atılmış olan bütün adımların mimarı olduğunu vurgulayan Akyol, "Öyle anlaşılıyor ki, Dinçerin Milli Eğitim Bakanlığı'na gelmesinin arkasında şu var. Başbakan seçim mitinglerinde bundan sonra bu kitabı okuyacaksınız diye gösteriyordu. İşte o proje var, ben onun için ilk defa ustalık kavramını kullanıyorum" dedi.
Sadullah Ergin'in Adalet Bakanlığı'nda kalmasını da çok önemli bulduğunu söyleyen Akyol, "Yemin krizinin çözülmesinde önemli rolü olacak, göreceksiniz" dedi.
Akyol, Binali Yıldırım ile Türkiye'nin ulaştırma alanında bir devrim yaşadığına dikkat çekerek, "Keza Sağlık Bakanı Recep Akdağ da öyle. Hatta bütün kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin iki dönem iktidar olduğu halde yıpranmayışının sebebinin, ulaştırma ve sağlık hizmetlerindeki gelişmeler olduğunu söylüyor" şeklinde konuştu.
Kabinenin ikinci isminin Bülent Arınç olacağını düşündüğünü belirten Akyol, muhtemelen hükümet sözcüsü de olabileceğini söyledi.
"BEŞİR ATALAY'IN BAŞBAKAN YARDIMCISI OLMASI ÇOK OLUMLU"
"Beşir Atalay'ın bir bakıma terfi ettirildiğini söyleyebiliriz" diyen Akyol, Başbakan'ın Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin yine Beşir Atalay'a bağlı olacağını ifade ettti. Akyol şunları söyledi:
"Bu meseleyi artık bir İçişleri Bakanlığı'nın daha üstünde, daha bir ciddiyetle ele alınacak olmalarının bir göstergesi ve Beşir Atalay'ın Başbakan Yarımcısı olmasıdır. Ayrıca Beşir Atalay'a Güvenlik Müsterşarlığı bağlanıyor. Çünkü Güvenlik Müsteşarlığı'nın İçişleri Bakanlığı'nda hem kendi müsteşarlığı var hem güvenlik müsteşarlığı var. Ben burada şu perspektife geldim; Beşir Atalay gibi, bu kürt meselesiyle ilgili, hem de terörle ilgili açılımla ilgili meselelerle en yakından ilgili bir bakanın, hatta harekatını demek ki, Başbakan onaylamış. Artı terör meselesi ve kürt açılımı bundan sonra Başbakan Yardımcısı düzeyinde eskisinden daha bir ciddiyetle, daha bir gayretle ele alınacak. Bu bakımdan çok pozitif gördüm bunu."
Akyol, Beşir Atalay'ın sakin, telaşlanmayan, telaşlandırmayan, siyasi polemiklerden sakınan uygun bir isim olduğuna da dikkat çekti.
Ali Babacan'ın kabinedeki yerini korumasının gayet normal, herkesin beklediği bir şey olduğuna işaret eden Akyol, ekonominin patronu olarak görüldüğünü söyledi.
"BEKİR BOZDAĞ'IN PARLAMENTOYLA İLİŞKİLERDEN SORUMLU OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUM"
Bekir Bozdağ'ın, Başbakan Yardımcısı görevinin Parlamentoyla İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı olacağını tahmin ettiğini belirten Akyol, "Bunun bir kaç sebebi var. Bir, Bülent Arınç'ın, Ali Babacan'ın ve Beşir Atalay'ın özgün görevleri var. Bir de parlamento ilişkileriyle uğraşamazlar. İkincisi, Bekir Bozdağ Grup Başkanvekilliği yaptı, iç tüzük, parlamenter usuller konusunda çok tecrübeli. Üç, Bekir Bozdağ hukukçu. Dört kabinede Meclis'e sevk edilecek ve edilmiş tasarıları takip eden, Meclis'in gündemini takip eden, komisyonlardaki gelişmeleri takip eden, gerektiğinde komisyonlara ve Meclis müzakerelerine hükümet adına müdahale edecek birinin olması gerekir. Onun için Bekir Bozdağ olduğunun kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
"ÖMER DİNÇER EN UYGUN İSİM"
Başbakan'ın ağzından çıkan ustalık kavramını bir gazeteci olarak kullandığına dikkat çeken Akyol, "Bu kabine bende o izlenimi uyandırdı. Bugüne kadar hiç ustalık demedim, hatta ileri demokrasi kavramını bile kullanmadım. Ama bu kabineyi düzenleyen mantığı gördüğümde, Türkiye'nin envarterinin çıkarılması, şehircilik, su kaynaklarının değerlendirilmesi, başarılı bakanların muhafız edilmiş olması, mesela Milli Eğitim Bakanlığı'na Ömer Dinçer'in getirilmesini çok önemli sayıyorum. Çünkü Dinçer Milli Eğitimin modernleşmesi ve bilgisayarlaşması konusunda düşünülebilecek en uygun isimdir" diye konuştu.
Dinçer'in bürokrasi reformu ve e - devlet denilen elektronik devletin kurulması konusunda, 10 yılda atılmış olan bütün adımların mimarı olduğunu vurgulayan Akyol, "Öyle anlaşılıyor ki, Dinçerin Milli Eğitim Bakanlığı'na gelmesinin arkasında şu var. Başbakan seçim mitinglerinde bundan sonra bu kitabı okuyacaksınız diye gösteriyordu. İşte o proje var, ben onun için ilk defa ustalık kavramını kullanıyorum" dedi.
Sadullah Ergin'in Adalet Bakanlığı'nda kalmasını da çok önemli bulduğunu söyleyen Akyol, "Yemin krizinin çözülmesinde önemli rolü olacak, göreceksiniz" dedi.
Akyol, Binali Yıldırım ile Türkiye'nin ulaştırma alanında bir devrim yaşadığına dikkat çekerek, "Keza Sağlık Bakanı Recep Akdağ da öyle. Hatta bütün kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin iki dönem iktidar olduğu halde yıpranmayışının sebebinin, ulaştırma ve sağlık hizmetlerindeki gelişmeler olduğunu söylüyor" şeklinde konuştu.