Sanayi Ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün:
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Yaptıkları meclisi boykot ve protesto, kamuoyunda CHP‘yi de siyaseti de son derece yaralayan bir şekilde tartışılıyor.
CHP‘li bazı vekillerin yemin etmesek de yasama çalışmalarına katılabilecekleri yönündeki açıklamalarına ilişkin AK Partililer, yasa ve iç tüzüğün bu konuda açık olduğunu ve yemin etmeyen bin vekilin yasama faaliyetine katılamayacaklarını söyledi.
Konuya ilişkin TBMM‘de gazetecilerin CHP‘li bazı vekillerin "yemin etmeseler de yasama çalışmalarına katılabilecekleri" yönündeki açıklamalarıyla ilgili sorularını yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Siyaset kuralları olan bir müessesedir. Çocuk oyuncağı değil. İçtüzük ve Anayasa her şeyi açıkça ifade ediyor. İçtüzük ve Anayasa‘da komisyonların nasıl kurulacağı, milletvekillerinin yemin etmeden göreve başlamayacakları, devlet memurlarının da atandıkları göreve başlayamayacakları
bellidir. Sayın Kılıçdaroğlu hesap uzmanı. Hesap uzmanlığının hesap yapmak değil, kanunları bilmek anlamında olduğunu düşünüyorum. 7 Temmuz‘a kadar biz herhalde bu çileyi çekmeye devam edeceğiz. Çünkü 7 Temmuz‘dan sonra CHP‘nin iç dalgalanmaları durulursa kendi dalgalanmaları durulmuş olur. Meclis çalışmalarına devam eder" diye konuştu.
"İLK DEFA PARLAMENTO SEÇİLMİŞLER TARAFINDAN BOYKOT EDİLİYOR"
Bunun CHP‘nin ilk boykotu olmadığını söyleyen Elitaş, daha önce esnaf ve sanatkarlar kanunu değiştirilirken de CHP‘nin komisyonları boykot ettiğini söyledi. Elitaş, "Üzülerek ifade ediyorum ki yemin krizi diye ifade edilen şey, sadece CHP‘nin kendi içindeki krizi TBMM‘ye yansıtması gibi gözüküyor. Cumhuriyet tarihinde demokrasi tarihinde ilk defa parlamento seçilmişler tarafından boykot ediliyor" dedi.
Bir gazetecinin "Pazartesi Meclis Başkanlığı oylamasına CHP‘liler oy verebilir mi?" yönündeki sorusuna Elitaş, "Yemin etmezlerse veremezler" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin "Özlük hakları olacak mı?" yönündeki sorusu üzerine Elitaş, "Bana göre özlük haklarını almamaları lazım. Ama alıyorlarsa içlerine nasıl sindirecekler nasıl yiyecekler onu da bilemiyorum" dedi.
"Komisyonlar ve Başkanlık Divanı CHP‘siz oluşturulabilir mi?" yönündeki soru üzerine Elitaş şunları söyledi:
"Oluşturulabilir. Çünkü daha önce 17 kişiden oluşuyordu. O 17 kişinin 10 tanesi AK Parti‘den 4‘ü CHP‘den 2‘si MHP‘den bir de BDP‘dendi. Yani komisyonlarda salt çoğunluğu sağlayabildiğimiz sürece başkanlık divanında da salt çoğunluğu sağlayabildiğimiz sürece olur. Biliyorsunuz daha önce böyle bir hadise olmuştu. Sayın Güldal Mumcu ile Yaşar Tüzün genel başkanlarının talimatı sonucunda başkanlık divanına girmemişler yine boykot etmişlerdi ama başkanlık divanı kararını almıştı."
