Pişmaniye tekniği ile nano tel üretti, dünya peşinde
Doç. Dr. Mehmet BAYINDIR, maddeyi 10 Milyon kez küçültebilen teknikle Nano Tel üretti. Bilim dünyasında çığır açacak tekniğin patentini almak için, yurtdışından BAYINDIR'a teklif yağıyor.
Türk bilim adamı Doç. Dr. Mehmet Bayındır dünyada ilk kez maddeyi 10 milyon kez küçültebilen tekniği geliştirerek kilometrelerce uzunlukta nano teller üretti. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hazırlanan buluş şimdiden ABD’den de teklif aldı. Uygulanan teknik sayesinde DVD’lerin milyon kat kapasiteleri artabilecek ve güneş enerjisi üretim sistemlerinin depolama gücü milyon kez artabilecek. Doç. Dr. Mehmet Bayındır, geliştirdikleri tekniği pişmaniye yapmaya benzetti.
Maddeyi 10 milyon kez küçülttü
Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) Müdür Yardımcılığı görevi de yapan Türk bilim adamı Doç. Dr. Mehmet Bayındır, geliştirilen tekniğin bilim dünyasına adeta ışık tutacağını belirterek, bir Türk olarak Türkiye’de bu tekniği geliştirebildiklerinden dolayı büyük gurur yaşadıklarını ve Guinness Rekorlar Kitabına girmek için hazırlık yaptıklarını söyledi. Maddeyi 10 milyon kez küçültebilen yöntemi aynı pişmaniye yapmaya benzeten Bayındır şu bilgileri verdi: “Uyguladığımız teknik pişmaniye yapmak gibi. Şeker ve yağdan oluşturulan yuvarlak şekilli bir hamur düşünün, çevrilip çekilerek uzatılır ve uzadıkça ikiye katlanır.
Bu işlem pek çok kere tekrar edilir ve şeker parçalarının yapışmaması için araya un serpilir ve pişmaniye olur. Neredeyse aynı yöntemi bu sefer yarı iletken nanotel, nanotüp ve çekirdek-kabuk nanoyapıların üretiminde kullanıldık. Bu nanotel ve nano tüpler pişmaniye üretimi ile ilginç bir benzerlik taşıyor. Makroskopik bir çubuğun tekrarlı şekilde ve kontrollü biçimde ısıtılıp çekilmesi sonucu, nanometre ölçüsünde çapa sahip ancak kilometrelerce uzunluktaki yapılar meydana getirdik.”
“Bu yöntemin kullanımıyla nelerin üretileceğini tahmin dahi edemeyiz” diyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır keşfedilen tekniği DVD’lerin milyon kat daha fazla kapasiteye sahip olabileceği ya da güneş enerjisi sistemlerinin milyon kat daha fazla depolama kapasitesine sahip olabileceği ve tıpta görüntüleme uygulamalarında kullanılabileceği gibi örneklerle açıkladı.
DOÇ. BAYINDIR’IN BULUŞU, TEKNOLOJİ DERGİLERİNE DE KONU OLDU
ABD’den teklif geldi, patentini istiyorlar
Yaklaşık 3 yıldır 15 kişilik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır, tekniğin patentini kısa süre içinde alacaklarını söyledi. Tekniğin dünyanın sayılı bilim teknoloji dergilerinden Nature Materials dergisinin Temmuz 2011 sayısı kapağında bilim camiasına duyurulacağını söyleyen Bayındır, ABD’li bilişim şirketlerinden patenti kendilerine satmaları konusunda ciddi teklifler aldığını fakat Türkiye için yararlı olması gerektiğini düşünerek bunu yapmadığını ifade etti. Bayındır ayrıca aynı tekniği kullanarak silisyum nano tel dizinleri de elde etmeye çalıştıklarını belirterek, böylece bilim dünyasına birçok yenilik geleceğini söyledi. Türkiye’nin bilişim ve teknoloji alanında son yıllarda ciddi yol katettiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır “UNAM gibi son teknoloji ile donatılmış bir merkez olmasaydı bu çalışmaları yapamazdık, başta sayın Başbakan’ımız olmak üzere UNAM’ın kurulmasına emeği geçen herkese minnettarım. Dünyadaki global ekonomik krize rağmen gelişmiş ülkelerdeki bilimadamlarından daha yüksek miktarlarda proje alabilmenin keyfini çıkarıyoruz” dedi.
