Diyarbakır‘da Sivil Cuma Namazı
Diyarbakır‘da, Barış ve Demokrasi Partisi‘nin (BDP) sivil itaatsizlik eylemi kapsamında cuma namazı bu hafta da meydanda kılındı. Bağımsız milletvekili adayı Altan Tan, namaz sonrası basın açıklaması yaptı.
BDP‘liler, merkez Sur ilçesi Dağkapı semtinde bulunan Selahaddini Eyyubi Bulvarı‘nda cuma namazını kılmak için biraraya geldi. Kürtçe okunan hutbe ve kılınan cuma namazının ardından Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Altan Tan basın açıklaması yaptı. Tan, cuma namazı kılmak için kimseden yetki alınmasının gerekli olmadığını söyledi. İlk olarak resmi cuma namazlarını Emeviler döneminde Hz. Hüseyin‘i katleden Yezid‘in yaptığını söyleyen Tan, "Resmi cuma namazı olmaz. Müslümanlar istedikleri şekilde
Allah‘ın emrettiği şekilde, peygamberin usulü çerçevesinde ve hadis, fıkıh kitaplarında yazdığı şekilde cuma namazı kılar. Bizim bütün diyanet adamlarına bir sözümüz yok. Bütün devletten maaş alan imamlara bir sözümüz yok. Camilerle bir kavgamız yok. İmam kardeşlerimizle bir kavgamız yok. Kavgamız kiminle çok net söylüyoruz; camilerde eğer resmi ideolojinin, Kemalizm‘in sözcüsü olacak olan, dini istismar edecek olan, sahte bir din anlatacak olan imamlar olursa onların arkasında namaz kılmayacağız. Onları
kulaklarından tutup camilerden atacağız. Söylediğimiz bu, yoksa bütün Diyanet‘te görev yapan yapmayan, maaş alan almayan gerçek dini anlatan bütün imam kardeşlerimiz bizim kardeşimizdir" dedi.
Bir taleplerinin daha olduğunu söyleyen Tan, "Nasıl ki bütün bir İslam dünyasında, Pakistan‘da vaazlar, hutbeler Urdu‘ca veriliyorsa, ayet ve hadislerin dışındakiler, nasıl ki Türkiye‘de Türkçe veriliyorsa, Bosna Hersek‘te Boşnakça veriliyorsa, Arnavutluk‘ta Arnavutça veriliyorsa, Kürtlerin bulundukları bölgelerde de iyi anlaşılabilmesi için hutbelerin, vaazların izahlarının Kürtçe yapılması lazım. Talep budur. Lafı tersinden anlamasın. Hesabına geldiği gibi yapmasın. İfadeler çok nettir. Zerre kadar
imanı olana yalan söylemek yakışmaz" diye konuştu.
Altan Tan‘ın açıklamalarının ardından grup sessizce dağıldı.
Kaynak: İHA
Allah‘ın emrettiği şekilde, peygamberin usulü çerçevesinde ve hadis, fıkıh kitaplarında yazdığı şekilde cuma namazı kılar. Bizim bütün diyanet adamlarına bir sözümüz yok. Bütün devletten maaş alan imamlara bir sözümüz yok. Camilerle bir kavgamız yok. İmam kardeşlerimizle bir kavgamız yok. Kavgamız kiminle çok net söylüyoruz; camilerde eğer resmi ideolojinin, Kemalizm‘in sözcüsü olacak olan, dini istismar edecek olan, sahte bir din anlatacak olan imamlar olursa onların arkasında namaz kılmayacağız. Onları
kulaklarından tutup camilerden atacağız. Söylediğimiz bu, yoksa bütün Diyanet‘te görev yapan yapmayan, maaş alan almayan gerçek dini anlatan bütün imam kardeşlerimiz bizim kardeşimizdir" dedi.
Bir taleplerinin daha olduğunu söyleyen Tan, "Nasıl ki bütün bir İslam dünyasında, Pakistan‘da vaazlar, hutbeler Urdu‘ca veriliyorsa, ayet ve hadislerin dışındakiler, nasıl ki Türkiye‘de Türkçe veriliyorsa, Bosna Hersek‘te Boşnakça veriliyorsa, Arnavutluk‘ta Arnavutça veriliyorsa, Kürtlerin bulundukları bölgelerde de iyi anlaşılabilmesi için hutbelerin, vaazların izahlarının Kürtçe yapılması lazım. Talep budur. Lafı tersinden anlamasın. Hesabına geldiği gibi yapmasın. İfadeler çok nettir. Zerre kadar
imanı olana yalan söylemek yakışmaz" diye konuştu.
Altan Tan‘ın açıklamalarının ardından grup sessizce dağıldı.