1-7 Haziran İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Haftası

Kilis İl Sağlık Müdürü Dr. Turgay Happani, iyodun, insan ve hayvanlarda tiroit hormonlarının oluşumu için gerekli olan ve çok küçük miktarları yeterli olan vücutta çok az bulunan eser elementlerden biri olduğunu söyledi.

Dr. Happani, günlük iyot ihtiyacın besinlerle karşılanması gerektiğini belirterek, "İyodun en iyi kaynağı deniz ürünleri, eğer toprakta yeterince varsa et, süt, yumurta, tahıllar ve diğer gıdalardır. Ancak üniversitelerin yıllar içinde yaptığı araştırmalarda içme suları ve gıdada iyotun yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle bireylerin günlük iyot ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunların çözümü için tuzun iyotla zenginleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Herkesin kullandığı sofra tuzuna bir miktar

iyot katılması ve bu yolla vücudun ihtiyacı olan iyotun alınmasıyla iyot yetersizliğine bağlı sorunların önlenmesi sağlanacaktır. Eğer kişi yeterince iyot alamıyorsa iyot yetersizliği hastalıkları ortaya çıkmaktadır. İyot yetersizliği hastalıklarından en sık görüleni Guatr‘ dır. Kişi yeterince iyot alamadığı için boyundaki tiroid bezinde büyüme ve tiroid hormon yapımında azalma olur. İyot eksikliği olan kadınlarda düşük, erken doğum, ölü doğum, doğumsal anomalili bebek doğurma sıklığı yüksektir. Çok küçük

çocuklarda iyot yetersizliği; büyüme geriliği, şaşılık, sağırlık, dilsizlik, cücelik, algılama ve öğrenme güçlüğü ile zeka geriliğine neden olur. İyot eksikliği bulunan bölgelerde yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda okul performansının ve zeka düzeyinin 10 -15 puan daha düşük olduğu bulunmuştur" dedi.

İyot yetersizliği dünyada önlenebilir zeka geriliği ve beyin hasarının en önemli nedenlerinden biri ve önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Happani, sözlerini şöyle sürdürdü; " Bu sorunun önlenmesi kolay ve ucuzdur. Bakkal ve marketlerden tuz alırken iyotlu tuz olmasına dikkat edilmelidir. İyot uçucu bir element olduğu için saklarken ve kullanırken dikkat etmemiz gereken şeyler vardır. İyotlu tuz alındıktan sonra evde serin, kuru, ışık almayacak şekilde koyu renkli ve kapaklı kavanozlarda

saklanmalıdır. Eğer tuz kendi poşetinde saklanacaksa açıldıktan sonra naylon torbanın ağzı çok iyi kapatılmalıdır. Sofrada kullandığımız tuzluklarında ışık geçirmeyecek şekilde koyu renkli cam olmasına dikkat edilmelidir. Yemek pişirirken iyot kaybının en aza indirilmesi için tuz yemeklere pişirme sonrası eklenmelidir. Ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği hastalıklarının önlenmesine yönelik olarak, 1994 yılından beri Bakanlığımız-UNICEF işbirliğinde ‘İyot Yetersizliği

Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı‘nı yürütmektedir. Programın başlangıcında iyotlu tuz tüketim oranı yüzde 18 iken, 2008 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre, hane halkının yüzde 85.3‘ünün iyotlu tuz kullandığı görülmüştür. Kırsal alanda hane halkının yüzde 71.5‘i iyotlu tuz kullanırken, kentlerde bu oran yüzde 89.9‘a çıkmaktadır" dedi.

Kaynak: İHA