Yasin Hayal: "Cezaevinde Ölümle Tehdit Ediliyorum"
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘in öldürülmesine ilişkin 2‘si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davaya Yasin Hayal‘in "Ölümle tehdit ediyorlar.
İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal hazır bulundu. Hrant Dink‘in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve kardeşi Orhan Dink de müdahil olarak duruşmaya katıldı.
Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, Agos Gazetesi ve çevresini kaydeden ve olayın hemen sonrasında polis tarafından el konulan kamera görüntülerinin bulunduğu bir bankaya ait hard diskin silinip silinmediğinin, silinmiş ise hangi program kullanılarak ve ne şekilde ve ne zaman silindiğinin tespitine, eğer silinmiş ise bu kayıtların geri dönüşümünün mümkün olup olmadığının, eğer mümkünse geri dönüşümünün sağlanmasına ilişkin yazı gönderilen TÜBİTAK‘ın raporunu ilettiğini
belirtti. Eryılmaz, bu raporun sabah geldiğini söyleyerek avukatlara da birer örnek dağıttı. Avukatlar ise raporu inceleyip açıklamalarda bulunacaklarını söyledi.
Mahkeme Başkanı daha sonra, "Duruşma savcımızın kayınpederi vefat etti. O yüzden duruşmaya gelemedi" diyerek duruşmada görev yapan savcı Mustafa Çavuşoğlu‘na taleplerini sordu. Savcı Çavuşoğlu, "Duruşmaya çıkan Cumhuriyet Savcısı yakın akrabasının vefatı nedeniyle duruşmaya katılamadı. Bu nedenle esas hakkındaki görüşümüzü hazırlamak için süre istiyoruz" dedi.
Duruşmada söz alan müdahil avukatlarından Fethiye Çetin katil zanlısı Ogün Samast‘ın babasının tanık olarak dinlenilmesi talebini tekrar ettiğini belirterek, "Burada 4 yıl havanda su dövüldü. İpuçları araştırılmadı. Mahkeme ise davayı bir an önce bitirmek istiyor. Bankaya ait güvenlik kamera görüntülerinin sabah ve öğle kayıtları kaybedildi. Bu kaybedilmenin sorumlusu o dönemde soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Samast Çocuk Mahkemesi‘nde,
‘o kayıtları DGM bulamadı, Çocuk Mahkemesi mi bulacak‘ dedi. Hepimizle alay ediyor. Suç ortaklarının ortaya çıkmayacağından emin. Küstah ve alaylı bir şekilde küçümsüyor mahkemeyi. Kayıtlarda ona yardım edenlerin olduğunu gösteriyor bu dedi."
Olay yerine ilişkin daha öncede izlenen görüntüleri yeniden duruşma salonunda yeniden izleten Avukat çetin, "Şüpheli bir kişinin araştırılmasını istedik ama talebimiz kabul edilmedi. Şüpheli şahsın yanındaki kişi bu davanın sanıklarından biri olan Osman Hayal‘dir. Hayal‘in olay günü İstanbul‘da olduğunu gösteren telefon sinyal kayıtları var. Osman Hayal‘in tutuklanmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Davanın tutuklu sanığı Yasin Hayal ise mahkeme görevlisi aracılığı ile mahkeme heyetine bir not göndererek Pelitli‘de yaşayan sivillerin cezaevine gelerek kendisini rahatsız ettiğini savundu. Rahatsız edilmek istemediğini ifade eden Hayal, mahkeme heyetinden bu konuda yardım istedi.
Dink ailesinin ve mahkeme heyetinin kim tarafından ve ne şekilde rahatsız edildiğini defalarca sorması üzerine Hayal şunları söyledi:
"Pelitli‘de yaşayan bütün siviller beni rahatsız ediyor. Bu kişiler resmi ziyaretçi değil, gayri resmi olarak geliyorlar. Kamu görevlisi yok. Sivilleri kast ediyorum. İsim misim yok. Ölümle tehdit ediyorlar. Darp ediyorlar. Bir senedir bu durum devam ediyor. Son 6 aydır attı. Can güvenliğim yok. Bazen odama kadar geliyorlar. Aileme de baskı yapıyorlar. Bezdim. Koruma istiyorum. Baskı uyguluyorlar her türlü. Aileme, bana. Dövüyorlar. Sindirme politikası" diye konuştu.
Hayal, "Ne istiyorlar senden?" diye sorulunca, "Bilmiyorum, onlara sorun. Gidin Pelitli‘ye röportaj yapın. Amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Boğarız, paramparça ederiz, ölürsün diyorlar. Ölüm tehditleri alıyorum. Can güvenliği istiyorum. Can güvenliğim yok" dedi. Hayal‘in avukatı Eda Salman da cezaevi ziyaretçi defter kayıtlarını istenmesini talep etti. Şüpheli şahsın yanındaki adamın Osman Hayal olmadığını savunan Salman, "Ben de görüntülerdeki kişiyi Ahmet Kaya‘ya benzettim mesela" diyerek talebin
reddini istedi.