Bir gazetecinin "Ama o oluşturulmuş bir divandı? Bir görüşe göre de bir siyasi parti grubu eğer komisyonda temsil edilmiyorsa komisyon kurulamaz" yönündeki sözleri üzerine Elitaş, "İçtüzüğün 21. maddesi açık. Siyasi partiler komisyonlardan çekilebilirler, komisyonlar siyasi partilerin ihtiyarına bağlı. Seçme hakkını vermiş. komisyonlar Meclis Başkanlığı tarafından siyasi partilere komisyona üye vermeleri için süre tanır. Eğer o süre içerisinde siyasi partiler komisyona üye vermeyen o siyasi partinin
üyelik kısmı boş bulunur, Meclis Başkanlığı‘nın tarif ettiği yerde ve zamanda komisyon başkan ve başkanlık divanı üyelerini seçer ve çalışmalarına başlar" diye konuştu.
"YEMİNSİZ OLMAZ"
"Ana muhalefetin katılmadığı bir Meclis Başkanlığı seçimi ileride sorun olur mu?" yönündeki soruya Elitaş, "Ana muhalefeti Meclis‘e sokmayan bir irade yok. Ana muhalefet partisi iradesinden dolayı Meclis‘e girmiyor, problem burada" yanıtı verdi. Bir gazetecinin "Ali Rıza Öztürk Meclis gezisiyle Ukrayna‘ya gitti. Yemin etmeden gidebilir mi?" yönündeki sorusuna Elitaş, "Onu bilemiyorum, Meclis Başkanlığı iradesidir bilemem" karşılığını verdi.
Elitaş, CHP‘nin yemin etmeden kesinlikle yasama faaliyetlerine katılamayacağını altını çizerek, "Anayasaya göre 20 milletvekili olan bir siyasi parti gruptur. Ancak grup olarak faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yemin şarttır. Yeminsiz olmaz. CHP yemin etmeden göreve devam edeyim diyor. Yemin etmek milletvekili arkadaşlarının yanında durmak anlamına gelir, onları satmamış olmak anlamına da gelirdi. Hem milletvekili faaliyetlerini sürdüreceksin hem Anayasanın 81. maddesini ihlal edeceksin. Sayın
Kılıçdaroğlu‘na tekrar tavsiye ediyorum yanında hukukçu diplomasi olan arkadaşları değiştirsin yanındaki maliyecilere güvensin" diye konuştu.
"CHP BÜYÜK BİR KAFA KARIŞIKLIĞI İÇİNDE"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise gazetecilerin aynı yöndeki soruları üzerine şunları söyledi:
"Meclis‘in açılışında Oktay Ekşi‘nin konuşmasını dikkatle takip ettiyseniz Ekşi üstüne basa basa milletvekili yemininin milletvekilinin bu görevlerini yerine getirmesi için bir ön şart olduğunu ısrarla vurguladı. Aslında CHP‘li bir üye olan Ekşi CHP‘lilere çok açık bir mesaj vermiş oldu. Yeminin anayasal bir hüküm olduğunu görmeleri lazım. Dolayısıyla meclis faaliyetlerini sürdürmek için anayasada içtüzükte de çok açık bir şekilde ortadadır. Yaptıkları meclisi boykot ve protesto kamuoyunda CHP‘yi de
siyaseti de son derece yaralayan bir şekilde tartışılıyor. CHP büyük bir kafa karışıklığı içinde. Seçimin de yorgunluğu var açıkçası. Değerlendirmelerini de sağlıklı bir şekilde yapabilmiş değiller bence bunlar geçecektir. CHP‘nin iyi bir yaz tatiline ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Parlamento tatile 6rulabilir. Çünkü daha öncçıkacak, hükümet programı okunduktan ve güven oylamasından sonra parlamento 1 Ekim‘e kadar tatile çıkacak. 1 Ekim‘e kadar CHP‘nin önünde bir fırsat var. Hem seçimi iyi bir şekilde
