Bahçeli: Başbakan boy aynasına baksın hırsızları, yüzsüzleri görecek
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, boy aynasına bakmasını önerdiği Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a, "Orada hırsızları, uğursuzları, helalle haramı karıştıranları, devletin malını gasp eden yüzsüzleri görecektir." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, boy aynasına bakmasını önerdiği Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a, "Orada hırsızları, uğursuzları, helalle haramı karıştıranları, devletin malını gasp eden yüzsüzleri görecektir." dedi.
Terör örgütü ile AK Parti arasında seçim sonrası için pazarlıklar yapıldığını iddia eden Bahçeli, TSK’nın ise köşeye sıkıştırıldığını iddia etti. Bahçeli, referandumda ‘hayır‘ oyu verdikleri için "statükocu olmak, darbeci olmak, şehit cenazelerinden nemalanmakla itham edildiklerini" ifade etti.
Bahçeli, İstanbul mitinginde partililere seslendi. "Türkiye’nin kalbinin Kazlıçeşme’de attığını" ileri süren Bahçeli, vatan için çarpan yüreklerin İstanbul’da buluştuğunu söyledi.
"KARANLIK YILLARIN SONUNA GELİNMİŞTİR"
Millet sevdasından yanıp yanıp tutuşanların, bayrak aşkıyla kendinden geçenlerin ve bin yıllık kardeşliği yaşatmaya sonuna kadar yeminli olanların toplandığını kaydeden Bahçeli, İstanbul’un fethinin yıldönümüne de değindi. Bahçeli, "1453 tarihten sonraki dönemde milletimiz küresel dengeleri değiştiren bir güç olarak tarihteki yerini almıştır." dedi.
12 Haziran’da yapılacak olan milletvekilliği genel seçimine 2 hafta kaldığını hatırlatan Bahçeli, "Türkiye’nin karar ve kader anı ufukta belirmiştir. Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin tartışıldığı, ilke ve kurumlarının aşındırıldığı karanlık yılların artık sonuna gelinmiştir. Sandıkla gelen AK Parti iktidarının sandıkla gitmesi yalnızca bir zaman meselesidir.
Milletimizin yaklaşık 9 yılını heba eden AK Parti hükümetinden kurtulmak için tarihi bir fırsat önümüzdedir. Demokrasinin vazgeçilme gereği olan önümüzdeki seçimde sizler siyasi tercihlerinizi yapacaksınız. Öncelikle seçimin güvenli, huzurlu emniyetli, adil ve adaletli bir şekilde geçmesini temenni ediyorum. Ülkemizin geleceğini şekillendirmek için her vatandaşımın sandıkta oy kullanması gerektiğine inanıyorum. Seçimde yüksek katılımı sağlayarak içinde bulunduğumuz kötü gidişatın tersine çevrileceğini ümit ediyorum." diye konuştu.
"BAŞBAKAN BOY AYNASINA BAKSIN HIRSIZLARI YÜZSÜZLERİ GÖRECEK"
Milletin gelirinde artış olmadığını savunan Bahçeli, rakam oyunlarıyla kişi başına gelirin artırıldığını, bunun İstanbul’da bir karşılığının bulunmadığını söyledi.
AK Parti’ye oy verenlerin de buna kanmadığını ileri süren Bahçeli, "Takılmış plak gibi 2002 verileriyle bugünü karşılaştırması aslında zavallılığını gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan ille de geliri artan birisini görmek istiyorsa boy aynasına bakması yeterlidir. Orada hırsızları, uğursuzları, helalle haramı karıştıranları, devletin malını gasp eden yüzsüzleri, yankesicileri ve şahsi servetindeki muazzam artışları görecektir. Dün aldığı maaşla geçinemediğini söyleyen Başbakan bugün asgari ücretin yeterliliğinden bahsetmektedir. Üzülerek söylemek zorundayım asgari ücretli kardeşlerim açlık sınırının altında yaşamaktadırlar. Buradan asgari ücreti net 825 lira yapmak için ses veriyoruz." dedi.