Tutuklu sanık Erhan Tuncel de emniyete, "Hrant Dink Agos Gazetesi‘nin önünde ensesinden vurularak öldürülecek. Bunu yapacak olan da Yasin Hayal ya da Ogün Samast" şeklinde bilgi verdiğini savundu. Tuncel, "Er Ryan‘ı Kurtarmak diye bir film vardı. İzlediniz mi? Filmde, operasyon içinde operasyon var. Benim hakkımda yürütülen soruşturmaya da Cerrah‘ı kurtarma operasyonu diyelim" dedi.
Yasin Hayal‘i 3 kez uyardığını söyleyen Tuncel, "Hükümete zarar verme diye uyarmaya çalıştım. Tayyip Erdoğan‘ı ben de seviyorum. Yasin‘e sorun." diye konuştu. Hayal ise, hiçbir şey hatırlamadığını ifade etti.
Talepler için verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Yasin Hayal‘in iddialarının araştırılması için duruşma tutanağının Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı‘na gönderilmesine karar vererek, savcılıktan Hayal‘in can güvenliğinin sağlanmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını talep etti. Tekirdağ Cezaevi‘nde tutuklu bulunan Hayal‘i son 6 ayda ziyaret eden kişilerin belirlenmesi için tutuklu ziyaretçi defterini istedi.
Mahkeme, olaydan hemen sonra, şüpheli bir şahısla görüntülere takılan kişinin Osman Hayal olup olmadığının araştırılması için de bilirkişi incelemesi yaptırılmasına hükmederken, Trabzon Emniyet Müdürlüğü‘nden Osman Hayal‘in önden, arkadan, yandan, boy ve yüz fotoğraflarının biyometrik şekilde çekilerek gönderilmesini talep etti. Olaydan hemen sonra Agos‘un yanındaki banka ve cadde üzerindeki işyeri önünde görülen, cep telefonuyla konuşan kişinin tespiti için Şişli‘deki baz istasyonlarından yapılan tüm
görüşmelerin bildirilmesi için TİB Başkanlığı‘na ve GSM operatörlerine yazı yazılmasına hükmedildi. Heyet, Ogün Samast‘ın babası Ahmet Samast‘ın tanık olarak Trabzon‘da talimatla ifadesinin alınmasına ve Jandarma görevlileri Satılmış Şahin ve Ahmet Faruk Aydoğdu ile yargılanan Coşkun İğci ve Ogün Samast‘ın telefonlarına ait sinyal bilgilerinin istenmesine karar verdi. Mahkeme, davayı 29 Temmuz 2011‘e erteledi.
Kaynak: İHA
Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, Agos Gazetesi ve çevresini kaydeden ve olayın hemen sonrasında polis tarafından el konulan kamera görüntülerinin bulunduğu bir bankaya ait hard diskin silinip silinmediğinin, silinmiş ise hangi program kullanılarak ve ne şekilde ve ne zaman silindiğinin tespitine, eğer silinmiş ise bu kayıtların geri dönüşümünün mümkün olup olmadığının, eğer mümkünse geri dönüşümünün sağlanmasına ilişkin yazı gönderilen TÜBİTAK‘ın raporunu ilettiğini
belirtti. Eryılmaz, bu raporun sabah geldiğini söyleyerek avukatlara da birer örnek dağıttı. Avukatlar ise raporu inceleyip açıklamalarda bulunacaklarını söyledi.
Mahkeme Başkanı daha sonra, "Duruşma savcımızın kayınpederi vefat etti. O yüzden duruşmaya gelemedi" diyerek duruşmada görev yapan savcı Mustafa Çavuşoğlu‘na taleplerini sordu. Savcı Çavuşoğlu, "Duruşmaya çıkan Cumhuriyet Savcısı yakın akrabasının vefatı nedeniyle duruşmaya katılamadı. Bu nedenle esas hakkındaki görüşümüzü hazırlamak için süre istiyoruz" dedi.
Duruşmada söz alan müdahil avukatlarından Fethiye Çetin katil zanlısı Ogün Samast‘ın babasının tanık olarak dinlenilmesi talebini tekrar ettiğini belirterek, "Burada 4 yıl havanda su dövüldü. İpuçları araştırılmadı. Mahkeme ise davayı bir an önce bitirmek istiyor. Bankaya ait güvenlik kamera görüntülerinin sabah ve öğle kayıtları kaybedildi. Bu kaybedilmenin sorumlusu o dönemde soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürü Selim Kutkan hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Samast Çocuk Mahkemesi‘nde,
‘o kayıtları DGM bulamadı, Çocuk Mahkemesi mi bulacak‘ dedi. Hepimizle alay ediyor. Suç ortaklarının ortaya çıkmayacağından emin. Küstah ve alaylı bir şekilde küçümsüyor mahkemeyi. Kayıtlarda ona yardım edenlerin olduğunu gösteriyor bu dedi."
