Alerjik Rinit Çocukların Çene Gelişimini Bozuyor
Alerjinin, vücuda giren yabancı maddelere karşı gösterilen aşırı duyarlılık hali olduğunu ve bu duyarlılığın burun ve sinüslerini döşeyen mukozada gerçekleşmesiyle ortaya çıkan rahatsızlığın çene gelişimini bozduğu belirtildi.
Alerjinin, vücuda giren yabancı maddelere karşı gösterilen aşırı duyarlılık hali olduğunu ve bu duyarlılığın burun ve sinüslerini döşeyen mukozada gerçekleşmesiyle ortaya çıkan rahatsızlığın çene gelişimini bozduğu belirtildi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Ziya Güler, alerjik rinitli çocukların burun tıkanıklığı nedeniyle ağız solunumu yaptığını, bunun da ileri dönemde çene gelişim bozukluklarına yol açabildiğini söyledi.
Çocuklarda alerjik rinitlerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Güler, alerjik rinitlerin özellikle çocuklarda diş çürümelerine yol açabileceğini, bunun yanında kulakların alerjiden etkilenerek işitme kayıpları görülebileceğini, gözaltlarında koyu renk değişikliği gelişebileceğini ve bu renk değişikliğin tedavi edilmemesi halinde kalıcı hal alabileceği uyarısında bulundu.
Alerjenlerin ev tozları, küf mantarları, kedi, köpek tüyü kümes hayvanları tüyü, polenler, hamamböceği ve gıdalar olabileceğine dikkat çeken Güler, hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde burunda, kulaklarda ve boğazda kaşıntı şikayetleriyle kendisini gösteren alerjik rinitin alerjinin türüne, yoğunluğuna, maruz kalınma sıklığına göre şikayetlerin değişebildiğini, ev tozu alerjisi olanlarda burun tıkanıklığının, polen alerjisi olanlarda hapşırma ve burun akıntısının daha fazla görüldüğünü vurguladı.
Bu belirtilerin dışında kuru öksürük, tat ve koku alma bozuklukları, horlama ve uyku problemlerinin görülebildiğine değinen Güler, özelikle alerjik rinitli çocukların huzursuz olduklarını, yerlerinde duramadıklarını, sürekli kaşındıklarını ve burunlarını ovuşturduklarını ifade etti.
Alerjik riniti olan kişilerde bazı hastalıkların sık görüldüğünü, bu durumun hem alerjik reaksiyonun diğer bölgelerde olmasından hem de burun solunumunun sağlıklı olmamasından kaynaklandığını belirten Güler, “Özellikle seröz otit denilen orta kulağın havalanma bozukluğu ve işitme azlığı, sık tekrarlayan orta kulak iltihapları, alerjik astım, alerjik konjunktivit, deride egzema ve benzeri rahatsızlıklar sıklıkla görülür. Alerjik rinitin tedavi altında olması, eşlik eden bu hastalıkların da kontrol altında tutulmasını kolaylaştırır. Alerjik rinit tedavisinde korunmanın yanında ilaçlar, aşılama ve cerrahi tedavi de uygulanır. Başarılı bir tedavi için hastaların alerji hakkında bilgili olmaları, doktor ve yardımcı sağlık personeli tarafından eğitilmeleri, takip eden doktoruyla irtibatlarını kesmemeleri şarttır. Hasta bir kutu ilaç alarak iyileşmeyeceğini bilmeli, tedaviden beklentileri konusunda gerçekçi olmalıdır.” dedi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Yusuf Ziya Güler, alerjik rinitli çocukların burun tıkanıklığı nedeniyle ağız solunumu yaptığını, bunun da ileri dönemde çene gelişim bozukluklarına yol açabildiğini söyledi.
Çocuklarda alerjik rinitlerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Güler, alerjik rinitlerin özellikle çocuklarda diş çürümelerine yol açabileceğini, bunun yanında kulakların alerjiden etkilenerek işitme kayıpları görülebileceğini, gözaltlarında koyu renk değişikliği gelişebileceğini ve bu renk değişikliğin tedavi edilmemesi halinde kalıcı hal alabileceği uyarısında bulundu.
Alerjenlerin ev tozları, küf mantarları, kedi, köpek tüyü kümes hayvanları tüyü, polenler, hamamböceği ve gıdalar olabileceğine dikkat çeken Güler, hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde burunda, kulaklarda ve boğazda kaşıntı şikayetleriyle kendisini gösteren alerjik rinitin alerjinin türüne, yoğunluğuna, maruz kalınma sıklığına göre şikayetlerin değişebildiğini, ev tozu alerjisi olanlarda burun tıkanıklığının, polen alerjisi olanlarda hapşırma ve burun akıntısının daha fazla görüldüğünü vurguladı.
Bu belirtilerin dışında kuru öksürük, tat ve koku alma bozuklukları, horlama ve uyku problemlerinin görülebildiğine değinen Güler, özelikle alerjik rinitli çocukların huzursuz olduklarını, yerlerinde duramadıklarını, sürekli kaşındıklarını ve burunlarını ovuşturduklarını ifade etti.
Alerjik riniti olan kişilerde bazı hastalıkların sık görüldüğünü, bu durumun hem alerjik reaksiyonun diğer bölgelerde olmasından hem de burun solunumunun sağlıklı olmamasından kaynaklandığını belirten Güler, “Özellikle seröz otit denilen orta kulağın havalanma bozukluğu ve işitme azlığı, sık tekrarlayan orta kulak iltihapları, alerjik astım, alerjik konjunktivit, deride egzema ve benzeri rahatsızlıklar sıklıkla görülür. Alerjik rinitin tedavi altında olması, eşlik eden bu hastalıkların da kontrol altında tutulmasını kolaylaştırır. Alerjik rinit tedavisinde korunmanın yanında ilaçlar, aşılama ve cerrahi tedavi de uygulanır. Başarılı bir tedavi için hastaların alerji hakkında bilgili olmaları, doktor ve yardımcı sağlık personeli tarafından eğitilmeleri, takip eden doktoruyla irtibatlarını kesmemeleri şarttır. Hasta bir kutu ilaç alarak iyileşmeyeceğini bilmeli, tedaviden beklentileri konusunda gerçekçi olmalıdır.” dedi.