değerlendireceklerini seçim sonuçlarını iyi bir şekilde analiz edeceklerini düşünüyorum. Hem de bu protesto faaliyetlerinin kamuoyunda nasıl algılandığını, siyasete ve partilerine nasıl zarar verdiğini analiz edeceklerini düşünüyorum bence üzerinde durmaları gereken konu budur. Anayasa ve içtüzük nettir bunu CHP‘liler de çok yakın bir şekilde biliyorlar ama tartışmaya gerek yok. Tartışılacak olan şey siyaseten bu tutum doğru mudur, siyasete bir katkı sağlamış mıdır? CHP gibi Türkiye‘nin en köklü bir
partiyi böylesine bir dalgalanma içerisinde bırakmak ne kadar doğrudur. Bunu parti yönetimi en iyi şekilde değerlendirecek, onun için iyi bir fırsat var, yaz tatili geliyor. CHP‘liler iyi bir değerlendirme yaparsa 1 Ekim‘de çok güzel bir meclis faaliyetiyle yolumuza devam ederiz. "
Bir gazetecinin "RTÜK Başkanlığı seçiminde sıkıntı olur mu?" yönündeki sorusu üzerine Ergün, "Hukuki bir sorun çıkacağını sanmıyorum. CHP grubu teşekkül etmiştir, parlamentoda hükmi şahsiyeti teşekkül etmiştir. Yasama faaliyetlerine katılmaları için yemin etmeleri gerekiyor. CHP‘ye düşen RTÜK üyeliği konusu CHP grubunun yönetimince bildirilecek olan bir konu. Kendi üyelerine oy verip vermemeleri, bunun için yemin edip etmemeleri yine kendi sorunlarıdır. Bunlar aşılır, CHP üye vermezse üyesi eksik kalır.
RTÜK çalışmalarına engel oluşturacağını zannetmiyorum" yanıtı verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ‘Biz de anayasayı ihlal eder Meclis Genel Kurulu‘na katılırız" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Ergün, "Anayasayı ihlal yakışıyorsa yapsınlar. Anayasayı ihlal parlamentoya, anayasayı yapan kurumun önemli bir unsuru olan ana muhalefete düşünülmeden söylenmiş bir sözdür. Düşünülmeden söylenmiş bu sözlerin düşünülmeden yapılmış olan bu hareketlerin yaz tatilinde iyi bir değerlendirmeyle sonuçlanacaktır diye düşünüyorum" dedi.
Kaynak: İHA
Konuya ilişkin TBMM‘de gazetecilerin CHP‘li bazı vekillerin "yemin etmeseler de yasama çalışmalarına katılabilecekleri" yönündeki açıklamalarıyla ilgili sorularını yanıtlayan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Siyaset kuralları olan bir müessesedir. Çocuk oyuncağı değil. İçtüzük ve Anayasa her şeyi açıkça ifade ediyor. İçtüzük ve Anayasa‘da komisyonların nasıl kurulacağı, milletvekillerinin yemin etmeden göreve başlamayacakları, devlet memurlarının da atandıkları göreve başlayamayacakları
bellidir. Sayın Kılıçdaroğlu hesap uzmanı. Hesap uzmanlığının hesap yapmak değil, kanunları bilmek anlamında olduğunu düşünüyorum. 7 Temmuz‘a kadar biz herhalde bu çileyi çekmeye devam edeceğiz. Çünkü 7 Temmuz‘dan sonra CHP‘nin iç dalgalanmaları durulursa kendi dalgalanmaları durulmuş olur. Meclis çalışmalarına devam eder" diye konuştu.
"İLK DEFA PARLAMENTO SEÇİLMİŞLER TARAFINDAN BOYKOT EDİLİYOR"
Bunun CHP‘nin ilk boykotu olmadığını söyleyen Elitaş, daha önce esnaf ve sanatkarlar kanunu değiştirilirken de CHP‘nin komisyonları boykot ettiğini söyledi. Elitaş, "Üzülerek ifade ediyorum ki yemin krizi diye ifade edilen şey, sadece CHP‘nin kendi içindeki krizi TBMM‘ye yansıtması gibi gözüküyor. Cumhuriyet tarihinde demokrasi tarihinde ilk defa parlamento seçilmişler tarafından boykot ediliyor" dedi.
