Meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun
Partisinin Adıyaman mitinginde halka seslenen Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisi için “Senin dişlerini sökeceğim,” sözlerine "Sayın Kılıçdaroğlu, biz senin hesap uzmanı olduğunu öğrenmiştik de, meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun yahu, bunu da yeni öğrendik" şeklinde yanıt verdi.
MEĞER SAHTE DİŞ HEKİMLİĞİ DE YAPIYORMUŞSUN YAHU”
Başbakan Erdoğan, CHP liderine şöyle cevap verdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, biz senin hesap uzmanı olduğunu öğrenmiştik de, meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun yahu, bunu da yeni öğrendik! Buradan, Adıyaman’dan kendisine çok önemli bir hatırlama yapmak istiyorum; işkence, Ak Parti hükümetiyle birlikte bu ülkede sona ermiştir. Ak Parti hükümeti, işkenceye sıfır tolerans göstermiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Dişlerini sökeceğim’ diyerek aslında geçmişinizi mi hatırlıyorsunuz? Zira sizin iktidarlarınız döneminde, doğru, bu ülkede işkenceler yapılmıştır. Ve şimdi de sizin beyin hafızanızda ne tür bir işkenceler yaptığını biz görüyoruz, bunu biliyoruz. Ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne de avalisinin bu ülkede işkence yapmasına asla göz yummayız, müsamaha göstermeyiz. İşte b8nların demokrasiden anladığı bu!.”
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Birileri, Kürtlerin dini zerdüştlüktür diyor, benim Kürt kardeşlerimi bu şekilde bir zan altında bırakmaya cüret edecek kadar istikameti yok bunların. İmralı'da ki akıl hocaları böyle diyor arkasından Kürtler kılıç zoruyla Müslüman yapılmıştır, daha ileri gidiyorlar Öcalan peygamberdir diyorlar, İmam Hatip yurtlarına molotof atıyorlar, yavrularımız yanıyor. Bir yavrumuz tedavi görüyor Ankara'da şuan Allah şifa versin, aynı şekilde Diyarbakır'da yurda saldırıyorlar, Hakkâri’de sabah namazını kılıp eve dönen Aziz hocayı şehit ediyorlar.
Allah aşkına şu BDP'nin sırtını dayadığı yer neresi? Terör örgütü, sırtını oraya dayıyor, gücünü oradan alıyor. Bazı yazarlar ağız birliği yapmış BDP'ye çok sert Başbakan' diye. Bazıları lojistik destek bile veriyorlar, ben polis katillerine mi müsemma göstereceğim? Çocukların, kadınların olduğu arabaya saldıranlara mı müsemma göstereceğim? 13- 14 yaşında ki çocukların yüzlerini yakanlara mı müsemma göstereceğim, önceki gün İstanbul'da bir seçim bürosunda onlarca molotof çıktı. Bunlar gittiği her yerde demokrasi, özgürlük, hak, hukuk diyor peki bu molotoflar nedir? Kimi yakacaksınız, nereyi yakacaksınız, neyi yakacaksınız? Belediye otobüsünde öldürdüğünüz Serap kızımız size ders olmayacak mı? Bunların nasıl bir kışkırtma politikası izlediğini görün, ya tehditle, ya korkuyla yada gelip yakarak yıkarak böyle davranıyor bunlar.
Eğer demokratsan gel konuş meydan burada, bunlar hanım kardeşlerimizi sürüyorlar ileri onların arkasına sığınıyorlar ama bende diyorum ki inşallah benim hanım kardeşlerimde Adıyaman sandıklarından AK Parti'yi gümbür, gümbür çıkartarak bunlara gereken dersi verecek. Ben size buradan Adıyaman'dan gönderilen bir kaç mektubu aktarmak istiyorum çok düşündürücü mektuplar; Mehmet Öztekin şöyle diyor; Sayın Başbakanım ben 59 yaşındayım 7 çocuğum var ayrıca 4 özürlü çocuğumdan ikisi vefat etti geçirdiğim rahatsızlık sebebiyle 10 yıldır çalışamıyorum. Özürlü çocuklarıma hastaneye götürüp, getirmekte zorlanıyorum. 2002 yılından beri hükümetimiz sayesinde her iki çocuğum için evde bakım maaşı almaya başladım, bu parayla çocuklarımın giderlerini karşılamaya başladım. Sizlere minnettarım, imza Mehmet Öztekin' diyor. Biz buyuz, kendimiz de anlatmıyoruz bunları bakın milletimiz anlatıyor.
