Bakan Ergün: Bazı Liderlerin Gölgesinde Ot Bile Bitmiyor
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i kast ederek, bazı liderlerin gölgesinde ot bile bitmediğini söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i kast ederek, bazı liderlerin gölgesinde ot bile bitmediğini söyledi.
Bakan Ergün, Radyo Marmara’da yayınlamakta olan Şeffaf Mikrofon programına konuk oldu. Sunucunun, ‘Necmettin Erbakan’ın Türk siyasetindeki yeri size göre nedir’ sorusuna Ergün, “Necmettin Erbakan’ı Türk siyasetinde apayrı bir yeri var. Bugün yaptığımız siyasete bile büyük katkısı oldu. Ama bazı siyasetçilerin gölgesinde ot bile bitmiyor.” cevabını verdi.
Ergün, yaklaşık 1 saat süren programda, AK Parti‘nin iktidar olduğu 2002 seçimlerinden bu yana siyasette yaşanan pek çok gelişmeyi ve 12 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’deki siyasi yapıyı değerlendirdi. Program sunucusunun, “Başbakan Erdoğan’ın miting alanlarında Rahmetli Özal’dan ve Menderes’ten bahsederken Necmettin Erbakan’dan neden bahsetmiyor?” sorusu üzerine Ergün, “Başbakanımız, bu kişilerden bahsederken tek başlarına iktidarda oldukları dönemdeki istikrardan bahsediyor. Dolayısıyla Erbakan Hocamızı değerlendirirsek Türk siyasetine son yıllarda en çok hizmeti geçen insanlardandır. Liderlerin etrafından siyasete kazandırılmış kişilere bakalım. Türk siyasetinde liderlerin etrafından yükselmiş söz sahibi olmuş kaç adam var? Demirel’in etrafından Türk siyasetinde adam var mı? Demirel’in etrafından kaç kişi yetişti de ülkenin siyasetinde ekonomisinde ülkede önemli rol üstlendi. Ama öbür taraftan bakıldığında, Erbakan Hoca’nın etrafından çıkan siyasilere bakın. Teşkilatçılığı, siyasette hizmet yapmayı ondan öğrendik. Bugün yaptığımız siyasete bile çok büyük katkısı oldu. Bir çizgi var, bakın kaç adam yetişiyor, bir çizgi var gölgesinde ot bitmiyor. Objektif baktığınızda Erbakan Hoca‘yı siyasette apayrı yere koymak lazım. Bugün biz kendi siyasi partimizi kurduk ama hiçbir zaman da hürmette kusur etmedik ve etmeyiz. Biz her zaman saygı ile anmaya özen gösteririz."
"SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR AK PARTİ İLE SAĞLANDI"
Kaset skandallarından, ekonomik gelişmelere kadar pek çok konuya değinen Ergün, kendisine yöneltilen bütün sorulara cevap verdi. Bakan Ergün, 2002 yılında iktidara geldiklerindeki siyasi ortamı şu sözlerle değerlendirdi: ‘Türkiye ne zaman bir ilerleme kaydettiyse, bu ilerlemeyi siyasi istikrar ve güven ortamında kaydetmiştir. 2002 yılında göreve geldiğimizde birbirine girmiş olan makro dengelerin yerli yerine oturtulabilmesiyle Türkiye’nin önü açılmıştır. Biz göreve geldiğimizde halktan uzak ve ekonomik dengelerin olumsuz bir tablo çizdiği, o dönemdeki enflasyon rakamlarıyla açıkça ortadaydı. ‘Geçmişte yaşanan kaoslarla, kısa ömürlü hükümetlerle, çok partili koalisyonlarla, anarşiyle ve erken seçimlerle Türkiye’nin büyük zaman kayıplarına ve ekonomik kayıplara uğradığını belirten Bakan Ergün, AK Parti iktidarıyla Türkiye’de ilk kez hem siyasi hem ekonomik istikrarın sağlandığını kaydetti.
"TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇILDI"
Ergün, AK Parti hükümeti öncesindeki koalisyon hükümeti tarafından uygulanan IMF politikaları ve Kemal Derviş tarafından çıkartılan Derviş Yasaları‘nın, Türkiye’nin o dönemde yaşadığı ekonomik sıkıntıların zeminini oluşturduğunu söyledi. AK Parti döneminde yapılan özelleştirmelerle, Türkiye’nin önünün açıldığını söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, artık devletin fabrika kurmasına gerek olmadığını, özel teşebbüslerle bu anlamdaki açığın kapatıldığını belirtti.
ANA KİMLİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI
Açılım projelerine de değinen Bakan Ergün, inkar ya da asimilasyon siyaseti uygulamadıklarını, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının demokratik haklarını savunmasına imkân ürettiklerini söyledi. Alt kimliklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Bakan Ergün, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ana kimliğinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu belirtti. Ergün, hukuk devletinin güçlendirilmesiyle oluşturulan sosyal devlet anlayışı ile tüm vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini de belirtti. Bakan Ergün, "Yanlış politikalar; etnik Kürt milliyetçiliği ve terör olarak karşımıza çıktı. Bu durum, yalnızca demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin güçlendirilmesiyle çözülebilecek ve bütün milliyetçilikler vatanseverlikte birleşmeli." dedi.