"AK PARTİ, PKK İLE PAZARLIK YAPIYOR"
Terörün arttığını öne süren Bahçeli, Etiler’deki patlamada yaralananları hatırlatarak, "Buradan Başbakan Erdoğan’a seslenmek istiyorum: Ayten Bal kardeşimizin kopan bacağının hesabını kim nasıl verecek. Ilgaz’da şehit edilen polislerimizin haklarını kim verecektir. Gece gündüz vatan görevi yapan güvenlik güçlerimizin haklarını kim savunacaktır. Başbakan Erdoğan Habur’da halaylarla karşılama töreni düzenlenmesinin vebalini nasıl ödeyecektir. Terör artık Ilgaz eteklerine kadar gelmiştir. Suikastlarını İstanbul’un değişik semtlerine taşımıştır. İstanbul asayişsizliğe teslim olmuştur." diye konuştu.
Demokratik açılıma da tepki gösteren Bahçeli, bunun terörü artırdığını ve meşrulaştırdığını iddia etti.
Patlayan her bombanın, sıkılan kurşunun ve toprağa düşen her şehidin nedeninin PKK açılımı olduğunu ileri süren Bahçeli, "Türkiye artık sıkışmıştır. Terör AK Parti eliyle meşrulaşmış ve zirve yapmıştır. TSK baskı altıdadır, darbeci denerek köşeye sıkıştırılmıştır. Buna karşılık bölücü odaklar barış savaşçıları olarak övülmektedir. Terörle mücadele edenler aşağılanmaktadır. Türk devletinin şerefi, şereften yoksunlar tarafından iki paralık edilmiştir. Bunlara can dayanmaz. Bunlardan dolayı milletimiz bezmiştir. Umutsuzluk dalga dalga yayılmaktadır. İstanbullu kardeşim çaresiz, sahipsizdir. Türkiye kaygı içindedir. Buna karşılık çıldırmış projelerle İstanbul avutulmaktadır." şeklinde konuştu.
"Toprakların taksim edilmesi için PKK ile AK Parti’nin rol paylaşımı içine girdiğini" öne süren Bahçeli, 12 Haziran sonrası için hummalı bir pazarlık sürdürüldüğünü iddia etti.
12 Haziran ertesine yönelik "ya savaş ya müzakere" sözlerinin altındaki gerçeğin bu olduğunu savunan Bahçeli, terörün bunun için vasıta olarak kullanıldığını öne sürdü. Bahçeli, "Terör saldırısıyla arkalanmış anayasal statü isteği tahammül edilemez bir aşamaya gelmiştir. Bölücü tehditlerle Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü sakatlanmak istenmektedir. AK Parti ise buna dünden razıdır. Yaptıkları tüm pisliği ile meydandadır." dedi.
"BAŞBAKAN İLK ÜÇ MADDEYLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLAMIYOR"
Başbakan Erdoğan’ın anayasanın ilk üç maddesiyle ilgili düşüncelerini dile getirmediğini ifade eden Bahçeli, "Ancak Avrupalı dostlarının huzurunda Türklüğe vurgu yapan maddelerin çıkarılabileceğini utanmadan, sıkılmadan, pişkince dile getirmiştir. Açıkça görülüyor ki özerklik talepleri adı altında federasyonun parke taşları döşenmektedir. Eğer böyle giderse AK Parti’nin planladığı yeni anayasada Türk milletinin milli değerleri tasfiye edilecektir. Türklüğün anayasadan çıkarılması ya da etnik kimliklerin anayasaya taşınması sağlanacaktır. Türkiye hızla ve frenlerinden boşanmış bir halde parçalanmaya gitmektedir. Tarihi şark meselesi AK Parti eliyle ilerlemektedir." iddiasında bulundu.
Ortadoğu’daki halk hareketlerinin orta vadede Türkiye’ye acı ve vahim sonuçları olacağını öne süren Bahçeli, "Bunlara yönelik milli duruşumuz ve itirazlarımızdan dolayı iftiraların ve tertiplerin hedefindeyiz. Oyunlar bize yöneliktir. Kardeşçe sırtımızdan vurmak için fırsat kollayanlar AK Parti’nin fitne ışığında toplanmışlardır. Hepiniz şahitsiniz. Sözde demokratikleşme projesi ismiyle yutturulmaya çalışılan yıkıma karşı çıktık. Kandan besleniyoruz diye suçlandık. İmralı canisiyle görüşmeleri deşifre ettik şerefsizlikle suçlandık. Ermenilere tarihimizin sorgulatılmasına direndik, eskiye takılıp kalmakla suçlandık. Kıbrıs’ın Rumlara peşkeş çekilmesine demokratik ve milli tepkimizi gösterdik, çözümsüzlüğün bir parçası olarak gösterildik." dedi.