Olay yerine ilişkin daha öncede izlenen görüntüleri yeniden duruşma salonunda yeniden izleten Avukat çetin, "Şüpheli bir kişinin araştırılmasını istedik ama talebimiz kabul edilmedi. Şüpheli şahsın yanındaki kişi bu davanın sanıklarından biri olan Osman Hayal‘dir. Hayal‘in olay günü İstanbul‘da olduğunu gösteren telefon sinyal kayıtları var. Osman Hayal‘in tutuklanmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Davanın tutuklu sanığı Yasin Hayal ise mahkeme görevlisi aracılığı ile mahkeme heyetine bir not göndererek Pelitli‘de yaşayan sivillerin cezaevine gelerek kendisini rahatsız ettiğini savundu. Rahatsız edilmek istemediğini ifade eden Hayal, mahkeme heyetinden bu konuda yardım istedi.
Dink ailesinin ve mahkeme heyetinin kim tarafından ve ne şekilde rahatsız edildiğini defalarca sorması üzerine Hayal şunları söyledi:
"Pelitli‘de yaşayan bütün siviller beni rahatsız ediyor. Bu kişiler resmi ziyaretçi değil, gayri resmi olarak geliyorlar. Kamu görevlisi yok. Sivilleri kast ediyorum. İsim misim yok. Ölümle tehdit ediyorlar. Darp ediyorlar. Bir senedir bu durum devam ediyor. Son 6 aydır attı. Can güvenliğim yok. Bazen odama kadar geliyorlar. Aileme de baskı yapıyorlar. Bezdim. Koruma istiyorum. Baskı uyguluyorlar her türlü. Aileme, bana. Dövüyorlar. Sindirme politikası" diye konuştu.
Hayal, "Ne istiyorlar senden?" diye sorulunca, "Bilmiyorum, onlara sorun. Gidin Pelitli‘ye röportaj yapın. Amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Boğarız, paramparça ederiz, ölürsün diyorlar. Ölüm tehditleri alıyorum. Can güvenliği istiyorum. Can güvenliğim yok" dedi. Hayal‘in avukatı Eda Salman da cezaevi ziyaretçi defter kayıtlarını istenmesini talep etti. Şüpheli şahsın yanındaki adamın Osman Hayal olmadığını savunan Salman, "Ben de görüntülerdeki kişiyi Ahmet Kaya‘ya benzettim mesela" diyerek talebin
reddini istedi.
Tutuklu sanık Erhan Tuncel de emniyete, "Hrant Dink Agos Gazetesi‘nin önünde ensesinden vurularak öldürülecek. Bunu yapacak olan da Yasin Hayal ya da Ogün Samast" şeklinde bilgi verdiğini savundu. Tuncel, "Er Ryan‘ı Kurtarmak diye bir film vardı. İzlediniz mi? Filmde, operasyon içinde operasyon var. Benim hakkımda yürütülen soruşturmaya da Cerrah‘ı kurtarma operasyonu diyelim" dedi.
Yasin Hayal‘i 3 kez uyardığını söyleyen Tuncel, "Hükümete zarar verme diye uyarmaya çalıştım. Tayyip Erdoğan‘ı ben de seviyorum. Yasin‘e sorun." diye konuştu. Hayal ise, hiçbir şey hatırlamadığını ifade etti.
Talepler için verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Yasin Hayal‘in iddialarının araştırılması için duruşma tutanağının Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı‘na gönderilmesine karar vererek, savcılıktan Hayal‘in can güvenliğinin sağlanmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını talep etti. Tekirdağ Cezaevi‘nde tutuklu bulunan Hayal‘i son 6 ayda ziyaret eden kişilerin belirlenmesi için tutuklu ziyaretçi defterini istedi.
Mahkeme, olaydan hemen sonra, şüpheli bir şahısla görüntülere takılan kişinin Osman Hayal olup olmadığının araştırılması için de bilirkişi incelemesi yaptırılmasına hükmederken, Trabzon Emniyet Müdürlüğü‘nden Osman Hayal‘in önden, arkadan, yandan, boy ve yüz fotoğraflarının biyometrik şekilde çekilerek gönderilmesini talep etti. Olaydan hemen sonra Agos‘un yanındaki banka ve cadde üzerindeki işyeri önünde görülen, cep telefonuyla konuşan kişinin tespiti için Şişli‘deki baz istasyonlarından yapılan tüm
görüşmelerin bildirilmesi için TİB Başkanlığı‘na ve GSM operatörlerine yazı yazılmasına hükmedildi. Heyet, Ogün Samast‘ın babası Ahmet Samast‘ın tanık olarak Trabzon‘da talimatla ifadesinin alınmasına ve Jandarma görevlileri Satılmış Şahin ve Ahmet Faruk Aydoğdu ile yargılanan Coşkun İğci ve Ogün Samast‘ın telefonlarına ait sinyal bilgilerinin istenmesine karar verdi. Mahkeme, davayı 29 Temmuz 2011‘e erteledi.