Arınç: Bursa‘nın Günde 1-2 Uçakla Turizmde Büyümesi Mümkün Değil
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa‘nın turizmde büyük bir dev olduğunu, ancak uyandırılması gerektiğini söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa‘nın turizmde büyük bir dev olduğunu, ancak uyandırılması gerektiğini söyledi.
‘Bursa-İstanbul Destinasyonu-Osmanlı‘nın İki Başkenti Arasında Kültür ve Turizm İşbirliği‘ projesi hayata geçiriliyor. Bursa Valiliği ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) işbirliği ile gerçekleştirilmesi planlanan projenin ilk toplantısı, Bursa Almira Otel‘de düzenlendi. Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, seyahat acenteleri ve turizmciler katıldı.
Bursa-İstanbul Destinasyonu konusunda nelerin yapılabileceği ve eksiklerin ele alındığı toplantıda, daha çok hava ulaşımının eksikliğine ve altyapı sıkıntısına dikkat çekildi.
Toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, turizmin önemine dikkat çekerek, Bursa‘nın potansiyelini bildiğini ve turizm alanında yapılacak bütün çalışmalara destek olacağını bildirdi. Turizm konusunda tek yetkili kuruluşun TÜRSAB olduğuna vurgu yapan Bakan Arınç, sektöre ilişkin yasanın çıkarılmasında asıl çabanın bu kuruluşa ait olduğunu söyledi.
"JAPON İMPARATORUNA İBRİK LEĞEN HEDİYESİ"
Bülent Arınç, bir Japonya gezisi sırasında başından geçen ilginç bir anısını şöyle anlattı: “2003 Haziran‘ında Meclis başkanlığımın ilk 6 ayında Japonya‘ya resmi bir ziyaret yapmam gerekiyordu. İmparatorun bizi kabul edeceği söylendi. İmparator için bir hediye tasarladık. O da ibrik ve leğendi. Dediler ki ‘bunlar hediye kabul etmezler‘, bir de Hereke küçük bir halı ekledik. ‘Ama siz mütevazı bir şey götürün ve götüreceğiniz şeyi de iyi bilin‘. Çünkü, soracaktır hediyeleri‘ dediler. Ben de ibrik ve leğen üzerine çalıştım. ‘Bir mutfak malzemesidir, kızların çeyizidir. Bir temizlik aletidir. Şuradan alınır, burada yapılır.‘ şeklinde. Bir dizi protokolden sonra büyük bir nezaketle karşıladılar. Sonra oturduk, geldi bir teşrifatçı ‘efendim hediye budur‘ dedi. İbrik ve leğeni de ortaya koydu. İmparator hakikaten ‘Şimdi bu nedir?‘ diye sordu. Ben de anlatmaya başladım. Çok memnun oldu, gözlerini açtı. Tabii ben ezberlediklerimi yaptım. Şimdi adamcağız bana bilmediğim bir şey sordu. ‘Camlı Köşk ne durumda?‘ dedi. Eyvah, ben buna çalışmamıştım. Ya Camlı Köşk neresiydi? Orada ne yapılıyor falan, sağımda da solumda da kimse yok. Bir kopya alacak bir şey. ‘Çok iyi gidiyor dedim. Restorasyonu yakın zamanda bitecek‘ dedim. ‘Ha öyle mi‘ dedi bana.”
İmparator ziyaretinden sonra hemen Milli Saraylar Daire Başkanı‘nı arayarak, Camlı Köşk‘ü sorup öğrendiğini anlatan Bakan Arınç, Camlı Köşk‘ün 5-6 senedir restorasyonunun bitmediğini öğrendiğini anlattı. Bülent Arınç, şöyle devam etti:
“Camlı Köşk restorasyonu bu sene Eylül, Ekim ayında bitecek gibi. Neyse Türkiye‘ye döndüm, ‘hemen o işi bitireceksiniz‘ dedim. ‘Japonya İmparatoru bunu söylüyor ya, niye beni mahcup ettiniz‘ filan dedim. Eylül ayında Japonlar da geldiler. Her şey fevkalade güzel. Sonra gittim Japon İmparatoru‘nu karşıladım. O zaman sanıyorum, 1 milyon 700 bin turist vardı. Biz sadece yüzde 1‘ini alıyorduk Türkiye olarak. Onlar Türkiye‘yi merak ediyorlar ama biz onlara belki tanıtmamışız. Velhasıl okullarda, milli saraylarda çok güzel yerler açtık. Köşklerin, kasırların hepsini restore ettik. En son Beykoz Kasrı‘nın bittiğini biliyorum.”