12 Eylül’deki referandumunda halk oyuna sunulan anayasa değişikliklerine karşı çıkmaları üzerine çeşitli ithamlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Bahçeli, "PKK açılımının hukuki altyapısı oluşturuluyor diyerek karşı çıktık, statükocu olarak itham edildik. Anayasa değişikliklerinin aynı zamanda yüce divan riskini azaltmak ve yolsuzlukların hesabını vermekten kaçmak olarak ifade ettik değişim karşıtı olarak takdim edildik. Yargının AK Partileşmesine engel olmaya çalıştık reform karşıtı olarak sunulduk. Yapılan anayasa değişiklikleri ile hukukun üstünlüğünü sağlayamazsınız, dedik. 12 Eylül rejimi ile hayasızca aynı kefeye konulduk. Referandumda kabul edilen değişikliklerle 12 Eylül darbecilerini yargılayamazsınız, milleti kandırmayın, gerçek niyetiniz bu değil dedik geçmişimize sırt çevirmekle eleştirildik." diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mehmetçiğin ara rejim heveslisi olarak gösterilmesi doğru değil yapmayın dedik, darbeci iftiralarına maruz kaldık. Habur rezaletini lanetledik gelenler hacı kafilesi değil, eli kanlı katil dedik, şehit cenazelerinden medet bulduğumuz fesadına muhatap olduk. Dün ne söylediysek haklı çıktık. Ne dediysek arkasında durduk. Öngörülerimizle yanılmadık, tespitlerimizde şaşmadık. Çünkü fikirlerimizde millet vardır, aklımızda tarih vardır ve yolumuzu muhterem ecdadımızın hatıraları aydınlatmaktadır.
Şimdi diyoruz ki eğer AK Parti bir kez daha iktidara gelirse, planladığı yeni anayasa ile Türkiye’yi bölecektir. Cumhuriyeti tasfiye edecektir. Bu gerçeği deşifre ettiğimiz için dedikodunun ve saldırıların hedefindeyiz. Başbakan‘a göre MHP engeldir, değil Meclis‘te, siyasette bile olmamalıdır. Nasıl olsa ona göre MHP’ye gönül vermişler katildir, faşisttir, kafatasçıdır ve kandan beslenmektedir."
Terör örgütü ile AK Parti arasında seçim sonrası için pazarlıklar yapıldığını iddia eden Bahçeli, TSK’nın ise köşeye sıkıştırıldığını iddia etti. Bahçeli, referandumda ‘hayır‘ oyu verdikleri için "statükocu olmak, darbeci olmak, şehit cenazelerinden nemalanmakla itham edildiklerini" ifade etti.
Bahçeli, İstanbul mitinginde partililere seslendi. "Türkiye’nin kalbinin Kazlıçeşme’de attığını" ileri süren Bahçeli, vatan için çarpan yüreklerin İstanbul’da buluştuğunu söyledi.
"KARANLIK YILLARIN SONUNA GELİNMİŞTİR"
Millet sevdasından yanıp yanıp tutuşanların, bayrak aşkıyla kendinden geçenlerin ve bin yıllık kardeşliği yaşatmaya sonuna kadar yeminli olanların toplandığını kaydeden Bahçeli, İstanbul’un fethinin yıldönümüne de değindi. Bahçeli, "1453 tarihten sonraki dönemde milletimiz küresel dengeleri değiştiren bir güç olarak tarihteki yerini almıştır." dedi.
12 Haziran’da yapılacak olan milletvekilliği genel seçimine 2 hafta kaldığını hatırlatan Bahçeli, "Türkiye’nin karar ve kader anı ufukta belirmiştir. Türk milletinin milli ve manevi değerlerinin tartışıldığı, ilke ve kurumlarının aşındırıldığı karanlık yılların artık sonuna gelinmiştir. Sandıkla gelen AK Parti iktidarının sandıkla gitmesi yalnızca bir zaman meselesidir.
