Brookıngs Enstitü‘de 12 Haziran Seçimlerininin Analizi Yapıldı
Washington‘daki Brookings Enstitüsü‘nde 12 Haziran genel seçimlerinin ardından Türkiye‘nin karşılaşacağı senaryolar masaya yatırıldı.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politika Merkezi Direktörü olan Fuad Keyman, seçimlere yüzde 87‘lik bir katılım olmasının, kadın ve azınlıkların da daha güçlü bir şekilde temsil edilmelerinin, 12 Haziran seçimlerini tarihi hale getirdiğini söyledi.
Keyman, bu başarının gelecek için sorumlulukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
AK Parti ve BDP‘yi seçimin galipleri olarak gösteren Keyman, bağımsızlıkların oylarını artmasının, Kürt meselesinin çözümü konusunda iktidar partisine sert bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti.
Keyman, "AK Parti‘ye yapılan uyarı, ‘Kürt meselesinin hallinde ve yeni anayasanın yazılmasında tek taraflı hareket edemezsiniz‘ şeklinde oldu" dedi.
Kürt meselesinin Türkiye‘nin kültürel bir gerçeği olduğunu ifade eden Keyman, "Ancak seçim sonuçları itibariyle Kürt meselesi aynı zamanda Türkiye7nin siyasi bir gerçeği haline gelmiştir" diye konuştu.
Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar da, seçimlerin Kürt meselesi ve Kürt milliyetçiliğinden artık dönüş olmayacağı noktasını işaret ettiğini söyledi.
Taşpınar, "Türkiye‘de etnik olarak çok bilinçli bir Kürt jenerasyonu var, çok genç, kendisini etnik olarak ifade edebilmek için çok fazla siyasi alan bulamamış, beklentileri yüksek engellenmiş bir nüfus (var)" ifadelerini kullandı.
Taşpınar ayrıca, çok çabuk tutuşabilecek bir karışım bulunduğunu ve bunun da tehlikeli bir durum olduğunu savundu. Taşnıpar, Türkiye‘deki etnik kimlikler için daha fazla siyasi alan oluşturulması gerektiğini belirterek, bunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti önündeki zorluklar olduğunu dile getirdi.
Keyman, panelin ardından yaptığı açıklamada, "Seçim sonrası özellikle Suriye sorunu ve Ortadoğu‘nun geleceği ile ilgili ciddi sorunlar temelinde dış politika merkezi gündem maddesi oldu. Zaten Başbakan‘ın da balkon konuşmasının açılışı dış politikaya referanslaydı. Bugünden itibaren Türkiye‘nin bir taraftan Suriye sorunun hızlı bir şekide bir istikrar sağlamaya yönelik çözme girişiminde olacağını, diğer taraftan da Avrupa Birliği ile ilişkilerin biraz daha canlandırılmaya çalışılacağını düşünüyorum. O
yüzden seçim sonrası Türkiye‘nin genel gündem maddesi dış politika olacak" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Keyman, bu başarının gelecek için sorumlulukları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
AK Parti ve BDP‘yi seçimin galipleri olarak gösteren Keyman, bağımsızlıkların oylarını artmasının, Kürt meselesinin çözümü konusunda iktidar partisine sert bir uyarı niteliğinde olduğunu belirtti.
Keyman, "AK Parti‘ye yapılan uyarı, ‘Kürt meselesinin hallinde ve yeni anayasanın yazılmasında tek taraflı hareket edemezsiniz‘ şeklinde oldu" dedi.
Kürt meselesinin Türkiye‘nin kültürel bir gerçeği olduğunu ifade eden Keyman, "Ancak seçim sonuçları itibariyle Kürt meselesi aynı zamanda Türkiye7nin siyasi bir gerçeği haline gelmiştir" diye konuştu.
Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar da, seçimlerin Kürt meselesi ve Kürt milliyetçiliğinden artık dönüş olmayacağı noktasını işaret ettiğini söyledi.
Taşpınar, "Türkiye‘de etnik olarak çok bilinçli bir Kürt jenerasyonu var, çok genç, kendisini etnik olarak ifade edebilmek için çok fazla siyasi alan bulamamış, beklentileri yüksek engellenmiş bir nüfus (var)" ifadelerini kullandı.
Taşpınar ayrıca, çok çabuk tutuşabilecek bir karışım bulunduğunu ve bunun da tehlikeli bir durum olduğunu savundu. Taşnıpar, Türkiye‘deki etnik kimlikler için daha fazla siyasi alan oluşturulması gerektiğini belirterek, bunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti önündeki zorluklar olduğunu dile getirdi.
Keyman, panelin ardından yaptığı açıklamada, "Seçim sonrası özellikle Suriye sorunu ve Ortadoğu‘nun geleceği ile ilgili ciddi sorunlar temelinde dış politika merkezi gündem maddesi oldu. Zaten Başbakan‘ın da balkon konuşmasının açılışı dış politikaya referanslaydı. Bugünden itibaren Türkiye‘nin bir taraftan Suriye sorunun hızlı bir şekide bir istikrar sağlamaya yönelik çözme girişiminde olacağını, diğer taraftan da Avrupa Birliği ile ilişkilerin biraz daha canlandırılmaya çalışılacağını düşünüyorum. O
yüzden seçim sonrası Türkiye‘nin genel gündem maddesi dış politika olacak" şeklinde konuştu.