Son zamanlarda turizmde büyük bir ilerlemenin kaydedildiğine dikkat çeken Bakan Arınç, TÜRSAB‘ın öncülüğünde sektörün büyük kazanımlar elde ettiğini belirterek, “Bursa‘nın da turizm potansiyeli ve sıcak insanları var. Ancak yaşanan sıkıntılarda ulaşımın, hizmet sektörünün, tanıtımın elbette eksiği olduğunu düşünüyorum. Ama bu eksikliği sayın valimiz çok iyi görmüş. İlgili kuruluşlarla düşünmüş ve önemli bir proje hazırlamış. Bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu çerçevede bir çalışma grubu kurulacak. Çalışma grubunun sanıyorum ki İstanbul-Bursa işbirliği veya Bursa‘nın tek başına kendi kaynaklarını verimli kullanmasıyla, verimli hale getirmesiyle turizmi Bursa‘da yükselteceğiz.” dedi.
Bursa‘nın, özellikle ev sahipliğinin çok güzel olduğuna vurgu yapan Arınç, şöyle devam etti: “Bursa‘nın insanları çok güzel, buraya kim gelirse gelsin çok büyük bir sıcaklık görecekler, herkesin yüzü gülüyor. Konuk olarak herkes herkese ikramda bulunuyor. Onu koruyor, muhafaza ediyor, onu seviyor. Belki bu başka yerlerde daha azdır ama ben Bursa‘da çok daha iyi olduğunu gördüm. Yani gelen turist de para bırakacak veya ekonomiye katkıda bulunacak bir obje gözüyle değil, evlerine gelen bir misafir gözüyle bakabilen bir Bursa var.”
"BURSA BÜYÜK BİR DEV, BU DEVİN HAREKETE GEÇİRİLMESİ GEREKİR"
Bursa‘yı büyük bir dev olarak gördüğünü anlatan Bakan Bülent Arınç, şunları söyledi: “Ben Bursa‘nın büyük bir dev olduğunu, bu devin harekete geçirilmesi ve uyandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda sizlerin bize yol göstereceğine inanıyorum, ben bütün imkanlarımı kullanacağım ama siz yol göstereceksiniz. Turizmin önemine inanıyorum. Bu konuda Bursa‘nın çok güzel potansiyeli olduğunu düşünüyorum.”
Bursa‘daki, özellikle ulaşım sıkıntısına dikkat çeken Bakan Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: “Geldiğim günden beri söylüyorum; havaalanı verimli çalışmıyor, bunun bazı sebepleri var. Ama THY ile de özel hava yollarıyla da işbirliği yapacağız. Hem yurt içine hem yurt dışına tarifeli, Balkanlar‘dan başlamak üzere mutlaka yeni hatlar koyacağız. Bu konuda belki küçük gövdeli uçaklarla işe başlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu mutlaka olmalı. Şu anda Bursa, hava ulaşımı bakımından Türkiye‘ye ve dünyaya kapalı. Yani günde 1-2 uçağın uçmasıyla bunu temin etmemiz mümkün değil. Hem Yunuseli Havaalanı‘nı harekete geçirerek, hem de Bursa Yenişehir Havaalanı‘nı biraz daha iyi kullanmak suretiyle bunu yapacağız.‘‘
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise İstanbul‘un turizmde boğulma noktasına geldiğini ve nefes alamaz durumda olduğuna vurgu yaparak, “Bursa‘ya ihtiyacımız var. Bursa‘nın bu potansiyeline inanıyoruz. Ancak Bursa‘da altyapının düzenlenmesi ve 12 ay turizm potansiyeline uygun çalışmaların yapılması lazım. Biz 2,5 aylık bir Uludağ istemiyoruz. Biz 11 aylık bir Uludağ bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Vali Şahabettin Harput da İstanbul-Bursa Destinasyonu‘nun önemine dikkati çekerek, İstanbul‘a gelen turistlerin kültür, tarih ve doğal güzellik açısından büyük potansiyele sahip Bursa‘ya yönlendirilmesini istedi. Bunun için hem sektör, hem devlet hem de kendilerine büyük görevler düştüğünü aktaran Vali Harput, bu proje ile Osmanlı‘nın iki başkenti Bursa ile İstanbul‘un potansiyelini beraber kullanarak turizm pastasından gerekli payı almayı planladıklarını ifade etti. Vali Harput, bu toplantılarla bir yol haritası belirleneceğini sözlerine ekledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de turizmden gerekli payı alabilmesi için belediye olarak gerekli altyapı çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyledi. Altepe, bu konuda turizmcilerle her türlü projeye de açık olduklarını sözlerine ekledi. Ardından, turizmciler ve konunun tarafları yapılacak ve eksikleri ele aldı.