Milletimizin yaklaşık 9 yılını heba eden AK Parti hükümetinden kurtulmak için tarihi bir fırsat önümüzdedir. Demokrasinin vazgeçilme gereği olan önümüzdeki seçimde sizler siyasi tercihlerinizi yapacaksınız. Öncelikle seçimin güvenli, huzurlu emniyetli, adil ve adaletli bir şekilde geçmesini temenni ediyorum. Ülkemizin geleceğini şekillendirmek için her vatandaşımın sandıkta oy kullanması gerektiğine inanıyorum. Seçimde yüksek katılımı sağlayarak içinde bulunduğumuz kötü gidişatın tersine çevrileceğini ümit ediyorum." diye konuştu.
"BAŞBAKAN BOY AYNASINA BAKSIN HIRSIZLARI YÜZSÜZLERİ GÖRECEK"
Milletin gelirinde artış olmadığını savunan Bahçeli, rakam oyunlarıyla kişi başına gelirin artırıldığını, bunun İstanbul’da bir karşılığının bulunmadığını söyledi.
AK Parti’ye oy verenlerin de buna kanmadığını ileri süren Bahçeli, "Takılmış plak gibi 2002 verileriyle bugünü karşılaştırması aslında zavallılığını gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan ille de geliri artan birisini görmek istiyorsa boy aynasına bakması yeterlidir. Orada hırsızları, uğursuzları, helalle haramı karıştıranları, devletin malını gasp eden yüzsüzleri, yankesicileri ve şahsi servetindeki muazzam artışları görecektir. Dün aldığı maaşla geçinemediğini söyleyen Başbakan bugün asgari ücretin yeterliliğinden bahsetmektedir. Üzülerek söylemek zorundayım asgari ücretli kardeşlerim açlık sınırının altında yaşamaktadırlar. Buradan asgari ücreti net 825 lira yapmak için ses veriyoruz." dedi.
"AK PARTİ, PKK İLE PAZARLIK YAPIYOR"
Terörün arttığını öne süren Bahçeli, Etiler’deki patlamada yaralananları hatırlatarak, "Buradan Başbakan Erdoğan’a seslenmek istiyorum: Ayten Bal kardeşimizin kopan bacağının hesabını kim nasıl verecek. Ilgaz’da şehit edilen polislerimizin haklarını kim verecektir. Gece gündüz vatan görevi yapan güvenlik güçlerimizin haklarını kim savunacaktır. Başbakan Erdoğan Habur’da halaylarla karşılama töreni düzenlenmesinin vebalini nasıl ödeyecektir. Terör artık Ilgaz eteklerine kadar gelmiştir. Suikastlarını İstanbul’un değişik semtlerine taşımıştır. İstanbul asayişsizliğe teslim olmuştur." diye konuştu.
Demokratik açılıma da tepki gösteren Bahçeli, bunun terörü artırdığını ve meşrulaştırdığını iddia etti.
Patlayan her bombanın, sıkılan kurşunun ve toprağa düşen her şehidin nedeninin PKK açılımı olduğunu ileri süren Bahçeli, "Türkiye artık sıkışmıştır. Terör AK Parti eliyle meşrulaşmış ve zirve yapmıştır. TSK baskı altıdadır, darbeci denerek köşeye sıkıştırılmıştır. Buna karşılık bölücü odaklar barış savaşçıları olarak övülmektedir. Terörle mücadele edenler aşağılanmaktadır. Türk devletinin şerefi, şereften yoksunlar tarafından iki paralık edilmiştir. Bunlara can dayanmaz. Bunlardan dolayı milletimiz bezmiştir. Umutsuzluk dalga dalga yayılmaktadır. İstanbullu kardeşim çaresiz, sahipsizdir. Türkiye kaygı içindedir. Buna karşılık çıldırmış projelerle İstanbul avutulmaktadır." şeklinde konuştu.
"Toprakların taksim edilmesi için PKK ile AK Parti’nin rol paylaşımı içine girdiğini" öne süren Bahçeli, 12 Haziran sonrası için hummalı bir pazarlık sürdürüldüğünü iddia etti.
12 Haziran ertesine yönelik "ya savaş ya müzakere" sözlerinin altındaki gerçeğin bu olduğunu savunan Bahçeli, terörün bunun için vasıta olarak kullanıldığını öne sürdü. Bahçeli, "Terör saldırısıyla arkalanmış anayasal statü isteği tahammül edilemez bir aşamaya gelmiştir. Bölücü tehditlerle Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü sakatlanmak istenmektedir. AK Parti ise buna dünden razıdır. Yaptıkları tüm pisliği ile meydandadır." dedi.