Adıyaman'a gelmişken burada bir kardeşimi rahmetle anmadan geçmek olmaz, Gazze'de ki yavrulara mama götüren, yiyecek, oyuncak götüren Mavi Marmara gemisi İsrail'in saldırısına maruz kaldı orada şehit olan bir kardeşimiz de Adıyaman Belediyesi'nden Fahri Yıldız'dı, Allah mekanını cennet eylesin, ailesine sabırlar versin. Biz İsrail hükümeti özür dileyecek, Gazze'de ki ablukayı kaldıracak, ailelere tazminat ödeyecek bunlar olmadıkça bizim tavrımız değişmeyecek dedik. CHP genel başkanı son günlerde İsrail'e sempatik görünmek için bir şeyler yapıyor 'ben olsam Mavi Marmara'yı göndermezdim' diyor bu nasıl bir kafa yahu? Çünkü İsrail'i devlet olarak ilk tanıyan CHP'dir bunlar yeni gelmişti gidip Hitler'in karşısında deli divane olmuşlardı. Bazı medya kuruluşları Yahudi sermayesidir çoğu da ileri giderek oyunuzu CHP'ye verin diyor. BDP, CHP'yi parmağında oynatıyor, MHP, CHP'nin vagonu olmuş durumda, şimdi uluslararası yayın kuruluşları alenen CHP'ye oy istemeye başladılar. CHP'nin nasıl tasarlandığını işte siz görün. İstanbul'da benim için 'senin dişlerini sökeceğim' diyor, meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun. Adıyaman'dan kendisine önemli bir hatırlatmak istiyorum işkence AK Parti hükümeti ile sona ermiştir, Sayın Kılıçdaroğlu dişlerini sökeceğim diyerek aslında geçmişinizi mi hatırlıyorsunuz? Sizin iktidarınızda doğru, bu ülkede işkenceler yapılmıştır sizin beyin hafızanızda ne tür işkenceler yattığını da böylece görmüş oluyoruz. İşte bunların demokrasiden anladığı bu bunlar diş sökerek, eziyete ederek iktidara gelme hevesindeler.
2007 seçimlerinde Adıyaman'da 160 bin kişi AK Parti'ye oy verdi şimdi benim bu Adıyamanlı kardeşim beyinsiz mi? Türkiye genelinde 17 milyon kişi AK Parti'ye oy verdi bunlarda mı aynı? Ama bunlar anlamaz işte, şu kalan günlerde çok çalışacağız, çalışacağız ki kimin beyni var, yok görelim. Sandığa saygı duymayanlar bu ülkede her şeyden önce demokrasiyi er veya geç öğrenecekler. 1950'de nankör Ankara diyen genel başkanları neyse, bugün beyinsiz diyen genel başkanda işte o. Camileri kapatıp cezaevi yapan bu CHP değil mi? İşte bugünde Allah'ın ayetine sinir bozucu diyen CHP'de odur.
Adıyaman'a çok hizmetler kazandırdık, Adıyaman'ı sulama, üniversite, bölünmüş yollar projeleriyle bir marka şehir haline getirmek için çok çalışacağız. Tıp fakültemizin hastanesi tamamlandı, şimdi Sağlık Bakanlığı olarak 400 yataklı bir devlet hastanesi yapıyoruz. Adıyaman, Kahta sulama projesi ile ilgili projelerimiz devam ediyor, inşallah Adıyaman'a daha çok turistin gelmesini sağlayacağız, Kahta kalesini restore edeceğiz, merkezde 2500 kişilik bir kapalı spor salonunu, kültür sitesini hizmete açıyoruz. Adıyaman'la sadece gönül bağımız değil hizmet bağımızda var, bugüne kadar Adıyaman'a neler yaptığımızı kısaca hatırlatayım. Bana hakkınızı helal edin hava çok sıcak, eğitimde Adıyaman'a 1463 derslik yaptık ve Adıyaman'a 7741 adet bilgisayar gönderdik. Daha önce bilgisayar yok muydu yahu? Bu CHP, MHP neden acaba buralara bilgisayar getiremedi, peki bu BDP'nin size vereği bir şey var mı Allah aşkına? Bugüne kadar vermediler.
Bir müjde ise artık okullardan kara tahtayı kaldırıp yerine bilgisayar donanımlı akıllı tahtalar ve bir adet elektronik kitap vereceğiz, bütün müfredat bunun içinde mevcut. Ben şunu düşünüyorum ABD'de George, Almanya'da Hanz bunlardan istifade edecekte benim Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm, Fatma'm bunlardan neden faydalanmasın bizden önce bilişim sınıflarını CHP, MHP getirmedi ney için? İş bilenin kılıç kuşananındır. Sağlıkta benim Adıyamanlı kardeşim istediği hastaneye gidip istediği eczaneden ilacını alabiliyor muydu? Adıyaman'a yatırım yaptık ben 80'li yıllarda SSK'lıydım bize hastanelerde ne çileler çektirdiler, gel muayeneye para ver reçeteni al yarı ilacın var yarı ilacın yok, bizden önce MHP'nin Sağlık Bakanı vardı ölülerimizi rehin alıyorlardı, benim bir genelgem var 1 hastayı kapıdan çevirdiğiniz an kendinizi kapıda bulursunuz.