‘Bursa-İstanbul Destinasyonu-Osmanlı‘nın İki Başkenti Arasında Kültür ve Turizm İşbirliği‘ projesi hayata geçiriliyor. Bursa Valiliği ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) işbirliği ile gerçekleştirilmesi planlanan projenin ilk toplantısı, Bursa Almira Otel‘de düzenlendi. Toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vali Şahabettin Harput, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, seyahat acenteleri ve turizmciler katıldı.
Bursa-İstanbul Destinasyonu konusunda nelerin yapılabileceği ve eksiklerin ele alındığı toplantıda, daha çok hava ulaşımının eksikliğine ve altyapı sıkıntısına dikkat çekildi.
Toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, turizmin önemine dikkat çekerek, Bursa‘nın potansiyelini bildiğini ve turizm alanında yapılacak bütün çalışmalara destek olacağını bildirdi. Turizm konusunda tek yetkili kuruluşun TÜRSAB olduğuna vurgu yapan Bakan Arınç, sektöre ilişkin yasanın çıkarılmasında asıl çabanın bu kuruluşa ait olduğunu söyledi.
"JAPON İMPARATORUNA İBRİK LEĞEN HEDİYESİ"
Bülent Arınç, bir Japonya gezisi sırasında başından geçen ilginç bir anısını şöyle anlattı: “2003 Haziran‘ında Meclis başkanlığımın ilk 6 ayında Japonya‘ya resmi bir ziyaret yapmam gerekiyordu. İmparatorun bizi kabul edeceği söylendi. İmparator için bir hediye tasarladık. O da ibrik ve leğendi. Dediler ki ‘bunlar hediye kabul etmezler‘, bir de Hereke küçük bir halı ekledik. ‘Ama siz mütevazı bir şey götürün ve götüreceğiniz şeyi de iyi bilin‘. Çünkü, soracaktır hediyeleri‘ dediler. Ben de ibrik ve leğen üzerine çalıştım. ‘Bir mutfak malzemesidir, kızların çeyizidir. Bir temizlik aletidir. Şuradan alınır, burada yapılır.‘ şeklinde. Bir dizi protokolden sonra büyük bir nezaketle karşıladılar. Sonra oturduk, geldi bir teşrifatçı ‘efendim hediye budur‘ dedi. İbrik ve leğeni de ortaya koydu. İmparator hakikaten ‘Şimdi bu nedir?‘ diye sordu. Ben de anlatmaya başladım. Çok memnun oldu, gözlerini açtı. Tabii ben ezberlediklerimi yaptım. Şimdi adamcağız bana bilmediğim bir şey sordu. ‘Camlı Köşk ne durumda?‘ dedi. Eyvah, ben buna çalışmamıştım. Ya Camlı Köşk neresiydi? Orada ne yapılıyor falan, sağımda da solumda da kimse yok. Bir kopya alacak bir şey. ‘Çok iyi gidiyor dedim. Restorasyonu yakın zamanda bitecek‘ dedim. ‘Ha öyle mi‘ dedi bana.”
İmparator ziyaretinden sonra hemen Milli Saraylar Daire Başkanı‘nı arayarak, Camlı Köşk‘ü sorup öğrendiğini anlatan Bakan Arınç, Camlı Köşk‘ün 5-6 senedir restorasyonunun bitmediğini öğrendiğini anlattı. Bülent Arınç, şöyle devam etti:
“Camlı Köşk restorasyonu bu sene Eylül, Ekim ayında bitecek gibi. Neyse Türkiye‘ye döndüm, ‘hemen o işi bitireceksiniz‘ dedim. ‘Japonya İmparatoru bunu söylüyor ya, niye beni mahcup ettiniz‘ filan dedim. Eylül ayında Japonlar da geldiler. Her şey fevkalade güzel. Sonra gittim Japon İmparatoru‘nu karşıladım. O zaman sanıyorum, 1 milyon 700 bin turist vardı. Biz sadece yüzde 1‘ini alıyorduk Türkiye olarak. Onlar Türkiye‘yi merak ediyorlar ama biz onlara belki tanıtmamışız. Velhasıl okullarda, milli saraylarda çok güzel yerler açtık. Köşklerin, kasırların hepsini restore ettik. En son Beykoz Kasrı‘nın bittiğini biliyorum.”