"BAŞBAKAN İLK ÜÇ MADDEYLE İLGİLİ GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLAMIYOR"
Başbakan Erdoğan’ın anayasanın ilk üç maddesiyle ilgili düşüncelerini dile getirmediğini ifade eden Bahçeli, "Ancak Avrupalı dostlarının huzurunda Türklüğe vurgu yapan maddelerin çıkarılabileceğini utanmadan, sıkılmadan, pişkince dile getirmiştir. Açıkça görülüyor ki özerklik talepleri adı altında federasyonun parke taşları döşenmektedir. Eğer böyle giderse AK Parti’nin planladığı yeni anayasada Türk milletinin milli değerleri tasfiye edilecektir. Türklüğün anayasadan çıkarılması ya da etnik kimliklerin anayasaya taşınması sağlanacaktır. Türkiye hızla ve frenlerinden boşanmış bir halde parçalanmaya gitmektedir. Tarihi şark meselesi AK Parti eliyle ilerlemektedir." iddiasında bulundu.
Ortadoğu’daki halk hareketlerinin orta vadede Türkiye’ye acı ve vahim sonuçları olacağını öne süren Bahçeli, "Bunlara yönelik milli duruşumuz ve itirazlarımızdan dolayı iftiraların ve tertiplerin hedefindeyiz. Oyunlar bize yöneliktir. Kardeşçe sırtımızdan vurmak için fırsat kollayanlar AK Parti’nin fitne ışığında toplanmışlardır. Hepiniz şahitsiniz. Sözde demokratikleşme projesi ismiyle yutturulmaya çalışılan yıkıma karşı çıktık. Kandan besleniyoruz diye suçlandık. İmralı canisiyle görüşmeleri deşifre ettik şerefsizlikle suçlandık. Ermenilere tarihimizin sorgulatılmasına direndik, eskiye takılıp kalmakla suçlandık. Kıbrıs’ın Rumlara peşkeş çekilmesine demokratik ve milli tepkimizi gösterdik, çözümsüzlüğün bir parçası olarak gösterildik." dedi.
12 Eylül’deki referandumunda halk oyuna sunulan anayasa değişikliklerine karşı çıkmaları üzerine çeşitli ithamlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Bahçeli, "PKK açılımının hukuki altyapısı oluşturuluyor diyerek karşı çıktık, statükocu olarak itham edildik. Anayasa değişikliklerinin aynı zamanda yüce divan riskini azaltmak ve yolsuzlukların hesabını vermekten kaçmak olarak ifade ettik değişim karşıtı olarak takdim edildik. Yargının AK Partileşmesine engel olmaya çalıştık reform karşıtı olarak sunulduk. Yapılan anayasa değişiklikleri ile hukukun üstünlüğünü sağlayamazsınız, dedik. 12 Eylül rejimi ile hayasızca aynı kefeye konulduk. Referandumda kabul edilen değişikliklerle 12 Eylül darbecilerini yargılayamazsınız, milleti kandırmayın, gerçek niyetiniz bu değil dedik geçmişimize sırt çevirmekle eleştirildik." diye konuştu.
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mehmetçiğin ara rejim heveslisi olarak gösterilmesi doğru değil yapmayın dedik, darbeci iftiralarına maruz kaldık. Habur rezaletini lanetledik gelenler hacı kafilesi değil, eli kanlı katil dedik, şehit cenazelerinden medet bulduğumuz fesadına muhatap olduk. Dün ne söylediysek haklı çıktık. Ne dediysek arkasında durduk. Öngörülerimizle yanılmadık, tespitlerimizde şaşmadık. Çünkü fikirlerimizde millet vardır, aklımızda tarih vardır ve yolumuzu muhterem ecdadımızın hatıraları aydınlatmaktadır.
Şimdi diyoruz ki eğer AK Parti bir kez daha iktidara gelirse, planladığı yeni anayasa ile Türkiye’yi bölecektir. Cumhuriyeti tasfiye edecektir. Bu gerçeği deşifre ettiğimiz için dedikodunun ve saldırıların hedefindeyiz. Başbakan‘a göre MHP engeldir, değil Meclis‘te, siyasette bile olmamalıdır. Nasıl olsa ona göre MHP’ye gönül vermişler katildir, faşisttir, kafatasçıdır ve kandan beslenmektedir."