Başbakan Erdoğan, CHP liderine şöyle cevap verdi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, biz senin hesap uzmanı olduğunu öğrenmiştik de, meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun yahu, bunu da yeni öğrendik! Buradan, Adıyaman’dan kendisine çok önemli bir hatırlama yapmak istiyorum; işkence, Ak Parti hükümetiyle birlikte bu ülkede sona ermiştir. Ak Parti hükümeti, işkenceye sıfır tolerans göstermiştir. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Dişlerini sökeceğim’ diyerek aslında geçmişinizi mi hatırlıyorsunuz? Zira sizin iktidarlarınız döneminde, doğru, bu ülkede işkenceler yapılmıştır. Ve şimdi de sizin beyin hafızanızda ne tür bir işkenceler yaptığını biz görüyoruz, bunu biliyoruz. Ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne de avalisinin bu ülkede işkence yapmasına asla göz yummayız, müsamaha göstermeyiz. İşte b8nların demokrasiden anladığı bu!.”
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Birileri, Kürtlerin dini zerdüştlüktür diyor, benim Kürt kardeşlerimi bu şekilde bir zan altında bırakmaya cüret edecek kadar istikameti yok bunların. İmralı'da ki akıl hocaları böyle diyor arkasından Kürtler kılıç zoruyla Müslüman yapılmıştır, daha ileri gidiyorlar Öcalan peygamberdir diyorlar, İmam Hatip yurtlarına molotof atıyorlar, yavrularımız yanıyor. Bir yavrumuz tedavi görüyor Ankara'da şuan Allah şifa versin, aynı şekilde Diyarbakır'da yurda saldırıyorlar, Hakkâri’de sabah namazını kılıp eve dönen Aziz hocayı şehit ediyorlar.
Allah aşkına şu BDP'nin sırtını dayadığı yer neresi? Terör örgütü, sırtını oraya dayıyor, gücünü oradan alıyor. Bazı yazarlar ağız birliği yapmış BDP'ye çok sert Başbakan' diye. Bazıları lojistik destek bile veriyorlar, ben polis katillerine mi müsemma göstereceğim? Çocukların, kadınların olduğu arabaya saldıranlara mı müsemma göstereceğim? 13- 14 yaşında ki çocukların yüzlerini yakanlara mı müsemma göstereceğim, önceki gün İstanbul'da bir seçim bürosunda onlarca molotof çıktı. Bunlar gittiği her yerde demokrasi, özgürlük, hak, hukuk diyor peki bu molotoflar nedir? Kimi yakacaksınız, nereyi yakacaksınız, neyi yakacaksınız? Belediye otobüsünde öldürdüğünüz Serap kızımız size ders olmayacak mı? Bunların nasıl bir kışkırtma politikası izlediğini görün, ya tehditle, ya korkuyla yada gelip yakarak yıkarak böyle davranıyor bunlar.
Eğer demokratsan gel konuş meydan burada, bunlar hanım kardeşlerimizi sürüyorlar ileri onların arkasına sığınıyorlar ama bende diyorum ki inşallah benim hanım kardeşlerimde Adıyaman sandıklarından AK Parti'yi gümbür, gümbür çıkartarak bunlara gereken dersi verecek. Ben size buradan Adıyaman'dan gönderilen bir kaç mektubu aktarmak istiyorum çok düşündürücü mektuplar; Mehmet Öztekin şöyle diyor; Sayın Başbakanım ben 59 yaşındayım 7 çocuğum var ayrıca 4 özürlü çocuğumdan ikisi vefat etti geçirdiğim rahatsızlık sebebiyle 10 yıldır çalışamıyorum. Özürlü çocuklarıma hastaneye götürüp, getirmekte zorlanıyorum. 2002 yılından beri hükümetimiz sayesinde her iki çocuğum için evde bakım maaşı almaya başladım, bu parayla çocuklarımın giderlerini karşılamaya başladım. Sizlere minnettarım, imza Mehmet Öztekin' diyor. Biz buyuz, kendimiz de anlatmıyoruz bunları bakın milletimiz anlatıyor.
