Dsp Lideri Türker Milas'Ta Halkı Selamladı
DSP Genel Başkanı Masum Türker, seçim çalışmaları kapsamında Milas'ı ziyaret etti. Milas'ta seçim otobüsü ile şehir turu atan Türker, vatandaşları selamladı.
Dün ilk durağı olan Didim’den Milas’a hareket eden Türker Milas DSP Teşkilatı tarafından Selimiye Beldesi girişinde karşılandı. DSP Genel Başkanı Masum Türker ilçeye Parti Meclisi Üyeleri Tuncer Ertürk, Süleyman Konakçı, Muğla İl Başkanı Arif Türköz, Muğla Milletvekili Adayları Ali Konakçı, Salih Ayas, Ömer Berkul, Kamil Tosun ve Bünyamin Sönmez ile birlikte geldi. Halilbey Bulvarı üzerinden Mİlas şehir merkezinde şehir turu atan Türker buradan vatandaşların alkış ve selamlarıyla Sanayi Sitesine hareket etti. Sanayi Sitesinde de sadece seçim otobüsünden esnafı selamlayan Türker buradan programını müteakiben Yatağan, Bayır, Muğla Merkez ve oradan da Köyceğiz, Oraca ve Fethiye ilçelerine hareket etti.
Seçim çalışmaları kapsamında milletvekili adayları ile birlikte ilçeye gelen Türker açıklamada bulundu. AKP’nin yanı sıra Ana muhalefet partisi olan CHP’ye de yüklenen Türker “Türkiye‘nin bölünmesini önlemek amacıyla meydanlardayız. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün savunucusu ve koruyucusu bizleriz” dedi.
12 Haziran seçimlerini Türkiye‘nin ya kurtuluş günü olacağını ya da tıpkı Osmanlı Dönemi‘nde olduğu gibi parçalanmasıyla ilgili hesapların yapıldığı gün olacağını kaydeden Türker; “Türkiye‘de AK Parti‘nin baskısını hepimiz yaşıyoruz. Bu arada ona alternatif çıkarılan Cumhuriyet Halk Partisi de Türkiye‘nin bölünmesi için ne lazımsa yapıyor, demokratik özerklik istiyor. Amerika‘yla özellikle Amerikan karşıtlığı şeklinde oluşan durumun tamir edileceğini söylüyor; Dersim dosyasını açarak, Mustafa Kemal Atatürk‘ü yargılamanın yolunu aralıyor ve Türkiye‘de bölünmenin, AKP‘nin istediği başkanlık sistemine götürecek federal sistemin konulması konusunda gerekeni yapıyor.
Türkiye‘nin bölünmesini engelleyecek bir siyasal yapıya ihtiyaç var. 12 Haziran seçimlerinde halk, ya egemenlerin dayattığı üç parti arasından seçim yapacak ya da halk kendi içinden yeni bir partiyi parlamentoya sokarak bu egemenlerin, Türkiye‘nin bölünmesine olanak verecek yeni yapısına ‘dur‘ diyecek. Demokratik Sol Parti, şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda, baraj sorununu aşmış dördüncü bir parti olarak parlamentoya girme hakkını elde etmiştir. Partimiz, öncelikle bir taraftan rejimin korunması, Atatürk milliyetçiliğinin, ulusun birliğini, bütünlüğünü korumanın yanı sıra Türkiye‘nin öncelikli sorunu olan işsizlik sorununa da özellikle çözüm bulacak. İşsizlik sorununa da temel çözümümüz her aileden en az bir kişinin iş sahibi yapılmasıdır.”
Kaynak: İHA
Seçim çalışmaları kapsamında milletvekili adayları ile birlikte ilçeye gelen Türker açıklamada bulundu. AKP’nin yanı sıra Ana muhalefet partisi olan CHP’ye de yüklenen Türker “Türkiye‘nin bölünmesini önlemek amacıyla meydanlardayız. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün savunucusu ve koruyucusu bizleriz” dedi.
12 Haziran seçimlerini Türkiye‘nin ya kurtuluş günü olacağını ya da tıpkı Osmanlı Dönemi‘nde olduğu gibi parçalanmasıyla ilgili hesapların yapıldığı gün olacağını kaydeden Türker; “Türkiye‘de AK Parti‘nin baskısını hepimiz yaşıyoruz. Bu arada ona alternatif çıkarılan Cumhuriyet Halk Partisi de Türkiye‘nin bölünmesi için ne lazımsa yapıyor, demokratik özerklik istiyor. Amerika‘yla özellikle Amerikan karşıtlığı şeklinde oluşan durumun tamir edileceğini söylüyor; Dersim dosyasını açarak, Mustafa Kemal Atatürk‘ü yargılamanın yolunu aralıyor ve Türkiye‘de bölünmenin, AKP‘nin istediği başkanlık sistemine götürecek federal sistemin konulması konusunda gerekeni yapıyor.
Türkiye‘nin bölünmesini engelleyecek bir siyasal yapıya ihtiyaç var. 12 Haziran seçimlerinde halk, ya egemenlerin dayattığı üç parti arasından seçim yapacak ya da halk kendi içinden yeni bir partiyi parlamentoya sokarak bu egemenlerin, Türkiye‘nin bölünmesine olanak verecek yeni yapısına ‘dur‘ diyecek. Demokratik Sol Parti, şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda, baraj sorununu aşmış dördüncü bir parti olarak parlamentoya girme hakkını elde etmiştir. Partimiz, öncelikle bir taraftan rejimin korunması, Atatürk milliyetçiliğinin, ulusun birliğini, bütünlüğünü korumanın yanı sıra Türkiye‘nin öncelikli sorunu olan işsizlik sorununa da özellikle çözüm bulacak. İşsizlik sorununa da temel çözümümüz her aileden en az bir kişinin iş sahibi yapılmasıdır.”