Bakan Ergün, Radyo Marmara’da yayınlamakta olan Şeffaf Mikrofon programına konuk oldu. Sunucunun, ‘Necmettin Erbakan’ın Türk siyasetindeki yeri size göre nedir’ sorusuna Ergün, “Necmettin Erbakan’ı Türk siyasetinde apayrı bir yeri var. Bugün yaptığımız siyasete bile büyük katkısı oldu. Ama bazı siyasetçilerin gölgesinde ot bile bitmiyor.” cevabını verdi.
Ergün, yaklaşık 1 saat süren programda, AK Parti‘nin iktidar olduğu 2002 seçimlerinden bu yana siyasette yaşanan pek çok gelişmeyi ve 12 Haziran seçimleri öncesi Türkiye’deki siyasi yapıyı değerlendirdi. Program sunucusunun, “Başbakan Erdoğan’ın miting alanlarında Rahmetli Özal’dan ve Menderes’ten bahsederken Necmettin Erbakan’dan neden bahsetmiyor?” sorusu üzerine Ergün, “Başbakanımız, bu kişilerden bahsederken tek başlarına iktidarda oldukları dönemdeki istikrardan bahsediyor. Dolayısıyla Erbakan Hocamızı değerlendirirsek Türk siyasetine son yıllarda en çok hizmeti geçen insanlardandır. Liderlerin etrafından siyasete kazandırılmış kişilere bakalım. Türk siyasetinde liderlerin etrafından yükselmiş söz sahibi olmuş kaç adam var? Demirel’in etrafından Türk siyasetinde adam var mı? Demirel’in etrafından kaç kişi yetişti de ülkenin siyasetinde ekonomisinde ülkede önemli rol üstlendi. Ama öbür taraftan bakıldığında, Erbakan Hoca’nın etrafından çıkan siyasilere bakın. Teşkilatçılığı, siyasette hizmet yapmayı ondan öğrendik. Bugün yaptığımız siyasete bile çok büyük katkısı oldu. Bir çizgi var, bakın kaç adam yetişiyor, bir çizgi var gölgesinde ot bitmiyor. Objektif baktığınızda Erbakan Hoca‘yı siyasette apayrı yere koymak lazım. Bugün biz kendi siyasi partimizi kurduk ama hiçbir zaman da hürmette kusur etmedik ve etmeyiz. Biz her zaman saygı ile anmaya özen gösteririz."
"SİYASİ VE EKONOMİK İSTİKRAR AK PARTİ İLE SAĞLANDI"
Kaset skandallarından, ekonomik gelişmelere kadar pek çok konuya değinen Ergün, kendisine yöneltilen bütün sorulara cevap verdi. Bakan Ergün, 2002 yılında iktidara geldiklerindeki siyasi ortamı şu sözlerle değerlendirdi: ‘Türkiye ne zaman bir ilerleme kaydettiyse, bu ilerlemeyi siyasi istikrar ve güven ortamında kaydetmiştir. 2002 yılında göreve geldiğimizde birbirine girmiş olan makro dengelerin yerli yerine oturtulabilmesiyle Türkiye’nin önü açılmıştır. Biz göreve geldiğimizde halktan uzak ve ekonomik dengelerin olumsuz bir tablo çizdiği, o dönemdeki enflasyon rakamlarıyla açıkça ortadaydı. ‘Geçmişte yaşanan kaoslarla, kısa ömürlü hükümetlerle, çok partili koalisyonlarla, anarşiyle ve erken seçimlerle Türkiye’nin büyük zaman kayıplarına ve ekonomik kayıplara uğradığını belirten Bakan Ergün, AK Parti iktidarıyla Türkiye’de ilk kez hem siyasi hem ekonomik istikrarın sağlandığını kaydetti.
"TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇILDI"
Ergün, AK Parti hükümeti öncesindeki koalisyon hükümeti tarafından uygulanan IMF politikaları ve Kemal Derviş tarafından çıkartılan Derviş Yasaları‘nın, Türkiye’nin o dönemde yaşadığı ekonomik sıkıntıların zeminini oluşturduğunu söyledi. AK Parti döneminde yapılan özelleştirmelerle, Türkiye’nin önünün açıldığını söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, artık devletin fabrika kurmasına gerek olmadığını, özel teşebbüslerle bu anlamdaki açığın kapatıldığını belirtti.
ANA KİMLİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI
Açılım projelerine de değinen Bakan Ergün, inkar ya da asimilasyon siyaseti uygulamadıklarını, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının demokratik haklarını savunmasına imkân ürettiklerini söyledi. Alt kimliklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Bakan Ergün, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ana kimliğinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu belirtti. Ergün, hukuk devletinin güçlendirilmesiyle oluşturulan sosyal devlet anlayışı ile tüm vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgilendiklerini de belirtti. Bakan Ergün, "Yanlış politikalar; etnik Kürt milliyetçiliği ve terör olarak karşımıza çıktı. Bu durum, yalnızca demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin güçlendirilmesiyle çözülebilecek ve bütün milliyetçilikler vatanseverlikte birleşmeli." dedi.