Bir gazetecinin "Pazartesi Meclis Başkanlığı oylamasına CHP‘liler oy verebilir mi?" yönündeki sorusuna Elitaş, "Yemin etmezlerse veremezler" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin "Özlük hakları olacak mı?" yönündeki sorusu üzerine Elitaş, "Bana göre özlük haklarını almamaları lazım. Ama alıyorlarsa içlerine nasıl sindirecekler nasıl yiyecekler onu da bilemiyorum" dedi.
"Komisyonlar ve Başkanlık Divanı CHP‘siz oluşturulabilir mi?" yönündeki soru üzerine Elitaş şunları söyledi:
"Oluşturulabilir. Çünkü daha önce 17 kişiden oluşuyordu. O 17 kişinin 10 tanesi AK Parti‘den 4‘ü CHP‘den 2‘si MHP‘den bir de BDP‘dendi. Yani komisyonlarda salt çoğunluğu sağlayabildiğimiz sürece başkanlık divanında da salt çoğunluğu sağlayabildiğimiz sürece olur. Biliyorsunuz daha önce böyle bir hadise olmuştu. Sayın Güldal Mumcu ile Yaşar Tüzün genel başkanlarının talimatı sonucunda başkanlık divanına girmemişler yine boykot etmişlerdi ama başkanlık divanı kararını almıştı."
Bir gazetecinin "Ama o oluşturulmuş bir divandı? Bir görüşe göre de bir siyasi parti grubu eğer komisyonda temsil edilmiyorsa komisyon kurulamaz" yönündeki sözleri üzerine Elitaş, "İçtüzüğün 21. maddesi açık. Siyasi partiler komisyonlardan çekilebilirler, komisyonlar siyasi partilerin ihtiyarına bağlı. Seçme hakkını vermiş. komisyonlar Meclis Başkanlığı tarafından siyasi partilere komisyona üye vermeleri için süre tanır. Eğer o süre içerisinde siyasi partiler komisyona üye vermeyen o siyasi partinin
üyelik kısmı boş bulunur, Meclis Başkanlığı‘nın tarif ettiği yerde ve zamanda komisyon başkan ve başkanlık divanı üyelerini seçer ve çalışmalarına başlar" diye konuştu.
"YEMİNSİZ OLMAZ"
"Ana muhalefetin katılmadığı bir Meclis Başkanlığı seçimi ileride sorun olur mu?" yönündeki soruya Elitaş, "Ana muhalefeti Meclis‘e sokmayan bir irade yok. Ana muhalefet partisi iradesinden dolayı Meclis‘e girmiyor, problem burada" yanıtı verdi. Bir gazetecinin "Ali Rıza Öztürk Meclis gezisiyle Ukrayna‘ya gitti. Yemin etmeden gidebilir mi?" yönündeki sorusuna Elitaş, "Onu bilemiyorum, Meclis Başkanlığı iradesidir bilemem" karşılığını verdi.
Elitaş, CHP‘nin yemin etmeden kesinlikle yasama faaliyetlerine katılamayacağını altını çizerek, "Anayasaya göre 20 milletvekili olan bir siyasi parti gruptur. Ancak grup olarak faaliyetlerini sürdürebilmeleri için yemin şarttır. Yeminsiz olmaz. CHP yemin etmeden göreve devam edeyim diyor. Yemin etmek milletvekili arkadaşlarının yanında durmak anlamına gelir, onları satmamış olmak anlamına da gelirdi. Hem milletvekili faaliyetlerini sürdüreceksin hem Anayasanın 81. maddesini ihlal edeceksin. Sayın
Kılıçdaroğlu‘na tekrar tavsiye ediyorum yanında hukukçu diplomasi olan arkadaşları değiştirsin yanındaki maliyecilere güvensin" diye konuştu.