Adıyaman'a gelmişken burada bir kardeşimi rahmetle anmadan geçmek olmaz, Gazze'de ki yavrulara mama götüren, yiyecek, oyuncak götüren Mavi Marmara gemisi İsrail'in saldırısına maruz kaldı orada şehit olan bir kardeşimiz de Adıyaman Belediyesi'nden Fahri Yıldız'dı, Allah mekanını cennet eylesin, ailesine sabırlar versin. Biz İsrail hükümeti özür dileyecek, Gazze'de ki ablukayı kaldıracak, ailelere tazminat ödeyecek bunlar olmadıkça bizim tavrımız değişmeyecek dedik. CHP genel başkanı son günlerde İsrail'e sempatik görünmek için bir şeyler yapıyor 'ben olsam Mavi Marmara'yı göndermezdim' diyor bu nasıl bir kafa yahu? Çünkü İsrail'i devlet olarak ilk tanıyan CHP'dir bunlar yeni gelmişti gidip Hitler'in karşısında deli divane olmuşlardı. Bazı medya kuruluşları Yahudi sermayesidir çoğu da ileri giderek oyunuzu CHP'ye verin diyor. BDP, CHP'yi parmağında oynatıyor, MHP, CHP'nin vagonu olmuş durumda, şimdi uluslararası yayın kuruluşları alenen CHP'ye oy istemeye başladılar. CHP'nin nasıl tasarlandığını işte siz görün. İstanbul'da benim için 'senin dişlerini sökeceğim' diyor, meğer sahte diş hekimliği de yapıyormuşsun. Adıyaman'dan kendisine önemli bir hatırlatmak istiyorum işkence AK Parti hükümeti ile sona ermiştir, Sayın Kılıçdaroğlu dişlerini sökeceğim diyerek aslında geçmişinizi mi hatırlıyorsunuz? Sizin iktidarınızda doğru, bu ülkede işkenceler yapılmıştır sizin beyin hafızanızda ne tür işkenceler yattığını da böylece görmüş oluyoruz. İşte bunların demokrasiden anladığı bu bunlar diş sökerek, eziyete ederek iktidara gelme hevesindeler.
2007 seçimlerinde Adıyaman'da 160 bin kişi AK Parti'ye oy verdi şimdi benim bu Adıyamanlı kardeşim beyinsiz mi? Türkiye genelinde 17 milyon kişi AK Parti'ye oy verdi bunlarda mı aynı? Ama bunlar anlamaz işte, şu kalan günlerde çok çalışacağız, çalışacağız ki kimin beyni var, yok görelim. Sandığa saygı duymayanlar bu ülkede her şeyden önce demokrasiyi er veya geç öğrenecekler. 1950'de nankör Ankara diyen genel başkanları neyse, bugün beyinsiz diyen genel başkanda işte o. Camileri kapatıp cezaevi yapan bu CHP değil mi? İşte bugünde Allah'ın ayetine sinir bozucu diyen CHP'de odur.
Adıyaman'a çok hizmetler kazandırdık, Adıyaman'ı sulama, üniversite, bölünmüş yollar projeleriyle bir marka şehir haline getirmek için çok çalışacağız. Tıp fakültemizin hastanesi tamamlandı, şimdi Sağlık Bakanlığı olarak 400 yataklı bir devlet hastanesi yapıyoruz. Adıyaman, Kahta sulama projesi ile ilgili projelerimiz devam ediyor, inşallah Adıyaman'a daha çok turistin gelmesini sağlayacağız, Kahta kalesini restore edeceğiz, merkezde 2500 kişilik bir kapalı spor salonunu, kültür sitesini hizmete açıyoruz. Adıyaman'la sadece gönül bağımız değil hizmet bağımızda var, bugüne kadar Adıyaman'a neler yaptığımızı kısaca hatırlatayım. Bana hakkınızı helal edin hava çok sıcak, eğitimde Adıyaman'a 1463 derslik yaptık ve Adıyaman'a 7741 adet bilgisayar gönderdik. Daha önce bilgisayar yok muydu yahu? Bu CHP, MHP neden acaba buralara bilgisayar getiremedi, peki bu BDP'nin size vereği bir şey var mı Allah aşkına? Bugüne kadar vermediler.
Bir müjde ise artık okullardan kara tahtayı kaldırıp yerine bilgisayar donanımlı akıllı tahtalar ve bir adet elektronik kitap vereceğiz, bütün müfredat bunun içinde mevcut. Ben şunu düşünüyorum ABD'de George, Almanya'da Hanz bunlardan istifade edecekte benim Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm, Fatma'm bunlardan neden faydalanmasın bizden önce bilişim sınıflarını CHP, MHP getirmedi ney için? İş bilenin kılıç kuşananındır. Sağlıkta benim Adıyamanlı kardeşim istediği hastaneye gidip istediği eczaneden ilacını alabiliyor muydu? Adıyaman'a yatırım yaptık ben 80'li yıllarda SSK'lıydım bize hastanelerde ne çileler çektirdiler, gel muayeneye para ver reçeteni al yarı ilacın var yarı ilacın yok, bizden önce MHP'nin Sağlık Bakanı vardı ölülerimizi rehin alıyorlardı, benim bir genelgem var 1 hastayı kapıdan çevirdiğiniz an kendinizi kapıda bulursunuz.