Son zamanlarda turizmde büyük bir ilerlemenin kaydedildiğine dikkat çeken Bakan Arınç, TÜRSAB‘ın öncülüğünde sektörün büyük kazanımlar elde ettiğini belirterek, “Bursa‘nın da turizm potansiyeli ve sıcak insanları var. Ancak yaşanan sıkıntılarda ulaşımın, hizmet sektörünün, tanıtımın elbette eksiği olduğunu düşünüyorum. Ama bu eksikliği sayın valimiz çok iyi görmüş. İlgili kuruluşlarla düşünmüş ve önemli bir proje hazırlamış. Bu proje üzerinde çalışıyoruz. Bu çerçevede bir çalışma grubu kurulacak. Çalışma grubunun sanıyorum ki İstanbul-Bursa işbirliği veya Bursa‘nın tek başına kendi kaynaklarını verimli kullanmasıyla, verimli hale getirmesiyle turizmi Bursa‘da yükselteceğiz.” dedi.
Bursa‘nın, özellikle ev sahipliğinin çok güzel olduğuna vurgu yapan Arınç, şöyle devam etti: “Bursa‘nın insanları çok güzel, buraya kim gelirse gelsin çok büyük bir sıcaklık görecekler, herkesin yüzü gülüyor. Konuk olarak herkes herkese ikramda bulunuyor. Onu koruyor, muhafaza ediyor, onu seviyor. Belki bu başka yerlerde daha azdır ama ben Bursa‘da çok daha iyi olduğunu gördüm. Yani gelen turist de para bırakacak veya ekonomiye katkıda bulunacak bir obje gözüyle değil, evlerine gelen bir misafir gözüyle bakabilen bir Bursa var.”
"BURSA BÜYÜK BİR DEV, BU DEVİN HAREKETE GEÇİRİLMESİ GEREKİR"
Bursa‘yı büyük bir dev olarak gördüğünü anlatan Bakan Bülent Arınç, şunları söyledi: “Ben Bursa‘nın büyük bir dev olduğunu, bu devin harekete geçirilmesi ve uyandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda sizlerin bize yol göstereceğine inanıyorum, ben bütün imkanlarımı kullanacağım ama siz yol göstereceksiniz. Turizmin önemine inanıyorum. Bu konuda Bursa‘nın çok güzel potansiyeli olduğunu düşünüyorum.”
Bursa‘daki, özellikle ulaşım sıkıntısına dikkat çeken Bakan Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: “Geldiğim günden beri söylüyorum; havaalanı verimli çalışmıyor, bunun bazı sebepleri var. Ama THY ile de özel hava yollarıyla da işbirliği yapacağız. Hem yurt içine hem yurt dışına tarifeli, Balkanlar‘dan başlamak üzere mutlaka yeni hatlar koyacağız. Bu konuda belki küçük gövdeli uçaklarla işe başlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu mutlaka olmalı. Şu anda Bursa, hava ulaşımı bakımından Türkiye‘ye ve dünyaya kapalı. Yani günde 1-2 uçağın uçmasıyla bunu temin etmemiz mümkün değil. Hem Yunuseli Havaalanı‘nı harekete geçirerek, hem de Bursa Yenişehir Havaalanı‘nı biraz daha iyi kullanmak suretiyle bunu yapacağız.‘‘
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ise İstanbul‘un turizmde boğulma noktasına geldiğini ve nefes alamaz durumda olduğuna vurgu yaparak, “Bursa‘ya ihtiyacımız var. Bursa‘nın bu potansiyeline inanıyoruz. Ancak Bursa‘da altyapının düzenlenmesi ve 12 ay turizm potansiyeline uygun çalışmaların yapılması lazım. Biz 2,5 aylık bir Uludağ istemiyoruz. Biz 11 aylık bir Uludağ bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Vali Şahabettin Harput da İstanbul-Bursa Destinasyonu‘nun önemine dikkati çekerek, İstanbul‘a gelen turistlerin kültür, tarih ve doğal güzellik açısından büyük potansiyele sahip Bursa‘ya yönlendirilmesini istedi. Bunun için hem sektör, hem devlet hem de kendilerine büyük görevler düştüğünü aktaran Vali Harput, bu proje ile Osmanlı‘nın iki başkenti Bursa ile İstanbul‘un potansiyelini beraber kullanarak turizm pastasından gerekli payı almayı planladıklarını ifade etti. Vali Harput, bu toplantılarla bir yol haritası belirleneceğini sözlerine ekledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de turizmden gerekli payı alabilmesi için belediye olarak gerekli altyapı çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini söyledi. Altepe, bu konuda turizmcilerle her türlü projeye de açık olduklarını sözlerine ekledi. Ardından, turizmciler ve konunun tarafları yapılacak ve eksikleri ele aldı.