"CHP BÜYÜK BİR KAFA KARIŞIKLIĞI İÇİNDE"
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ise gazetecilerin aynı yöndeki soruları üzerine şunları söyledi:
"Meclis‘in açılışında Oktay Ekşi‘nin konuşmasını dikkatle takip ettiyseniz Ekşi üstüne basa basa milletvekili yemininin milletvekilinin bu görevlerini yerine getirmesi için bir ön şart olduğunu ısrarla vurguladı. Aslında CHP‘li bir üye olan Ekşi CHP‘lilere çok açık bir mesaj vermiş oldu. Yeminin anayasal bir hüküm olduğunu görmeleri lazım. Dolayısıyla meclis faaliyetlerini sürdürmek için anayasada içtüzükte de çok açık bir şekilde ortadadır. Yaptıkları meclisi boykot ve protesto kamuoyunda CHP‘yi de
siyaseti de son derece yaralayan bir şekilde tartışılıyor. CHP büyük bir kafa karışıklığı içinde. Seçimin de yorgunluğu var açıkçası. Değerlendirmelerini de sağlıklı bir şekilde yapabilmiş değiller bence bunlar geçecektir. CHP‘nin iyi bir yaz tatiline ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Parlamento tatile 6rulabilir. Çünkü daha öncçıkacak, hükümet programı okunduktan ve güven oylamasından sonra parlamento 1 Ekim‘e kadar tatile çıkacak. 1 Ekim‘e kadar CHP‘nin önünde bir fırsat var. Hem seçimi iyi bir şekilde
değerlendireceklerini seçim sonuçlarını iyi bir şekilde analiz edeceklerini düşünüyorum. Hem de bu protesto faaliyetlerinin kamuoyunda nasıl algılandığını, siyasete ve partilerine nasıl zarar verdiğini analiz edeceklerini düşünüyorum bence üzerinde durmaları gereken konu budur. Anayasa ve içtüzük nettir bunu CHP‘liler de çok yakın bir şekilde biliyorlar ama tartışmaya gerek yok. Tartışılacak olan şey siyaseten bu tutum doğru mudur, siyasete bir katkı sağlamış mıdır? CHP gibi Türkiye‘nin en köklü bir
partiyi böylesine bir dalgalanma içerisinde bırakmak ne kadar doğrudur. Bunu parti yönetimi en iyi şekilde değerlendirecek, onun için iyi bir fırsat var, yaz tatili geliyor. CHP‘liler iyi bir değerlendirme yaparsa 1 Ekim‘de çok güzel bir meclis faaliyetiyle yolumuza devam ederiz. "
Bir gazetecinin "RTÜK Başkanlığı seçiminde sıkıntı olur mu?" yönündeki sorusu üzerine Ergün, "Hukuki bir sorun çıkacağını sanmıyorum. CHP grubu teşekkül etmiştir, parlamentoda hükmi şahsiyeti teşekkül etmiştir. Yasama faaliyetlerine katılmaları için yemin etmeleri gerekiyor. CHP‘ye düşen RTÜK üyeliği konusu CHP grubunun yönetimince bildirilecek olan bir konu. Kendi üyelerine oy verip vermemeleri, bunun için yemin edip etmemeleri yine kendi sorunlarıdır. Bunlar aşılır, CHP üye vermezse üyesi eksik kalır.
RTÜK çalışmalarına engel oluşturacağını zannetmiyorum" yanıtı verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ‘Biz de anayasayı ihlal eder Meclis Genel Kurulu‘na katılırız" yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Ergün, "Anayasayı ihlal yakışıyorsa yapsınlar. Anayasayı ihlal parlamentoya, anayasayı yapan kurumun önemli bir unsuru olan ana muhalefete düşünülmeden söylenmiş bir sözdür. Düşünülmeden söylenmiş bu sözlerin düşünülmeden yapılmış olan bu hareketlerin yaz tatilinde iyi bir değerlendirmeyle sonuçlanacaktır diye düşünüyorum" dedi.