TÜRK BİLİM ADAMLARI ARTIK ÜLKEYE DÖNÜYOR
Eski Türkiye yok, Harvard’dan da iyiyiz
“Eski Türkiye artık yok” diyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır, eskiden ABD’de yaşanan Türk bilim adamlarının ülkeye faydalı olmak adına Türkiye’de çalışmak istediklerini fakat yeterli alt yapı olmaması sebebiyle ülkeye gelmediklerini, şimdi ise ABD’den ciddi şekilde Türk bilim adamı göçü yaşandığını söyledi. Kendisinin Harvard’a da gittiğini belirten Bayındır, UNAM’ın Harvard’dan alt yapı olarak daha iyi olduğunu ifade etti.
Maddeyi 10 milyon kez küçülttü
Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) Müdür Yardımcılığı görevi de yapan Türk bilim adamı Doç. Dr. Mehmet Bayındır, geliştirilen tekniğin bilim dünyasına adeta ışık tutacağını belirterek, bir Türk olarak Türkiye’de bu tekniği geliştirebildiklerinden dolayı büyük gurur yaşadıklarını ve Guinness Rekorlar Kitabına girmek için hazırlık yaptıklarını söyledi. Maddeyi 10 milyon kez küçültebilen yöntemi aynı pişmaniye yapmaya benzeten Bayındır şu bilgileri verdi: “Uyguladığımız teknik pişmaniye yapmak gibi. Şeker ve yağdan oluşturulan yuvarlak şekilli bir hamur düşünün, çevrilip çekilerek uzatılır ve uzadıkça ikiye katlanır.
Bu işlem pek çok kere tekrar edilir ve şeker parçalarının yapışmaması için araya un serpilir ve pişmaniye olur. Neredeyse aynı yöntemi bu sefer yarı iletken nanotel, nanotüp ve çekirdek-kabuk nanoyapıların üretiminde kullanıldık. Bu nanotel ve nano tüpler pişmaniye üretimi ile ilginç bir benzerlik taşıyor. Makroskopik bir çubuğun tekrarlı şekilde ve kontrollü biçimde ısıtılıp çekilmesi sonucu, nanometre ölçüsünde çapa sahip ancak kilometrelerce uzunluktaki yapılar meydana getirdik.”
“Bu yöntemin kullanımıyla nelerin üretileceğini tahmin dahi edemeyiz” diyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır keşfedilen tekniği DVD’lerin milyon kat daha fazla kapasiteye sahip olabileceği ya da güneş enerjisi sistemlerinin milyon kat daha fazla depolama kapasitesine sahip olabileceği ve tıpta görüntüleme uygulamalarında kullanılabileceği gibi örneklerle açıkladı.
DOÇ. BAYINDIR’IN BULUŞU, TEKNOLOJİ DERGİLERİNE DE KONU OLDU
ABD’den teklif geldi, patentini istiyorlar
Yaklaşık 3 yıldır 15 kişilik bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır, tekniğin patentini kısa süre içinde alacaklarını söyledi. Tekniğin dünyanın sayılı bilim teknoloji dergilerinden Nature Materials dergisinin Temmuz 2011 sayısı kapağında bilim camiasına duyurulacağını söyleyen Bayındır, ABD’li bilişim şirketlerinden patenti kendilerine satmaları konusunda ciddi teklifler aldığını fakat Türkiye için yararlı olması gerektiğini düşünerek bunu yapmadığını ifade etti. Bayındır ayrıca aynı tekniği kullanarak silisyum nano tel dizinleri de elde etmeye çalıştıklarını belirterek, böylece bilim dünyasına birçok yenilik geleceğini söyledi. Türkiye’nin bilişim ve teknoloji alanında son yıllarda ciddi yol katettiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır “UNAM gibi son teknoloji ile donatılmış bir merkez olmasaydı bu çalışmaları yapamazdık, başta sayın Başbakan’ımız olmak üzere UNAM’ın kurulmasına emeği geçen herkese minnettarım. Dünyadaki global ekonomik krize rağmen gelişmiş ülkelerdeki bilimadamlarından daha yüksek miktarlarda proje alabilmenin keyfini çıkarıyoruz” dedi.
TÜRK BİLİM ADAMLARI ARTIK ÜLKEYE DÖNÜYOR
Eski Türkiye yok, Harvard’dan da iyiyiz
“Eski Türkiye artık yok” diyen Doç. Dr. Mehmet Bayındır, eskiden ABD’de yaşanan Türk bilim adamlarının ülkeye faydalı olmak adına Türkiye’de çalışmak istediklerini fakat yeterli alt yapı olmaması sebebiyle ülkeye gelmediklerini, şimdi ise ABD’den ciddi şekilde Türk bilim adamı göçü yaşandığını söyledi. Kendisinin Harvard’a da gittiğini belirten Bayındır, UNAM’ın Harvard’dan alt yapı olarak daha iyi olduğunu ifade etti.